Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Muhasebe ve Denetim

Doç. Dr. Engin ERGÜDEN
Doç. Dr. Engin ERGÜDEN
17256OKUNMA

İşletmelerde Şerefiye ve Muhasebeleştirilmesi

Modern endüstri hayatında özellikle geçen yüzyılın sonlarından itibaren firmalarda büyüme ve gelişme eğilimi gözlenmektedir. Firmalar için büyüme yollarından biri de başka firmalarla bütünleşmek, diğer bir deyişle birleşme yoluna gitmektir. Birleşmeler birleşen firmaların kaynaklarını daha verimli kullanmaları sonucunu doğurur. Bu sayede firmalar düşük kapasite kullanımı gibi bir sorununu giderebilir. Birleşmenin ilk aşaması olan iktisap esnasında iktisap edilen tanımlanabilir varlık ve borçların makul değerinde iktisap edenin payının iktisap maliyetine farkı Şerefiye olarak mali tablolara alınır. Bir maddi olmayan duran varlık olan şerefiye iktisap tarihinden itibaren iktisap edilen işletmenin kalan faydalı ömrü süresince itfa edilir.

Şerefiye değeri ve  şerefiye değeri muhasebesi, Amerikan yatırım bankası Lehman Brothers’ın 2008 yılındaki iflasını takip eden küresel finansal kriz esnasında kamunun ilgi alanına girmeye başlamıştır. 2008 yılında Amerika Birleşik Devletlerinde başlayarak, muhasebe kural ve standartlarına harfiyen uygun görünmekle beraber,  şirketlerin gerçek ekonomik durumunu yansıtmayan, üstelik bağımsız denetimi yapılmış finansal tabloların baş  rol oyuncusu olduğu finansal kriz, muhasebe uygulamalarının içerdiği esnekliğin gerekliliğine ilişkin tartışmaları arttırmıştır. Son dönemde, küresel ekonominin içine girdiği bunalım nedeniyle  şirketlerin finansal tablolarında kayıtlı olan şerefiye tutarlarındaki değer düşüklükleri artmıştır.

Nedir Şerefiye ve Nasıl Raporlanır?

Şerefiye,  şirketlerin devir alınması esnasında,  şirket için ödenen bedel ve piyasa rayiç tutarı ile ölçümlenen net varlıkların değeri arasındaki pozitif farktır. Eğer  şirketlerin piyasa rayiç tutarları hesap edilemiyorsa, ilgili  şirketin bilançosundaki net defter değeri esas alınmalıdır.

İşletme birleşmesinde elde edilen şerefiye, bireysel olarak tespit edilmeleri ve ayrı olarak muhasebeleştirilmeleri imkânı olmayan varlıklardan beklenen gelecekteki ekonomik yararlar için devralan tarafından yapılan ödeme olarak tanımlanmaktadır (TFRS 3, Ek A125).

Şerefiye, diğer varlıklardan veya varlık gruplarından bağımsız olan nakit akışları yaratmamakta ve genellikle birden fazla nakit yaratan birimin nakit akışına katkıda bulunmaktadır (TMS 36, prf. 81).

Diğer yandan şerefiye, aşırı kâr yaklaşımı çerçevesinde de ele alınmaktadır. Bu yaklaşım doğrultusunda  şerefiye birçok yıl boyunca anormal kâr beklentisinin  şimdiki değeridir ve  şerefiye, belirlenebilir net varlıkların normal kazançlarının bugünkü değeri ile normalüstü kazançların bugünkü değerleri arasındaki farktır. Ayrıca  şerefiye belirleme sürecinde gelecek normal ve normalüstü kazançların tahmin edilmesi ve bu kazançların uygun bir ıskonto oranı ile ıskonto edilmesi de önem arz etmektedir (Otlu ve Çukacı, 2007). Şerefiye; birleşme maliyetinin, edinilen  şirketin tanımlanabilir varlık, yükümlülük ve koşullu yükümlülüklerinin muhasebeleştirilmesinden sonra kalan kısmıdır. Buna göre  şerefiye  şu  şekilde formüle edilebilir:

Şerefiye = Satın Alma Fiyatı (Birleşme Maliyeti‐BM)  ‐  İktisap Edilen Net Varlıkların Gerçeğe Uygun Değeri (NV)  

 BM > NV ise şerefiye vardır, varlık olarak tanınır ve değer düşüklük testine tabi tutulur.  

BM < NV ise birleşme kârı (negatif  şerefiye) vardır ve gelir tablosuna yansıtılır.

Şerefiyenin ortaya çıkmasında etkili olan faktörün, devralınan  şirketin sahip olduğu yüksek pazar payı ve bu paydan kaynaklanan sektör ortalamasının üzerindeki kâr beklentisi olduğu ileri sürülmektedir. Bu varlık kaleminin en önemli özelliği, diğer varlık kalemlerine bağlı olarak ortaya çıkması ve tek başına alınıp satılmasının pek mümkün olmamasıdır.

Tekdüzen Muhasebe Sistemi’nde maddi olmayan duran varlık olarak raporlanan  şerefiye, TMS/TFRS’lere göre maddi olmayan duran varlık olarak aktifleştirme kriterlerini taşımaz, diğer bir ifadeyle diğer varlıklardan ayrıştırılamadığı, onlardan ayrı satılamadığı, somut bir mal üretiminde kullanılamadığı için, TMS 38  ‐ Maddi Olmayan Duran Varlıklar kapsamında ele alınmamıştır. TMS/TFRS’lere uygun bilançolarda şerefiye maddi olmayan duran varlıklar içinde sınıflandırılmamakta, aktif unsurlar içerisinde ayrı olarak gösterilmektedir.  Şerefiyenin ölçülmesi ve muhasebeleştirilmesi “TFRS 3‐  İşletme Birleşmeleri”, sonraki dönemlerde değerlenmesi ise “TMS 36‐  Varlıklarda Değer Düşüklüğü” kapsamında düzenlemiştir.  

 Pozitif ve Negatif Şerefiye

Pozitif Şerefiye; İktisap esnasında ortaya çıkan şerefiye (pozitif şerefiye), iktisap edenin gelecek dönemlerde ekonomik fayda sağlayacağı beklentisiyle yaptığı ödemedir. Diğer bir deyişle, iktisap maliyetinin, tanımlanan varlık ve borçların değişim tarihindeki makul değeri üzerinde iktisap edenin sahip olduğu paydan fazla olan kısmı şerefiye olarak tanımlanır ve bilançonun aktifinde yer alır. (Sermaye Piyasasında Muhasebe Standartları Hakkında Tebliğ (Seri: XI, No:25) on ikinci kısım “İşletme Birleşmeleri” Madde 316; Şerefiyenin Tekdüzen Hesap Planında 267 DİĞER MADDİ OLMAYAN DV HS. altında bir alt hesap olarak gösterilmesinin, şerefiyeye neden olan varlığın ise detay hesaplarda izlenmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir.) İşletme birleşmelerinden oluşan pozitif şerefiye TDHP'nda duran varlıklar hesap sınıfında 267 Diğer Maddi Duran Varlıklar Hesabında alt hesap düzeyinde iktisap edilen işletme esasında izlenir. Şerefiye maliyet değerinden birikmiş itfa tutarları ve birikmiş değer düşüklüğü karşılıkları düşüldükten sonraki değeriyle bilançoda taşınır.

 Negatif Şerefiye; Değişim tarihinde, iktisap edilen tanımlanabilir varlık ve borçların makul değerinde iktisap edenin payının iktisap maliyetini aşan kısmı negatif şerefiye olarak mali tablolara alınır. (Sermaye Piyasasında Muhasebe Standartları Hakkında Tebliğ (Seri : XI, No:25) on ikinci kısım “İşletme Birleşmeleri” Madde 318;) Negatif Şerefiye, işletmenin varlıklarından bir indirim kalemi olarak bilançoda şerefiyenin yer aldığı kalem içinde gösterilir. (Sermaye Piyasasında Muhasebe Standartları Hakkında Tebliğ (Seri: XI, No:25) on ikinci kısım “İşletme Birleşmeleri” Madde 319”; Negatif Şerefiyenin Tekdüzen Hesap Planında 267 DİĞER MADDİ OLMAYAN DV HS. altında bir alt hesap olarak gösterilmesinin, Negatif Şerefiyeye neden olan varlığın ise detay hesaplarda izlenmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir.) İşletme birleşmelerinden oluşan negatif şerefiye TDHP'nda duran varlıklar hesap sınıfında 267 Diğer Maddi Duran Varlıklar Hesabında ters karakterli alt hesap düzeyinde iktisap edilen işletme esasında izlenir.

Negatif şerefiye gelecekteki zararlar ve giderlerle ilgili olmadığında ve güvenilir bir şekilde hesaplanabildiğinde bir kazanç olarak kabul edilerek iktisap edilen amortismana tabi varlıkların bünyesinde yer alan gelecekteki ekonomik faydalar tükendiğinde gelir olarak mali tablolara alınır. (Sermaye Piyasasında Muhasebe Standartları Hakkında Tebliğ (Seri: XI, No:25) on ikinci kısım “İşletme Birleşmeleri” Madde 318;) Parasal varlıklar dikkate alındığında bu kazanç derhal gelir olarak mali tablolara alınır.

Negatif Şerefiye, iktisap tarihinde güvenli bir şekilde hesaplanabilen gelecekteki zararlar ve giderlerle bağlantılı değilse, aşağıdaki şartlar dikkate alınarak gelir tablosuna gelir olarak alınır. 

Negatif Şerefiyenin, iktisap edilen tanımlanabilir parasal olmayan varlıkların makul değerlerini aşmayan miktarı, iktisap edilen tanımlanabilir amorti veya itfa edilebilir varlıkların kalan ağırlıklı ortalama faydalı ömürleri dikkate alınarak, sistematik bir şekilde gelir olarak mali tablolara alınır. Negatif şerefiyenin, iktisap edilen tanımlanabilir parasal olmayan varlıkların makul değerlerini aşan tutarı, derhal gelir olarak mali tablolara alınır.

 Örnek Uygulama

F işletmesi, G işletmesini devralır. Birleşme maliyeti 5.900 TL’dir. Birleşme tarihinde G işletmesinin varlık, yükümlülük ve şarta bağlı yükümlülükleri aşağıdaki gibidir:

 Defter DeğeriGerçeğe Uygun Değer
Nakit 1.2001.200
Alacaklar 300300
Stoklar 1.3001.600
Bina Makine ve Tesisler 1.5001.800
Araziler 900900
Borçlar -1.249-1.249
Şarta Bağlı Yükümlükler  -51
Edinilen Varlıkların Net Gerçeğe Uygun Değeri  4.500
Birleşme Maliyeti  5.900
Şerefiye   1.400

Örneğimizde, Varlık kalemlerinden nakit-alacaklar ve araziler defter değeri ile Gerçeğe Uygun Değeri (GUD) aynı değerler ile tahmin edilmiş, stoklar ve bana makine ve teçhizatların GUD’i defter değerinden daha yüksek bir tutarla tahmin edilmiştir. Yükümlülüklerde ise borçlar aynı GUD’i ile değerlenmiştir. Yasal kayıtlarda yer almayan 51 TL tutarında şarta bağlı yükümlülük (ör, dava yükümlülükleri) şirket birleşmesinde ileride yasal yükümlülük doğacak olması muhtemel diye GUD’den şerefiye hesaplamasında dikkate alınmıştır.

Edinilen Varlıkların Net Gerçeğe Uygun Değeri  (tüm varlık kalemlerinden borç ve yükümlülükler tutarı düştükten sonra kalan kısmı) 4.500 Satın alma bedeli (birleşme maliyeti) 5.900 TL olduğu dikkate alındığında BM > İktisap Edilen Net Varlıkların Gerçeğe Uygun Değerinden büyük oluğu için aradaki fark (5.900 -4.500) =1.400 TL Şerefiye olarak hesaplanmış, F işletmesinin maddi olmayan duran varlıkları hesap grubunda raporlanıp amortismana (itfa payına) ayrılmayıp, değer düşüklüğüne tabi tutulabilecektir.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor