Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Vergi

Çağlar KARNIYARIK
Çağlar KARNIYARIK
20462OKUNMA

Eğitim ve Öğretim Hizmetlerinde KDV Oranı İndiriminin Vergiyi Doğuran Olay Karşısındaki Durumu

Dünyada ve ülkemizde yaşanan Covid-19 salgını yaşamın tüm boyutlarını olumsuz yönde etkiledi ve bu olumsuzluklar halen devam etmekte. Bu kapsamda eğitimde ilk kez bu kadar büyük bir küresel ölçekte etkilenim söz konusu oldu ve çoğu ülkede okul öncesinden yükseköğretime kadar tüm kademelerde eğitim kurumları etkilendi.

Ülkemizde Mart/2020 ayında kapatılan okullarda eğitim ve öğretim hizmetleri halen uzaktan eğitim faaliyetleri ile yürütülmeye çalışılmakta, eğitime kademeli bir başlangıç yapılması planlanmakta ancak sürecin ne şekilde ilerleyeceği hakkında kimse net bir tahminde bulunamıyor.

Sürecin eğitim üzerindeki olumsuz etkilerini en az hasarla atlatmaya yönelik adımlar atılmakta ve bu kapsamda: 30/8/2020 tarihli ve 31229 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 29/08/2020 tarihli ve 2913 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı yürürlüğe konulan Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Karara eklenen geçici 7 nci madde ile; üniversite ve yüksekokullar ile 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu, 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu ve 573 sayılı Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamında 1 Eylül 2020 ila 30 Haziran 2021 tarihleri arasında (bu tarihler dahil) verilen eğitim ve öğretim hizmetleri için %8 olarak uygulanmakta olan katma değer vergisi oranı %1’e indirildi.

Bilindiği üzere Özel okulların birçoğu erken kayıt indirimleri yapmaktadırlar. Öğrencilerin okula erken kayıt yaptırmaları halinde önemli sayılabilecek indirim oranları uygulanmaktadır.  2020-2021 eğitim öğretim yılı için ocak-Şubat ve Mart aylarından itibaren  kayıtlar alınmaya başlanmıştı.

Yeni kayıt yaptırmış veya kayıtlarını yenilemiş olan öğrenciler KDV indiriminden faydalanabileceklerdir çünkü eğitim hizmetleri sözleşmelerinde ödenecek ücret Katma Değer Vergisi hariç olarak belirlenmektedir. Okulların tahsil etmiş oldukları tutarlar da  avans niteliğindedir Eğitim hizmetleri aylık şeklinde verilerek 1 Eylül 2020 tarihinde başlayıp 30 Haziran 2020 tarihinde son bulacağı için teslim edilen hizmet her ay sonu itibariyle bitiği kabul edilerek hesaplanan katma değer vergisi her ay sonu itibariyle beyan edilerek tahakkuk etmektedir. Buraya kadar herhangi bir sorun bulunmamaktadır,  ancak

Eğitim kurumları ve velileri karşı karşıya getirecek tek sorun okul ücretini peşin ödeyip faturası da düzenlenmiş olanlar açısından yaşanacaktı.

3065 sayılı KDV Kanununun 1 nci maddesinde; Türkiye’de yapılan ticarî, sınaî, ziraî faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin, KDV’ye tabi olduğu;

3065 sayılı KDV Kanununun 10 uncu maddesinde ise vergiyi doğuran olayın; mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması; malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde ise bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi, anında meydana geldiği düzenlemesi yer almaktadır.

Söz konusu kanuni düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, 2020-2021 eğitim-öğretim dönemi için 1 Eylül 2020 tarihinden önce fatura düzenlenmiş ise KDV açısından vergiyi doğuran olay meydana gelmiştir ve bu tarihte eğitim-öğretim hizmetleri  %8 KDV’ye tabidir.

Bu durumda hizmet henüz alınmadı, KDV oranı da düştü diye düşünülerek aradaki %7 ye tekabül eden verginin fazla ve yersiz ödendiği düşünülebilir ancak burada da 3065 sayılı KDV Kanununun KDV Kanunu’nun 8/2 maddesinde; vergiye tabi bir işlem söz konusu olmadığı veya katma değer vergisini fatura veya benzeri vesikalarda göstermeye hakkı bulunmadığı halde; düzenlediği bu tür vesikalarda katma değer vergisi gösterenlerin, bu vergiyi ödemekle mükellef olduğu; bu hususun kanuna göre borçlu oldukları vergi tutarından daha yüksek bir meblağı gösteren mükellefler için de geçerli olduğu tanımı yer almaktadır. Kanun maddesinden eğitim öğretim hizmetleri için oluşan %7’lik KDV farkının fazla veya yersiz ödenen vergi tanımına da girmediği anlaşılmaktadır.

Velileri ve eğitim öğretim kurumlarını karşı karşıya getiren bu durumda oluşan %7’lik KDV farkı özü itibariyle hazineye intikal etmektedir. Yani eğitim öğretim kurumları oluşan farkın kendi kasalarına girmediğini bildikleri için oluşan farkı hazineye intikal ettirmektense öğrencilerine vermeyi yeğleyebilirler ancak bunun için yasal bir dayanak lazımdır.

Bir arkadaşımın yaşadığı örnek olayda;

2020-2021 eğitim/öğretim dönemi için çocuğunu A kolejine Nisan/2020 tarihinde kayıt yaptırmış ve okulun uyguladığı kampanya dahilinde peşin ödeme indiriminden faydalanarak parasını peşin ödemiş Nisan/2020 tarihinde KDV oranı %8 olarak düzenlenen faturasını da almıştır. Ancak 30 Ağustos 2020 tarihli Cumhurbaşkanı Kararı ile KDV oranı yüzde 1’e düşürülünce 1 Eylül 2020 tarihinde A kolejine başvurarak oluşan %7’lik KDV farkının iadesini talep etmiştir. Kolej yetkililerince KDV Kanununun ilgili maddelerinden bahsedilerek vergiyi doğuran olayın meydana gelmesi nedeniyle herhangi bir iadenin yapılamayacağı kendisine bildirilmesi üzerine çok sinirlenen arkadaşım çocuğunun A kolejinde eğitim almasını istememiş ve çocuğun kaydının iptal edilerek ödediği tutarın kendisine iadesini istemiştir. Okul yetkilileri oluşan %7’lik farkın kendi kasalarına girmeyeceğini hazineye intikal edeceğini belirtmelerine rağmen arkadaşım çocuğunun kaydını iptal ettirmiştir. A koleji çocuğun kaydını iptal etmiş ve arkadaşıma ödediği paranın hepsini iade etmiştir. Bunun üzerine arkadaşım yeni bir okul arayışına girmiş ancak istediği okullarda kontenjanların dolu olması nedeniyle A kolejine tekrar gitmiş ve yeniden kayıt yaptırmak istediğini belirtmiştir. A koleji yetkileri öğrencinin kaydını almışlar ve peşin ödeme yapıldığı için fatura düzenlenerek arkadaşıma vermişler, arkadaşım şok içerisinde yeni kayıt için düzenlenen faturada KDV oranının %1 olduğunu ve daha önce ödediği tutardan %7’lik kısma tekabül eden tutardan az bir meblağ ödediğini görmüştür. A koleji yetkililerine durumu anlattığında Kolej yetkilileri her şeyin kanunlara uygun olduğunu 1 Eylül 2020 tarihi itibariyle düzenlenecek faturalarda eğitim ve öğretim hizmetleri katma değer vergisi oranının %1 olduğunu belirtmişlerdir. Arkadaşım şaşkınlık ve hayretler içerisinde mutlu bir durumu bana anlattı.

Bu olaydan sonra, Gelir İdaresi Başkanlığı konuya açıklık getirerek Türkiye Özel Okullar Derneği’ne 10 Eylül 2020 tarihli bir özelge vermiştir E.101262 sayılı yazıda; 1 Eylül 2020 ila 30 Haziran 2021 tarihleri arasında (bu tarihler dahil) verilecek eğitim ve öğretim hizmetleri için 1 Eylül 2020 tarihinden önce düzenlenmiş faturalarda %8 oranında KDV hesaplanarak beyan edilmiş olması halinde aradaki %7’lik KDV farkının alıcılara iadesinin gider pusulası düzenlenmek suretiyle yapılmasının mümkün olduğu ve gider pusulalarındaki KDV’nin eğitim öğretim hizmeti veren mükellefler tarafından alıcıya iadenin yapıldığı dönemde indirim konusu yapılabileceği.

Söz konusu KDV’nin mükelleflerce ilgili dönemde indirim yoluyla giderilememesi halinde Kanunun 29/2 maddesi kapsamında indirimli orana tabi işlemlerden doğan KDV iade taleplerinde yüklenim KDV olarak dikkate alınmasının mümkün olduğu da belirtilmiştir.

Ayrıca; Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğünce il milli eğitim müdürlüklerine, yüzde 8 KDV oranına tabi eğitim ve öğretim hizmetindeki KDV oranının yüzde 1'e indirilmesi ile ilgili bir yazı gönderdi. Yazıda; "Yapılan bu değişikliğin gereği olarak ilgili kanun kapsamında faaliyet gösteren özel öğretim kurumlarının sözü edilen tarihler arasında verecekleri eğitim ve öğretim hizmetinin karşılığı olarak belirledikleri öğrenim ücretlerine katma değer vergisi oranını yüzde 1 olarak yansıtmaları, 1 Eylül 2020-30 Haziran 2021'de (bu tarihler dahil) verilecek eğitim ve öğretim hizmetleri için öğrenim ücretini önceden alan kurumların ise KDV farkını öğrenci velisine veya kursiyere iade edilmesi gerekmektedir." belirtildi, İade etmediği tespit edilen okullara ise Özel Öğretim Kurumları Kanunu'nun 7'nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca idari para cezası uygulanacağı vurgulandı.

Gider pusulası düzenlenerek fazla tahsil edilen %7’lik KDV’nin iade edilmesi ve okullar tarafından İndirilecek KDV olarak dikkate alınabilmesinin içerisinde bulunduğumuz Pandemi ortamında kamu yararına olduğu şüphesizdir.

Ancak; Anayasanın 73. Maddesinde; “Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır.” denilmektedir.

Bu bağlamda; anayasanın amir hükmü gereği yerine getirilerek ileride yaşanacak sorunların önüne geçilmesi gerekmektedir.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor