Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Vergi

Erol SÖNMEZOCAK
Erol SÖNMEZOCAK
689OKUNMA

Türk Ticaret Kanunu ve ilgili mevzuat ışığında emisyon primi-II

Geçen hafta yayınlanan yazımda son dönemlerde, özellikle ek vergiye tabii olmasından dolayı hayli tartışılan “emisyon primi” konusunu üç ayrı yazımda açıklayacağımı belirtmiştim.

Bu yazımda emisyon priminin sermayeye ilavesinde izlenecek yöntemler, melek yatırımcı ve emisyon primi, şirketlerin kendi iştiraklerinden emisyon primli hisse alıp alamayacağı, emisyon primi gelirlerinin Kurumlar Vergisi Beyannamesinde gösterilmesi konularını inceleyeceğim.

EMİSYON PRİMİNİN SERMAYEYE İLAVESİ

TTK’nın 519/2. maddesinde emisyon primlerinin kullanılmamış bulunan kısmının genel kanuni yedek akçeye ekleneceği ifade edilmiştir. Genel kanuni yedek akçeler ise TTK’ nın 519/3. maddesine göre sermayenin veya çıkarılmış sermayenin yarısını aşmadığı takdirde, sadece zararların kapatılmasına, işlerin iyi gitmediği zamanlarda işletmeyi devam ettirmeye veya işsizliğin önüne geçmeye ve sonuçlarını hafifletmeye elverişli önlemler alınması için kullanılabilir.

TTK’ nın İç Kaynaklardan Sermaye Artırımı Başlıklı 462/1. maddesine göre; esas sözleşme veya genel kurul kararıyla ayrılmış ve belirli bir amaca özgülenmemiş yedek akçeler ile kanuni yedek akçelerin serbestçe kullanılabilen kısımları ve mevzuatın bilançoya konulmasına ve sermayeye eklenmesine izin verdiği fonlar sermayeye dönüştürülerek sermaye iç kaynaklardan artırılabilir.

462/2. maddesine göre ise artırım genel kurul veya yönetim kurulu kararının ve esas sözleşmenin ilgili maddelerinin değişik şeklinin tescili ile kesinleşir. Tescil ile o anda mevcut pay sahipleri mevcut paylarının sermayeye oranına göre bedelsiz payları kendiliğinden iktisap ederler. Bedelsiz paylar üzerindeki hak kaldırılamaz ve sınırlandırılamaz; bu haktan vazgeçilemez.

Emisyon primlerinin sermayeye ilavesi TTK’ nın 462. ve 519. maddeleri çerçevesinde mümkündür.  Emisyon primlerinin sermayeye ilavesi, sermaye artırımı yapan şirket için KV açısından vergileme gerektirmez.

KV Genel Tebliğinin I/ 6.2.4.3. Bölümüne göre sermaye yedeklerinin sermayeye ilavesinin kâr payı dağıtımı olarak görülmediği, kâr yedeklerinin sermayeye ilavesi nedeniyle edinilen bedelsiz hisselerin ise KV mükellefleri açısından iştirak kazancı hükmünde olduğu ve nominal bedelle İştirakler hesabında takip edileceği ayrıca KVK’nın 5/1-a maddesi gereği istisnadan yararlandırılacağı, söz konusu hisselerin satılması durumunda ise KVK’nın 5/1-e maddesindeki şartları taşıması kaydıyla satıştan elde edilen kazancın %75’inin istisna olacağı belirtilmiştir. Buradaki temel sorun emisyon primlerinin sermaye yedeği mi yoksa kâr yedeği mi olduğu konusudur.

TTK’ya göre emisyon primleri kâr yedeği, Tek düzen Hesap Planına göre ise sermaye yedeğidir. Tebliğ açıklamasına göre sermaye yedeklerinin sermayeye ilavesi kâr dağıtımı olarak görülmediğinden, kâr yedeklerinin ise istisna hükümlerinden yararlandırılması gerektiğinden bahisle vergileme yapılmamaktadır.

GVK’ nın 94/6. maddesinin parantez içi hükmüne göre ise kârın sermayeye ilavesi kâr payı dağıtımı hükmünde olmadığından vergi kesintisi yapılmaz. (8.12.2020 tarihli Alomaliye Doğan Çengel-YMM. Bağımsız Denetçi)

Emisyon primi tutarı nakdi sermaye artışında faiz indirimi hesabında dikkate alınabilir mi?

Çok tartışılan bu konuya Gelir İdaresi 26.10.2022 tarih ve 1239258 sayılı özelge ile açıklık getirmiştir.

Sermaye olarak tescil edilmeyen emisyon primleri üzerinden, KVK 10. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi uyarınca nakdi sermaye indirimi hesaplanması mümkün değildir.

Emisyon primlerinin daha sonra sermayeye ilave edilmesi durumunda da sermayeye eklenmesi işlemi, bilançoda yer alan öz sermaye kalemlerinin sermayeye eklenmesi mahiyetinde olduğundan, söz konusu artış nedeniyle nakdi sermaye artışı indiriminden faydalanılması mümkün bulunmamaktadır.

MELEK YATIRIMCILAR VE EMİSYON PRİMİ

Emisyon primli sermaye artırımı genellikle “Melek Yatırımcı” şirketlerde oluşmaktadır. Yatırımında başarılı olan fakat sermayeleri yatırımın devamını getirmeye yetmeyen girişimci, sermayeleri “emisyon primli” artırarak şirketlerine hem yeni ortak bulmakta hem de şirketlerine önemli miktarda sermaye girişi sağlanmaktadır.

Melek yatırımcılar için Hazine Müsteşarlığı’nın 13 Şubat 2013 Tarihli 28560 sayılı resmî gazetede yayınlanan “Başbakanlık (Hazine Müsteşarlığı)’ tan Bireysel Katılım Sermayesi Hakkında Yönetmen‘ ligin Girişim şirketleri ile ilgili 22. Maddesinin 2 fıkrası; aşağıdadır.

“(2) Yeni kurulan şirkette sermaye taahhüdünün mevcut bir şirkette ise, sermaye artırımlarının yerine getirilmesi yoluyla şirket sermaye yapısının güçlendirilmesini teminen emisyon primi dahil sermayenin veya hisse senetlerinin iktisap bedellerinin nakdi olarak girişim şirketi banka hesabına yatırılması zorunludur. Girişim şirketi hesabına nakdi olarak yatırılan hisse senedi iktisap bedellerinin hesaba giriş tarihinden itibaren en geç on iki ay içinde iş planında belirtilen şekilde harcanması ya da fiziki yatırıma dönüşmesi gerekir.” Yönetmelik hükümlerine uyulmak zorunluluğu unutulmamalıdır.

ŞİRKETLER KENDİ İŞTİRAKLERİNDEN EMİSYON PRİMLİ HİSSE ALABİLİR Mİ?

Ana şirket veya yaygın kullanımıyla Holdingler, kendisinin %100 iştiraki olan şirketlerin, (İştirakinin) “Emisyon primli” sermaye artışını yapabilir mi?

Bu konuda TTK’nda bir açıklama yok. Fakat uygulamada aksi bir görüş de bulunmamakta.

Geçmişte, mükellefim Holding’ in iştiraki olan şirketin sermaye artışını Emisyon primli yapmıştım. Ticaret Bakanlığı yetkilileri önce itiraz ettiler. Daha sonra ise sermaye artışının “emisyon primli” ifadesini rapordan çıkarttılar. Yerine de “sermaye yedekleri” tanımını yazmamızı istediler. Yapılan bu değişiklikle Holding şirket, iştirakinin emisyon primli sermaye artışına katılmış oldu. 

EMİSYON PRİMİNİN SERMAYEYE İLAVE EDİLMESİNİN ARDINDAN SERMAYE AZALTIMI İŞLEMLERİ

Emisyon priminin sermayeye ilave edilmesinin ardından sermaye azaltımı yapılması halinde sadece stopaj yönünden vergilendirme yapılması gerektiği, gayrimenkul ve/veya iştirak hissesi satış kazancı istisnasının sermayeye eklenmesinin ardından sermaye azaltımı yapılması halinde ise; kanunda belirtilen şartların sağlanmasından sonra sermaye azaltımına gidilmesi halinde sadece stopaj yönünde, kanunda belirtilen şartların sağlanmadan sermaye azaltımına gidilmesi halinde ise hem KV hem de stopaj yönünden vergilendirme yapılması gerektiği,

Enflasyon düzeltme farklarının sermayeye ilave dışında herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledilmesi veya işletmeden çekilmesi halinde bu işlemin yapıldığı dönem kazancı ile ilişkilendirilmeksizin bu işlemin yapıldığı dönemde vergiye tabi tutulması gerektiği, ortaklara dağıtımı halinde de stopaj yönünden vergilendirme yapılması gerektiği yönünde kanaat bildirmekle beraber sermaye azaltımının bileşenlerine ve niteliğine göre Maliye idaresi tarafından yasal bir düzenleme yapılması konunun sıhhati açısından daha iyi olacaktır. *Lebib Yalkın Mayıs 2019 sayı:185

Sermaye yedeklerinin azaltım yoluyla işletmeden çekişi kâr dağıtımı sayılır mı ve kâr dağıtım stopajına tabi tutulabilir mi?

Bu konuda yayınlanan 7420 sayılı Kanunla KVK eklenen 32/B maddesine göre;

  • Öz kaynakların sermayeye eklendiği tarihten itibaren beş tam yıl geçtikten sonra yapılan sermaye azaltımlarında azaltılan tutarlar “orantı yöntemi” ile belirlenecek.
  • Öz kaynakların sermayeye eklendiği tarihten itibaren beş yıl geçmeden yapılan sermaye azaltımlarında en yüksek vergili unsurlara öncelik verilecek.

En yüksek vergilemeden kasıt azaltılan öz sermaye kaleminin hem kurumlar vergisine hem de kâr dağıtım stopajına tabi tutulmasını sağlamaktır.

Bu konuda yayınlanan tebliğde, sermaye yedekleri, sermaye azaltımı yoluyla işletmeden çekildiğinde kâr payı dağıtımına bağlı vergi kesintisine (stopaja) tabi tutulacak kalemler arasında sayılıyor.

Bu kapsamda, her ne kadar emisyon priminden tebliğ taslağında bahsedilmemiş olsa da kardan ayrılmayan sermaye yedeği niteliğindeki bu fonların nakdi sermayeden bir farkı yoktur, ortaklarca işletmeye konulan sermaye benzeri değerlerdir. Bu nedenle gerek doğrudan gerekse sermaye azaltımı yoluyla dolaylı olarak ortaklara dağıtılması emisyon primlerinin vergilendirilme gerekçesi olamaz!* Erdoğan Sağlam’ ın 09.01.2023 Tarihli T24 gazete yazısı

KV BEYANNAMESİNDE GÖSTERME

Emisyon primleri, doğrudan bilançonun “Öz Kaynaklar” bölümüne muhasebeleştirildiğinden ve gelir tablosu hesaplarıyla ilişkilendirilmediğinden öncelikle beyannamenin “KKEG” satırına ilave edilerek ve daha sonra “Zarar Dahi Olsa İndirilecek İstisna ve İndirimler” bölümünde yer alan “319-Emisyon Primi Kazancı” satırında gösterilmelidir. Gelir tablosu hesaplarında yer verilmeyen emisyon primi kazancının KKEG olarak kurumlar beyannamesine ilave edilmemesi halinde istisnadan mükerrer yararlanılacağı bu nedenle de vergi zıyaına sebebiyet verileceği hususu göz ardı edilmemelidir. Beyannamenin ekler bölümündeki KKEG’ ye ilişkin satırlarda ise emisyon primine özgü bir alan olmadığından söz konusu tutar “Diğer” satırında belirtilerek “emisyon primi” açıklaması yapılmalıdır.

Beyanname Düzenleme Programının yukarıda bahsettiğimiz mevcut yapısı itibariyle emisyon priminin elde edildiği dönemde gelir tablosu hesaplarıyla ilişkilendirilerek ertesi dönem başında öz kaynak hesaplarına devredildiğine ilişkin uygulamalar görmekteyiz. Esasında belirtilen uygulamaya katılmasak da tercihlerini bu yönde kullananların istisnaya ilişkin tutarı KKEG’ ye ilave etmeden beyannamenin ilgili satırında yer vermeleri yerinde olur.

 Gerek Kanunda gerekse Genel Tebliğde istisna şartları arasında öz kaynak hesaplarında takip edileceği ya da devredileceğine ilişkin hüküm bulunmadığından her iki uygulamanın da söz konusu istisnaya engel olmadığı görüşündeyiz. Ancak her durumda emisyon primlerine KV beyannamesinde “Zarar Dahi Olsa İndirilecek İstisna ve İndirimler” bölümünde yer alan “319-Emisyon Primi Kazancı” satırında mükerrer indirime sebep olmayacak şekilde yer verilmesi gerekir. Ayrıca söz konusu istisnanın gelir tablosu hesaplarında muhasebeleştirilerek ertesi dönem ilgili hesaba devredilmesi durumunda VUK’ un 353/6. maddesine göre özel usulsüzlük cezasıyla muhatap olunabileceği unutulmamalıdır.

 KVK’nın 32. maddesi ile GVK’ nın Mük. 120. maddesi gereği Emisyon Primi istisnasından geçici vergi dönemlerinde de yararlanılabilir. * 08.12.2020 tarihli Alomaliye. Doğan Çengel-YMM. Bağımsız Denetçi.

Sonuç: Üç bölümde inceleyeceğim emisyon primi konusunu bu ikinci yazımda emisyon priminin sermayeye ilavesinde izlenecek yöntemler, melek yatırımcı ve emisyon primi, şirketlerin kendi iştiraklerinden emisyon primli hisse alıp alamayacağı, emisyon primi gelirlerinin Kurumlar Vergisi Beyannamesinde gösterilmesi konularını inceledik.

Gelecek yazımda emisyon primli hisse senedi ihracatının muhasebeleştirilmesi, ihraç edilen emisyon primli hisseler için fatura düzenlenmesi ve KDV hesaplanması, emisyon primlerinin ortaklara dağıtılması, emisyon primli sermaye artırımının, şirketlerin borca batıklığı hesaplamasına etkileri konularını işleyeceğim.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor