Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Vergi

Nazmi KARYAĞDI
Nazmi KARYAĞDI
1896OKUNMA

Kümesteki tekno kazlar

Üniversiteden değerli hocam, rahmetli Şükrü Kızılot yazdığı makalelerde veya konuşmacı olarak katıldığı etkinliklerde, Kral XIV Louis'nin Maliye Bakanı Jean-Baptiste Colbert’ın (1613-1683) “Vergileme sanatı kazı bağırtmadan, ondan mümkün olduğu kadar fazla tüy almaktır” veciz sözünü sık sık hatırlatırdı.

Vergi ödeyen mükellefler için 'kümesteki kazlar', kayıt dışında çalışanlar için 'kümesin dışındaki kazlar' ve 'yaban kazları' kavramlarını da kullanırdı.

Rahmetli hocam bugünleri görseydi muzip gülüşüyle “tekno kazlar’ kavramını icat eder miydi diye düşünmeden edemiyorum.

Tekno kazlar kimler mi?

Hem faaliyetleri hem de kazandıkları gelirler ile itibariyle dijital (sayısal) ve finansal mecralarda iz bırakan, teknoloji odaklı faaliyet gösteren, yeni e-konominin ağdaş toplumunun bireylerinden söz ediyorum.

YouTube içerik oluşturucuları, YouTube ünlüleri (YouTuberlar), sosyal medya fenomenleri ve etkileyenleri (infleuncerlar), akıllı telefonlar için uygulama geliştirenler ve yurtdışındaki şirketlere ücret karşılığı Türkiye’den yazılım geliştirenler bu kapsama giriyorlar.

Geçtiğimiz yıllarda YouTube ünlüleri, internet fenomenleri ve akıllı telefonlar için uygulama geliştirenler hakkında vergi incelemeleri başlatılmış ve biz de vergi adaletine ve ekonomik gerçekliğe uygun olmayan durumları DÜNYA Gazetesi ve VergiAlgı.net aracılığıyla kamuoyunun gündemine getirmiştik.

O dönemde yapılan vergi incelemeleri sonucunda yüklü tutarda vergi ve cezalar kesilmekteydi.

Diğer taraftan ise 100 liralık bir gelir elde eden kişinin dahi vergi dairesinde mükellefiyet tesis ettirmesi, defter tutması, fatura düzenlemesi, SMMM ile çalışması, vb. gibi uyum yükümlülükleri ortaya çıkıyordu.

Sonrasında TBMM, kamuoyunda ortaya çıkan tepkileri dikkate alarak bir vergi düzenlemesi getirmişti.

Buna göre vergi dairesine giderek gelir vergisi mükellefiyeti tesis ettirilmesi ve“193 Sayılı Kanunun Mükerrer 20/B Maddesi Uygulamasına İlişkin İstisna Belgesi” alınması durumunda (2022 yılında 880 bin liranın altındaki kazançlar için) beyan zorunluluğu ortadan kaldırılmıştı.

Sistem sadece, kişilerin tanımlı banka hesaplarına yatan paralardan bankalar tarafından %15 stopaj yapılmasını sağlayacak şekilde basitleştirilmişti.

Tekno kazlar kafeste

İnternet ortamında faaliyet gösteren ve gelirlerinin (ücret, serbest meslek kazancı, ticari kazanç vb.) neredeyse tamamına yakınını bankacılık sistemi üzerinden kayda geçiren teknoloji odaklı çalışan kişilerin Maliyenin radarına yakalanması da doğal olarak kolay oluyor.

Burada kullanılan metot ise doğal olarak “parayı takip etme” yöntemi oluyor.

Aslında “parayı takip etme” yaklaşımı, tüm kayıt dışı faaliyetlerle mücadele stratejisinin en önemli aracıdır.

Bize göre; şehirlerin girişinde hâlâ vergi kontrol noktaları kurarak “malı takip etmek” şeklindeki çağa uygun olmayan yöntemin yerine “parayı takip etme”, vergi denetiminin etkinliğini arttıracağı gibi kayıt dışılığı önlemede Maliyeye çok büyük güç verecek önemli bir yöntemdir. (Bkz. “İrsaliye Kalkmalı Derken, Hoş Geldin E-İrsaliye” başlıklı yazımız.)

Kayıt dışı ile mücadelede “paranın takibini” sadece teknoloji alanında faaliyet gösteren bireylerle sınırlandırmamakta yarar var. Çünkü nerdeyse 20 yıldır %30-32 bandında katılaşmış olan kayıt dışılık oranını katlanılabilir bir düzeye çekebilmek için tüm sektörlerde paranın izini sürmek temel koşul aslında.

Yoksa kendiliğinden kazancını doğru beyan eden veya vergi kesintisi ile kaynakta vergilendirilen kümesteki kazların yerini bu kez kümesteki tekno kazlar almış oluyor.

Yurt dışındaki şirketler için yazılım geliştiren bireyler incelemede

Geçtiğimiz günlerde bize ulaşan bilgilere göre; mekânsal kısıtlama olmaksızın, uzaktan çalışma yolu Türkiye’den yurtdışındaki şirketler için çalışan yazılımcılar, grafikerler ve tasarımcılar ya izaha davet edilmeye ya da vergi incelemesine alınmaya başlanmış durumda.

Bakalım gelişmeler ne yönde ilerleyecek?

Vergi mevzuatının çıkmaz sokaklarında ya da gri alanlarında gençlerimizin umutlarını, heveslerini kırmadan ve vergi adaletini zedelemeden süreçlerin yürütüleceğine olan inancımı belirterek yazımı bitirmek istiyorum.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor