Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Vergi

Bülent TAŞNazmi KARYAĞDI
Bülent TAŞ/ Nazmi KARYAĞDI
3348OKUNMA

Özel İletişim Vergisinde İçerik - İletim Sorunu

Haberleşme Sektörüne İlişkin Yetkilendirme Yönetmeliğinde Katma Değerli Elektronik Haberleşme Hizmetleri;

  • İçeriği, kodu, protokolü veya benzer hususları üzerinde bilgisayar işlemleriyle veya başka surette işlem yaparak aboneye/kullanıcıya ek, farklı ya da yeniden yapılandırılmış bir ses veya veri ileten ya da
  • Eğlence, oylama, yarışma, katılım, bilgi verme veya benzeri amaçlı içeriklere erişimi sağlayan

elektronik haberleşme hizmetlerini, olarak tanımlanmıştır.

Katma değerli hizmet kapsamında işletmeler film, müzik gibi içerikleri veya herhangi bir başka bilgiyi abonelere veya kullanıcılara iletebilmektedir. Çoğu zaman abone veya kullanıcı bu iletim hizmet bedeliyle birlikte kendisine iletilen içerikler için de bir bedel ödemektedir. İletim ve içerik için ödenen bedelin her ikisinin de özel iletişim vergisine tabi tutuluyor olması uygulamada önemli karışıklıklara yol açmaktadır. Bu yazımızda bu karışıklığa ve çözüm önerilerine yer vermekteyiz.

Katma Değerli Hizmet kapsamında içerikler ve iletim yolları

  • Kablo üzerinden TV, film, müzik veya spor gibi içeriklere erişme
  • Uydu platformu üzerinden TV, film, müzik veya spor gibi içeriklere erişme
  • Sabit internet üzerinden TV, film, müzik veya spor gibi içeriklere erişme
  • Mobil internet üzerinden TV, film, müzik veya spor gibi içeriklere erişme
  • Mobil telefonlar ile TV, film, müzik veya spor gibi içeriklere erişme

Özel İletişim Vergisinin kapsamı

Özel iletişim vergisi,

  • Her nevi mobil haberleşme hizmetleri üzerinden % 25,
  • Radyo ve televizyon yayınlarının uydu platformu ve kablo ortamından iletilmesine ilişkin hizmetleri üzerinden % 15,
  • Kablolu, kablosuz ve mobil internet servis sağlayıcılığı hizmetleri üzerinden %5,
  • Diğer elektronik haberleşme hizmetleri üzerinden %15

oranında hesaplanmaktadır.

Dikkat edileceği üzere,

  • mobilde haberleşme hizmeti,
  • radyo, TV yayınlarında uydu ve kablo ortamında iletilmesi hizmeti,
  • hem sabit hem de mobil internette internet temin hizmeti yani internete erişim hizmeti,
  • bunlar dışında kalan diğer elektronik haberleşme hizmeti

verginin konusunu oluşturmaktadır. Dolayısıyla Özel İletişim Vergisinin sadece haberleşme, iletim, erişim hizmetleri üzerinden alınabileceğini söylemek rahatlıkla mümkündür.

Kanun verginin konusunu bu şekilde sınırlamışken uygulamada durum hiç de böyle değildir. Özellikle tüketime konu olabilecek bir ürüne (içerik) erişilmesi veya bir ürünün iletilmesi durumunda tüketilen bu ürün için tüketicinin ödemiş olduğu bedelin de özel iletişim vergisine tabi tutulması gibi bir durum ile karşı karşıya kalınmaktadır.

Kablo ve uydu üzerinden TV, film, müzik veya spor gibi katma değerli içeriklere erişim

Mesela uydu platform üzerinden veya kablo yayın üzerinden film izlemek istediğinizde yaptığınız ödeme kısmen bu filmin evinizdeki televizyona iletilmesi kısmen de bu filmi izleme hakkını elde edebilmek içindir. İletim için öden kısım verginin konusuna girerken filmi izleme hakkı için ödenen kısmın verginin konusuna girmemesi gerekir. Zira kanunda radyo ve televizyon yayınlarının uydu platformu ve kablo ortamından iletilmesine ilişkin hizmetleri üzerinden verginin hesaplanması gerektiği ifade edilmektedir.

Dolayısıyla işletmeciler kullanıcılara düzenleyecekleri faturalarda içerik ve iletim bedellerini ayrıştırmak suretiyle sadece iletim bedeli üzerinden ÖİV hesaplamalıdırlar.

Ancak konu ile ilgili olarak Maliye Bakanlığınca yapılan incelemelerde böyle bir ayrıma gidilmeksizin hizmetin tamamı için verginin hesaplanması gerektiği yönünde raporlar yazılmıştır. Yargıya intikal eden bazı hususlarda yargı kararları henüz netleşmemiştir.

IPTV üzerinden yapılan iletimler bakımından da benzer bir durum ile karşı karşıyayız. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu 26.08.2009 tarihli ve 2009/DH-08/34 sayılı Kararında; IPTV hizmetinin, bildirim ile yetkilendirilen Kablolu Yayın Hizmeti İşletmeleri tarafından sunulabilen bir elektronik haberleşme hizmeti olduğu hususunu karar bağlamıştır.

IPTV günümüzün yakınsayan şebekeleri üzerinden sunulan ve her geçen gün yaygınlığını arttırma potansiyeline sahip bir teknoloji olan internet protokolü üzerinden TV (Internet Protocol Television, IPTV) hizmeti; televizyon ve/veya görüntü sinyallerinin geniş bant (kablo, mobil, DSL) kullanıcısı aboneler veya izleyicilere internet protokolü üzerinden dağıtıldığı sistemler olarak tanımlanmaktadır. (1)

Bu tanımlama çerçevesinde düşünüldüğünde aslında Kurul Kararı iletilenin ne olduğundan bağımsız olarak IPTV hizmetinin iletim sistemi olarak değerlendirerek bir elektronik haberleşme hizmeti olduğu sonucuna varmaktadır. Nitekim IPTV, yetkilendirilmesi bakımından Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) düzenlemelerine, içeriğin sağlanması açısından ise Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) düzenlemelerine tabidir. 

Ancak Gelir İdaresinin bu Kurul kararını esas alarak yapmış olduğu değerlendirmede (18.11.2009 tarihinde vermiş olduğu görüş) ulaştığı sonuç, IPTV hizmeti için ödenen bedelin herhangi bir ayrıma tabi tutulmaksızın vergiye tabi tutulması gerektiği yönündedir.

Aslında bu görüş garip bir durumu ortaya çıkarmaktadır. Eğer bir filmi sinemada veya DVD alarak evinizde izlerseniz izleme hakkı için ödediğiniz bedel üzerinden ayrıca bu vergiyi ödememekte, ama kablo veya uydu yayın üzerinden veya IP üzerinde iletilmesi durumunda izleme hakkı için ödediğiniz bedel üzerinden ayrıca bu vergiyi ödemek durumunda kalmaktasınız. Kanunun böylesi bir durumu amaçlaması, aynı ürünün farklı ortamlarda tüketilmesi veya farklı araçlarla ürüne erişilmesini esas alarak vergilendirmeyi hedeflediği herhalde düşünülemez.

Sabit ve mobil internet üzerinden TV, film, müzik veya spor gibi katmadeğerli içeriklere erişim

Öte yandan Gelir İdaresi her durum için aynı yaklaşımı sergilememektedir. Mesela sabit internet üzerinden bir film izlerseniz veya müzik dinlerseniz film izleme hakkı veya müzik dinleme hakkı için ödeyeceğiniz bedel üzerinden Özel İletişim Vergisi hesaplanıp ödenmesine gerek bulunmamaktadır. Zira İdare vermiş olduğu görüşte, 08/12/2009 tarihli ve 2009/DH/644 sayılı Kurul Kararına istinaden, internet ortamında erişilmek üzere web sunucuları üzerinde ilgili verilerin barındırılması/depolanması hizmeti olan Web TV hizmetinin adı geçen Kurumun yetkilendirmesine tabi olmadığının değerlendirildiği, buna göre, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunca yetkilendirilmeyi gerektirmeyen ve dolayısıyla 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununda tanımı yapılan elektronik haberleşme hizmeti kapsamında değerlendirilmeyen Web TV hizmeti ÖİV ye tabi olmadığını ifade ederek uygulamayı vergisiz olarak yönlendirmiştir.

Bu durum haklı olarak akla “Ne farkı var?” sorusunu getirmektedir. Kablo ile uydu ile veya IP üzerinden evinize iletilen bir filmi izleme hakkı ile internet üzerinden erişim yoluyla aynı içeriği izleme hakkı arasında nasıl bir fark var? Pek açıklanabilir bir fark yok gibi görünmektedir.

Mobil telefonlar ile TV, film, müzik veya spor gibi katma değerli içeriklere erişim

Gelir İdaresinin farklı yaklaşımı bununla da sınırlı değildir. Mobil operatörler tarafından sağlanan katma değerli hizmet bedellerinin tamamen ÖİV’ye tabi olduğu Gelir İdaresince uzun bir süre iddia edilmiş ve uygulama bu şekilde yönlendirilmiş, ancak en son verilen bir görüşte,

16.03.2011 tarihli ve 2011/DK-08/135 sayılı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu Kararı ile,

1- İşletmeciler tarafından ilgili mevzuat ve yetkilendirmeleri kapsamında sunulan müzik, melodi, görüntü, logo, resim, oyun, tv gibi aboneye elektronik haberleşme vasıtası ile teslim edilen her türlü katma değerli hizmetin sunulmasının elektronik haberleşme hizmeti olduğu,

2- Ancak, internet ortamında erişilmek üzere "web" sunucuları üzerinde müzik, melodi, görüntü, logo, resim, oyun, TV gibi verilerin barındırılması/depolanması hizmetlerinin elektronik haberleşme hizmeti olmadığı, bununla birlikte söz konusu verilerin işletmeciler tarafından ilgili mevzuat ve yetkilendirilmeleri kapsamında elektronik haberleşme altyapısı vasıtasıyla iletilmesi, gönderilmesi ve alınması faaliyetlerinin elektronik haberleşme hizmeti olduğu,

hususlarına karar verildiği,

Buna göre, ilgili mevzuat ve yetkilendirilmeler kapsamında abonelerine sunulan müzik, melodi, logo, resim ve benzeri elektronik haberleşme vasıtası ile teslim edilen her türlü katma değerli hizmetlerin sunulmasının, elektronik haberleşme hizmeti olduğu, bu hizmetler karşılığında abonelerden alınan bedellerin ÖİV ye tabi tutulması gerektiği, ancak katma değerli hizmetler dolayısıyla yapılan içerik satışının elektronik haberleşme hizmeti olmadığı sunulan bu hizmetler dolayısıyla alınan içerik bedellerinin, aboneler adına düzenlenecek faturalarda ayrıca gösterilmek kaydıyla ÖİV ye tabi tutulmayacağı,

ifade edilmektedir.

Bu görüşten ortaya çıkan husus mobil haberleşme vasıtasıyla katma değerli hizmetlerin sunulması elektronik haberleşme hizmeti olarak tanımlanmakta ve ÖİV ye tabi olmakta, ancak sunulan içerik için ödenen bedel fatura üzerinde ayrıca gösterilmek kaydıyla vergiye tabi tutulmamaktadır.

Değerlendirme

Bu durumda herhangi bir içeriğe mobil veya sabit internet üzerinden erişim sağlarsanız internet erişimi için ödediğiniz bedel üzerinden ÖİV hesaplanmakta ancak ulaştığınız ürün için ödediğiniz bedel üzerinden herhangi bir ÖİV ödememektsiniz. Aynı şekilde herhangi bir katma değerli hizmet içeriğine mobil telefonunuz ile ulaşırsanız erişim için ödediğiniz bedel üzerinden vergi hesaplanmakta ancak hizmet içeriği için ödenen bedel üzerinden ÖİV ödenmemektedir.

Ancak herhangi bir ürüne kablo, uydu veya IP üzerinden evinizde erişirseniz bu ürün bedeli üzerinden ayrıca vergi ödeme yükümlülüğü ile karşı karşıya kalmaktasınız. Bu farklı uygulama aynı ürünle ilgili olarak bir pazar bozulması yani bir çarpıklık yaratmaktadır.

Aslında kanun kablo veya uydu için iletim hizmetlerini verginin konusu kapsamına almaktadır. İletime konu olan ürünün kendisi için ödenen bedel, verginin konusuna girmemektedir. Gelir İdaresi aksi yöndeki ısrarını sürdürmesinin bir gereği kalmamıştır. Bir ürüne sabit internet üzerinden erişiminde ürün için ödenen bedelin ÖİV ye tabi olmadığı yönündeki görüşünü mobil internetten erişimi de kapsayacak şekilde genişlettikten sonra bunu kablo veya uydu yoluyla iletilen ürünleri de kapsayacak şekilde genişletmek bir zorunluluk haline dönüşmüştür. Ancak bunun için Bilgi teknolojileri İletişim Kurumunun öncü rol alması ve kablo, uydu ve IP üzerinden yapılan yayınlardaki “içerik”“iletim” tanımlamalarına açıklık getirmesi, iletimin haberleşme hizmeti olduğunu, içeriğin kendi faaliyet alanı içinde bulunmadığını ve sadece iletime konu olan bir unsur olduğunu netleştirmesi yararlı olacaktır. 

Gelir İdaresinin bir Tebliğ düzenlemesi ile sabit veya mobil internet, mobil telefon, kablo ve uydu üzerinden herhangi bir ürüne ulaşılması durumunda ürünün kendisi için ödenen bedelin vergiye tabi olmadığını netleştirmesi uygun olacaktır. Bu yöndeki belirsizlik piyasadaki hizmet sunucularının farklı uygulamaları nedeniyle, rekabet eşitsizliği yaratmakta bu da piyasayı bozucu sonuçlar doğurmaktadır. Bu sadece piyasayı bozmamakta verginin vergiyi öldürmesine yol açabilmektedir.

(1) IPTV Hizmetlerine İlişkin Uluslararası Uygulamalar ve Türkiye için Öneriler, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Ankara Temmuz 2013

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor