Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Ekonomi, Maliye

Prof. Dr. Binhan Elif YILMAZ
Prof. Dr. Binhan Elif YILMAZ
1641OKUNMA

Kamu Maliyesi Perspektifinden Orta Vadeli Program

Orta Vadeli Programlar (OVP), ekonomik ve mali görünüme ilişkin hedef ve politikaların üç yıllık bir dönem için öngörüldüğü belgelerdir. Geçen hafta yayımlanan OVP ile 2022-2024 döneminin makroekonomik büyüklükleri ile kamu dengelerinin nasıl şekilleneceğini görebildik.

Bu yılki OVP’nin diğerlerinden en önemli farkı, içinde Orta Vadeli Mali Planı da barındırması. Hatırlarsanız, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca 12 Mart 2021’de ilan edilen Ekonomi Reformlarındaki maddelerden biri, Orta Vadeli Program ile Orta Vadeli Mali Planın birleştirilmesiydi. Böylelikle planlandığı gibi “bütçe hazırlık süreci” sadeleşmiş olup, tek bir belge haline gelecekti. OVP yayımlanınca Reformun bu maddeye ilişkin eylem planı tamamlanmış oldu. O nedenle bu yılki OVP biraz daha kapsamlı, kamu idarelerinin 3 yıllık ödenek teklif tavanları programda yer aldı.

Ancak bütçe hazırlık sürecinde 5 Yıllık Kalkınma Planları ile 3 Yıllık Programlar arasındaki bağlantı büyük öneme sahiptir. Bütçelerin makroekonomik verilerle daha uyumlu olarak hazırlanması için 5 Yıllık Kalkınma Planları ile Orta Vadeli Program arasındaki bağı koparmamak, bu sadeleştirmede dikkat edilmesi gereken en önemli nokta. 

Önümüzdeki üç yılı tahmin eden bu tür programlarda öngörülebilirlik çok önemlidir. Çünkü böyle bir vadedeki öngörüler başta özel kesim olmak üzere kamu kesimi ve yabancı yatırımcıların geleceğe yönelik kararlarına ışık tutacaktır. Tahminlerde isabet tüm aktörlere güven verecek, ekonomik işleyişi rayına sokacaktır.

Dolayısıyla ekonominin temel yapıtaşları olan ekonomik/mali göstergelerin objektif ve gerçekçi öngörülmesi, kaynak kullanan/tahsis eden yapısıyla kamu dengeleri ve bütçe hedefleri açısından da gereklidir.

2022 yılındaki gelişmeler OVP’ye göre ekonominin yüzde 5 büyüyeceği, enflasyonun yüzde 9,8 olacağı öngörüsüyle oluşturuldu. Artık OVP’de yer alan makroekonomik büyüklükler 2022 bütçe hedeflerinin temel yapıtaşları için de geçerlidir

Peki önümüzdeki yıllarda kamu maliyesi açısından değişiklikler neler olacak ve ne kadar tutarlı?  

  • Öncelikle ilk görünüm, devletin küçüleceği yönünde. Bütçe harcamaları ve vergi gelirlerinin milli gelir içindeki payı kademeli olarak azalacak.
  • 2020 yılında bütçe giderlerinin GSYH içindeki payı %23,9 iken, 2022’de 22,7 olarak hedeflenmiş, 2023’de ise %21,8 olarak programlanmış durumda. Oysaki geçen yıl pandemideki teşvikler vs. etkisiyle 2020 yılındaki OVP’de 2022 için %23,1 ve 2023 için de %22,4 öngörülmüştü ve şimdikinden 1, 1,5 puan daha fazla programlanmıştı. Dolayısıyla azalan bütçe giderleri nedeniyle “pandemi bitiyor” gözüyle bakılıyor sanki, sınırlı da olsa şimdiye kadar verilmiş destek ve teşvikler ufukta görünmüyor.
  • Kamu yatırımları eriyor, milli gelire oran olarak %2’nin altına inecek. Kamu kesimi dengesine bakınca da artık kamunun hem tüketimini ve yatırım miktarını azaltmayı planladığını net bir şekilde söyleyebiliriz.
  • Sosyal güvenlik açığı giderek büyüyecek. Açık, 2021 için GSYH’ye oran olarak %0,5 tahmin ediliyor. 2024’de ise %0,8’e çıkacak.
  • Bütçe açığında azalış çok yavaş gerçekleşecek. 2021 ve 2022’de %3,5 olarak gerçekleşmesi hedefleniyor.
  • Elbette bütçe açığıyla mücadelede önce faiz dışı dengeyi elde etmek gerek. 2024’de faiz dışı denge öngörülüyor. 2018 yılından bu yana ilk kez, dolayısıyla 6 yıl önceye dönebileceğiz. Bu durum faiz dışı dengede 6 yıllık bir kayıp zamana işaret ediyor.
  • Bütçeden borç faiz giderlerine ayrılan pay 2021 için %12 gibi yüksek bir rakam olmakla beraber, 2023-2024 yıllarında bu pay %15’e tırmanıyor.
  • Borç faiz giderlerinin vergi gelirleri içindeki payı da büyüyecek. Her 5 liranın bir lirasını faize ödemeye devam edeceğiz gibi görünüyor.
  • 2021 yılı için taşıyacağımız vergi yükü geçen yılki programda %23,6 öngörülmüştü, bu yıl %22,6 olarak kesinleşecek. Bütçe giderleri ve vergi gelirlerinin GSYH içindeki payı azalırken vergi yükümüzün değişmeden kalması, yeni vergilere hazırlıklı olmamız gerektiği anlamını taşıyor.

Eğer tahminler tutmazsa kamu dengelerini değiştirip, yanlış kaynak kullanımına neden olacaktır. Sonra da sürekli olarak her OVP’de revizelere ve re-revizelere tanık oluruz ve seneye burada “önceki OVP’lerde ne umduk, ne bulduk?” yazıları okuruz.  

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor