Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Vergi

Yavuz AKBULAK
Yavuz AKBULAK
1642OKUNMA

‘Uluslararası Vergi Rekabet Edebilirlik Endeksi 2021 Raporu’nda öne çıkanlar

Kıbrıs Harekâtının 48’inci yıldönümüne ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 39’uncu yaşına…

Bir ülkenin vergi kanunlarının yapısı, ekonomik performansının belirleyici bir faktörüdür. İyi yapılandırılmış vergi sistemine vergi mükelleflerinin uyması hem kolaydır hem de bir hükümetin öncelikleri için yeterli geliri artırırken ekonomik kalkınmayı teşvik edebilir. Buna karşılık, kötü yapılandırılmış vergi sistemi maliyetli olabilir, ekonomik karar vermeyi bozabilir ve yerel ekonomilere zarar da verebilir.

Birçok ülke bunu kabul ederek vergi kanunlarında reform yapmıştır. Geçtiğimiz birkaç on yıl içinde, kurumsal ve bireysel gelir üzerindeki marjinal vergi oranları(1), Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) genelinde önemli ölçüde azalmıştır. Artık çoğu OECD ülkesi, bordro vergileri ve katma değer vergileri (KDV) gibi geniş tabanlı vergilerden önemli tutarlarda gelir elde etmektedir.

OECD ülkeleri arasında vergi politikasındaki son değişikliklerin tümü vergi sistemlerinin yapısını iyileştirmemiş; bazıları olumsuz etkiler yapmıştır. Amerika Birleşik Devletleri ve Fransa gibi bazı ülkeler kurumlar vergisi oranlarını birkaç puan düşürmüş olsa da, Türkiye gibi diğerleri bu oranları artırmıştır. Şili ve Birleşik Krallık’ta kurumlar vergisi matrahı iyileştirmeleri yapılırken, Belçika’da kurumlar vergisi matrahı daha az rekabetçi hale getirilmiştir.

Covid-19 salgını da, birçok ülkenin vergi sistemlerinde geçici değişiklikler yapmasına neden olmuştur. Krizden kaynaklanan gelir eksiklikleri ile karşı karşıya kalan ülkelerin, hem ekonomik bir toparlanmayı teşvik etmek hem de geliri artırmak için vergi sistemlerini en iyi nasıl yapılandıracaklarını düşünmeleri gereklidir.

OECD ülkeleri arasında vergilendirmeye yönelik yaklaşımların çeşitliliği, bu sistemlerin birbirlerine göre değerlendirilmesi ihtiyacını doğurmaktadır. Bu amaçla, OECD ülkelerinin vergi sistemlerinin rekabetçilik ve tarafsızlık açısından göreceli bir karşılaştırması olan Uluslararası Vergi Rekabet Edebilirlik Endeksi geliştirilmiştir.

Uluslararası Vergi Rekabet Edebilirlik Endeksi

Uluslararası Vergi Rekabet Edebilirlik Endeksi (International Tax Competitiveness Index-ITCI), bir ülkenin vergi sisteminin vergi politikasının iki önemli yönüne ne ölçüde bağlı kaldığını ölçmeye çalışır:

  • Rekabetçilik ve
  • Tarafsızlık.

Rekabetçi bir vergi kanunu, marjinal vergi oranını düşük tutan kanundur. Günümüzün küreselleşmiş dünyasında, sermaye son derece hareketlidir. İşletmeler, en yüksek getiri oranını bulmak için dünya çapında herhangi bir sayıda ülkeye yatırım yapmayı seçebilir. Bu, işletmelerin vergi sonrası getiri oranlarını en üst düzeye çıkarmak için yatırımda daha düşük vergi oranlarına sahip ülkeleri arayacakları anlamına gelir. Bir ülkenin vergi oranı çok yüksekse, başka bir yere yatırımı yönlendirecek ve daha yavaş ekonomik büyümeye yol açacaktır. Ayrıca, yüksek marjinal vergi oranları, yerel yatırımları engelleyebilir ve vergiden kaçınmaya yol açabilir.

OECD’nin araştırmalarına göre, kurumlar vergileri ekonomik büyüme için en zararlı olanıdır ve gelir vergileri ve tüketim vergileri daha az zararlıdır. Taşınmaz mallar üzerindeki vergiler ise büyüme üzerinde en küçük etkiye sahiptir.

Beri yandan, tarafsız bir vergi kanunu, en az ekonomik bozulma ile en fazla geliri artırmayı amaçlayan bir kanundur. Bu, yatırım vergileri ve servet vergilerinde olduğu gibi tüketimi tasarruftan daha fazla desteklemediği anlamına gelir. Ayrıca, işletmeler veya bireyler tarafından yürütülen belirli faaliyetler için hedeflenen vergi indirimlerinin çok az olması veya hiç olmaması anlamına gelir.

Vergi yasaları daha karmaşık hale geldikçe, daha az tarafsız hale gelirler. Kuramsal olarak, tüm işletmeler ve bireyler için aynı vergiler geçerliyse, ancak kurallar büyük işletmeler veya varlıklı bireylerin vergi avantajı elde etmek için davranışlarını değiştirebilecekleri şekildeyse, bu, vergi sisteminin tarafsızlığını baltalar.

Rekabetçi ve tarafsız bir vergi kanunu, hükümet öncelikleri için yeterli geliri artırırken sürdürülebilir ekonomik büyümeyi ve yatırımları da teşvik eder.

Bir ülkenin ekonomik performansını etkileyen vergilerle ilgisi olmayan birçok faktör vardır. Bununla birlikte, vergiler bir ülke ekonomisinin sıhhatine önemli bir rol oynamaktadır.

Bir ülkenin vergi sisteminin tarafsız ve rekabetçi olup olmadığını ölçmek için Uluslararası Vergi Rekabet Edebilirlik Endeksi, 40’tan fazla vergi politikası değişkenine bakmaktadır. Bu değişkenler yalnızca vergi oranlarının seviyesini değil, aynı zamanda vergilerin nasıl yapılandırıldığını da ölçer. Endeks, bir ülkenin kurumlar vergilerine, gelir vergilerine, tüketim vergilerine, emlak vergilerine ve denizaşırı ülkelerde kazanılan kârların muamelesine bakmaktadır. Uluslararası Vergi Rekabet Edebilirlik Endeksi, gelişmiş ülkelerin vergi yasalarının nasıl karşılaştırıldığına dair kapsamlı bir genel bakış sunar, belirli vergi kanunlarının neden reform için iyi veya kötü modeller olarak öne çıktığını açıklar ve vergi politikası hakkında nasıl düşünüleceği konusunda önemli bilgiler sağlar.

Uluslararası Vergi Rekabet Edebilirlik Endeksi 2021 Yılı Sıralaması

Estonya, sekizinci yıldır OECD’deki en iyi vergi yasasına sahiptir. En yüksek puanı, vergi sisteminin dört olumlu özelliğinden kaynaklanmaktadır.

Birincisi, sadece dağıtılan kârlara uygulanan kurum kazancı üzerinden %20’lik bir vergi oranı vardır.

İkincisi, kişisel temettü geliri için geçerli olmayan, bireysel gelir üzerinde sabit %20’lik bir vergi söz konusudur.

Üçüncüsü, emlak vergisi, gayrimenkul veya sermaye değerinden ziyade yalnızca arazinin değerine uygulanır.

Son olarak, yerel şirketler tarafından kazanılan yabancı kazançların %100’ünü birkaç kısıtlamayla yerel vergilendirmeden müstesna tutan bölgesel bir vergi sistemine sahiptir.

Estonya’nın vergi sistemi OECD’deki en rekabetçi sistem iken, diğer en iyi ülkelerin vergi sistemleri, bir veya daha fazla ana vergi kategorisindeki mükemmellik nedeniyle yüksek puanlar almaktadır. Son zamanlarda Estonya’nın kurumlar vergisi sistemini benimseyen Letonya, işgücü gelirini vergilendirmek için de nispeten verimli bir sisteme sahiptir.

Yeni Zelanda, sermaye kazançlarını büyük ölçüde istisna tutan nispeten sabit, düşük oranlı bir gelir vergisine (%33’lük bir birleşik üst oranla), iyi yapılandırılmış bir emlak vergisine ve geniş tabanlı bir katma değer vergisine sahiptir. İsviçre, nispeten düşük bir kurumlar vergisi oranına (%19,7), düşük, geniş tabanlı bir tüketim vergisine ve sermaye kazançlarını vergilendirmeden kısmen istisna tutan bir gelir vergisine sahiptir.

Lüksemburg da, geniş tabanlı bir tüketim vergisine ve rekabetçi bir uluslararası vergi sistemine sahip bulunmaktadır.

İtalya, OECD içinde en az rekabetçi vergi sistemine sahiptir. Yurtdışında tutulan finansal varlıklar ve gayrimenkuller üzerinde bir servet vergisi, bir finansal işlem vergisi ve bir veraset vergisi söz konusudur. İtalya ayrıca bireysel vergi sistemiyle bağlantılı olarak yüksek bir uyum yüküne sahiptir. İşletmelerin gelir vergisine uyumu tahmini olarak 169 saat sürmektedir. İtalyan katma değer vergisi, nihai tüketimin %40’ından daha azını kapsamakta ve hem politika hem de uygulama boşluklarını ortaya koymaktadır.

‘Uluslararası Vergi Rekabet Edebilirlik Endeksi 2021 Raporu’nda öne çıkanlar

Uluslararası Vergi Rekabet Edebilirlik Endeksi’nde düşük sıralarda yer alan ülkeler, genellikle kurumsal gelir üzerinden nispeten yüksek marjinal vergi oranları uygulamaktadırlar.

Sıralamanın en altındaki beş ülkenin tümü, %19 ile Polonya hariç, ortalamadan daha yüksek kurumlar vergisi oranlarına sahiptir. Ek olarak, beş ülkenin hepsinde yüksek tüketim vergisi oranları vardır ve %16’lık Meksika hariç %20 veya daha yüksek oranlar söz konusudur.

Sıralamada Geçen Yıldan Önemli Değişiklikler

Avusturya: Avusturya, makine ve binalar için hızlandırılmış amortisman çizelgeleri uyguladı ve 2021’den itibaren daha katı kapitalizasyon kuralları getirdi. Avusturya’nın sıralaması 16. sıradan 18. sıraya düştü.

Belçika: Belçika, makineler, binalar ve gayrimaddi varlıklar için sermaye indirimi hükümlerini daha az cömert hale getirdi ve menkul kıymet hesaplarına yeniden bir servet vergisi getirdi. Belçika’nın sıralaması 19’dan 23’e düştü.

Şili: Covid-19 pandemisine karşılık olarak Şili, binalar ve makineler gibi sabit kıymetler için geçici tam harcama ve 2020’den 2022’nin sonuna kadar gayrimaddi varlıkların %100 amortismanını uygulamaya koydu. Aynı zamanda, kurumlar vergisi geçici olarak uygulandı ve işletmelerin çoğu için %10’a düşürüldü. En yüksek yasal gelir vergisi oranı ve sermaye kazançları üzerindeki vergi oranı %35’ten %40’a yükseltildi. Şili’nin sıralaması 32. sıradan 27. sıraya yükseldi.

Kolombiya: Kolombiya, kurumlar vergisi oranını 2020’de %32’den 2021’de %31’e indirdi ve 2022’den itibaren %30’a planlanmış bir indirim daha yaptı. Küçük işletmeler için Ar-Ge vergi sübvansiyonları genişletildi. Kolombiya’nın sıralaması 31’de değişmeden kaldı.

Çek Cumhuriyeti: Çek Cumhuriyeti, net işletme zararları için 2 yıllık kalıcı bir geri ödeme hükmü getirerek işletmelerin ortalama kârlılıkları üzerinden vergilendirilmesine izin verdi. Çek Cumhuriyeti’nin sıralaması 7'de değişmeden kaldı.

Danimarka: Danimarka, Ar-Ge vergi sübvansiyonları başlattı. Sıralama 28’de değişmeden kaldı.

Finlandiya: Finlandiya, 2020-2023 yılları için makineler için azalan bakiyeler amortisman oranını %25’ten %50’ye çıkardı. Finlandiya’nın sıralaması 17. sıradan 15. sıraya yükseldi.

Fransa: Fransa, 2022’de sona erecek olan kurumlar vergisi oranını birkaç yıl içinde düşürme sürecindedir. Planlanan bu indirimin bir parçası olarak, Fransa birleşik kurumlar oranını (ek vergi dâhil) 2020’de %32,02’den 2021’de %28,41’e indirdi. Endeks sıralaması 35’te değişmeden kaldı.

Almanya: Almanya, 2020 ve 2021 yılları için makineler için hızlandırılmış amortisman programları uyguladı ve Ar-Ge vergi sübvansiyonları getirdi. Sıralaması 15. sıradan 16. sıraya düştü.

Yunanistan: Yunanistan, 2020’de %24 olan kurumlar vergisi oranını 2021’de %22’ye indirdi, Ar-Ge vergi sübvansiyonlarını genişletti ve en yüksek yasal gelir vergisi oranını biraz düşürdü. Yunanistan’ın sıralaması değişmeden 29’da kaldı.

İzlanda: İzlanda, Ar-Ge vergi sübvansiyonlarını genişletti. Sıralaması 30. sıradan 32. sıraya geriledi.

İsrail: İsrail’in sıralaması, vergi karmaşıklığındaki önemli azalma nedeniyle 27’nci sıradan 14’üncü sıraya yükseldi. İşgücü vergisi ödemeleri 12’den bire, diğer vergi ödemeleri 14’ten üçe geriledi ve işletmelerin tüketim vergilerini dosyalama süresi de azaldı. İsrail bu yıl sıralamada en büyük gelişmeyi kaydetti.

Kore: Kore, bir işletmenin kurumlar ve tüketim vergisi beyanname için gereken ortalama süreyi azalttı. Ayrıca, en yüksek kişisel temettü vergisi oranı 2020’de %40,28’den 2021’de %43,95’e çıkarıldı. Kore’nin sıralaması 25. sıradan 26. sıraya geriledi.

Litvanya: Litvanya, en yüksek yasal gelir vergisi oranını %27’den %32’ye çıkardı ve işletmelerin tüketim vergileri için gereken süreyi biraz azalttı. Litvanya’nın sıralaması değişmeden 6’da kaldı.

Hollanda: Hollanda, varsayılan getiriler üzerindeki vergi oranını %30’dan %31’e yükseltti, en yüksek kişisel temettü vergi oranını artırdı ve en yüksek yasal gelir vergisi oranını yaklaşık iki puan azaltarak %49,5’e düşürdü. Sıralaması 12’de değişmeden kaldı.

Yeni Zelanda: Yeni Zelanda, Covid-19 müdahalesinin bir parçası olarak 1 yıllık zarar geri ödeme karşılığı uyguladı, tahmini kullanım ömrü 50 yıl veya daha fazla olan ticari ve endüstriyel binalar için amortismanı kalıcı olarak yeniden uygulamaya koydu ve en yüksek kişisel temettü vergi oranını %6,94’ten %15,28’e yükseltti. Yeni Zelanda’nın sıralaması 3’te değişmeden kaldı.

Norveç: Covid-19 müdahalesinin bir parçası olarak Norveç, Temmuz ve Aralık 2020 arasında alınan veya iyileştirilen makineler için azalan bakiye amortisman oranını %20’den %30’a çıkardı. Norveç’in sıralaması 11’den 10’a yükseldi.

Slovak Cumhuriyeti: Slovakya, Ar-Ge vergi sübvansiyonlarını genişletti ve Ocak 2021’den itibaren banka vergisini kaldırdı. Sırası 14. sıradan 11. sıraya yükseldi.

İspanya: İspanya dijital hizmetler vergisi (DST) ve finansal işlemler vergisi (FTT) uygulamaya koydu, hem sermaye kazançları vergi oranını hem de temettü vergi oranını 2020’de %23’ten 2021’de %26’ya yükseltti ve yabancı kaynaklı temettü ve sermaye kazançları için iştirak istisnası oranını %100’den %95’e indirdi. İspanya’nın sıralaması 26. sıradan 30. sıraya düştü.

İsveç: İsveç, 2020’de %21,4 olan kurumlar vergisi oranını 2021’de %20,6’ya indirdi, Ar-Ge vergi kredisini genişletti ve en yüksek yasal gelir vergisi oranını yaklaşık beş puan azaltarak %52,28’e indirdi. İsveç’in sıralaması 8’de değişmeden kaldı.

İsviçre: İsviçre, 2020’de %21,1 olan en yüksek birleşik kurumlar vergisi oranını 2021’de %19,7’ye indirdi. İsviçre’nin sıralaması değişmeden 4’te kaldı.

Türkiye: Türkiye, kurumlar vergisi oranını 2020’de %22’den 2021’de %25’e çıkardı ve en yüksek yasal gelir vergisi oranını beş puan artırarak %40,76’ya çıkardı. Türkiye 10. sıradan 17. sıraya geriledi.

Birleşik Krallık: Birleşik Krallık, endüstriyel binalar için amortismanı 2019’da kalıcı olarak %2 olarak yeniden uygulamaya koydu ve 2020’de %3’e çıkardı. Amortisman verilerindeki 1 yıllık gecikme nedeniyle Endeksin bu sürümüne yansıtılmasa da, Birleşik Krallık, önümüzdeki iki yıl için tesis ve ekipman için %130’luk bir süper indirim uyguladı ve bunu 2023’te kurumlar vergisi oranını %19’dan %25’e yükseltti. İngiltere’nin sıralaması ise değişmeden 22’de kaldı.

Bazı Ülkelerin Vergi Profilleri

Avusturya

Avusturya, 2021 Uluslararası Vergi Rekabet Edebilirlik Endeksi’nde genel olarak 18. sırada yer alır ve 2020’den iki basamak daha kötü durumdadır. Avusturya’nın uluslararası vergi sistemi, herhangi bir ülke sınırlaması olmaksızın tamamen bölgesel olduğundan, 89 ülkeden oluşan geniş bir vergi anlaşması ağına ve yalnızca önemli ekonomik faaliyeti olmayan bağlı ortaklıklar için geçerli olan Kontrollü Yabancı Şirket kurallarına sahip olduğundan nispeten rekabetçidir. Avusturya’da KDV geniş bir tabana uygulanır ve uyum ve raporlama açısından ortalamanın üzerinde bir karmaşıklığa sahiptir. Emlak, miras veya servet vergisi yoktur. %25 olan manşet kurumlar vergisi oranı OECD ortalamasının (%22,9) biraz üzerindedir. Avusturya, 2020’de bir dijital hizmet vergisi (DST) uyguladı.

Belçika

Belçika, 2021 Uluslararası Vergi Rekabet Edebilirlik Endeksi’nde genel olarak 23. sıradadır. Belçika, 95 ülke ile geniş bir vergi anlaşması ağına ve herhangi bir ülke sınırlaması olmaksızın yabancı kaynaklı temettüleri ve sermaye kazançlarını tamamen muaf tuttuğu için bölgesel bir vergi sistemine sahiptir. Özel servetin normal yönetiminden kaynaklanan sermaye kazançları vergiden muaftır. %25 olan kurumlar vergisi oranı OECD ülkeleri arasında ortalamanın biraz üzerindedir (%22,9). Belçika bir emlak vergisi ve bir mali işlem vergisi uygular ve menkul kıymet hesaplarına yıllık vergi getirir. Belçika’da bekâr bir işçi %51,5’lik bir vergi yüküyle karşı karşıyadır.

Kanada

Kanada, 2021 Uluslararası Vergi Rekabet Edebilirlik Endeksi'nde genel olarak 20. sıradadır. Tüketim vergileri düşüktür ve ilgili uyum yükü OECD ülkeleri ortalamasına yakındır. Kanada, işletmelerin makine yatırımlarını derhal silmelerine izin verir. Kanada servet, emlak veya veraset vergisi almaz. Temettü üzerindeki vergi %39,3 ile OECD ortalaması olan %24,1’in oldukça üzerindedir. Kanada, sermaye kazançlarını %26,75 oranında vergilendirirken, OECD ortalaması %19,1’dir. %26,2 olan kurumlar vergisi oranı OECD ülkeleri arasında ortalamanın üzerindedir (%22,9).

Estonya

Estonya, 2021 Uluslararası Vergi Rekabet Edebilirlik Endeksi’nde art arda sekizinci yıl boyunca genel olarak 1. sırada yer alır. Estonya’nın kurumlar vergisi sistemi, yalnızca dağıtılan kazançları vergilendirerek, şirketlerin karlarını vergiden muaf olarak yeniden yatırım yapmalarına olanak tanır. KDV geniş bir tabana uygulanır ve uyum yükü düşüktür. Emlak vergileri sadece arazi değerine uygulanır. Estonya, OECD ortalamasının (75 ülke) altında sadece 58 ülke ile vergi anlaşmasına sahiptir. Estonya’nın bölgesel vergi sistemi Avrupa ülkeleriyle sınırlıdır.

Fransa

Fransa, 2021 Uluslararası Vergi Rekabet Edebilirlik Endeksi’nde 35. sırada yer almaktadır. Fransa, makine, bina ve gayrimaddi varlıklara yapılan yatırımlar için ortalamanın üzerinde maliyet kurtarma hükümlerine sahiptir. Kurumlar ve tüketim vergileri nispeten düşük bir uyum yüküne sahiptir. Fransa, 122 ülke ile geniş bir vergi anlaşması ağına sahiptir. Fransa’da banka varlıkları, finansal işlemler ve emlak üzerinde ayrı bir servet vergisi ile birden fazla çarpıtıcı emlak vergisi vardır. Emek üzerindeki vergi yükü %46,6 ile OECD ülkeleri için en yüksek oranlar arasındadır. Sözde patent kutusu aracılığıyla fikri hak haklarından elde edilen gelir için %10’luk indirimli bir vergi oranı uygulanır.

Almanya

Almanya, 2021 Uluslararası Vergi Rekabet Edebilirlik Endeksi’nde 16. sırada yer alır. %19’luk KDV oranı OECD ortalamasına yakındır (%19,2) ve KDV uyum yükü nispeten düşüktür. Almanya, 96 ülke ile geniş bir vergi anlaşması ağına sahiptir. Almanya, %29,9 ile OECD ülkeleri arasında beşinci en yüksek kurumlar vergisi oranına sahiptir. Gelir vergisi, OECD ülkeleri arasında en yüksek üçüncü olan 134 saatlik uyumluluk yüküyle karmaşıktır. Şirketler, gelecekteki veya önceki vergi beyannamelerinden elde edilen gelirleri mahsup etmek için kullanabilecekleri net işletme zararlarının miktarıyla sınırlıdır.

İrlanda

İrlanda, 2021 Uluslararası Vergi Rekabet Edebilirlik Endeksi’nde 19. sıradadır. İrlanda, %12,5 gibi düşük bir kurumlar vergisi oranına sahiptir. Net faaliyet zararları bir yıl geriye taşınabilir ve süresiz olarak taşınabilir, bu da şirketlerin ortalama kârlılıkları üzerinden vergilendirilmesine olanak tanır. İrlanda’nın %51’lik temettü geliri üzerindeki kişisel vergi oranı, OECD ülkeleri arasında en yüksek orandır. %23’lük KDV oranı OECD’deki en yüksek oranlardan biridir ve nispeten dar bir vergi matrahı[2] için geçerlidir.

İtalya

İtalya, 2021 Uluslararası Vergi Rekabet Edebilirlik Endeksi’nde 37. sırada yer alır. İtalya, maddi olmayan duran varlıklara yapılan yatırımlar için ortalamanın üzerinde maliyet kurtarma hükümlerinin yanı sıra kurumsal öz sermaye (ACE) için bir ödeneğe sahiptir. Envanter maliyetinin Son Giren İlk Çıkar muamelesine izin verilir. İtalya, 100 ülke ile geniş bir vergi anlaşması ağına sahiptir. İtalya, gayrimenkul transferleri, mülkler ve finansal işlemler üzerinde ayrı vergiler ve ayrıca seçilen varlıklar üzerinde bir servet vergisi ile birden fazla çarpıtıcı emlak vergisine sahiptir. %22’lik KDV oranı, OECD’deki (Kolombiya ile bağlantılı) dördüncü en dar tüketim vergisi matrahı için geçerlidir.

Kore

Kore, 2021 Uluslararası Vergi Rekabet Edebilirlik Endeksi’nde 26. Sıradadır. Kore, nispeten geniş bir tabana uygulanan %10’luk düşük bir KDV’ye sahiptir. Kore, 93 ülke ile geniş bir vergi anlaşması ağına sahiptir. Makinelere yapılan ticari yatırımlar, kurumsal zarar yazmalar için ortalamanın üzerinde bir işlem görür. Kore’de gayrimenkul transferleri, mülkler ve finansal işlemler üzerinde ayrı vergiler olan birden çok çarpık emlak vergisi vardır. Temettü üzerindeki gelir vergisi oranı %44’tür (OECD ortalaması %24,1. Kore, (bölgesel bir sistem yerine) dünya çapında bir kurumlar vergisi sistemi uygulayan birkaç OECD ülkesinden biridir.

Hollanda

Hollanda, 2021 Uluslararası Vergi Rekabet Edebilirlik Endeksi’nde 12. sırada yer almaktadır. Hollanda, net işletme zararlarının bir yıl geriye taşınmasına izin verir ve envanter maliyetinin Son Giren İlk Çıkar uygulamasına izin verilir. Hollanda, hem yabancı temettüleri hem de sermaye kazançlarını muaf tutan bölgesel bir vergi sistemine ve 96 ülke ile geniş bir vergi anlaşması ağına sahiptir. Şirketler vergilendirilebilir geliri hesaplarken emlak vergilerini düşebilir. Hollanda, %49,5’lik artan oranlı bir gelir vergi sistemine sahiptir. %21’lik KDV, potansiyel tüketim vergisi matrahının yaklaşık yarısına uygulanır. Şirketler, gelecekteki karları dengelemek için net işletme zararlarını kullanabilecekleri zaman diliminde ciddi şekilde sınırlıdır.

Polonya

Polonya, 2021 Uluslararası Vergi Rekabet Edebilirlik Endeksi’nde 36. sıradadır. Polonya, %19’luk ortalamanın altında bir kurumlar vergisi oranına sahiptir (OECD ortalaması %22,9). Polonya’nın emek üzerindeki vergileri genellikle sabittir ve hükümetin işçiler üzerindeki vergilerden nispeten düşük verimlilik maliyetleriyle gelir elde etmesine olanak tanır. Polonya, 85 ülkeyi kapsayan geniş bir vergi anlaşması ağına sahiptir. Polonya’da gayrimenkul transferleri, mülkler, banka varlıkları ve finansal işlemler üzerinde ayrı vergiler olan birden çok çarpık emlak vergisi vardır. Şirketler, gelecekteki karlarını mahsup etmek için kullanabilecekleri net işletme zararı miktarında ciddi şekilde sınırlıdır ve zararları geçmiş vergilendirilebilir geliri azaltmak için kullanamazlar.

İspanya

İspanya, 2021 Uluslararası Vergi Rekabet Edebilirlik Endeksi’nde 30. sırada yer alır. İspanya, hem yabancı temettüleri hem de sermaye kazançları gelirlerini vergilendirmeden muaf tutan bölgesel bir vergi sistemine sahiptir. İspanya vergi anlaşması ağı 93 ülkeden oluşmaktadır. Emlak vergileri kurumlar vergisinden mahsup edilebilir. %21’lik KDV, potansiyel tüketim vergisi matrahının yarısından daha azına uygulanır. İspanya, gayrimenkul transferleri, net servet, mülkler ve finansal işlemler üzerinde ayrı vergiler içeren birden fazla çarpıtıcı emlak vergisine sahiptir.

İsviçre

İsviçre, 2021 Uluslararası Vergi Rekabet Edebilirlik Endeksi’nde 4. sırada yer almaktadır. İsviçre, binalara ve gayrimaddi varlıklara yapılan yatırımlar için ortalamanın üzerinde maliyet kurtarma hükümlerine sahiptir. İsviçre, 93 ülke ile geniş bir vergi anlaşması ağına sahiptir. %7,7’lik İsviçre KDV’si geniş bir tabana uygulanır ve uyum maliyetleri çok düşüktür. İsviçre, gayrimenkul transferleri, net servet, mülkler, varlıklar ve finansal işlemler üzerinde ayrı vergiler ile birden fazla çarpıtıcı emlak vergisine sahiptir. Şirketler, gelecekteki karları mahsup etmek için net faaliyet zararlarını kullanabilecekleri ve geçmiş vergiye tabi geliri azaltmak için zararları kullanamayacakları zaman diliminde sınırlıdır. KDV muafiyeti eşiği OECD ortalamasının neredeyse iki katıdır.

Birleşik Krallık

Birleşik Krallık, 2021 Uluslararası Vergi Rekabet Edebilirlik Endeksi’nde 22. sırada yer almaktadır. Kurumlar vergisi oranı %19 ile OECD ortalamasının (%22,9) altındadır. Birleşik Krallık, herhangi bir ülke sınırlaması olmaksızın hem yabancı temettüleri hem de sermaye kazançları gelirlerini muaf tutan bölgesel bir vergi sistemine sahiptir. 130 ülke ile Birleşik Krallık vergi anlaşması ağı OECD'deki en geniş ağdır. Temettü üzerindeki en yüksek gelir vergisi oranı %38,1 ile OECD ortalamasının (%24,1) oldukça üzerindedir. Emlak vergisi yükü OECD içinde en yüksek olanlardan biridir. %20 oranındaki KDV, potansiyel tüketim vergisi matrahının yarısından daha azına uygulanır.

Amerika Birleşik Devletleri

Amerika Birleşik Devletleri, 2021 Uluslararası Vergi Rekabet Edebilirlik Endeksi’nde 21. sırada yer almaktadır. ABD, makinelere yapılan ticari yatırımlar için tam harcama sağlar. ABD, envanter maliyetinin Son Giren İlk Çıkar muamelesine izin verir. Şirketler vergilendirilebilir geliri hesaplarken emlak vergilerini düşebilir. ABD eyaletlerinin satış vergileri, ortalama olarak potansiyel vergi matrahının yalnızca üçte biri için geçerlidir. ABD kısmi bir bölgesel sisteme sahiptir ve yabancı sermaye kazanç gelirlerini muaf tutmaz. Emlak vergisi yükü OECD içinde en yüksek olanlardan biridir.

(Bu yazıda yer alan görüşler yazarına ait olup çalıştığı kurumu bağlamaz, yazarın çalıştığı kurum veya göreviyle ilişki kurulmak suretiyle kullanılamaz. Yazıdaki tüm hatalar, kusurlar, noksanlıklar ve eksiklikler yazarına aittir.;
    “International Tax Competitiveness Index 2021” başlıklı raporuna erişim:  https://files.taxfoundation.org/20211014170634/International-Tax-Competitiveness-Index-2021.pdf?_gl=1*iu6rxx*_ga*OTcyMjIwNjQxLjE2NTgyOTgzMTE.*_ga_FP7KWDV08V*MTY1ODI5ODMxMS4xLjEuMTY1ODI5ODQ0My42MA.. Erişim Tarihi 20 Temmuz 2022; Vergi Vakfı, önde gelen bağımsız vergi politikası kâr amacı gütmeyen kuruluştur. 1937’den beri araştırmalarla, analizlerle ve uzmanlarıyla federal, eyalet ve küresel düzeyde vergi politikası hakkında bilgiler vermektedir.

1- Marjinal vergi oranı, gelir olarak kazanılan her ek bir lira/dolar için ödenen ek vergi tutarıdır. Ortalama vergi oranı, ödenen toplam verginin kazanılan toplam gelire bölümüdür. %10’luk bir marjinal vergi oranı, kazanılan her liranın/doların 10 kuruşunun/sentinin vergi olarak alınacağı anlamına gelir.
2- Vergi matrahı, bir vergi idaresi tarafından vergilendirmeye tabi olan gelir, servet, varlık, tüketim, işlem veya diğer ekonomik faaliyetlerin toplam tutarıdır. Dar bir vergi tabanı tarafsız değildir ve verimsizdir. Geniş bir vergi tabanı, vergi idaresi maliyetlerini azaltır ve daha düşük oranlarda daha fazla gelir elde edilmesini sağlar.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor