Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Vergi

Bülent TAŞ
Bülent TAŞ
839OKUNMA

Kriz dönemlerinin kurtarıcısı; Yurtdışı Çıkış Harcı

Yurt dışına çıkışlardan vergi alınması 2.6.1961 tarihinde, darbe döneminde alınan 5/1280 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile Türk insanının hayatına girmiştir. 

İstikrar Fonu Oluşturulması Hakkında Kararname

Karar Merkez Bankasında bir istikrar Fonu kurulmasına ilişkindir. Fon Kambiyo takyidatının hafifletilmesi ve Türk Parası kıymetinin korunması amacıyla kurulmuş olup Fonun net hasılatı Maliye Bakanlığınca, konsolide edilmiş bulunan dış borçlara ait taksitlerin transferleri sırasında hasıl olup Hazinece ödenmesi gereken kambiyo zararlarının karşılanmasında kullanılabilecektir. Fon için iki temel gelir kaynağı tanımlanmıştır. Bunlardan birisi de yurt dışına çıkanlardan alınacak olan katılma payıdır. Kararda yer alan düzenleme aşağıdaki gibidir.

“İş bu Kararın yayımı tarihinden itibaren. her türlü dış seyahatler için yapılacak döviz satışları (sıhhî sebeplerle yapılacak döviz satışları dahil) ile yolcu bilet ve bagaj bedellerinden mütehassıl meblağların transferi dolayısıyla yapılacak döviz satışlarında, bankalarca ilgililerden dolar basına 4,50 TL İstikrar Fonuna katılma payı tahsil edilir.”

Katılma Payı adı altında alınsa da özü itibariyle bir vergi salınımı söz konusudur. Ancak vergi kanunilik ilkesine aykırı olarak Bakanlar Kurulu Kararı ile ihdas edilmiştir.

Dış Seyahat Harcamaları Vergisi Kanunu

Kararname ile ihdas edilen istikrar fonu katılma payı 18.2.1963 tarihinde Dış Seyahat Harcamaları Vergisi adı altında kanuni düzenlemeye kavuşturulmuştur. Kanuna göre dış seyahat harcamaları vergisini, dış seyahat sebebiyle harcamalarda bulunan şahıslar öder. Verginin matrahı Türk parası kıymetini koruma mevzuatına göre dış seyahat harcamaları için tahsis edilen meblâğ ile Türk ve yabancı hava, deniz, kara taşıma kumpanyalarının Türkiye’deki şube, acente, büro ve temsilcileri tarafından satılan yolcu ve bagaj biletlerinin Türk Lirası tutarıdır. Verginin oranı %50’dir.

Kanunun gerekçesinde yer alan bazı ifadelere aşağıda aynen yer verilmiştir.

“.. vergi sisteminin gözden geçirilip düzenlendiği sırada, varidat "bütçesine katılan ve aslında bir nevi gider vergisinden başka bir şey olmayan istikrar fonu katılma payının da bu karakterlerinin tespit edilerek bir vergi disiplini içinde toplanması zaruri ve faydalı görülmüştür.

Arz olunan bu düşünceye istinaden, yapılan çalışmalar, tasarısını takdim eylediğimiz dış seyahat harcamaları Vergisine vücut vermiştir.

Şu kısa izahlarımızdan anlaşılacağı üzere, dış seyahat harcamaları vergisi yeni ihdas edilmiş bir vergi, yeniden bazı mevzular ve vatandaşlar üzerinde tesis edilmiş bir mükellefiyet değildir. Yalnızca öteden beri mevcut olan ve İstikrar Fonu primi olarak yürütülen tatbikatın bir vergi mahiyet ve hüviyetine inkılâb etmesinden ibarettir.”

02/03/1984 tarih ve 2989 sayılı Kanun ile Dış Seyahat Harcamaları Vergisi Kanunu yürürlükten kaldırılmıştır. Kanun yürürlükten kaldırılmış ancak aynı tarihte çıkarılan Toplu Konut Kanunu ile vergi varlığını sürdürmeye devam etmiştir.

Toplu Konut Kanunu

02/03/1984 tarih ve 2985 sayılı Kanun Toplu Konut Fonu’nun kurulmasını sağlamıştır. Kurulan Fonun kaynakları arasında yurt dışına çıkışlarda alınacak bedel de sayılmıştır. Buna göre yurt dışına çıkışlardan çıkış başına alınacak en çok 100 Amerikan Doları karşılığı Türk Lirası ve Kuzey Kıbrıs Türk Devleti için çıkış başına en çok bunun yarısı kadar Amerikan Doları Karşılığı Türk Lirası fona aktarılacak, bu harçtan, hac çıkışları dahil, kimlerin muaf tutulacağını veya istisnadan yararlanacağını tespite Bakanlar Kurulu yetkili olacaktır.

1984 yılında toplu konut fonu için bir kaynağa dönüşen yurt dışı çıkış harcı 2001 yılına kadar uygulanmıştır. 20/06/2001 tarih ve 4684 sayılı Kanun diğer birçok fon ile birlikte toplu konut fonunu da tasfiye etmiştir. Dolayısıyla fon kaynaklarından olan yurt dışı çıkış harcı da yürürlükten kalkmıştır. Ancak hemen hemen aynı tarihte kabul edilen 29/06/2001 tarih ve 4705 sayılı Yurt Dışına Çıkışlarda Harç alınması ve 4481 sayılı Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun ile tekrar uygulamaya sokulmuştur.

Yurt Dışına Çıkışlarda Harç Alınması Hakkında Kanun

4705 sayılı Kanunda yer alan hüküm aşağıdaki gibidir.

“Yurt dışına çıkış yapan (Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hariç) Türk vatandaşlarından çıkış başına 50 ABD Doları karşılığı Türk Lirası tutarında harç alınır.

Bakanlar Kurulu bu harçtan muaf tutulacaklar ile harcın ödenmesine ilişkin usul ve esasları belirlemeye ve harç miktarını bir katına kadar artırmaya veya kanuni oranlara kadar indirmeye yetkilidir.”

Kanunun gerekçesinde yer alan ifade ise aşağıdaki gibidir.

“Uygulanmakta olan ekonomik program çerçevesinde ihtiyaç̧ duyulan ek malî kaynağın sağlanabilmesi amacıyla bir taraftan ulusal ve uluslararası finans piyasalarından borçlanma yoluna gidilmekte, diğer taraftan da alternatif finansman yöntemlerine başvurulmaktadır. Bu amaçla ilave iç̧ kaynakların yaratılması zaruridir. Bu doğrultuda kamusal kaynakların değerlendirilmesi yolunda çalışmalar devam etmektedir.

Söz konusu çalışmalara ilave olarak Tasarı ile, vadeli mevduat hesaplarından özel işlem vergisi tahsil edilmesi ve yurt dışına çıkışlardan harç̧ alınması öngörülmektedir. Bununla, ekonomik program çerçevesinde ihtiyaç̧ duyulan ek malî kaynağın oluşturulması ve yurt dışına çıkışlarda Toplu Konut Fonu kesintisi alınmasına ilişkin Bakanlar Kuruluna verilen yetkinin, adı geçen Fonun kaldırılması sebebiyle uygulanabilirliği kalmadığından, Tasarı ile uygulamaya süreklilik kazandırılması amaçlanmaktadır.”

Kambiyo istikrarının sağlanması için kurulan fona kaynak sağlanmasında kullanılmak üzere ihdas edilen yurt dışı çıkış vergisi,  daha sonra toplu konut inşası için oluşturulan fonun kaynaklarından birisine dönüştürülmüş, 2001 yılında da yaşanan ekonomik krizde kaynak ihtiyacının giderilmesi için bir enstrüman olarak kullanılmıştır.

4705 sayılı Kanunun yurt dışı çıkış harcı ile ilgili maddesi 08/01/2002 tarih ve 4736 sayılı Kanun ile değişikliğe uğramıştır. Değişiklikten sonra düzenleme aşağıdaki şekle bürünmüştür.

“Yurt dışına çıkış yapan (Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hariç) Türk vatandaşlarından çıkış başına 70.000,00 lira harç alınır.

Bakanlar Kurulu bu harçtan muaf tutulacaklar ile harcın ödenmesine ilişkin usul ve esasları belirlemeye ve harç miktarını üç katına kadar artırmaya veya kanuni haddine kadar indirmeye yetkilidir.”

Değişiklikle harç Amerikan Dolarına endeksli olmaktan kurtarılmış zaman içinde enflasyon ile önemini yitirerek kendi kendine tasfiye olması hedeflenmiştir. Düzenleme bu haliyle uygulanmaya devam etmiş ancak 08/03/2007 tarih ve 5597 sayılı Kanun ile 4705 sayılı Kanun yürürlükten kaldırılmıştır. Tabi kanun yürürlükten kaldırılmış ancak vergi 5597 sayılı Kanunda mevcudiyetini devam ettirmiştir.

Yurt Dışına Çıkış Harcı Hakkında Kanun

Bu yeni kanun da yurt dışı çıkış harcı ile ilgili olarak yer alan düzenleme aşağıdaki gibidir.

  1. Türkiye Cumhuriyeti pasaportu ile yurt dışına çıkış yapanlardan çıkış başına 15 YTL harç alınır.
  2. Yurt dışına çıkış harcının mükellefi, yurt dışına çıkış yapan kişilerdir.
  3. Çıkış tarihi itibarıyla yurt dışında oturma izni bulunanlar ve 7 yaşını doldurmamış olanlar ile yurt dışına ticarî amaçla sefer yapan kara, deniz,hava ve demiryolu toplu taşıma ve yük taşıma araçlarının mürettebatından yurt dışına çıkış harcı alınmaz.
  4. Harcın beyan ve ödenmesinden sorumlu tutulan gerçek ve tüzel kişiler, tahsil ettikeri harcı gelir veya kurumlar vergisi bakımından bağlıoldukları vergi dairesine bir beyanname ile bildirmek ve üç gün içinde ödemekle yükümlüdürler.
  5. Bu Kanun hükümlerine göre ödenen harç, katma değer vergisi matrahının hesabında dikkate alınmaz.
  6. Gelir İdaresi Başkanlığı; harcın tahsilat şeklini belirlemeye, harca tabi işlemlere taraf olanları harcın ödenmesinden sorumlu tutmaya, harca ilişkin beyan dönemlerini tahsilat tutarına bağlı olarak, onbeş günlük, aylık veya üçer aylık dönemler itibarıyla tespit etmeye, harcın iadesi ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.
  7. Bu madde uyarınca alınan harçlar 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu’nun 2 nci maddesinin (f) bendine göre Toplu Konut İdaresine aktarılır.”

Düzenleme ile yurt dışı çıkış harcı tutarı önemli düzeyde azaltılmakta istisnalar Kanunda net bir şekilde belirlenmekte, Bakanlar Kurulunun istisna belirleme yetkisi kaldırılmakta ve harç tekrar Toplu Konut İdaresinin kullanımına sunulmaktadır. Krizde kaynak temini görevini tamamlayan harç tekrar toplu konut inşasının emrine tahsis edilmiş olmaktadır. Aslında o dönemde basına yansıyan açıklamalardan Maliye Bakanlığının, 2007'deki düzenleme sırasında, yurtdışı çıkış harcının tamamen kaldırılabileceği yönünde görüş bildirdiği, ancak çıkış harcının TOKİ'ye aktarılması nedeniyle Başbakanlıkta bu öneriye sıcak bakılmadığı ve çıkış harcının düşürülerek, devamı yönünde karar alındığı anlaşılmaktadır.

2013 yılına kadar uygulama bu şekilde devam etmiş ancak 28/03/2013 tarih ve 6455 sayılı kanun ile düzenlemenin 1 ve 3 numaralı fıkraları aşağıdaki gibi değiştirilmiştir.

  1. Yurt dışına çıkış̧ yapan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından çıkış̧ başına 15 Türk Lirası harç̧ alınır. Bakanlar Kurulu, bu miktarı sıfıra kadar indirmeye yetkilidir.
  2. Çıkış̧ tarihi itibarıyla yurt dışında oturma izni bulunanlar, 7 yaşını doldurmamış̧ olanlar, pasavan ve benzeri belgelerle çıkış̧ yapanlar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne kimlik belgesiyle çıkış̧ yapanlar ile yurt dışına ticari amaçla sefer yapan kara, deniz, hava ve demiryolu toplu taşıma ve yük taşıma araçlarının mürettebatı ile Bakanlar Kurulunca belirlenen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından yurt dışına çıkış̧ harcı alınmaz.”

Bu değişikliklerle Bakanlar Kuruluna harç tutarını sıfıra kadar indirme yetkisi verilmiştir. Dikkat edilirse artırma değil sadece sıfıra kadar indirme yetkisi verilmiştir. Öte yandan bu yetkiye paralel olarak istisna belirleme yetkisi de tekrar Bakanlar Kuruluna verilmiştir. Bakanlar Kurulunun yetkisiz kalmasına ancak 6 yıl dayanılabilmiştir.

Bu değişiklikten sonra yurt dışı çıkış harcı nihayet Anayasa Mahkemesinin gündemine getirilmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri M. Akif HAMZAÇEBİ ve Emine Ülker TARHAN ile birlikte 125 milletvekili 5597 sayılı Kanunun (1) numaralı fıkrasının tamamen, (3) numaralı fıkrasında yer alan “…ile Bakanlar Kurulunca belirlenen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından…” ibaresinin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesi ile iptalini istemiştir.

Anayasa mahkemesi (1) inci maddesinin Anayasaya aykırı olmadığına, dolayısıyla mevcudiyetini sürdürebileceğine, ancak Bakanlar Kuruluna verilen istisna belirleme yetkisinin sınırları belli olmadığı için Anayasaya aykırı olduğuna karar vermiş ve bu yetkiyi iptal etmiştir. Harç 2019 yılına kadar bu çerçevede uygulana gelmiş ancak 2019 yılında 1 inci fıkrada tekrar değişikliğe gidilmiştir.

Son Yasal Düzenleme

17/07/2019 tarih ve 7186 sayılı Kanun ile düzenleme (1) inci fıkra ile harç tutarı 50 TL’ye çıkarılmış, Cumhurbaşkanının Bakanlar Kurulundan devraldığı harcı sıfıra kadar indirme yetkisi bu yetkiyle beraber üç katına kadar artırma yetkisine dönüştürülmüştür. Bu yetki kapsamında harç tutarı Cumhurbaşkanı tarafından 150 TL’ye çıkarılmıştır. Ayrıca harcın 15 TL’yi aşan kısmının genel bütçeye gelir kaydedilmesi de sağlanmaktadır. 

Harç Tutarına İlişkin Son Öneri

Son günlerde “2024 Yılı KANUN ÇALIŞMALARI CUMHURBAŞKANLIĞI SUNUMU” başlığını taşıyan bir dokümana referanslar yapılarak gerek sosyal medyada gerekse yazılı ve görsel basında değerlendirmeler yapılmaktadır.

Söz konusu sunumda,

  • Yurt dışına çıkış yapan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından çıkış başına alınan harç tutarının 3.000 TL olarak belirlenmesinin, harcın her yıl yeniden değerleme oranında artırılmasının sağlanması ve Cumhurbaşkanına verilen yetkinin buna göre düzenlemesinin önerildiği,
  • 2023 yılında 8.743.760 kişi yurt dışına harç ödeyerek çıkış yapmış olduğu, 2024 yılında da aynı sayıda kişinin yurt dışına harç ödeyerek çıkış yapacağı varsayımı ile 6 aylık gelir etkisinin 12,5 milyar TL olacağının hesaplandığı

ifade edilmektedir.

Böylece Türkiye bir kez daha karşı karşıya kaldığı ekonomik sorunlarla baş edebilmek için yurt dışı çıkış harcına kaynak olarak sarılmaktadır. 

Sonuç

Türkiye maalesef bir askeri darbe ile uygulamaya başladığı yurt dışına çıkan vatandaşını vergilendirme ilkelliğinden bir türlü kurtulamamaktadır. Son yapılan öneri vergide adaleti sağlamak amacına dayandırılmaktadır. Yurt dışına çıktığına göre vergiyi ödeyecek güce sahiptir düşüncesi ile vergide adalet sağlanmaz. Aynı güce sahip olduğu halde yurt dışına çıkmayanları da vergilendirmediğiniz sürece bir adaletten söz etmeniz mümkün değildir. Ayrıca yurtdışına çıkan herkesten aynı tutarda vergi almanın neresi adil olabilir?

Hiçbir vergilendirme ilkesine uymayan, Devletin hangi hizmetinin karşılığında alındığı belli olmayan bu harcın tutarını artırmaktan ziyade tamamen kaldırılması gerekir. Devlet pasaport verirken zaten çok yüksek tutarlarda harç ve değerli kağıt bedeli almaktadır.

Umarım gelecek kuşaklar Türk milletinin bundan kurtulduğunu görür. 

Yorumlar

  • A
    Ali Aruğaslan
    Üstadım, bunun adı vergicilik olamaz,çer çöple uğraşmak, kamuoyunda bir şeyler yapıyor algısı oluşturmaktır. Vergi alınacak, vergide adaleti sağlayacak o kadar çağdaş modeller varken, kuryelerin, garsonların gelirleriyle uğraşmak abesle iştigaldir. İzlenen politikada hedef kitlenin dar gelirliler, ücretliler , emekçiler olduğu açıkça ortadadır. Yasa dışı elde edilen gelirler, bahisler, kaynağı belirsiz servetler , imtiyazlı şirketler orada duruyor. Umarım bu gerçekler görülür.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor