Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Ekonomi, Maliye

Adnan YILDIRIM
Adnan YILDIRIM
644OKUNMA

Depremlerin (Tabii afetlerin) finansmanı

Türkiye 6 Şubat 2023 günü, önce saat 04.17’de 7,7 şiddetinde merkez üssü Pazarcık ilçesi; ardından saat 13.24’te 7,6 şiddetinde merkez üssü Elbistan ilçesi olduğu açıklanan peş peşe iki (ve hatta 3) depremle sarsıldı. Toplam nüfusu (göçmenler hariç) 14 milyona yakın 10 ilimizin (Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Malatya, Gaziantep, Osmaniye, Kilis, Diyarbakır, Şanlıurfa, Adana) yer aldığı 90 bin kilometrekarelik coğrafyamızda üç haneye ulaşacağı tahmin edilen can kaybı ile ağır maddi kayıplar oluştu. Elazığ da eklenerek toplam 11 ilde mücbir sebep hali ilan edildi.

Tabii afetlerde şüphesiz en acı husus, can kayıplarıdır. Dünyada bilinen en büyük can kaybının (4 milyon insan), 1931 yılında Çin’deki sel felaketinde yaşandığı bilinmektedir. Dünyanın en büyük depremi, 1960 yılında 9,6 şiddetinde olup Şili’de yaşanmıştır. Depremlerde en büyük can kaybı 1976 yılında Çin’de yaşanmış, 7,6 şiddetindeki Tangshan depreminde ~655.000 can kaybı açıklanmıştır. Bizim coğrafyamızda en yüksek can kaybının ise ~300.000 olarak yine Hatay bölgesinde (1.500 yıl önce) 526 yılında gerçekleştiği bilinmektedir. Kahramanmaraş depremlerinin, son yüzyılda yaşanan en büyük 3 deprem arasında olduğu belirtilmekte; bu depremlerin büyüklüğü yanında geniş bir coğrafyada gerçekleşmesi ile ağır kış şartları da felaketin kayıplarını artırmıştır.

Son 50 yılda dünyada maddi zararı $1 milyarın üzerinde 52 depremin meydana geldiği bilinmektedir. Zararın büyüklüğü; 2011 yılında Töhoku’da (Japonya) 9,1 şiddetindeki depremde (Tsunami ile birlikte) $360 milyar; 1995 yılında 6,9 şiddetindeki Great Hanshin (Japonya) depreminde $200 milyar; 2008 yılında 8,0 şiddetinde Sichuan (Çin) depreminde $150 milyar olarak hesaplanmış; bizde 06.Şubat.2023’te gerçekleşen depremin zararı $70,7 milyar olarak tahmin edilmektedir. Maddi hasar (doğrudan/dolaylı), $20 milyarlık 1999 Marmara depreminin maddi hasarının 3 katından fazla olup, dünya sıralamasında en hasarlı 4’üncü deprem olarak kayıtlara girmiştir.

Deprem kayıplarımız; (can kayıpları, yaralılar ve göç nedeniyle) işgücü kaybı, yıkılan/hasarlı konutlar ve içindeki eşyalar, şehir içi ve şehirlerarası yollar, havaalanları, ulaşım/enerji altyapıları, okullar, hastaneler, haberleşme ve üretim tesislerindeki kayıplar başlıkları altında sıralanabilir. Kayıpların büyüklüğü ve toparlanma süresi; ekonomik büyümeyi, milli geliri ve ülkelerin rating notunu da etkilemektedir. Bina hasarı henüz tam bilinmemekle beraber; 20 bine yakın bina yıkıldı, 100 bine yakın bina oturulamaz halde ve yıkılacak… DASK kaynaklı açıklamaya göre, ₺23 milyarlık nakdi sigorta fonu bulunduğu, reasürans şirketlerinden sağlanabilecek tazminle birlikte toplam ₺117 milyarlık (~$6 milyar) hasar tazmini ödeme potansiyeli mevcuttur.

Dünya örneklerine bakıldığında; deprem öncesinde; deprem fonları, kredi-garanti enstrümanları, reasürans, afet bonoları, alternatif risk paylaşım enstrümanlarıyla depreme finansal hazırlık yapılmaktadır. Deprem sonrasında ise; felaketin büyüklüğüne bağlı olarak ek bütçe, yeni iç/dış borçlanma, ek vergiler, iç/dış yardımlar gibi ilave enstrümanlardan bazıları ya da hepsi kullanılabilmektedir. Yaşadığımız depremin maddi kayıplarının finansmanı için mevcut kaynaklarımızın yeterli olmadığı bellidir. Hasar ve zararın büyüklüğünün tespiti sonrasında ek finansman ihtiyacı ve kullanım takvimi de belirlenebilecek, yapılacak hesaplamalara uygun olarak deprem sonrası finansman enstrümanlarının devreye alınması söz konusu olabilecektir.

Bu genel çerçevede; deprem yaralarının sarılması ile ekonomik toparlanmaya katkı sağlayacağını düşündüğüm bazı önerilerimi aşağıda özetliyorum.

  1. 2023 yılı bütçe ödeneklerinin kullanımında deprem bölgesine pozitif ayrımcılık yapılmalı; diğer illerin acil olmayan projelerine verilmiş yatırım ödenekleri, 2023-24 yıllarında 2 yıl süreyle bölgede yapılacak yatırımlarda kullanılmalı. (İlk etapta Hazineden ₺100 milyarlık bir fon ayrıldığı açıklandı).
  2. 10 vilayet için 5 yıllık altyapı ve yatırım destek fonu oluşturulmalı.
  3. Vergi, sigorta, enerji yatırım teşvik/destek oranları, 5 yıllık süreyle mevcut destek oranlarının 3 katı olarak uygulanmalı.
  4. Halen yapılan yardımlar artırılmalı, çeşitlendirilmeli; temel ihtiyaçlar asgari 2 yıl süreyle karşılanmalı.
  5. Çalışanların ve üreticilerin vergi ve sigorta yükümlülükleri ilk yıl %100, izleyen 3 yıl süreyle de %50 indirimli uygulanmalıdır
  6. İşlerini kaybetmiş çalışanlar ile işletmesini/ürününü/malını kaybetmiş olanların her türlü vergi, sigorta primi, elektrik, gaz, su vd. borçları; kayıpları ölçüsünde tamamen ya da kısmen terkin edilmelidir.
  7. TBMM genel kurulundaki vergi/sigorta vb barışı/yapılandırılması kanun teklifinin (yapılandırılma ile ilgili maddeler hariç) matrah artırımı, stok, demirbaş, cari hesap düzeltmesi vd. af mahiyetindeki düzenlemelerde yapılacak ödemelerin oranları düşürülerek taksitlerinin tamamının 2023 içinde ödenmesi sağlanmalıdır.
  8. Depremin finansmanında (7’nci maddedekiler hariç) ek vergiler düşünülmemelidir. Yeni yatırımları ve ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyecek ek vergiler yerine;
  • Hazinenin yurt içi ve yurt dışından ek borçlanması gerekecektir.
  • Uzun vadeli deprem tahvilleri çıkarılabilir.
  • Yurt içi ayni ve nakdi yardımlar sürdürülmelidir. Yardım toplama potansiyeli yüksek olan derneklere/kuruluşlara hızlıca “kamu yararına çalışan dernek/kuruluş” statüsü verilerek yardım toplama potansiyeli artırılmalıdır.
  • Yurt dışı yardım kanallarının açık tutulması gerekir.
  • Kamu, özel ve yabancı bankalardan oluşan güçlü bir bankacılık sistemimiz ile diğer finans kurum/kuruluşlarımız bulunmaktadır. Bankalar ve diğer finansal kuruluşların dış kaynak bulma potansiyeli desteklenmelidir. Bu amaçla bankaların öneri ve talepleri dikkate alınmalı, ülke CDS’imizin düşürülmesi için yapılması gerekenler ile bilinen doğru uygulamalar değerlendirilmelidir.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor