Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

2017 Beyanname İlk Yardım Dolabı

İmdat TÜRKAY
İmdat TÜRKAY
63848OKUNMA

Gelir Vergisi Beyannamesinde Yapılacak İndirimler

Özet: 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa göre yedi gelir unsurundan bir takvim yılında elde edilen kazanç ve iratlar toplamı aksine bir düzenleme olmadığı sürece yıllık beyanname ile beyan edilmektedir. Gelirin toplanması ve beyanı genel ilkesinin aksine bazı gelir unsurları için beyanname verilmesi ve diğer gelirler için verilecek beyannameye dahil edilmesi söz konusu değildir. Gelir vergisinin hesaplanmasında öncelikle beyana tabi gelir tutarından yapılacak yasal indirimlerin tespit edilerek indirimlerin yapılması gerekmektedir. Bu indirimler sonrasında vergiye tabi matraha ulaşılmakta ve vergi tarifesi uygulanmak suretiyle gelir vergisi hesaplanmaktadır. Yıllık beyannamede yapılacak indirimler vergiye tabi matrahı azaltmak suretiyle hesaplanacak gelir vergisine direk olarak etki ettiğinden dolayı son derece önemli bir husustur. Gelir Vergisi Kanununa göre beyan edilen gelir toplamından yapılacak yasal indirimlerin (bağış ve yardımlar, eğitim ve sağlık harcamaları, hayat/şahıs sigorta primleri, engellilik indirimi, Ar-ge indirimi ve sponsorluk harcamaları gibi) doğru olarak hesaplanmaması, vergi matrahının aşınmasına ve verginin eksik hesaplanmasına engel olabilmektedir.  

Giriş

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa göre, gerçek kişilerin gelirleri gelir vergisine tâbidir. Gelir bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarıdır. Aynı Kanunda gelirin unsurları yani gelire giren kazanç ve iratlar şöyledir; ticarî kazançlar, ziraî kazançlar, ücretler, serbest meslek kazançları, gayrimenkul sermaye iratları, menkul sermaye iratları ile diğer kazanç ve iratlar. Gelir Vergisi Kanununda aksine hüküm olmadıkça, yedi gelir unsuruna ilişkin kazanç ve iratlar, gelirin tespitinde gerçek ve safi miktarları ile dikkate alınmaktadır.

Mükellefler tarafından, gelir vergisi beyanları; yıllık, muhtasar ve münferit beyanname ile yapılır. Yıllık beyanname, muhtelif kaynaklardan bir takvim yılı içinde elde edilen kazanç ve iratların bir araya getirilip toplanmasına ve bu suretle hesaplanan gelirin vergi dairesine bildirilmesine mahsustur. Gelirin takvim yılının belli bir dönemine ait olması, beyannamenin yıllık olma vasfını değiştirmez. Muhtasar beyanname, işverenler veya vergi tevkifatı yapan diğer kimseler tarafından kesilen vergilerin matrahları ile birlikte, toplu olarak vergi dairesine bildirmesine mahsustur. Münferit beyanname ise, dar mükellefiyete tabi olanların yıllık beyanname ile bildirmeye mecbur olmadıkları kazanç ve iratlardan, vergisi tevkif suretiyle alınmamış olanların bildirilmesine mahsustur.

Gelirin Toplanması ve Beyanı

Mükellefler, yedi gelir unsuruna ilişkin kaynaklardan bir takvim yılı içinde elde ettikleri kazanç ve iratları için Gelir Vergisi Kanununda aksine hüküm olmadıkça yıllık beyanname verirler. Gelir Vergisi Kanununa göre beyanı gereken gelirlerin yıllık beyannamede toplanması zorunludur. Tacirler, çiftçiler ve serbest meslek erbabı ticari, zirai ve mesleki faaliyetlerinden kazanç temin etmemiş olsalar bile, yıllık beyanname verirler. Bu hüküm şirketlerin faaliyet ve tasfiye dönemlerini de kapsamak üzere kollektif şirket ortakları ile komanditeler hakkında da uygulanır. Yabancı memleketlerde elde edilen kazanç ve iratlar; mükellefin bunları Türkiye'de hesaplarına intikal ettirdiği yılda, Türkiye'de hesaplara intikal ettirilmemesinin mükellefin iradesi dışındaki sebeplerden ileri geldiği tevsik olunan hallerde, mükellefin bunlara tasarruf edebildiği yılda elde edilmiş sayılır.

Toplama Yapılmayan Haller

GVK’nın 86/1-2. maddesi gereğince tam mükellefler ve dar mükellefler tarafından aşağıda belirtilen gelirler için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirler beyannameye dahil edilmez. Buna göre tam mükellefiyette;

  • Gerçek usulde vergilendirilmeyen ziraî kazançlar,
  • GVK’nın 75. maddesinin (15) ve (16) numaralı bentlerinde yazılı menkul sermaye iratları,
  • Kazanç ve iratların istisna hadleri içinde kalan kısmı,
  • Tek işverenden alınmış ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretler,
  • Birden fazla işverenden ücret alınması durumunda, birden sonraki işverenden alınan ücret toplamı, GVK’nın 103. maddesinde yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı (2016 yılı için 30.000 TL) aşmaması şartıyla, tamamı tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretler,
  • Vergiye tâbi gelir toplamının, yukarıdaki bentlerde belirtilenler hariç, GVK’nın 103. maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı (2016 yılı için 30.000 TL) aşmaması koşuluyla, Türkiye'de tevkifata tâbi tutulmuş olan birden fazla işverenden elde edilen ücretler, menkul sermaye iratları ve gayrimenkul sermaye iratları,
  • Bir takvim yılı içinde elde edilen ve toplamı 290 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 2016 yılı için 1.580 TL’yi aşmayan, tevkifata ve istisna uygulamasına konu olmayan menkul ve gayrimenkul sermaye iratları,

Dar mükellefiyette ise, tamamı Türkiye'de tevkif suretiyle vergilendirilmiş olan;

  • Ücretler,
  • Serbest meslek kazançları,
  • Menkul sermaye iratları,
  • Gayrimenkul sermaye iratları ile
  • Diğer kazanç ve iratlar,

için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler için yıllık beyanname verilmesi halinde bu gelirler beyannameye dahil edilmez.

Zararların Kârlara Takas ve Mahsubu

Gelirin toplanmasında gelir kaynaklarının bir kısmından oluşan zararlar  (GVK’nın 80. maddede yazılı diğer kazanç ve iratlardan doğanlar hariç), diğer kaynakların kazanç ve iratlarına mahsup edilir. Bu mahsup neticesinde kapatılmayan zarar kısmı, müteakip yılların gelirinden indirilir. Arka arkaya 5 yıl içinde mahsup edilmeyen zarar tutarı ertesi yıllara devredilemez. Menkul ve gayrimenkul sermaye iratlarında, gider fazlalığından doğanlar hariç, sermayede meydana gelen eksilmeler zarar sayılmaz. Buna göre, zarar olarak mahsup edilecek olanlar;

  • Diğer kazanç ve iratlar dışındaki kazanç ve iratlardan doğan zararlar,
  • Yurt dışındaki faaliyetten doğan zarar (ilgili ülkedeki denetim elemanlarınca rapora bağlanmalıdır.),
  • 5 yılla sınırlıdır.

Zarar olarak mahsubu yapılamayacak olanlar ise;

  • Değer artış kazançlarından doğan zararlar,
  • Menkul ve gayrimenkul sermaye iratlarında, sermayede meydana gelen eksilmeler,
  • Gelir vergisinden istisna edilen kazançlarla ilgili zararlardır.

Tam mükellefiyete tabi kişiler, yurt dışı faaliyetlerinden doğan zararlarını, faaliyette bulunulan ülkenin vergi kanunlarına göre denetim yetkisi verilen kuruluşlarca rapora bağlanması ve raporun aslı ve tercüme edilmiş bir örneğinin Türkiye’deki ilgili vergi dairesine ibrazı halinde mahsup edebileceklerdir. Türkiye’de mahsup edilen yurt dışı zararın, ilgili ülkede de mahsup edilmesi halinde, Türkiye’de beyannameye dahil edilecek yurt dışı kazanç, mahsuptan önceki tutar olacaktır. Türkiye’de gelir vergisinden istisna edilen kazançlarla ilgili yurt dışı zararlar, yurt içindeki kazanç ve iratlardan mahsup edilmez.

Gelir Vergisi Beyannamesinde Bildirilecek Gelir Toplamından Yapılacak İndirimler

Zararların kardan mahsubundan sonra ortaya çıkan beyan edilen gelir toplamından GVK’nın 89. maddesi, geçici maddeler ve diğer özel kanunlarda yer alan indirimler belli şartlar ve limitler çerçevesinde indirilmekte ve vergiye tabi gelire yani vergi matrahına ulaşılmaktadır. Gelir vergisi matrahının tespitinde gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden aşağıda belirtilen indirimlerin yapılabilmesi için yıllık beyanname ile bildirilecek bir gelirin bulunması ve yapılacak indirimlerin ilgili mevzuatta belirtilen şartları taşıması gerekmektedir. Gelir vergisi matrahının tespitinde, gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden aşağıdaki indirimler yapılabilir.

  • Hayat/şahıs sigorta primleri,
  • Eğitim ve sağlık harcamaları,
  • Engellilik indirimi,
  • Bağış ve yardımlar,
  • Başbakanlıkça veya Bakanlar Kurulunca başlatılan yardım kampanyalarına yapılan ayni ve nakdi bağışlar,
  • İktisadi işletmeleri hariç Türkiye Kızılay Derneğine ve Türkiye Yeşilay Cemiyetine makbuz karşılığı yapılan nakdi bağış ve yardımlar,
  • Sponsorluk harcamaları,
  • Ar-Ge harcamaları,
  • Girişim Sermayesi Fonu olarak ayrılan tutarların indirimi,
  • Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara hizmet veren bazı sektör işletmelerinin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlara ilişkin indirim,
  • Korumalı iş yeri indirimi,
  • Basit usulde ticari kazançlarda 8.000 TL’lik indirim,
  • Bireysel Katılım Yatırımcısı indirimi (GVK’nın geçici 82. maddesine göre),
  • EXPO 2016 Antalya Ajansına yapılan her türlü nakdi ve ayni bağış ve yardımlar ve sponsorluk harcamaları (GVK’nın geçici 83. maddesine göre),
  • Diğer kanunlara göre tamamı indirilecek bağış ve yardımlar.

İndirim konusu yapılacak tutarın hesaplamasında gayrisafi hasılattan giderler düşüldükten, geçmiş yıl zararları ve indirimler düşülmeden önceki safi irat esas alınacaktır. Aşağıda beyan edilen gelir toplamından yapılacak indirimler biraz daha detaylı olarak incelenmiştir.

Hayat sigorta ve şahıs sigorta primlerinin indirimi

Beyan edilen gelirin %15'ini ve asgari ücretin yıllık tutarını aşmamak şartıyla (Bu şartın tespitinde işverenler tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları ile GVK’nın 63/3. bendi ve bu bent kapsamında indirim konusu yapılacak prim ödemelerinin toplam tutarı birlikte dikkate alınır.) mükellefin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat sigortalarına ödenen primlerin %50'si ile ölüm, kaza, hastalık, sağlık, engellilik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta primleri. Sigortanın Türkiye'de kâin ve merkezi Türkiye'de bulunan bir emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması, prim tutarlarının gelirin elde edildiği yılda ödenmiş olması ve ücret geliri elde edenlerin ücretlerinin safi tutarının hesaplanması sırasında ayrıca indirilmemiş bulunması şartıyla, eşlerin veya çocukların ayrı beyanname vermeleri halinde, bunlara ait prim kendi gelirlerinden indirilir.

Hayat ve şahıs sigorta primlerinin ücret matrahından indirimi hakkında 23.10.2012 tarih ve 85 nolu Gelir Vergisi Sirkülerinin “Ödenen Şahıs Sigorta Primlerinin Ücret Matrahının Tespitinde İndirimi” başlıklı bölümünde; vergiye tabi ücret matrahının tespitinde dikkate alınacak sigorta primleri, sigortanın Türkiye'de kâin ve merkezi Türkiye'de bulunan bir emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla;

  • Ücretlinin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait birikim priminin alındığı hayat sigortası poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primlerin %50'si ile
  • Ölüm, kaza, sağlık, hastalık, engellilik, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primlerden,

oluşmaktadır. İndirim konusu yapılacak primlerin toplamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin %15'ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamayacaktır. Yıl içinde asgari ücret tutarında meydana gelebilecek değişiklikler, indirim yapılacak tutarların hesabında dikkate alınacaktır.

Öte yandan, gelirlerini yıllık beyanname ile beyan eden mükellefler, kendileri, eşi ve küçük çocukları adına ödedikleri birikim priminin alındığı hayat sigortası poliçeleri için primlerin %50’sini, birikimli sigortalar dışında kalan yaşam teminatı içeren sigorta primlerinin tamamını gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerinden indirmeleri, beyan edilen gelirin %15'ini ve asgari ücretin yıllık tutarını aşmaması halinde mümkündür. Öte yandan, mükelleflerce ödenen primlerin yıllık beyanname ile beyan edilen gelirden indirebilmesi için, bu primlerin yıl içinde ücretin safi tutarının tespitinde ayrıca indirilmemiş olması gerekmektedir.

Diğer yandan, 85 Nolu Gelir Vergisi Sirkülerinde, "çocuk" veya "küçük çocuk" tabirinden, mükellefle birlikte oturan veya mükellef tarafından bakılan (nafaka verilenler, evlat edinilenler ile ana veya babasını kaybetmiş torunlardan mükellefle birlikte oturanlar dâhil) 18 yaşını veya tahsilde olup 25 yaşını doldurmamış çocukların; "eş" tabirinden ise, aralarında yasal evlilik bağı bulunan kişilerin anlaşılması gerektiği belirtilmiştir.

Özel sağlık sigortalarına ödenen primlerin indirimi

Son yıllarda yaygın olarak mükellefler tarafından kendisi, eşi ve çocukları için düzenlenen özel sağlık poliçeleri (limitli-limitsiz, ayakta ya da yatarak tedavi giderlerinin yer aldığı sigorta poliçeleri) için primler ödenmektedir. Yapılan bu ödemelerin sağlık gideri olarak mı yoksa sağlık sigorta prim ödemesi olarak mı beyan edilen gelirden indirileceği gündeme gelmektedir. Mükelleflerin kendileri, eşi ve küçük çocuklarına ait yapmış oldukları özel sağlık sigortası primine ilişkin tutarlar GVK’nın 89/1. bendine göre, beyan edilen gelirin %15'i sınırı dahilinde gelir vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilecektir. Özel sağlık sigortası priminin, GVK’nın 89/2. bendinde yer alan sağlık harcamaları kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir.

Örnek 1: 2016 yılında brüt 50.000 TL tevkifata tabi işyeri kira geliri elde eden mükellefin, yıl içinde eşi ve küçük çocuğu adına ödediği şahıs ve hayat sigorta prim tutarlarına ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir. Ödevli kira gelirinin vergilendirilmesinde götürü gider yöntemini tercih etmiş olup, yıl içinde elde ettiği işyeri kira geliri üzerinden ise 10.000 TL tevkifat yapılmıştır.

Tevkifatlı brüt işyeri kira geliri tutarı50.000 TL 
%25 Götürü gider indirimi tutar (50.000X%25=)12.500 TL
Beyan edilen gelir tutarı (50.000-12.500=)37.500 TL
Eşi adına hastalık sigorta prim ödemesi2.000 TL
Küçük çocuğu adına hayat sigorta primi ödemesi6.000 TL 
İndirimde dikkate alınacak hayat sigortası prim tutarı (6.000X%50=)3.000 TL
Toplam prim ödemesi (2.000+3.000=)5.000 TL
2016 yılı asgari ücretin yıllık brüt tutarı (yıllık üst limit)19.764 TL
Beyan edilen gelirin %15'i (37.500X%15=)5.625 TL
İndirim konusu yapılacak toplam prim tutarı5.000 TL
Vergiye tabi gelir (matrah) (37.500-5.000=)32.500 TL
Hesaplanan gelir vergisi tutarı6.045 TL
Mahsup edilecek gelir vergisi10.000 TL
Ödenecek gelir vergisi tutarı (6.045-10.000=)Yok
İade edilecek vergi tutarı3.955 TL

Örnekte, yıl içinde elde edilen tevkifata tabi işyeri kira geliri tutarı olan 50.000 TL, GVK’nın 86/1-c maddesine göre 2016 yılı için belirlenen 30.000 TL’lik beyanname verme sınırını aştığı için yıllık beyanname ile beyan edilecektir. Yıl içinde küçük çocuk için ödenen 6.000 TL hayat sigorta prim ödemesinin %50’si olan 3.000 TL indirime konu edilecektir. Eş adına ödenen 2.000 TL hastalık sigorta prim ödemesinin tamamı ile birlikte toplam 5.000 TL prim tutarı, beyan edilen gelirin %15'i olan 5.625 TL’yi geçmediğinden yıllık beyannameden indirim konusu yapılabilecektir. Diğer yasal sınırlama olan 2016 yılı asgari ücretin yıllık brüt tutarı da (19.764 TL) aşılmamıştır. Hesaplanan gelir vergisinden yıl içinde yapılan vergi tevkifatı mahsup edildiğinde ödenecek vergi çıkmamakta ve mükellefe 3.955 TL iade edilecek vergi çıkmaktadır.

Eğitim ve sağlık harcamaları       

Beyan edilen gelirin %10'unu aşmaması, Türkiye'de yapılması ve gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla, mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamaları beyan edilen gelir tutarından indirilebilecektir. İndirim konusu yapılacak tutarın hesaplamasında, yıllık gelir vergisi beyannamesi üzerinde gayrisafi hasılattan giderler düşüldükten, indirimler ve geçmiş yıl zararları düşülmeden önceki safi irat tutarı esas alınacaktır. Daha önceki bölümde belirtildiği üzere, "çocuk" veya "küçük çocuk" tabiri, mükellefle birlikte oturan veya mükellef tarafından bakılan 18 yaşını veya tahsilde olup, 25 yaşını doldurmamış çocukları kapsamaktadır.

Özel üniversitede eğitim gören küçük çocuk için ödenen eğitim giderlerinin yıllık gelir vergisi beyannamesinde  indirimi

GVK’nın 89/2. maddesine göre, beyan edilen gelirin %10'unu aşmaması, Türkiye'de yapılması ve gelir veya kurumlar vergi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla, mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamalarının, gelir vergisi matrahının tespitinde gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirden indirilebileceği hükme bağlanmıştır. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 3708 sayılı Kanunla değişik 56/b maddesinde, üniversitelerin ve yüksek teknoloji enstitülerinin, genel bütçeye dahil kamu kurum ve kuruluşlarına tanınan mali muafiyetlerden, istisnalardan ve diğer mali kolaylıklardan aynen yararlanacakları; Ek 7. maddesinde ise vakıflarca kurulacak yükseköğretim kurumlarının, bu Kanunun 56. maddesinde yer alan mali kolaylıklardan, muafiyetlerden ve istisnalardan aynen istifade edecekleri hükme bağlanmıştır.

Bu hükümlere göre, çocuk için yapılan ve beyan edilecek gelirin %10'luk kısmını aşmayan eğitim harcamalarının; çocuğun 25 yaşını doldurmamış olması, Türkiye'de yapılması, harcamanın yapıldığı eğitim kurumunun gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişiliğe haiz kurumlardan olması ve bu kurumlardan alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla yıllık beyanname ile bildirilecek gelirden indirilebilmesi mümkün bulunmaktadır. Ayrıca, indirim konusu yapılacak tutarın hesaplamasında, yıllık gelir vergisi beyannamesi üzerinde gayrisafi hasılattan giderler düşüldükten, indirimler ve geçmiş yıl zararları düşülmeden önceki safi irat tutarı esas alınacaktır. Ancak, vakıflar tarafından kurulan üniversiteler kurumlar vergisinden muaf olduklarından, anılan kurumlara çocuk için ödenmiş olan tutarların gelir vergisi beyannamesinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.

Örnek 2: Serbest meslek erbabı (mali müşavirlik faaliyeti) mükellefin 2016 yılına ilişkin olarak giderler sonrasında beyan edilecek serbest meslek kazancı 300.000 TL’dir. Ödevli, mali müşavirlik faaliyetinde yurtdışındaki müşterileri için İngilizce kursuna gitmiş ve 5.000 TL fatura karşılığında ödeme yapmıştır. Ayrıca, 1.5.2000 doğumlu çocuğunun eğitimi için özel bir okula 30.000 TL, eşinin ameliyatı için özel bir hastaneye de 10.000 TL ödeme yapmış ve faturasını almıştır.

Beyan edilen serbest meslek kazancı300.000 TL
Eğitim ve sağlık harcaması (5.000+30.000+10.000=)45.000 TL
İndirim konusu yapılabilecek eğitim ve
sağlık harcaması tutarı (300.000X%10=)
30.000 TL
İndirimi mümkün olmayan eğitim ve
sağlık harcaması (45.000-30.000=)
15.000 TL
Vergiye tabi matrah (300.000-30.000=)270.000 TL

Buna göre,  18 yaşını veya tahsilde olması halinde 25 yaşını doldurmamış çocuklara ait eğitim harcamalarının, Türkiye'de yapılması ve gelir veya kurumlar vergi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla, beyan edilen gelirden indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır. Örneğimizde, mükellefin kendisi için yabancı dil kursuna ödemiş olduğu 5.000 TL ile küçük çocuk için ödenen 30.000 TL eğitim gideri ve mükellefin eşi için yapmış olduğu 10.000 TL’lik sağlık harcaması toplamı olan 45.000 TL, GVK’nın 89/2. maddesi gereğince beyan edilen gelirin %10’nu (300.000 X%10=) olan 30.000 TL’yi aştığından, 2017 yılında verilecek yıllık gelir vergisi beyannamesinden beyan edilecek gelir tutarından indirim konusu yapılacak eğitim ve sağlık harcaması tutarı 30.000 TL olacaktır.

Engellilik indirimi

Serbest meslek faaliyetinde bulunan veya basit usulde vergilendirilen engellilerin beyan edilen gelirlerine, GVK’nın 31. maddesinde yer alan esaslara göre hesaplanan yıllık indirim (Bu indirimden bakmakla yükümlü olduğu engelli kişi bulunan serbest meslek erbabı ile hizmet erbabı (tevkifat matrahı dahil) da yararlanır.). Buna göre, GVK’nın 31 ve 89/3. maddelerine göre göre engellilik indirimi uygulamasından;

  • Engelli ücretli ile ailesinde bakmakla yükümlü olduğu engelli bulunan ücretli,
  • Engelli serbest meslek erbabı ile ailesinde bakmakla yükümlü olduğu engelli bulunan serbest meslek erbabı,
  • Basit usulde vergilendirilen engelliler,

yararlanabileceklerdir. Yıl içinde elde ettiği ücret geliri gelir vergisi kesintisine tabi olmadığı için gelir vergisi beyannamesi veren ve engellilik indiriminden yararlanan hizmet erbapları, bu indirimi yıllık olarak hesaplayıp yıllık beyanname üzerinden indirebileceklerdir. 2016 yılında gerçek usulde elde edilen ücret gelirlerinin vergilendirilmesinde ücret matrahından indirim konusu yapılacak aylık engelli indirimi tutarları 290 seri nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile aşağıdaki şekilde belirlenmiştir.

1. Derece Engelliler İçin
(Çalışma gücünün asgari %80’ini kaybetmiş olanlar)
900 TL
2. Derece Engelliler İçin
(Çalışma gücünün asgari %60’ını kaybetmiş olanlar)
460 TL
3. Derece Engelliler İçin
(Çalışma gücünün asgari %40’ını kaybetmiş olanlar)
210 TL

2016 Yılında engellilik indiriminden yararlanan bir ücretli, serbest meslek erbabı veya basit usulde ticari kazanç sahibinin vereceği yıllık beyannamede indirim konusu yapacağı engellilik derecelerine göre yıllık engellilik indirimi tutarları şöyle olacaktır.

1. Derece Engelliler İçin(900 TLX12=) 10.800 TL
2. Derece Engelliler İçin(460 TLX12=) 5.520 TL
3. Derece Engelliler İçin(210 TLX12=) 2.520 TL

Makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımlar (sınırlı olarak indirilecekler)

Gelir vergisi mükellefleri; genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler ile kamu yararına çalışan dernekler ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara yıllık toplamı beyan edilecek gelirin %5'ini (kalkınmada öncelikli yöreler kapsamındaki illerde zikredilen kurum/kuruluş, dernek veya vakıflara yapılan bağış ve yardımların yıllık toplamı beyan edilecek gelirin %10'unu) aşmamak üzere, makbuz karşılığında yaptıkları bağış ve yardımları yıllık beyanname ile bildirilecek gelirlerinden indirim konusu yapabilirler. Burada dikkat edilmesi gereken husus bağış ve yardım yapılacak dernekler kamuya yararlı derneklerle, vakıflar ise Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflarla sınırlandırılmıştır. Dolayısıyla kamuya yararlı dernekler ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar dışındaki dernek ve vakıflara  yapılan bağışların gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirden indirimi mümkün değildir.

Diğer bağış ve yardımlar ile harcamalar (sınırsız olarak indirilecekler)

Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere bağışlanan okul, sağlık tesisi ve 100 yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde 50 yatak) kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin ve Gençlik ve Spor Bakanlığına ait gençlik merkezleri ile gençlik ve izcilik kamplarının inşası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdî ve aynî bağış ve yardımların tamamı beyan edilen gelirden indirim konusu yapılabilecektir.

Diğer Kanunlara göre tamamı indirilecek bazı bağış ve yardımlar ise şöyledir.

  • Umumi hayata müessir afetler dolayısıyla alınacak tedbirlerle yapılacak yardımlara ilişkin 7269 sayılı Kanuna göre oluşturulan fona yapılan nakdi bağışların tümü ile milli yardım komiteleri veya mahalli yardım komitelerine makbuz karşılığı yapılan ayni/nakdi bağışlar,
  • 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanununa göre üniversitelere, ileri teknoloji enstitüleri ile gelirlerinin en az dörtte üçünü münhasıran devlet üniversitelerinin faaliyetlerinin devam ettirilmesi ve desteklenmesini amaç edinmek üzere kurulan ve fiilen bu çerçevede faaliyette bulunan vakıflardan Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınanlara makbuz karşılığında yapılan bağışlar,
  • 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanununa göre yapılan bağış ve yardımlar,
  • 278 sayılı Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumunun Kuruluşu Hakkındaki Kanuna göre yapılan nakdi bağışlar,
  • 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanununa göre yapılan ayni ve nakdi bağışlar,
  • 2876 sayılı Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Kanununa göre yapılan ayni ve nakdi bağışlar,
  • 3388 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı Kanununa göre yapılan ayni/nakdi bağışlar,
  • 4122 sayılı Milli Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Seferberlik Kanununa göre yapılan ayni/nakdi bağışlar,
  • 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanununun 76. maddesine göre ilköğretim kurumlarına yapılan nakdi bağışlar.

Gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara yapılan bağışlar

Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedellerinin tamamı beyan edilecek gelirden indirilebilecektir. Uygulamanın usul ve esasları, Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan 251 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliğinde açıklanmış bulunmaktadır. Buna göre;

  • Gıda maddesi bağışının dernek veya vakfa yapılmış olması gerekmektedir.
  • Bağışı kabul edecek dernek veya vakfın tüzüğünde veya senedinde ihtiyacı bulunanlara gıda yardımı yapabilmesine ilişkin hükümlerin bulunması gerekmektedir.
  • Gıda bankacılığı kapsamında yapılacak bağışların gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddeleri niteliğinde olması gerekmektedir. Yapılacak bağışlar şartlı olarak (bedelsiz olarak ihtiyaç sahiplerine dağıtılmak üzere) yapılmalıdır.
  • Bağışlanan mala ilişkin bilgileri eksiksiz olarak içerecek fatura, bağış yapılan dernek veya vakıf adına düzenlenecektir. Mal bedeli olarak faturada, bağışa konu malın maliyet bedeli (yüklenilen katma değer vergisi hariç) yazılı olacaktır.
  • Faturada "İhtiyaç sahiplerine yardım şartıyla bağışlandığından KDV hesaplanmamıştır." ibaresinin yer alması zorunludur.
  • Yıllık beyannamede yer alacak gelir vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılacak işlemlerde bağışı yapan tarafından bir belge düzenlenmesine gerek bulunmamakta olup, varsa bağış yapılan malın edinimine ilişkin belgelerin saklanması zorunludur.
  • Dernek ve vakıflar kendi mevzuatlarının öngördüğü belgeleri düzenleyecek ve bağış yapanlara bir örneğini vereceklerdir.
  • Bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin işletmeye dahil olmaması halinde, söz konusu malın maliyet bedeli (KDV dahil) GVK’nın 89. maddesi çerçevesinde yıllık beyannamenin bağış ve yardımlara ilişkin bölümüne yazılarak gelir vergisi matrahının tespitinde indirim olarak dikkate alınacaktır.

Kültür ve sanatsal faaliyetlere ilişkin harcamalar ile her türlü bağış ve yardımlar

Genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler, kamu yararına çalışan dernekler, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve bilimsel araştırma faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlar tarafından yapılan ya da Kültür ve Turizm Bakanlığınca desteklenen veya desteklenmesi uygun görülen çalışmalara ilişkin harcamalar ile bu amaçla yapılan her türlü bağış ve yardımların %100’ü beyan edilen gelirden indirim konusu yapılabilecektir.

Sponsorluk harcamaları

3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile 3813 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamında yapılan sponsorluk harcamalarının; amatör spor dalları için tamamı (%100’ü), profesyonel spor dalları için %50'si, yıllık beyannamede bildirilecek gelirlerden indirim konusu yapılabilecektir. Bilindiği üzere, 5.5.2009 tarih ve 5894 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun yürürlüğe girmiş ve 3813 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmıştır.

3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun “Ödül ve sponsorluk” başlıklı Ek 3. maddesine göre, ulusal veya uluslararası gençlik ve spor hizmet ve faaliyetlerini desteklemek amacıyla gerçek ve tüzel kişiler belirlenen alanlarda sponsorluk yapabilirler. Konu hakkında yayımlanan Gençlik Ve Spor Genel Müdürlüğü Sponsorluk Yönetmeliğine göre;

Sponsorluk: Yönetmelik kapsamındaki alanlara gerçek veya tüzel kişilerce, dolaylı olarak ticari fayda sağlamak ya da sosyal sorumluluklarını yerine getirmek amacıyla iletişim olanakları karşılığında ayni ve/veya nakdi destekte bulunulmasını,
Sponsor: Gençlik ve spor tesisleri ile organizasyonlarına, federasyonlara, gençlik ve spor kulüplerine, sporculara; ayni ve/veya nakdi desteklerle sponsorluk yapan gerçek ve tüzel kişileri,
ifade etmektedir. Anılan Yönetmelikte Sponsorluk yapılabilecek alanlar belirtilmiştir. Buna göre, ulusal veya uluslararası gençlik ve spor hizmet ve faaliyetlerini desteklemek amacıyla gerçek ve tüzel kişiler aşağıda belirtilen alanlarda sponsorluk yapabilirler.

  • Genel Müdürlüğün yıllık faaliyet programında yer alan ulusal veya uluslararası gençlik ve spor organizasyonları,
  • Sporcuların transfer bedelleri hariç olmak üzere spor kulüpleri ile federasyonların yıllık programlarında bulunan eğitim ve altyapı faaliyetleri gibi sporun yaygınlaştırılması ve sporcuların desteklenmesine yönelik resmi sportif faaliyetleri,
  • Kamu kurum ve kuruluşları ve yerel yönetimler ile gençlik ve spor kulüplerine ait gençlik ve spor tesislerinden Genel Müdürlükçe uygun görülenlerin yapımı, ikmali, onarımı ve bakımı,
  • Federasyonların veya gençlik ve spor kulüplerinin hizmet ve faaliyetlerinin yürütülebilmesi için gerekli olan gençlik ve spor organizasyonları ile sportif araç, gereç ve malzemelerin temini,
  • Ferdi lisanslı sporcuların, Genel Müdürlük veya federasyonlarca ferdi olarak katılmalarına izin verilen ulusal veya uluslararası organizasyonları,
  • Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi ile Paralimpik Komitesinin sportif faaliyetlerine ilişkin hizmetleri.

 

Yukarıda belirtilen sponsorluk alanlarında yapılan her türlü harcama sponsorluk harcaması sayılmaktadır. Sponsorluk Yönetmeliği kapsamında ayni ya da nakdi olarak yapılan harcamalar, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince harcamanın yapıldığı yılda indirim olarak dikkate alınabilecektir. Gelirin veya kurum kazancının yeterli olmaması halinde aşan kısmın takip eden vergilendirme döneminde indirim konusu yapılması olanağı bulunmamaktadır.

Ar-Ge Harcamaları

Mükelleflerin işletmeleri bünyesinde gerçekleştirdikleri münhasıran yeni teknoloji ve bilgi arayışına yönelik araştırma ve geliştirme harcamaları tutarının %100’ü oranında hesaplanacak “Ar-Ge İndirimi” yıllık beyanname ile bildirilecek gelirlerden indirilebilecek; Ar-Ge faaliyetleri ile doğrudan ilişkili olmayan giderlerden ve tamamen araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde kullanılmayan amortismana tabi iktisadi kıymetler için hesaplanan amortisman tutarlarından verilen paylar üzerinden Ar-Ge indirimi hesaplanmayacaktır. Öte yandan, 5746 sayılı Kanunda belirtilen işletmelerce gerçekleştirilen Ar-Ge ve yenilik harcamalarının tamamı 31.12.2023 tarihine kadar GVK’nın 89. maddesi uyarınca ticari kazancın tespitinde “Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi” nin ilgili satırında gösterilmek suretiyle indirim konusu yapılabilecektir. 5746 sayılı Kanun kapsamındaki indirimden yararlananlar, Gelir Vergisi Kanunu ile Kurumlar Vergisi Kanununda belirtilen “Ar-Ge İndirimi” nden ayrıca yararlanamazlar. 5746 sayılı Kanun kapsamında hesaplanan Ar-Ge indirimi tutarının ilgili dönemde kazancın yetersizliği nedeniyle indirim konusu yapılamaması halinde bu tutar sonraki hesap dönemlerine devredilecek, devredilen tutarlardan Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki dönemlere ait olanlar, takip eden yıllarda Vergi Usul Kanununa göre her yıl belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınacaktır.

Yardım kampanyalarına yapılan ayni ve nakdî bağışlar

Başbakanlıkça veya Bakanlar Kurulunca başlatılan yardım kampanyalarına makbuz karşılığı yapılan ayni ve nakdî bağışların tamamı yıllık beyannamede bildirilecek gelirlerden indirim konusu yapılabilecektir. GVK’nın 89. maddesine 6552 sayılı Kanunun 92. maddesiyle eklenen bu hüküm 11.09.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Yapılan düzenleme ile Başbakanlıkça veya Bakanlar Kurulunca başlatılan yardım kampanyalarına makbuz karşılığı yapılan ayni ve nakdi bağışların tamamının indirim konusu yapılabileceği hüküm altına alınmıştır. Konuya ilişkin olarak son yapılan yardım kampanyası Başbakanlık tarafından 15 Temmuz silahlı darbe teşebbüsünde şehit olan vatandaşlarımızın ailelerine ve yaralanan vatandaşlarımıza yönelik bir yardım kampanyası başlatılmış ve bu kapsamda 2016/18 sayılı Başbakanlık Genelgesi çıkarılmıştır.

11.09.2014 tarihinden önce bir yardımın gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinden indirim konusu yapılabilmesi için muhakkak, doğal afet ile ilgili olması ve BKK çıkarılması ayrıca yardımın da Başbakanlık aracılığı ile yapılması şartları vardı. Ancak bu uygulama 6552 sayılı Kanunun 92. maddesi ile gelir vergisi kanunu ve kurumlar vergisi kanununda yapılan düzenleme ile değiştirilmiştir. Buna göre 11.09.2014 tarihinden sonra Başbakanlık ve BKK tarafından bir kampanyanın başlatılması yeterli görülmüş ve yardım alanı konusunda da sınırlama konulmamıştır. Ayrıca bağışların nakit dışında bir varlık ile yapılması halinde, bağışlanan veya yardımın konusunu teşkil eden mal veya hakkın varsa mukayyet değeri, yoksa VUK hükümlerine göre Takdir Komisyonunca tespit edilecek değerin esas alınması gerekmektedir. Yine gelir ve kurumlar vergisi beyannamesinde indirimlerin yapılabilmesi için; yıllık beyanname ile bildirilecek bir gelirin veya kazancın bulunması ve yapılacak indirimlerin ilgili mevzuatta belirtilen şartları taşıması gerekmektedir.

Dolayısıyla “15 Temmuz Dayanışma Kampanyası” kapsamında makbuz karşılığı yapılan nakdi ve ayni yardımlar gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri tarafından beyannamelerinde beyan edilen bir gelir veya kazanç bulunması halinde indirim konusu yapılabilecektir. Beyan edilen bir gelir veya kazanç olmaması halinde ise söz konusu bağış tutarı bir sonraki yıla devretmeyecektir.

Kızılay ve Yeşilay’a yapılan bağış ve yardımlar

İktisadi işletmeleri hariç, Türkiye Kızılay Derneğine ve Türkiye Yeşilay Cemiyetine makbuz karşılığı yapılan nakdi bağış ve yardımların tamamı, bildirilecek gelirlerden indirim konusu yapılabilir. Burada dikkat edilmesi gereken konu iktisadi işletmeleri hariç, Türkiye Kızılay Derneğine ve Türkiye Yeşilay Cemiyetine makbuz karşılığı yapılan nakdi bağış ve yardımların tamamının beyan edilecek gelirden indirim konusu yapılacağıdır. Şayet, söz konusu derneklere nakit olarak değil de ayni olarak bağış ve yardım yapılması durumunda, anılan dernekler kamuya yararlı dernek olmaları nedeniyle bu Derneklere yapılacak ayni bağış tutarının Takdir Komisyonunca belirlenmiş emsal bedelinin indirim konusu yapılması mümkündür. Ancak, 89. maddenin (4) numaralı bendi gereğince indirime konu edilen bağış tutarının, yıllık beyannamede toplam beyan edilecek gelir tutarının % 5'ini geçmeyecektir.

Girişim sermayesi fonu

Bilanço esasına göre defter tutan gelir vergisi mükelleflerince 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 325/A maddesine göre girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarların beyan edilen gelirin % 10’unu aşmayan kısmı indirim konusu yapılabilecektir.

Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara hizmet veren bazı sektör işletmelerinin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlara ilişkin indirim

Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye'de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme, veri analizi ve ilgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca belirlenen mesleki eğitim alanlarında faaliyette bulunan hizmet işletmeleri ile ilgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın %50'si, bildirilecek gelirlerden indirim konusu yapılabilir. Bu indirimden yararlanılabilmesi için fatura veya benzeri belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi şarttır.

Korumalı işyeri indirimi

5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanuna göre kurulan korumalı işyerlerinde istihdam edilen ve iş gücü piyasasına kazandırılmaları güç olan zihinsel veya ruhsal engelli çalışanlar için diğer kişi ve kurumlarca karşılanan tutar dâhil yapılan ücret ödemelerinin yıllık brüt tutarının %100'ü oranında korumalı işyeri indirimi, bildirilecek gelirlerden indirim konusu yapılabilir. İndirim, her bir engelli çalışan için azami beş yıl süre ile uygulanır ve yıllık olarak indirilecek tutar, her bir engelli çalışan için asgari ücretin yıllık brüt tutarının yüzde 150'sini aşamaz.

Basit usulde ticari kazançlarda 8.000 TL’lik indirim

GVK’nın 89. maddesine 29.01.2016 tarihli ve 6663 sayılı Kanunun 2. maddesiyle eklenen ve 01.01.2016 tarihinde yürürlüğe giren bent hükmüne göre; basit usulde tespit edilen ticari kazançların yıllık 8.000 Türk lirasına kadar olan kısmı (GVK’nın mükerrer 20. maddesinde yer alan kazanç istisnasından faydalananlar bu bent hükmünden yararlanamaz.) bildirilecek gelirlerden indirim konusu yapılabilir. Basit usule tabi mükelleflere uygulanacak kazanç indirimine ilişkin bu hüküm 1.1.2016 tarihinden itibaren elde edilecek gelirlere uygulanacaktır. Bu düzenlemenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar ise Maliye Bakanlığı tarafından yayınlanan 292 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde açıklanmış bulunmaktadır. GVK’nın 89. maddesinin birinci fıkrasına eklenen (15) numaralı bent hükmü uyarınca, ticari kazancı basit usulde tespit edilen mükelleflerin beyan ettikleri ticari kazançlarına herhangi bir süre ile sınırlı olmaksızın 8.000 Türk liralık indirim uygulanır. İndirim, 1.1.2016 tarihinden itibaren elde edilecek gelirlere uygulanır. Dolayısıyla, bu indirim ilk defa 2016 yılına ait kazançlara ilişkin olarak 2017 yılında verilecek beyannamede dikkate alınacaktır. Söz konusu indirim, basit usule tabi mükelleflerin sadece ticari kazançlarına uygulanacak olup, beyana tabi diğer gelir unsurlarının da bulunması halinde bu gelirlere indirim uygulanmayacaktır. Ayrıca, vergilendirme döneminde kazanç elde edilmemesi veya 8.000 Türk lirasının altında kazanç elde edilmesi nedeniyle yararlanılamayan indirim tutarı ertesi yıllara devredilmez.

Ticari kazancı basit usulde tespit edilen mükelleflerden genç girişimcilere ilişkin kazanç istisnası ile 8.000 TL’lik indirime ilişkin şartları birlikte taşıyanlar, söz konusu istisna veya indirimin hangisinden faydalanacaklarını kendileri belirler. Basit usule tabi mükelleflerin herhangi bir nedenle takvim yılı içerisinde gerçek usule geçmeleri durumunda, 8.000 Türk liralık indirimden yararlanmaları mümkün değildir. Ayrıca, gerçek usule geçen mükellefler genç girişimci istisnasına ait diğer şartları taşısalar dahi ilk defa mükellefiyet tesis edilme şartı ihlal edilmiş olduğundan, söz konusu istisnadan da yararlanamazlar. İndirim tutarı, Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesinin (Beyana Tabi Geliri Sadece Basit Usulde Tespit Edilen Ticari Kazançlardan İbaret Olanlar İçin) "Gelir Bildirimi" bölümünün ilgili satırında gösterilir. Öte yandan, söz konusu indirim tutarı basit usulde tespit edilen ticari kazancın yanında beyana tabi başka bir gelir unsurunun bulunması halinde "Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesinin Eki"nde yer alan "Basit Usulde Ticari Kazançlara İlişkin Bildirim" bölümünün ilgili satırında gösterilir.

Öte yandan, 6663 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 20. maddesinde “Genç girişimcilerde kazanç istisnası” düzenlemesi yapılmış ve bu yeni uygulama 10.02.2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Konu hakkında gerekli açıklamalar 292 seri no.lu GV Genel Tebliğinde açıklanmış bulunmaktadır. Düzenlemeye göre, 10.02.2016 tarihinden itibaren ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunan ve mükellefiyet başlangıç tarihi itibarıyla 29 yaşını doldurmamış tam mükellef gerçek kişilerin, faaliyete başladıkları takvim yılından itibaren 3 vergilendirme dönemi boyunca elde ettikleri bu kazançlarının 75.000 TL’ye kadar olan kısmı belli şartlarla gelir vergisinden istisna edilmiştir. İşte, GVK’nın mükerrer 20. maddesinde yer alan genç girişimcilerde kazanç istisnasından faydalanan basit usuldeki ticari kazanç sahiplerinin, ayrıca yıllık 8.000 TL’lik indirimden yararlanması mümkün değildir. Kısaca belirtmek gerekir ise, ticari kazancı basit usulde vergilendirilen mükellefler, genç girişimcilere ilişkin kazanç istisnası ile 8.000 Türk liralık indirimden aynı anda birlikte yararlanamazlar.

Bireysel katılım yatırımcısı indirimi (GVK’nın geçici 82. maddesi)

31.12.2017 tarihine kadar, 4059 sayılı Hazine Müsteşarlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun ek 5. maddesi kapsamına giren bireysel katılım yatırımcısı tam mükellef gerçek kişiler, 6327 sayılı Kanunla getirilen bu düzenlemenin yürürlüğe girdiği 29.06.2012 tarihinden sonra iktisap ettikleri tam mükellef anonim şirketlere ait iştirak hisselerini en az iki tam yıl elde tutmaları şartıyla, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümlerine göre hesapladıkları hisselerin tutarlarının %75'ini yıllık beyannamelerine konu kazanç ve iratlarından hisselerin iktisap edildiği dönemde indirebilirler. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu ile Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenen araştırma, geliştirme ve yenilikçilik programları kapsamında projesi son beş yıl içinde desteklenmiş kurumlara iştirak sağlayan bireysel katılım yatırımcıları için bu oran %100 olarak uygulanır.

Yıllık indirim tutarı 1.000.000 TL'yi aşamaz. İlgili yıl kazancından indirilemeyen kısım, izleyen yıllarda 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre bu yıllar için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınır. İki tam yıl elde tutma şartının yerine getirilmemesi halinde, bireysel katılım yatırımcısı indirimi dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmemiş vergiler yönünden vergi ziyaı doğmuş sayılır. Bu maddeye göre zamanında alınamayan vergiler ile vergi cezalarında zamanaşımı, verginin tarhını veya cezanın kesilmesini gerektiren durumun doğduğu tarihi takip eden yılın başından itibaren başlar.

EXPO 2016 Antalya Ajansına yapılan her türlü nakdi ve ayni bağış ve yardımlar ile sponsorluk harcamaları (GVK’nın geçici 83. maddesi)

6358 sayılı Kanunun 17. maddesiyle Gelir Vergisi Kanununa eklenen geçici 83. maddeye göre, EXPO 2016 Antalya Ajansına yapılan;

  • Her türlü nakdî ve ayni bağış ve yardımlar ile
  • Sponsorluk harcamalarının

tamamı gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden ve kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurum kazancından indirilebilecektir.

Bilindiği üzere, 31.10.2012 tarih ve 6358 sayılı EXPO 2016 Antalya Kanunu ile 2016 yılında Antalya’da yapılan çiçek ve çocuk temalı Tescilli Evrensel Botanik Sergisinin etkinliklerinin planlanması, düzenlenmesi ve yönetilmesi ile ilgili usul ve esaslar belirlenmişti. EXPO 2016 Antalya organizasyonuna yönelik faaliyetleri yürütmek üzere, 6358 sayılı Kanunda yer alan düzenlemeler dışında özel hukuk hükümlerine tabi, tüzel kişiliği haiz ve merkezi Antalya’da bulunan EXPO 2016 Antalya Ajansı kurulmuştu.Buna göre, mükellefler tarafından EXPO 2016 Antalya Ajansına yapılan her türlü nakdî ve ayni bağış ve yardımlar ile sponsorluk harcamalarının tamamı gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden indirilebilecektir.

Bağış ve yardımın ayni olarak yapılması (nakden yapılmaması) durumunda indirim

GVK’nın 89. maddesinde yer alan ve yukarıda belirtilen bağış ve yardımların nakden yapılmaması halinde, bağışlanan veya yardımın konusunu teşkil eden mal veya hakkın varsa mukayyet değeri, yoksa 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre Takdir Komisyonunca tespit edilecek değeri esas alınacaktır. Konu hakkında, 10.03.2004 tarih ve 21 sıra no.lu Gelir Vergisi Sirkülerinde; bağış ve yardımların ayni olarak yapılması durumunda, bağışlanan veya yardım konusu yapılan mal veya hakkın varsa mukayyet değeri, bu değer yoksa Vergi Usul Kanununun 267. maddesinin üçüncü sırasına göre takdir komisyonunca belli edilecek emsal bedelinin indirime esas alınacağı, gelir vergisi mükelleflerince yapılan bağış ve yardımların ilgili kurumlardan alınacak belgelerle tevsik edilmesinin yeterli olacağı, dolayısıyla bu kurum ve kuruluşlardan alınacak belgelerin Vergi Usul Kanununun mükerrer 257. maddesindeki yetkiye istinaden indirim için geçerli belge olarak kabul edilmesi gerektiği açıklanmıştır.

Matrahtan ve Gelir Unsurlarından İndirilmeyecek Giderler

Gelir vergisi ile diğer şahsi vergiler ve her ne şekilde olursa olsun vergi cezaları ve para cezaları, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun hükümlerine göre ödenen cezalar, gecikme zamları ve faizler gelir vergisinin matrahından ve gelir unsurlarından indirilmez. Ayrıca, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ödenen gecikme faizleri, vergi matrahından ve gelir unsurlarından indirilmez.

 Beyan Edilen Gelir Toplamından Yapılacak İndirimlere İlişkin Örnek

Örnek 3: Tam mükellef Bay (A), 2016 yılında kiraya verdiği konutundan toplam 40.000 TL mesken kira geliri, işyerinden ise brüt 30.000 TL tevkifatlı kira geliri elde etmiştir. Başka bir geliri olmayan kişi götürü gider yöntemini seçmiştir. İşyeri kira gelirinden yıl içinde 6.000 TL tevkifat yapılmıştır. Ödevli, 2016 yılında küçük çocuğu için aylık 250 TL şahıs sigorta primi, çalışmayan eşi için ise aylık 400 TL bireysel emeklilik katkı payı ödemiştir. Özel bir okula küçük çocuğu için 20.000 TL eğitim gideri, eşi için özel bir sağlık kurumuna ise 4.000 TL ödemiş ve faturasını almıştır. Ayrıca, Türkiye Yeşilay Cemiyetine de 2.000 TL makbuz karşılığında bağış yapmıştır. GVK’nın 89. maddesine göre beyan edilen gelir tutarından indirim konusu yapılacak tutarlar ile ödenecek gelir vergisi hesaplaması şöyle olacaktır.

Öncelikle, ödevlinin kira geliri toplamı (40.000+30.000=) 70.000 TL, GVK’nın 21. maddesine göre 2016 yılı için 110.000 TL’yi geçmediğinden mesken istisnası uygulanacaktır.

Mesken kira geliri40.000 TL
Mesken istisnası3.800 TL
Kalan tutar (40.000-3.800=)36.200 TL
İşyeri kira geliri (tevkifatlı)30.000 TL
Gayrisafi irat toplamı (36.200 + 30.000=)66.200 TL
%25 Götürü gider (66.200 X %25=)16.550 TL
Beyan edilen gelir toplamı (66.200-16.550=) 49.650 TL
Küçük çocuk için şahıs sigorta prim ödemesi (250X12 ay)                                                        3.000 TL
2016 yılı asgari ücretin yıllık brüt tutarı (yıllık üst limit)19.764 TL
Beyan edilen gelirin %15’i (49.650X%15=) 7.447,5 TL
İndirim konusu yapılacak şahıs sigorta prim tutarı                                    3.000 TL
Eğitim ve sağlık harcaması toplamı (20.000+4.000=)24.000 TL
İndirim konusu yapılabilecek eğitim ve sağlık harcaması tutarı (49.650X%10=)4.965 TL
Türkiye Yeşilay Cemiyetine yapılan bağış tutarı (tamamı indirilir)2.000 TL
İndirimler toplamı (3.000+4.965+2.000=)9.965 TL
Vergiye tabi gelir (49.650-9.965=)39.685 TL
Hesaplanan gelir vergisi (GVK’nın 103. mad. göre %15-20-27)7.984,95 TL
Mahsup edilecek kesinti yoluyla ödenen vergiler6.000 TL
Ödenecek gelir vergisi (7.984,95-6.000=)1.984,95 TL

Ödevli, eşi için ödediği yıllık (400X12=) 4.800 TL bireysel emeklilik katkı payını beyan edilen gelirden indiremeyecektir. Çünkü, yapılan düzenlemeye göre 1.1.2013 tarihinden itibaren ödenen bireysel emeklilik katkı payları ücret matrahından ve yıllık beyannameden indirim konusu yapılamayacaktır. Ödevli tarafından küçük çocuğu adına şahıs sigorta şirketine ödenen yıllık 3.000 TL’lik şahıs sigorta prim tutarı, beyan edilen gelirin %15’i olan (49.650X%15=) 7.447,5 TL’yi aşmadığından tamamı indirim konusu yapılacaktır. Ayrıca, şahıs sigorta prim tutarları 2016 yılında asgari ücretin yıllık brüt tutarı olan 19.764 TL’yi de aşmamaktadır.

Beyan edilen gelirden indirilecek eğitim ve sağlık harcaması tutarı beyan edilen gelirin %10’unu aşamayacağından, 24.000 TL eğitim ve sağlık harcamasının sadece (49.650X%10=) 4.965 TL’si yıllık beyannameden indirilebilecektir. Örnekte, Türkiye Yeşilay Cemiyetine yapılan toplam 2.000 TL tutarındaki makbuz karşılığı yapılan bağışın tamamı indirim konusu yapılabilecektir. Dolayısıyla, yıllık beyannamede beyan edilecek gelir tutarından toplamda (3.000+4.965+2.000=) 9.965 TL indirim konusu yapılacak ve vergiye tabi gelir (49.650-9.965=) 39.685TL olacaktır. Bu matrah üzerinden hesaplanan gelir vergisi 7.984,95 TL olacak ve yıl içinde işyeri kira gelirinden yapılan tevkifat tutarı olan 6.000 TL’de bu tutardan mahsup edildiğinde ödenecek gelir vergisi 1.984,95 TL olacaktır. Ödevli bu tutarı iki eşit taksitte halinde ödeyebilecektir.

Gelir Vergisinin Hesaplanması ve Ödenmesi

Gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden, yasal indirimler yapıldıktan sonra gelir vergisi matrahı tespit edilmiş olacaktır.  290 seri nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 2016 takvim yılı gelirlerinin vergilendirilmesinde esas alınmak üzere  aşağıdaki tutarlar belirlenmiştir. GVK’nın 103. maddesinde yer alan gelir vergisi tarifesine göre, gelir vergisine tabi gelirler;

12.600 TL'ye kadar % 15
30.000 TL'nin 12.600 TL'si için 1.890 TL, fazlası% 20
69.000 TL'nin 30.000 TL'si için 5.370 TL, (ücret gelirlerinde 110.000 TL'nin
30.000 TL'si için 5.370 TL), fazlası
% 27
69.000 TL'den fazlasının 69.000 TL'si için 15.900 TL, (ücret gelirlerinde
110.000 TL'den fazlasının 110.000 TL'si için 26.970 TL), fazlası 
% 35
oranında vergilendirilir. 

2016 Yılında ücret dışındaki gelir unsurları için beyanname veren bir mükellefin aynı anda ücret gelirinin de olması ve beyannamedeki toplam gelirin 69.000 TL'yi aşması durumunda 25.02.2011 tarih ve 75 No.lu GV Sirkülerinde yapılan açıklamalara göre verginin hesaplanması gerekmektedir. Yıllık Gelir Vergisi, vergiye tabi gelirlerin yıllık toplamından yasal indirimler ve engellilik indirimi düşüldükten sonra gelir vergisi tarifesi uygulanmak suretiyle hesaplanır. Gelir Vergisi'nde vergilendirme dönemi geçmiş takvim yılıdır. Şu kadar ki, mükellefiyetin takvim yılı içinde kalkması halinde, vergilendirme dönemi, takvim yılı başından mükellefiyetin kalkması tarihine kadar geçen süreyi kapsar. Yıllık beyana tabi gelirler üzerinden tahakkuk eden vergilerde ödeme ise;

  • Şubat ayı içerisinde verilmesi gereken beyanname ile bildirilen gelir üzerinden tahakkuk ettirilen gelir vergisi şubat ve haziran aylarında,
  • Mart ayı içerisinde verilmesi gereken beyanname ile bildirilen gelir üzerinden tahakkuk ettirilen gelir vergisi mart ve temmuz aylarında,

olmak üzere iki eşit taksitte ödenecektir.
Buna göre, 2016 yılına ilişkin olarak Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi üzerinden hesaplanan gelir vergisi Mart ve Temmuz/2017 aylarında olmak üzere iki eşit taksitte ödenecektir. Maliye Bakanlığı, gelirlerinin büyük bir kısmı ziraî kazançtan oluşan mükellefler hakkında gerekli görülen hallerde, iki taksitten fazla olmamak üzere, belli üretim bölgeleri ve ziraat ürünlerine göre özel ödeme zamanları tayin edebilir. Maliye Bakanlığı bu yetkisini kullanarak, 250 seri nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile beyan ettikleri gelirlerin toplamının %75 ve daha fazlası oranında zirai kazançtan ibaret bulunan çiftçilerin ödeme zamanlarını kasım ve aralık ayları olarak belirlemiştir. Örneğin 2016 yılında zirai kazanç elde eden ve bu şartları sağlayan bir mükellef Mart/2017 ayında yıllık beyannamesini verecek, ödemeyi ise Kasım-Aralık/2017 aylarında iki eşit taksit halinde ödeyecektir.

Sonuç

Gelir vergisi sistematiğine göre beyan edilen gelir toplamından yapılacak yasal indirimler sonrasında vergi matrahına ulaşılmakta ve bu tutar üzerinden artan oranlı vergi tarifesi uygulanmak suretiyle gelir vergisi hesaplanmaktadır. Hesaplanan gelir vergisinden de yıl içinde tevkif suretiyle ödenen gelir vergisi ile ödenen geçici vergi mahsup edilmek suretiyle ödenecek gelir vergisi tespit edilmektedir. İndirim konusu yapılacak tutarın hesaplamasında beyan edilen gelir olarak, yıllık gelir vergisi beyannamesinde yer alan indirimler ve geçmiş yıl zararları toplamından önceki tutar esas alınacaktır. Yazımızın konusunu oluşturan beyan edilen gelirden yapılan yasal indirimlerin doğru hesaplanması, vergi matrahının ve hesaplanacak gelir vergisinin doğru hesaplanmasına doğrudan etki etmektedir. Bu nedenle, gelir vergisi beyannamesi veren mükelleflerin beyan ettikleri gelirden yapacakları indirimler konusunda vergi ziyaına sebebiyet vermemeleri konusunda dikkatli olmalarında fayda vardır.

Bu yazı, Vergi Sorunları Dergisinin Şubat/2017 sayısında yayınlanmış olup Sn. Türkay'ın özel  izni ile yayınlanmıştır.

  • 193 sayılı gelir Vergisi Kanunu
  • 213 sayılı Vergi Usul Kanunu
  • 250 seri nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği
  • 251 seri nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği
  • 290 seri nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği
  • 10.03.2004 tarih ve 21 No.lu Gelir Vergisi Sirküleri
  • 23.10.2012 tarihli ve 85 No.lu Gelir Vergisi Sirküleri
  • İmdat TÜRKAY, 2015 Yılına İlişkin Beyan Edilen Gelirden Yapılacak İndirimler, Lebib Yalkın Mevzuat Dergisi, Mart/2016, Sayı: 147
  • www.gib.gov.tr/Özelge Sistemi
  • www.gib.gov.tr/Rehberler/Gelir Vergisi Kanunu (Ticari Kazancın Gerçek Usulde Vergilendirilmesi Rehberi 2016)
  • www.gib.gov.tr/Rehberler/Gelir Vergisi Kanunu/2016 (Ticari Kazancın Gerçek Usulde Vergilendirilmesi Rehberi-2016).
  • 2016 Yılı asgari ücretin yıllık brüt tutarı (yıllık üst limit) 19.764 TL’dir.
  • 6327 sayılı Kanunun 8. maddesiyle GVK’nın 89/1. bendinde yapılan değişiklik uyarınca, 1.1.2013 tarihinden itibaren, elde edilen gelirler için verilecek yıllık gelir vergisi beyannamelerinde, bireysel emeklilik dışında kalan şahıs sigortaları için ödenen primlerin beyan edilen gelirin %15'ine kadar olan kısmı matrahın tespitinde indirim konusu yapılabilecektir. Bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları hiçbir şekilde indirim konusu yapılamayacaktır.
  • İşyeri kira gelirinin beyanı sonrasında, yıl içinde yapılan gelir vergisi tevkifatının fazla olması nedeniyle, ödenecek verginin çıkmaması (iade edilecek gelir vergisinin çıkması) durumunda, mahsup ve iade işlemleri GVK’nın 121. maddesi ve 252 Seri Nolu GVGT’de yer alan hükümler kapsamında, 22.01.2016 tarihinde yayınlanan 99 No.lu Gelir Vergisi Sirkülerinde yapılan açıklamalar çerçevesinde yapılacaktır. 99 Nolu Gelir Vergisi Sirkülerine göre, gelir ve kurumlar vergisine yönelik iade talepleri, mükelleflerin elektronik ortamda gönderecekleri bilgi ve belgeler esas alınarak hazırlanan Gelir ve Kurumlar Vergisi Standart İade Sistemi (GEKSİS) kullanılarak yapılacaktır.
  • www.gib.gov.tr/Özelge Sistemi (İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının 21.05.2013 tarih ve 62030549-120[89-2013/140]-744 sayılı özelgesi).
  • Engellilik indirimi uygulamasına ilişkin olarak yayımlanan Tebliğe göre, bakmakla yükümlü olunan kişi tabirden, engelli kişinin tabi olduğu çalışma mevzuatı veya bağlı bulunduğu sosyal güvenlik kurumunun mevzuatına göre yükümlü sayılan anne, baba, eş ve çocukları anlaşılacaktır.
  • “Okul” ifadesinden, doğrudan eğitim-öğretim hizmetlerinin verildiği temel birimlerin anlaşılması gerekmekte olup, rehberlik ve araştırma merkezi, mesleki eğitim merkezi, iş eğitim merkezi, mesleki ve teknik eğitim merkezi ve akşam sanat okulları da bu kapsamda değerlendirilecektir. “Sağlık tesisi” ifadesinden ise Sağlık Bakanlığınca sağlık tesisi kapsamında değerlendirilen kurum ve kuruluşların anlaşılması gerekmektedir.
  • 21.03.2004 tarihli ve 25409 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
  • 16.05.2009 tarihli ve 27230 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.
  • 10.08.2016 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesine İlişkin Uygulama ve Denetim Yönetmeliğine göre, “Araştırma ve geliştirme faaliyeti (Ar-Ge)”: Araştırma ve geliştirme, kültür, insan ve toplumun bilgisinden oluşan bilgi dağarcığının artırılması ve bunun yeni süreç, sistem ve uygulamalar tasarlamak üzere kullanılması için sistematik bir temelde yürütülen yaratıcı çalışmaları, çevre uyumlu ürün tasarımı veya yazılım faaliyetleri ile alanında bilimsel ve teknolojik gelişme sağlayan, bilimsel ve teknolojik bir belirsizliğe odaklanan, çıktıları özgün, deneysel, bilimsel ve teknik içerik taşıyan faaliyetlerdir.
  • 25.07.2016 tarih ve 29781 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.
  • http://www.vergialgi.com/vergi/Timur ÇAKMAK, 15 Temmuz Dayanışma Kampanyası İçin Yapılan Yardımlar Vergiden İndirilebilir mi?, 08.08.2016.
  • 10.2.2016 tarihli ve 29620 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
  • 5.5.2016 tarihli ve 29703 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
  • http://www.vergialgi.com/ekonomi-maliye/uluslararasi-bahcecilik-expo-2016-antalya-vergisel-avantajlari
  • EXPO 2016 Antalya ‘Çiçek ve çocuk’ temasıyla bu yıl 22.04.2016’da başlamış ve 30.10.2016 tarihinde sona ermiştir. EXPO 2016’yı 4 milyon700 bin kişi ziyaret etmiş ve uluslararası sergiye 57 ülke katılım sağlamıştır.
  • 10.06.2003 tarih ve 25134 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sorabilirsiniz

  • e
    evrenmengen
    merhaba, ben özel bir bankada çalışıyorum. Grup sağlık sigortası kapsamında banka özel kesintiler adı altında maaşımdan her ay düzenli sigorta prim kesintisi yapıyor. aynı oranda da yine bordomda beyan edilen ek ödeme kapsamında maaşıma ekleniyor. b eşim de 1 adet gayrımenkulumuze ait yıllık kira gelirleri beyannamesı veriyor. Bu durumda benim maaşımdan kesilen sigorta prim toplamı kadar sağlık sigortası prim gideri beyan ederek matrahtan düşme imkanımız olur mu
    VERGİALGI

    Olmaz maalesef. Çünkü elde ettiğiniz ücret mahiyetinde bir yan haktır. İşvereniniz tarafından ödenmektedir. Sizin ödediğiniz bir sigorta pirimi değildir.

Soru Sor