Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Ekonomi, Maliye

Adnan YILDIRIM
Adnan YILDIRIM
740OKUNMA

Körfez Ülkelerinin dışa açılma hamlesi

Merkezi Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da bulunan GCC-Körfez Ülkeleri İşbirliği Konseyi; 6 Körfez ülkesi Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri tarafından 25.Mayıs.1981’de kurulmuş olup kısaca Körfez Ülkeleri olarak bilinir, söylenir. GCC ülkelerinin 2021 sonu itibariyle toplam milli geliri yaklaşık $2,3 trilyon (PPP’ye göre $3,7 trilyon); toplam nüfus 66 milyon, kişi başına nominal $35 bin (PPP’ye göre $72 bin) milli geliriyle Körfez ülkeleri yüksek gelir grubunda yer almaktadırlar.

Körfez ülkelerindeki zenginliğin kaynağı petrol ve doğal gaz olup her bir ülkenin birkaç yüz milyar dolardan başlayan toplam $2 trilyonu aşan devlet fonları bulunmaktadır.

Başlangıçta kuruluş amacı ticaret ve güvenlik olarak belirlenen GCC oluşumundan geçen 41 yıllık sürede; birlik haline dönüşüm, ortak pazar ve para birimi, askeri birliktelik gibi iddialı hedefler belirlenmiş olsa da henüz bu hedeflere erişimde fazla mesafe alınamamıştır.

GCC ülkeleri son dönemde bir taraftan da zenginliğin kaynağı petrol ve doğalgaz rezervlerinin tükeneceği güne hazırlık yapmaktadırlar. 1980’lerin ikinci yarısından başlayarak küresel ticaret (kısmen de üretim) ve finans sistemine entegrasyon amaçlı ilk somut adımlar serbest bölge modeliyle Birleşik Arap Emirliklerinden geldi, 2000 sonrasında diğer GCC ülkeleri de benzer modeller, akıllı şehirler, teknoloji konularında ortak projeler geliştirmekte; uluslararası kültürel ve spor organizasyonları düzenlemektedirler.

Ayrıca son dönemde GCC’nin bölgesel ve küresel boyutta jeopolitik ilişkileri geliştirme ve küresel işbirlikleri yolunda önemli çalışmalar ve açılımlar yaptığını da görmekteyiz. 2020’de, GCC ülkelerinden BAE ve Bahreyn, Fas ve Sudan’la birlikte İsrail ile diplomatik ilişkileri başlatması sonrasında geçen sürede hem ilişkilerin kapsamı genişledi hem de bazı bölge ülkeleri de sürece dahil oldular. Ardından GCC ülkeleri yönünü; güvenlik, istikrar ve ekonomik gelişme hedefleriyle Yeni Dünya düzeninin oluşumu sürecinde Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan, Türkmenistan oluşan ve gayri resmi olarak C5 diye anılan Orta Asya ülkelerine ve Çin’e çevirdi. Özetle GCC, Asya coğrafyasını kendilerine hedef coğrafya haline getirdi. Aşağıda bu konulardaki son gelişmeleri özetledik.

GCC, C5 Ülkeleri ile diyalog ve işbirliği peşinde

GCC ülkeleri ile C5 ülkeleri arasındaki ilk çok taraflı toplantı 7 Eylül 2022’de dışişleri bakanları seviyesinde yapıldı ve “stratejik diyalog toplantısı” olarak tanımlandı. Toplantıya katılan ülkeler, taraflar arasında ikili ve çok taraflı ilişkiler, işbirliği ve ortaklık geliştirme konularında istekli olduklarını ve heyecanlarını dile getirdiler.

Bilindiği üzere açık denizlere kıyısı olmayan orta Asya ülkelerinin lojistik sorunları pandemi döneminde diğer ülkelerden daha fazla arttı; gıda, enerji ve su güvenliği konuları öne çıktı.

Toplantı sonunda; 2023-2027 dönemini kapsayan 5 yıllık siyasi ve güvenlikte diyalog, ekonomide ve yatırımlarda işbirliği, sivil kuruluşların ilişkilerinin artırılması, etkili iş ortaklıkları kurulmasını öngören “Stratejik Diyalog ve İşbirliği Ortak Eylem Planı” onaylandı.

Bu toplantının, SCO-Şangay İşbirliği Örgütünün 15-16 Eylül 2022’de Semerkant’ta yapılan 22’nci zirvesi öncesinde yapılması da zamanlama bakımından dikkat çekiciydi. İkinci toplantının 2023’te Özbekistan ev sahipliğinde Semerkant’ta yapılması, ilk GCC-Orta Asya Ekonomik Forumunun da Kazakistan’da yapılması kararlaştırıldı.

Doğal kaynak zengini iki taraf ülkeleri, toplamda 130 milyon genç nüfusu ile ticari ve ekonomik konularda tarafların işbirliğinden önemli faydalar sağlayabileceklerini düşünüyorlar. Bu ülkelerin aynı zamanda yenilenebilir enerjide liderlik ile teknolojide yeşil dönüşüm peşinde olduğunu da hatırlamak gerekir.

GCC-Çin ilişkileri ivme kazanıyor

Çin’in son 20 yılda, Asya coğrafyasından sonra en fazla ilgili olduğu iki coğrafya (bizim de içinde bulunduğumuz) yakın coğrafyamız ile Afrika kıtasının tamamı olduğu iyi bilinmektedir.

Çin’in Arap ülkeleri ile ticari ilişkilerinin hareketlenmesi Çin-Arap Ülkeleri İşbirliği Forumu ile 2004’te başladı, forumun etkisiyle 2004’teki ticaret hacmi $36,7 milyardan $145 milyara yükseldi. 2012’de Çin ile Arap ülkeleri arasında Yüksek Enerji İşbirliği Konseyi kuruldu. İlk 10 yıl sonuçlarından memnun kalan taraflar 2014’te Fas’ta düzenlenen 6’ncı Forumda, ikinci 10 yıllık 2014-2024 döneminde; işbirliği alanlarının genişletilmesi, ortak yatırımları artırılması ile sivil toplum kuruluşları arasındaki ilişkilerin artırılmasını kararlaştırdılar.

Çin’in GCC ülkeleri ilişkisine gelince; ilişkinin devamının en önemli sebebinin, Çin’in enerji ihtiyacı olduğunu vurgulamak gerekir. Çin, 2021 sonu itibariyle petrol ihtiyacının %17’sini Suudi Arabistan’dan karşılamakta; Katar doğal gazının büyük alıcısı; diğer GCC ülkelerin tamamının petrol ihracatında önde gelen ülke durumunda. Üstelik bu ilişkiler, Aralık/2021’den itibaren uzun vadeli kontratlara da bağlanmıştır.

Ancak enerji ile devam eden iki taraf ilişkileri son 20 yılda enerji dışı alanlarda; turizm, BRI-Bir Kuşak Bir Yol Projesi güzergahındaki altyapı yatırımları, yenilenebilir enerji, güvenlik, özel ekonomi bölgeleri, akıllı şehirler, yapay zeka ve dijital teknoloji alanlarında genişledi.

2005-2021 arasında Çin’in bölge ülkelerinde yaptığı yatırımlar ve altyapı projelerinin toplamı (Suudi Arabistan ve BAE ağırlıklı olmak üzere) $140 milyara ulaşmıştır. Benzer durum ticarette de söz konusudur; Çin’in sadece Suudi Arabistan ile ticareti yıllık $75 milyarı aşmıştır.

Son yıllarda stratejik boyutta ilerleyen ilişkiler Çin Dışişleri Bakanının Mart/2022 sonundaki bölge ziyareti sonrasında hızlanmış görünüyor. Çin, GCC ile ilişkilere yeni bir momentum kazandırılması ile serbest ticaret bölgesi oluşumuyla ilgili sürecin hızlandırılmasını istemektedir. Serbest ticaret bölgesi görüşmelerinin 5’inci raundu enerji ağırlıklı anlaşmalarla tamamlanmış olup görüşmeler kapsamında; tarım, hizmetler ve inşaat malzemeleri de yer almaktadır. Çin’in beklentileri, GCC ülkelerinin tercihli ticaret partneri haline gelip ikili ticarette ciddi artış sağlamak; $2 trilyonu aşan GCC devlet fonlarının küresel finansal sisteme etkisinden yararlanmak ile bölgenin altyapısının Bir Kuşak Bir Yol vizyonuna uyumlu projelerle desteklenmesidir.

Körfez Ülkelerinin dışa açılma hamlesi

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor