Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Ticaret Hukuku

Bülent TAŞ
Bülent TAŞ
23014OKUNMA

Şirketlerde Sermaye Kaybının Hesabında Önemli Değişiklik

Ticaret Bakanlığının 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 376’ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğde değişiklik yapan Tebliği 26 Aralık 2020 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Tebliğ şirketlerde sermaye kaybının hesaplanması ile ilgili çok önemli bir düzenleme yapmaktadır.

Değişiklik yapılan Tebliğin değişiklikten önceki 6’ncı maddesi başlığı ve maddenin 1’nci fıkrası aşağıdaki gibidir.

“Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının karşılıksız kalması halinde genel kurul 

MADDE 6 – (1) Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının karşılıksız kalması halinde yönetim organı, bu genel kurula uygun gördüğü iyileştirici önlemleri sunar.”

Değişiklikten sonra 6 nci madde başlığı ile ve maddenin 1 nci fıkrası aşağıdaki şekle dönüşmüştür. 

“Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının zarar sebebiyle karşılıksız kalması halinde genel kurul 

MADDE 6 – (1) Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının karşılıksız kalması durumu zararın, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısına eşit veya bu tutardan çok ve üçte ikisinden az olmasıdır. Bu durumda yönetim organı, genel kurula uygun gördüğü iyileştirici önlemleri sunar.”

Dikkat edileceği üzere değişiklik sermayenin yarısının kaybından ne anlaşılması gerektiğini açıklığa kavuşturmaktadır. Buna göre şirketin zararları toplamının sermaye ve yedek akçeler toplamına oranına göre sermaye kayıp oranının hesaplanması gerektiğini ifade etmektedir. Benzer düzenleme Tebliğin 7’nci maddesinde sermayenin 2/3 ünün kaybı ile ilgili olarak da yapılmıştır. Bu hesaplama tarzı bugüne kadar uygulamada şekillenmiş hesaplama şeklinden farklıdır.

Mevcut uygulamada sermaye ve yasal yedekler toplamından öz varlık tutarı çıkarılarak bulunan tutarın sermaye ve yasal yedekler toplamına bölünmesi sonucu bulunan oran dikkate alınmaktadır.

Yeni hesaplama yöntemi özellikle özvarlıkları içinde enflasyon düzeltmesi olumlu farkları gibi unsurlar bulunan şirketler bakımından farklı sonuçlar doğuracaktır. Aşağıda buna ilişkin bir örnek yer almaktadır.

 Mevcut
1Sermaye12.200.000.000   
2Enflasyon Düzeltmesi Olumlu Farkları3.500.000.000   
3Geçmiş Yıl Zararları8.500.000.000   
4Cari Dönem Zararı1.000.000.000   
5Öz Varlık ((1+2)-(3+4))6.200.000.000   
Sermaye Kayıp Oranı Eski ((1-5)/1)%49,2
Sermaye Kayıp Oranı Yeni ((3+4)/1)%77,

Örnekte görüldüğü üzere eski yönteme göre sermayesinin %50’sini koruyan bir şirket, yeni hesaplamaya göre sermayesinin 2/3’ten fazlasını kaybetmektedir.

Tebliğle açıklama, Türk Ticaret Kanunu’nun değiştirilmesinden bu yana çok uzun bir zaman geçtikten sonra yapılabilmiştir.

Eski Ticaret Kanununda esas sermayenin yarısının veya 2/3’ünün karşılıksız kalmasından söz edilirken yeni kanunda sermaye ve kanuni yedek akçeler toplamının yarısı veya 2/3’ünün zarar nedeniyle karşılıksız kalmasından söz edilmektedir.

Özellikle “zarar nedeniyle” ibaresine yer verilmiş olmasının hesaplama şeklinde bir değişikliğe yol açıp açmayacağı tartışma yaratmış ancak Ticaret Bakanlığından aradan geçen 9 yılda hiçbir açıklama gelmemiştir.

Ancak Sermaye Piyasası Kurulu hisseleri borsada işlem gören şirketler bakımından konuyu açıklığa kavuşturmuş ve eskiden beri uygulanan

[(Sermaye + Kanuni Yedek Akçeler) - Özkaynaklar) / (Sermaye + Kanuni Yedek Akçeler)]

formülün uygulanmaya devam edileceği kamuoyuna bildirilmiştir.

SPK’nın bu yönlendirmesi çerçevesinde hisseleri borsada işlem görmeyen şirketler de eski hesaplama yöntemini uygulamaya devam etmişlerdir. Ticaret Bakanlığının Tebliğle yaptığı düzenleme geç ve SPK uygulaması ile çelişki yaratacak niteliktedir.

Halka açık olmayan şirketlerin uygulayacağı yöntemin halka açık şirketlerden farklı olmasını gerektiren hiçbir durum söz konusu değildir.

Yeni hesaplama yöntemi çok büyük sıkıntılar yaratmaya müsaittir. Zira yeni yöntem sermaye ve yasal yedekler dışında öz varlık unsuruna sahip şirketler bakımından sermaye kayıp oranını yükseltmektedir. Bu durum teknik iflasta olmadığını düşünen çok sayıda firmanın birdenbire teknik iflas konumuna girmesine yol açacaktır. Ayrıca bu düzenleme Tebliğin genel amacı ile de tezatlık taşımaktadır.

Ticaret Bakanlığının bu oldukça gecikmiş düzenlemesini gözden geçireceğini umuyoruz.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor