Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Araştırmalar

Nazmi KARYAĞDI
Nazmi KARYAĞDI
1012OKUNMA

 Sorular ve cevaplarla Asgari Kurumlar Vergisi

Asgari Kurumlar Vergisi neden gündeme geldi?

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in TRT televizyonlarında katıldığı bir programda yaptığı konuşmada yer alan, “OECD’nin çok uluslu şirketler için öngördüğü asgari kurumlar vergisine benzer bir çalışmayı sadece çok uluslu şirketler için değil bütün firmalar için de yapıyoruz” ifadesi ile şirketler için asgari kurumlar vergisi gündeme gelmiş oldu.

Asgari kurumlar vergisi ne anlama gelmektedir?

Düzenlemenin detayları hakkında henüz ayrıntılı bir bilgi olmasa da, asgari kurumlar vergisi, şirketler ne kadar indirim ve istisnadan yararlanırsa yararlansın ticari kârları üzerinden asgari bir oranda kurumlar vergi ödemesi anlamına geliyor. Bir başka ifadeyle şirketlerin efektif kurumlar vergisi oranının (yani yasal vergi oranının değil, fiilen ödenen vergi oranının) belirli bir sınırın altına inmeyeceği sonucunu doğuruyor.

Efektif (etkin) kurumlar vergisi oranı ne demektir?

Efektif kurumlar vergisi oranı, bir şirket tarafından ödenen kurumlar vergisinin elde edilen kazanca bölünmesiyle hesaplanan vergi oranıdır.

“Efektif Kurumlar Vergisi Oran= Ödenen Vergi / Kurum Kazancı”

Örneğin Türkiye’de yasal kurumlar vergisi oranı 2024 yılı için, bankalarda ve finansal kurumlarda %30, diğer şirketlerde %25 olsa da indirim ve istisnalar sonucunda bir şirketin ödediği nihai vergi oranı (efektif vergi oranı) %15’lerin dahi altına inebilmektedir.

Türkiye’de efektif kurumlar vergisi oranı nedir?

OECD verilerine göre son 6 yılda Türkiye’nin efektif kurumlar vergisi oranı %17,8 ila %22,4 arasında değişmektedir.

201720182019202020212022
17,819,619,619,6%22,3%20,5

Asgari Kurumlar Vergisi kimleri etkileyecektir?

Yüksek oranda indirimli kurumlar vergisinden yararlanan şirketler ile istisnaları ve diğer indirimleri yüksek olan, bu nedenle de az vergi ödeyen şirketlerin ödeyeceği vergi tutarı artacaktır.

Özellikle büyük ölçekli şirketler ile yatırım yapıp indirimli kurumlar vergisinden yararlanan şirketlerin vergi yükü artacaktır.

Asgari kurumlar vergisi geçmişte Türkiye’de uygulandı mı?

Asgari Asgari Kurumlar Vergisi,1992-1993 ve 1994-1999 arasında iki farklı şekilde uygulandı.

Her ikisinin de ortak amacı, sayıları oldukça artmış olan indirim ve istisnalar nedeniyle yasal oranın altına inen efektif kurumlar vergisi oranını asgari bir düzeyde sınırlamaktı.

1992-1993 yıllarında uygulanan asgari kurumlar vergisi müessesesi oldukça karmaşık hesaplamalar içermekteydi. Ticari zarar olması durumunda asgari kurumlar vergisi ödenmiyordu. Ancak ticari kazanca indirim ve istisnalar uygulandıktan sonra kurumlar vergisi matrahının zarar haline dönüşmesi ve kurum kazancının kalmaması durumunda asgari kurumlar vergisi alınıyordu.

İkinci düzenleme, ismi her ne kadar asgari kurumlar vergisi olarak adlandırılmamış olsa da 1994-1999 yılları arasında uygulanan %20 oranlı kurumlar vergisiydi. Daha basit bir yapıya sahip olan bu düzenlemeye göre, ticari kazanç üzerinden (indirim ve istisnaların düşülmediği kazanç) iştirak kazançları, kooperatif risturnları ile yatırım fonları ve ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları hariç %20 oranında kurumlar vergisi hesaplanıyor ve ödenecek kurumlar vergisi bu tutardan aşağı olamıyordu. (O dönemde yasal kurumlar vergisi oranı ise %30 idi.)

1999’dan sonra vergi sistemimizde asgari kurumlar vergisi veya benzeri bir uygulama yer almadı.

Zarar eden şirketler asgari kurumlar vergisi öder mi?

Getirilmesi düşünülen yeni düzenlemede firmaların asgari kurumlar vergisine tabi olabilmesi için mutlaka faaliyetinden kâr etmesi gerekecektir.

Zira müessesenin amacının indirim ve istisnaların kurumlar vergisi matrahını aşındırmasını önlemek ve asgari oranda vergi ödenmesini sağlamak olduğu anlaşılmaktadır.

Neden asgari kurumlar vergisi gündeme geldi?

2006 yılında yapılan kurumlar vergisi reformunun en önemli unsurlarından bir kurumlar vergisi oranının %30’dan %20’ye indirilmesi ve yatırım indirimi istisnası dahil pek çok istisna ve indirimin kaldırılmasıydı. Ancak aradan geçen 18 yılda indirim ve istisnaların sayısı o kadar çok arttı ki özellikle yüksek vergi ödeme potansiyeline sahip büyük ölçekli firmalarda efektif vergi oranı yasal oranın oldukça altına düştü. Buna karşılık aynı dönemde kurumlar vergisi oranında %20, 22, 23, 25 (bankacılık ve finans kesimi için %30) gibi değişiklikler söz konusu oldu.

Öte yandan Gelir İdaresi Başkanlığınca yayınlanan 2023 Vergi Harcamaları Raporu incelendiğinde, tahsil edilen kurumlar vergisinin %56,8’lik kadarlık bir kısmından indirim ve istisnalar yoluyla vazgeçildiği ifade ediliyor. Bu kapsamda 2024’te vazgeçilecek kurumlar vergisi (vergi harcaması) tutarı ise 657 milyar lira civarında olması tahmin ediliyor.

Tüm bu nedenler ve son 1 yıldır uygulanan para politikasına, maliye politikası açısından verilmek istenen destek nedeniyle asgari kurumlar vergisi yeniden gündeme geldi.

Asgari Kurumlar Vergisi kimleri etkileyecektir?

İndirim ve istisnalardan yararlanmak suretiyle %25 yasal oranına nazaran gerçekte daha düşük oranda kurumlar vergisi ödeyen büyük ölçekli şirketleri etkiyecektir.

2022 yılı tahsilinden vazgeçilen kurumlar vergisi (vergi harcamaları) tutarlarından hareketle muhtemel olarak asgari kurumlar vergisi verecek sektörleri şöyle sıralamak mümkün:

İndirimli kurumlar vergisi desteğinden yararlanan şirketler, yurtdışı iştirak kazançları elde eden şirketler, yurt dışındaki inşaat işlerinin yapılabilmesi için ilgili ülke mevzuatına göre ayrı bir şirket kurmak zorunda kalan şirketler, yurt dışı şube kazançları olan şirketler, taşınmaz ve iştirak hisseleri ile kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan hakları satış kazancı elde eden şirketler, serbest bölgelerdeki faaliyet gösteren şirketler, ARGE merkezi indiriminden yararlanan şirketler, Teknokentlerde faaliyet gösteren şirketler.

Asgari Kurumlar Vergisi nasıl işleyecek?

Henüz ayrıntıları, dolayısıyla da oranı belli olmamakla birlikte; şirketlerin faaliyetleri sonucunda kurum kazancından (ticari kârı) indirim ve istisnalar düşülmeden asgari bir oranda vergi hesaplanacak ve indirim ve istisnalardan sonra hesaplanacak kurumlar vergisi asgari tutarın altında olmayacaktır.

Diğer taraftan vergi tekniği bakımında iştirak kazançları, kooperatif risturnları ile yatırım fonları ve ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançların asgari kurumlar vergisine tabi olmaması gerekiyor.

Türkiye’ye gelen doğrudan yatırımlara etkisi ne şekilde olacaktır?

Eldeki veriler göstermektedir ki vergi oranları arttıkça ülkelere gelen doğrudan yabancı sermaye oranı düşmektedir. Türkiye, 2006’da kurumlar vergisi oranını %20’ye indirerek bu anlamda önemli bir adım atmıştı. Ancak son yıllarda artan kurumlar vergisi oranı ülkemizin vergi rekabetini yerli firmalarımız ve yabancı yatırımcılar için olumsuz şekilde etkiledi.

%15 küresel asgari kurumlar vergisi ile birlikte aynı oranda yürürlüğe girebilecek yerel asgari kurumlar vergisi aynı etkiyi yaratacağından olumsuz sonucun etkisi azalmış olacaktır.

Asgari Kurumlar Vergisi, vergide adalet açısından ne anlama geliyor?

Az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınması olarak özetleyebileceğimiz “ödeme gücüne göre vergilendirme” anayasal ilkesinin hayata geçmesi sağlanmış olacaktır.

Büyük ölçekli şirketlerin indirim ve istisnalardan yararlanarak daha az vergi verdiği ancak daha az kazanan mikro, küçük ve orta ölçekli işletmelerin diğerlerinden daha fazla vergi ödediği gerçeği dikkate alındığında vergi adaletinin sağlanması açısından katkısı olacaktır.

Asgari Kurumlar Vergisi indirim ve istisnaların kaldırılması anlamına mı geliyor?

Yasal olarak olmasa da fiilen, kısmen kaldırılması anlamına geliyor.

Yatırım yapan şirketlerde Asgari Kurumlar Vergisi iş planlarını olumsuz etkiler mi?

Hâlihazırda yatırım sürecinde olan ya da yatırımını tamamlayıp üretim sürecine geçen şirketlerde kısa ve orta vadede (1-3 yıl) iş planlarını bozacağı bir gerçektir. Bu nedenle de özellikle yatırım yapıp indirimli kurumlar vergisinden yararlanan şirketler için örneğin 3 yıllık bir geçiş öngörülmelidir.

 Sorular ve cevaplarla Asgari Kurumlar Vergisi

İşte bu nedenlerle tüm şirketlere örneğin %15 kurumlar vergisi oranı ve tamamen kaldırılmış indirim ve istisnaların Türkiye ekonomisine ve maliye politikalarına daha uygun bir çözüm olacağına inanıyoruz.

Bu durum; sermayenin tabana yayılması, az kazananın az, çok kazananın çok vergi ödemesi, Devletin vergi yoluyla ekonomiye daha az müdahale etmesi ve doğrudan yabancı sermaye için cazip bir yapı oluşturacaktır.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor