Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Sosyal Güvenlik

Ahmet Metin AYSOY
Ahmet Metin AYSOY
11396OKUNMA

Ücretsiz İzin Kanun Teklifi de Hatalıydı, Yasalaşmış Hali de Hatalı

14 Nisan 2020 tarihinde T.B.M.M. Başkanlığına verilen torba yasa teklifinin 8 inci maddesinde yer alan

“…………….üç aylık süre içerisinde işveren işçiyi tamamen veya kısmen ücretsiz izne ayırabilir. Bu madde kapsamında ücretsiz izne ayrılmak, işçiye geçerli sebebe dayanarak sözleşmeyi fesih hakkı vermez.”

hükmü ile 22.5.2003 tarih ve 4857 sayılı İş Kanuna geçici madde eklenmesi teklif edilmişti.

Bu madde teklifi kavram açısından 4857 sayılı İş Kanuna aykırıydı.

Çünkü; 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 inci maddesi ve bu maddeyi izleyen 19, 20 ve 21 inci maddelerinde yer alan iş güvencesi hükümleri geçerli sebeple işverence yapılabilecek feshi içermektedir.

Daha açık bir anlatımla, iş mevzuatımızda yer alan “geçerli sebebe dayanarak sözleşmeyi fesih hakkı” kavramı sadece işverence yapılabilecek feshi kapsamaktadır.

4857 sayılı Yasada işçinin geçerli sebeple iş sözleşmesini feshetme düzenlemesi olmadığı için, torba yasa teklifinin 8 inci maddesinde bahsedilen “……………..işçiye geçerli sebebe dayanarak sözleşmeyi fesih hakkı vermez” hükmü yasalaşırsa  ilerde ihtilaf yaratacaktı.

Yukarda belirttiğim hatalı yasa teklif maddesi ile ilgili yazım yayımlanmadan evvel anılan madde mecliste yasalaşma aşamasında değişti.

Bu defa, işveren tarafından ücretsiz izne ayrılmak, işçiye haklı nedenle sözleşmeyi fesih hakkı vermez denildi.

Bu haliyle de İş Yasasına aykırı.

Şöyle ki;

Ücretsiz izin, iş sözleşmesinin askıya alınmasının özel bir halidir.

Askı hali, yasadan veya iş sözleşmesinden kaynaklanabileceği gibi iş yerinde uygulanmakta olan Toplu İş Sözleşmesinden de kaynaklanabilir. Aynı şekilde işyeri uygulaması haline gelmiş olmasından da kaynaklanabilir.

Bununla birlikte kural olarak iş sözleşmesinin askıya alınması tarafların (işveren ve işçinin) rızasıyla mümkündür.

Dolayısıyla askıya alma veya askı halinin özel bir hali olan Ücretsiz İzin Uygulaması kural olarak çalışma koşullarında işçi aleyhine esaslı değişiklik oluşturacağından 4857 sayılı İş Kanununun 22. maddesi hükümlerinin uygulanması gerekecektir.

Yani askı işlemi yazılı yapılmalı, işçiye bildirimde bulunulup 6 iş günü içinde kabul edip etmediğini gösterir iradesi, yazılı olarak alınmalıdır.

Aksi halde yapılacak askı işlemi ya da ücretsiz izin uygulaması geçerlilik kazanmayacaktır. (Yargıtay 7.HD. 15.09.2015 gün, 2015/28111 E, 2015/15051 K)

İşverence yapılacak tek taraflı askıya alma işlemi, bir işveren feshidir.

Bu durumda işçinin İş Kanunundan belirtilen tazminatları ve işe iade gibi haklarını talep etmesi gündeme gelebilecektir.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor