Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Vergi

Ömer ŞENER
Ömer ŞENER
1290OKUNMA

İhraç kayıtlı teslimlerde sanayi sicil belgesi sorunu

KDV Kanununun 11/1-c maddesinde İMALATÇILAR tarafından ihracatçılara ihraç edilmek şartıyla teslim edilen mallara ait katma değer vergisinin, ihracatçılar tarafından ödenmeyeceği, imalatçı mükelleflerce tahsil edilmeyen ancak, ilgili dönem beyannamesinde beyan edilecek olan bu verginin, vergi dairesinde tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunacağı hükme bağlanmıştır.

Bu minvalde kanun, tecil-terkin müessesinden yararlanma hakkını imalatçı sıfatını taşıyanlara vermişken Mali İdare KDV Genel Uygulama Tebliğinde (KDV GUT) kanun kapsamını genişleterek imalatçının ayrıca sanayi siciline kayıtlı ve sanayi sicil belgesine haiz olmasını şart koşmuştur.

Kanun lafzında belge aranmıyorken Mali İdarenin belge istemesi, özellikle kanun koyucunun istediği ve gerektiğini düşündüğü yerlerde söz konusu belgeye sahip olma şartına kanunda açıkça yer verdiğini düşündüğümüzde konunun yargıya taşınmaması düşünülemezdi. Şöyle ki; Kurumlar Vergisi Kanunu madde 32/8’de, “Sanayi sicil belgesine haiz …”, KDV Kanunun geçici 39. maddesinde, 6948 sayılı Sanayi Sicili Kanununa göre sanayi sicil belgesine haiz …” , Vergi Usul Kanununun geçici 30. maddesinde, “Sanayi Sicil Kanununa göre sanayi sicil belgesine haiz …”, Damga Vergisi Kanununa ekli 2 sayılı listenin 4. bölümünün 47. maddesinde, sanayi sicil belgesine haiz …” ifadelerine yer vererek kanun koyucu mezkûr belgeyi kanun ile şart koşmuştur.

Ayrıca esasa ilişkin mahiyet ve sonuç aynı ise piyasa ile usule ilişkin mücadele vermek, yürütmenin zaman kaybından öteye gitmemektedir. Çünkü söz konusu belge olmadan gerçekleştirilen satışı tecil-terkin kapsamından çıkardığımızı varsayarsak ihracatçının yeni koşulda imalatçıya ödeyeceği KDV, ihracata ilişkin iade kapsamında ihracatçıya az bir zaman farkı ile iade edilecektir.

Şimdi gelelim Kanun Koyucunun hükmüne istinaden Mali İdarenin görüşleri kapsamında sektörün yaşadığı sorunlar ile bu sorunlar karşısında Yargının tutumunun ne olduğuna.

Kapasite Raporu Olup Sanayi Sicil Belgesi Olmayan İmalatçılar Tecil-Terkin Sisteminden Yararlanabilir mi?

Mali İdarenin imalatçılar için KDV GUT’da aradığı belge sanayi sicil belgesidir. Kapasite raporuna sahip imalatçıların sanayi sicil belgesi olmadığı durumlarda kapasite raporu, idare nezdinde sanayi sicil belgesi yerine geçen bir evrak olarak değerlendirilmemektedir.

İmalatçının Üretip İhracatçıya Teslim Ettiği Ürüne İlişkin Üretim Konusunun Sanayi Sicil Belgesinde Yer Almaması Durumunda İmalatçı İhraç Kayıtlı Teslim Uygulamasına İlişkin Haktan Yararlanılabilir mi?

Mali İdare imalatçının üretip ihraç kaydıyla teslim ettiği her ürüne ilişkin üretim konusunun sanayi sicil belgesinde belirtilmesini şart koşmuştur. Üretilerek ihracatçıya teslim edilen ürün mezkûr belgedeki üretim konusunda yer almıyorsa söz konusu haktan yararlanılamamaktadır. Bu durum ise bazı imalatçıların kapasite raporu ve sanayi sicil belgesini ne ararsan üretiyoruz belgesine çevirmelerine neden olmaktadır.

Soruna ilişkin özelge: https://www.gib.gov.tr/node/135873/pdf

Sanayi Sicil Belgesi Başvurusu Yaptıktan Sonra Alınan Olumlu Görüş Yazısına İstinaden Başvuru ve Olumlu Görüş Yazı Tarihleri Arasındaki Teslimler Tecil-Terkin Sisteminden Yararlanabilir mi?

KDV Kanunu Genel Uygulama Tebliğinin 8.3 bölümünde, İlgili Kurumdan olumlu görüş alan mükelleflerin, olumlu görüş yazısının verildiği tarihten önceki dönemlerde (ilgili kuruma başvuru tarihinden sonraki) diğer tüm şartları taşıdığının ilgili vergi dairesince tespit edilmesi kaydıyla, olumlu görüş yazısının verildiği tarihten önceki söz konusu teslimlerinde de tecil terkin uygulamasından yararlandırılmaları mümkündür.” ifadelerine yer verilmiştir. Tebliğin ilgili kısımları uyarınca söz konusu tarihler arasındaki teslimler kapsamında tecil terkin uygulamasından yararlanılabilir.

Adi Ortaklıklardan Sadece Birinin Sanayi Sicil Belgesine Sahip Olması Tecil-Terkin Sisteminden Yararlanmak İçin Yeterli midir?

İki ya da daha fazla kişinin emek ve sermayelerini ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeleri sonucunda ortaya çıkan ve tüzel kişiliği bulunmayan adi ortaklıkların, ortaklarından en az birisinin sanayi siciline kayıtlı olması KDV kanunun 11/1-c kapsamında ihraç kaydıyla teslimleri için yeterlidir.

Soruna ilişkin özelge: https://www.gib.gov.tr/node/136233/pdf

Sanayi Sicil Belgesine Sahip Olmayıp Fason Üretim Yaptırıp Söz Konusu Ürünü İhraç Etmek Kaydıyla İhracatçıya Teslim Eden Şirket Tecil Terkin Sisteminden Yararlanabilir mi?

KDV Kanunu Genel Uygulama Tebliğinin 8.3 bölümünde, İmalatçı belgesinde yer alan üretim kapasitesine göre imal edilebilecek mallar ile bu kapsamda fason olarak imal ettirilen mallar için tecil-terkin uygulamasından yararlanılabilir.” ifadelerine yer verilmiştir.

Aslında mezkûr tebliğ belli yerlerde sanayi sicil belgesi yerine imalatçı belgesi kelimesi kullanarak sanayi sicil belgesini imalatçı olmanın doğal ve zorunlu şartı olarak kabul etmektedir. Yani sanayi sicil belgesine sahip olmayıp fason olarak üretim yaptıranlar imalatçı vasfına haiz olamayacakları için söz konusu müesseseden yararlanamayacaktır.

Soruna ilişkin özelge uzantısı: https://www.gib.gov.tr/node/94706/pdf

Devlet İdaresinden Alınan İmalatçı Vasfına İlişkin Gösterge Niteliğindeki Maden Arama Ruhsatı vb. Belgelerin Üreticiye İmalatçı Vasfı Kazandırabilir mi?

Mali İdarenin imalatçılar için aradığı belge sanayi sicil belgesidir. Hatta kimi yerlerde bu belgeye atıfta bulunarak imalatçı belgesi ifadesini zikretmektedir. Bu kapsamda imalatçıya imalatçı vasfını kazandıran tek belge Mali İdare tarafından sanayi sicil belgesi olarak kabul edilmektedir. Dolaysıyla maden çıkarma işi ile uğraşıp çıkardığı madenleri ihracatçıya teslim eden maden şirketinin devlet idaresinden aldığı arama ruhsatı ile imalatçı vasfı kazanamayacak söz konusu teslimleri nezdinde tecil terkin sisteminden yararlanamayacaktır.

Soruna ilişkin özelge uzantısı: https://www.gib.gov.tr/node/100237/pdf

Vize Süresi Dolmuş Sanayi Sicil Belgesi İçin Vize İşlemin Geç Yapılması Durumunda Ara Dönem Nezdinde Gerçekleşen Teslimler Tecil Terkin Sisteminden Yararlanabilir mi?

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının SGM 2014/11 sayılı Sanayi Sicil Tebliğinin 10. maddesine göre, süresi içerisinde vize işleminin yapılmamasının sanayi sicil belgesinin iptal nedenleri arasında yer almamaktadır.  Bu çerçevede ihraç kaydıyla teslimlerin yapıldığı dönemde sanayi sicil belgesine sahip olan şirketlerin imalatçı sayılmanın diğer şartlarını taşıması kaydıyla tecil-terkin uygulamasından faydalanması mümkün olup, sahip olunan sanayi sicil belgesine ait vize işlemlerinin süresinden sonra yaptırılmasının tecil terkin sistemine herhangi bir etkisi bulunmamaktadır. Bu doğrultuda ara dönemde gerçekleşen teslimler KDV’nin 11/1-c maddesinde yer alan haktan yararlanabilir.

Soruna ilişkin özelge uzantısı: https://www.gib.gov.tr/node/147733/pdf

Pazardaki Olumsuzluklar Nedeniyle Üretime Ara Verme Talebi Sonrası Kapasite Raporunun Yenilenme(me)si Durumunda Kapasite Raporunun Geçerlilik Süresinde Üretilip Stokta Kayıtlı Olan Ürünlerin Kapasite Raporunun Geçerlilik Süresinin Sona Erdiği Tarihten Sonra Tesliminde İmalatçılar Tecil Terkin Sisteminden Yararlanılabilir mi?

Kapasite raporunda yer alan belirlemelere uygun olarak üretimi yapılan malların, stokta kayıtlı miktarla sınırlı olarak, kapasite raporunun geçerlilik süresinin sona erdiği tarihten sonra ihraç kayıtlı teslimi mümkündür. Şöyle ki, söz konusu ihraç ürünlerinin üretim dönemi için imalatçı belgesi ve kapasite raporuna sahip olunması istenmiştir. Söz konusu şartlar ile imalatçı vasfı kazanılarak üretilen ürünlerin söz konusu belgelerin geçerlik tarihlerinden sonra ihraç edilmesi Mali İdare açısından KDVK’nın 11/1-c maddesi nezdinde bir engel teşkil etmemektedir.

Soruna ilişkin özelge uzantısı: https://www.gib.gov.tr/node/147928/pdf

İmalatçı Belgesinde Yer Almayan Yeni Malları İmal Etmeye Başlayan Şirketlerin Bu Malları İmalatçı Belgesinde Yer Alan Üretim Konusu Mallara İlave Ettirmesi Gerekli midir?

İmalatçı belgesinde yer almayan yeni malları imal etmeye başlayan mükellefler yeni ilave edilen mallar yönünden tecil-terkin uygulamasından yararlanmak için var olan belgeyi yeni malları kapsayacak şekilde revize ettirmelidir. Bu kapsamda imalatçı revize başvuru talebine; ilgili kurumdan olumlu görüş alınması kaydıyla ilgili kuruma başvuru tarihi itibariyle üretim sonucu yeni ürünler için tecil-terkin uygulamasından yararlanılması mümkün bulunmaktadır. Dolaysıyla KDVK’nın 11/1-c maddesi, üreticilerin sadece sanayi sicil belgesi kapsamında ürettikleri ürünler için imalatçı vasfını kazandığını kabul etmektedir.

Soruna ilişkin özelge uzantısı: https://www.gib.gov.tr/node/105217/pdf

Sanayi Sicil Belgesine Sahip Olup Kapasite Raporuna Sahip Olmayan İmalatçılar İhraç Kayıtlı Teslim Uygulamasından Yararlanabilir mi?

KDV Kanunu Genel Uygulama Tebliğinde imalatçı vasfı için aranan şartlar arasında bazı hallerde seçimlik haklar sunulmuştur. Örneğin, sanayi sicil tebliğinde öngörülen sayıda işçi çalıştırıp gerekli araç parkına sahip olmak ile kapasite raporundaki üretim altyapısına sahip olmak arasında imalatçılar için seçimlik hak sunulmuştur. Her ne kadar bu durum imalatçı şirketler açısından bir seçimlik hak olsa da vergi dairesi nezdinde kapasite raporuna sahip olmak şeklinde oluşturulan zorunlu tercihe dönüşmüş durumda. Bazen tebliğin aşıldığı ama vergi dairesinin aşılamadığı bu tarz konular olabilir. Bu gibi durumlar vergi dairesinin kendi teamüllerini oluşturmasından kaynaklanır. Bu teamüllerde yaşanan deneyimlerle ortaya çıkan sonuçlar olduğu için sorgulamadan uymak bazen daha münasiptir.

Sanayi Sicil Belgesine Sahip Üretim İşletmesini Kiralayan Şirket Üretip Teslim Ettiği Ürünler Nezdinde Tecil Terkin Uygulamasından Yararlanabilir mi?

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının Mülga SGM 2008/2 sayılı Sanayi Sicil Tebliğinin 8/1. maddesine göre “Sanayi siciline kaydı yapılacak sanayi işletmesinin üretim faaliyetini yerine getireceği bir işyerine sahip olması veya böyle bir işyerini en az bir yıl süre ile kiralamış olması şarttır. Bu durumda, Sanayi Sicil Belgesi’nin geçerlilik süresi kira süresi ile sınırlıdır.” ifadelerine yer verilerek söz konusu kiralama kapsamındaki gerçekleştirilen teslimlerinde KDVK’nın 11/1-c maddesi kapsamında olduğu kabul edilmekteydi. Ancak mezkûr tebliğ 25 Ekim 2014 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan SGM 2014/11 sayılı Sanayi Sicil Tebliği ile ortadan kaldırılmış ve söz konusu yeni tebliğde kiralama konusuna yer verilmemiştir. Bu doğrultuda yürüklükte olan tebliğ uyarınca söz konusu kiralama sonrası gerçekleştirilen teslimler tecil terkin müessesinden faydalanamaz.

İmalatçı Şirketin Nevi(Tür) Değişikliğine İstinaden Yeni Elde Edilmiş Sanayi Sicil Belgesi Kapsamında Ara Dönemde Gerçekleştirilen Teslimler Tecil Terkin Uygulamasından Yararlanabilir mi?

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının SGM 2014/11 sayılı Sanayi Sicil Tebliğinin 8. maddesinde, “Nevi değişikliğinde eski unvanlı kayıt iptal edilir. Yeni unvanlı işletmenin kaydı bu Tebliğin 4, 5 ve 6’ncı maddeleri çerçevesinde yapılır.” ifadelerine yer verilmiştir. Bu çerçevede sanayi işletmesinin tür değişikliği durumunda eski unvanlı kayıt iptal edilerek, yeni unvanlı işletmenin kaydı yapılarak, yeni işletme adına Sanayi Sicil Belgesi verilmektedir. Bu doğrultuda geç alınan kapasite raporunda veya sanayi sicil belgesinin geciktirtilmiş revizesinde ara dönem ihraç kayıtlı teslimlerinin Mali İdare nezdinde sorun etmemesi işbu soru başlığındaki konu nezdindeki ara dönem içinde sorun oluşturmayacağına işarettir.

Sanayi Sicil Belgesi Almadan İhraç Kayıtlı Teslim Gerçekleştiren Fakat Sonradan Mezkûr Belgeyi Alsa Bile Vergi Dairesi Nezdinde KDV İadesi Reddedilen İmalatçılar Nezdinde Yargı Kararları Var mıdır?

Yargı bu konu hakkında Mali İdare karşısında şirketler lehine karar vermektedir. Söz konusu lehe karar gerekçe özetleri aşağıdaki gibidir.

  • Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11/1-c maddesi hükmünde imalatçı ifadesi sınırlandırılmamış tam tersine Kanun hükmü ve gerekçesinde istisnanın kapsamı geniş tutulmuştur.
  • İlgili ürünü imal eden şirketlerin yaptıkları işin niteliği bakımından imalatçı vasfını kazanamayacak olması düşünülemez.
  • İhraç kayıtlı teslimden sonra olsa bile sanayi sicil belgesinin ve kapasite raporunun alınmış olduğu durumlarda söz konusu belgelerin geç alınmasıyla ilgili Kanunda herhangi bir şart yer almamaktadır.

Yukarıdaki açıklamalardan da görüleceği üzere, Yargının tavrı işbu meselede Mali İdarenin görüşünün kanunilik ilkesinin ihlal edildiği yönündedir. Bu durum aslında vergicilere kur farkı konusunu hatırlatmaktadır. 18 Ocak 2019 tarihine kadar kur farkı, KDVK’nın 24. maddesi kapsamında matraha dâhil unsurlar arasında sayılmamaktaydı. Ama kur farkı KDV Genel Uygulama Tebliği ile vade farkı mahiyetinde kabul edilip KDV’nin matrahına dâhil edilmekteydi. Yargı, Mali İdare aleyhine kanunilik ilkesinin ihlal edildiğine dair kararlar verince 18 Ocak 2019 tarihinde kanunda matraha dâhil olan unsurlar arasına kur farkı ibaresi eklendi. İhraç kayıtlı teslimlerde de imalatçılar için aranan sanayi sicil belgesi şartı da aynı istikameti izleyecek gibi görünüyor. Ayrıca Yargıda, Mali İdare karşısında şirketlere Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesi uyarınca yemin hariç her türlü delille imalatçı olduğunu ispatlama şansı verildiği de unutulmamalıdır.

Örnek yargı kararlarının tarih ve esas numaraları:

  • Danıştay 9. Dairesinin 21.01.2009 tarih ve E:2007/4132, K:2009/90 sayılı kararı
  • Danıştay 4. Dairesinin 20.05.2019 tarih ve E:2015/7859, K:2019/3783 sayılı kararı
  • Danıştay 4. Dairesinin 22.06.2021 tarih ve E:2016/425, K:2021/3422 sayılı kararı
  • Danıştay 4. Dairesinin 16.11.2021 tarih ve E:2018/30 K:2021/6839 sayılı kararı

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor