Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Sosyal Güvenlik

Ahmet Metin AYSOY
Ahmet Metin AYSOY
1988OKUNMA

Kredi Kartı Borçluları İçin Pratik Bilgiler

Kredi kartı borçlusuna avans mecburi

Bu yazımızda, iş hayatında sık rastlanan bir sorunu ele alacağız.

Banka kredi kartı borcu nedeniyle, işçiye icra yoluyla ödeme emri tebliğ edilmiştir. İşçi ödeme emrini işverene gösterip, avans talep etmiştir.

İşveren avans vermek zorunda mı?

Avans vermezse, işçi ne yapabilir?

Bu konuda, mevzuata bakalım.

İş Kanunu
4857 sayılı İş Kanununda zorunlu avans konusu ile ilgili hüküm yoktur.

Türk Borçlar Kanunu

Madde 406
İşveren, işçiye zorunlu ihtiyacının ortaya çıkması hâlinde ve hakkaniyet gereği ödeyebilecek durumda ise, hizmetiyle orantılı olarak avans vermekle yükümlüdür.

Madde 435
Taraflardan her biri, haklı sebeplerle sözleşmeyi derhâl feshedebilir. Sözleşmeyi fesheden taraf, fesih sebebini yazılı olarak bildirmek zorundadır.

Sözleşmeyi fesheden taraftan, dürüstlük kurallarına göre hizmet ilişkisini sürdürmesi beklenemeyen bütün durum ve koşullar, haklı sebep sayılır.

Değerlendirme ve Sonuç
Banka kredi kartı borcu nedeniyle, işçiye icra yoluyla ödeme emrinin tebliğ edilmesi üzerine, işçi ödeme emrini işverene sunarak avans talep etmektedir.

İşveren, işçiye zorunlu ihtiyacının ortaya çıkması hâlinde ve hakkaniyet gereği ödeyebilecek durumda ise, hizmetiyle orantılı olarak avans vermekle yükümlüdür.

İşveren bu yükümlülüğünü yerine getirmese, işçi isterse haklı nedenle sözleşmeyi derhal feshedebilir.

İşçinin sözleşmeyi feshetmesi durumunda, bu işyerinde bir yıl veya daha fazla çalışması varsa, kıdem tazminatını alma hakkı vardır.

Ancak, sözleşme işçi tarafından feshedildiği için, işverenin işçiye ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü yoktur.

Maaşın tamamına haciz konulabilir mi?
Kredi kartı borcu olan işçinin, ücret, toplu sözleşme farkı, ikramiye, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatının ne kadarının haczedilebileceği sık sorulan konulardan biridir.

Bu yazımızda bu sorunun cevabını vereceğiz.

A- Ücret
Net ücretin dörtte biri haczedilebilir. (4857 sayılı İş Kanunu, madde 35, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu, madde 83 )

Birden fazla haciz varsa sıraya konur. Sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sonraki haciz için kesintiye geçilemez.

İşçinin ücretinin ödendiği bankaya borcu olduğu için bankanın ücretin tamamını bloke etmesi yasal değildir.

B-İhbar ve kıdem tazminatı
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 27.12.2004 tarih ve E.2004/22540, K.2004 /26972 sayılı kararında, ihbar ve kıdem tazminatının ücret olmadığı bu nedenle tamamının haczedilebileceği belirtilmiştir.

Ayrıca, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 83’üncü maddesinde, kısmen haczedilebilecek kalemler (maaşlar, tahsisat ve her nevi ücretler, intifa hakları ve hasılatı, ilama müstenit olmayan nafakalar, emekli maaşları, sigortalar veya emekli sandıkları tarafından tahsis edilen gelirler) arasında, ihbar ve kıdem tazminatı sayılmamıştır. Bu madde hükmünden de, İhbar ve kıdem tazminatının tamamının haczedilebileceği, sonucuna varmak mümkündür.

C-İkramiye ve toplu sözleşme farkı
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 27.12.2004 tarih ve E.2004/22540, K.2004/26972 sayılı kararında, toplu sözleşme farkı ve ikramiyenin ücret sayıldığı, bu nedenle en fazla dörtte birinin haczedilebileceği belirtilmiştir.

Faiz artışından etkilenmemenin yolu
Hatırlanacağı üzere banka kredi kartı kullanıcılarına yönelik iki makalemiz Dünya Gazetesinde yayınlanmış; ilk makalemizde, ödeyemediği kredi kart borcu nedeniyle icra takibine maruz kalan işçinin işverenden avans isteme hakkının olduğuna ilişkin Borçlar Kanunu’nun ilgili maddelerini gündeme getirmiştik.

İkinci makalemizde ise, kredi kartı borcu nedeniyle işçinin ücret, ikramiye ve toplu sözleşme farklarına ilişkin alacaklarının ¼ oranında haczedilebileceğini, ihbar ve kıdem tazminatı alacaklarının ise tamamının haczedilebileceğini anlatmıştık.
Bu yazımızda, banka kredi kartı kullanıcılarına faydalı bazı bilgiler sunacağız.

1- Banka kredi kart faiz artışından etkilenmemenin yolu;
“Sözleşmede yapılacak değişiklikler kart hamiline bildirilir. Bu değişiklikler bildirimin yapıldığı döneme ilişkin son ödeme tarihinden itibaren hüküm ifade eder. Bildirimin ait olduğu döneme ilişkin son ödeme tarihinden sonra kartın kullanılmaya devam olunması halinde, sözleşmede meydana gelen değişikliklerin kabul edildiği addolunur.

Faiz oranının artırılması durumunda ise bu değişikliğin hüküm ifade edebilmesi için otuz gün önceden kart hamiline bildirilmesi zorunludur. Kart hamili faiz artırımına ilişkin bildirim tarihinden itibaren en geç altmış gün içinde tüm borcunu ödeyip kredi kartını kullanmaya son verdiği takdirde faiz artışından etkilenmez.” (5464 sayılı Yasa, madde 25)

2- Dava açmayı düşünen kredi kart kullanıcılarının bilmelerinde faydalı olacak mevzuat
Kredi kart kullanıcılarının 5464 sayılı Yasa’nın 24 ‘üncü maddesinin aşağıdaki hükümlerini bilmeleri son derece önemlidir. Önce bu hükümleri verelim. Ardından, bu madde ile ilgili Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 2.5.2008 tarih ve 4345/6088 sayılı Kararı ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanundan bahsedelim.

"MADDE 24 – Kart çıkaran kuruluşlar ile kart hamilleri arasındaki ilişkiler, bu Kanun ve ilgili diğer mevzuat çerçevesinde en az on iki punto ve koyu siyah harflerle hazırlanacak yazılı sözleşme ile düzenlenir. Sözleşmenin bir örneği, kart hamiline ve varsa kefile verilir. Sözleşme hükümleri ve kartın kullanımı hakkında kart hamiline ayrıntılı bilgi verilmesi zorunludur.

Kart çıkaran kuruluşların kart hamilleri ile akdedeceği sözleşmelerin şekil ve içeriğinde yer alması gereken asgarî hususlar Kurulca belirlenir.. Hesap özetinde yer alan asgari ödeme tutarı son ödeme tarihinde ödenmediği takdirde kart hamili ödenmeyen tutar için sözleşmede öngörülen gecikme faizi dışında bir yükümlülük altına sokulamaz. Kart hamilinin yaptığı işlemler nedeniyle, sözleşmede yer almayan faiz, komisyon veya masraf gibi adlar altında hiçbir şekil ve surette ödeme talep edilemez ve kart hamilinin hesabından kesinti yapılamaz. Sözleşmede kart hamilinin haklarını zedeleyici ve kart çıkaran kuruluş lehine tek taraflı haksız şartlar sağlayan hükümlere yer verilemez.”

Bahse konu 24’üncü madde de belirtilen, en az on iki punto ve koyu siyah harflerle sözleşmenin hazırlanmamış olması ve kredi kartı kullanım ücreti maddesinin tüketici ile müzakere edildikten sonra sözleşmenin imzalanmış olduğunun bankaca ispat edilemediği nedeniyle, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2.5.2008 tarih ve 4345/6088 sayılı Kararında, kredi kart ücreti ile ilgili sözleşme maddesinin haksız koşul olduğuna karar vermiştir.

6502 sayılı Yeni Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunu’nun 4 üncü maddesi önem taşımaktadır.

MADDE 4- (1) Bu Kanunda yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen sözleşmeler ile bilgilendirmeler en az on iki punto büyüklüğünde, anlaşılabilir bir dilde, açık, sade ve okunabilir bir şekilde düzenlenir ve bunların bir nüshası kâğıt üzerinde veya kalıcı veri saklayıcısı ile tüketiciye verilir. Sözleşmede bulunması gereken şartlardan bir veya birkaçının bulunmaması durumunda, eksiklik sözleşmenin geçerliliğini etkilemez. Bu eksiklik sözleşmeyi düzenleyen tarafından derhâl giderilir.

(2) Sözleşmede öngörülen koşullar, sözleşme süresi içinde tüketici aleyhine değiştirilemez.

(3) Tüketiciden; kendisine sunulan mal veya hizmet kapsamında haklı olarak yapılmasını beklediği ve sözleşmeyi düzenleyenin yasal yükümlülükleri arasında yer alan edimler ile sözleşmeyi düzenleyenin kendi menfaati doğrultusunda yapmış olduğu masraflar için ek bir bedel talep edilemez. Bankalar, tüketici kredisi veren finansal kuruluşlar ve kart çıkaran kuruluşlar tarafından tüketiciye sunulan ürün veya hizmetlerde ise tüketiciden faiz dışında alınacak her türlü ücret, komisyon ve masraf türleri ile bunlara ilişkin usul ve esaslar Bakanlığın görüşü alınarak bu Kanunun ruhuna uygun olarak ve tüketiciyi koruyacak şekilde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirlenir.
Sonuç olarak, kredi kartı sözleşmesinde yukarda belirtilen ilkelere uyulmadığına kani olan tüketici dava açabilecektir.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor