Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Vergi

Nazmi KARYAĞDI
Nazmi KARYAĞDI
1707OKUNMA

Dikmen Caddesi’nden Karşıya Geçen Kanunun Başına Gelen Haller

TBMM tarafından yasalaştırılan, Sayın Cumhurbaşkanımızca onaylanan, Resmi Gazete’de 27 Mart 2018’de yayımlanan 7103 sayılı Kanun’la VUK’a yeni bir madde eklendi.

Maddeden önceki mevzuata göre; bozulma, çürüme veya son kullanma tarihinin geçmesi gibi nedenlerle imha edilmesi gereken her bir emtia için Takdir Komisyonuna gidilmesi, Takdir Komisyonu gözetiminde imha yapılması ve oradan alınacak Karara dayanarak gider yazmak mümkündü.

Bu konu uzun süredir, özellikle süt ve süt ürünleri üreticileri, ilaç üreticileri, market zincirleri vb. ile Maliye arasında uyuşmazlık konusu oluşturuyordu.

Örneğin bir denetim elemanı geliyor, şirket, bozulan süt ürünleri için piyasada teamül haline gelen %5 oranındaki fireyi gider yazmış ve tüm iadeleri de fatura vb. belgelerle ispatlamış olsa bile Takdir Komisyonuna gidilmediği şekli gerekçesine dayanarak bu gideri reddedebiliyordu.

Sonrası uzlaşma görüşmeleri, vergi mahkemesi, Danıştay, af yasası vb. süreçlerle devam edip gidiyordu.

Anlaşılan o ki Yasa Yapıcı kendisine intikal ettirilen bu soruna adil ve kalıcı bir çözüm bulmak için bu düzenlemeyi yapmıştı.

Yeni düzenlemeye göre; muayyen bir zamanda Takdir Komisyonunca takdirin mümkün olmamasına bağlı olarak; takdir komisyonuna başvurulmaksızın ilgili bakanlık veya yetkili kurum görevlilerinin de yer aldığı bir komisyon nezdinde tutanakla tespit edilmek suretiyle malların imha edilebilmesi mümkün hale geliyor.

Bu durumda olan vergi mükellefleri gider yazabilecekler.

Yani Takdir Komisyonu’na gitmeye veya GİB’e başvurup imha oranı belirlenmesi için başvurmaya gerek bulunmuyor.

Ancak;

  • Bozulma, çürüme veya son kullanma tarihinin geçmesi gibi nedenlerle imha edilmesi gereken emtia varsa,
  • İmha işlemleri süreklilik arz ediyorsa,
  • Mükellef başvuruda bulunursa,

Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen usul çerçevesinde ve tayin olunan imha oranını dikkate alarak gider yazmak mümkün.

Yapılan başvurular, Maliye Bakanlığınca,

  • mükellefin geçmiş yıllardaki işlemleri,
  • fiili üretimi, satış ve imha süreçleri ile sektördeki diğer mükelleflerin durumu,
  • yetkili idare, oda ve kuruluşların görüşleri de dikkate alınmak suretiyle değerlendirilir.
  • Bu değerlendirme neticesinde, Maliye Bakanlığınca karşılıklı anlaşmak suretiyle, tayin olunan imha oranını aşmamak kaydıyla imha edilen emtianın emsal bedeli sıfır olarak kabul edilir.

Ve gelelim maddenin evren kadar sonsuz yetki paragrafına:

“Maliye Bakanlığı, bu maddeden yararlanmak için başvuruda bulunabilecek mükelleflerde aranacak şartları, tayin olunan imha oranının geçerli olacağı süreyi, imha oranının süresinden önce iptaline ilişkin kriterleri, bu madde kapsamına giren emtiayı (sektörler, iş kolları ve işletme büyüklüklerini ayrı ayrı ya da birlikte dikkate almak suretiyle) belirlemeye ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esasları tespite yetkilidir.

Bakanlık (GİB) bu yetkisini Kanun yayımlandıktan 2 ay sonra kullanarak 26 Mayıs 2018 tarihinde 496 sıra no.lu VUKGT ile belirleme yaptı.

Peki belirleme sonucunda süreç ve kurallar nasıl oluştu?

Öncelikle belirtelim: GİB aşağıda yer alan mal gruplarını bu madde kapsamında değerlendirmeyi uygun buldu:

  • Her türlü et ve et ürünleri (kıyma, pastırma, sucuk, salam, sosis gibi),
  • Her türlü süt ve süt ürünleri (peynir, yoğurt, ayran, kaymak,  tereyağı,  gibi),
  • Yumurta,
  • Taze sebze ve meyve,
  • Pasta, kek, börek, ekmek gibi her türlü unlu mamuller,
  • İlgili Bakanlık tarafından ruhsatlandırılan veya ithaline izin verilen insan ve hayvan sağlığı için kullanılan her türlü ilaç,
  • ve benzeri emtia.

Eğer mükelleflerin bozulan ürünleri bu maddelerde sayılmamışsa münferiden ve teker teker özelge başvurusu yaparak kapsama girip girmediklerini sorabilecekler.

Öte yandan kapsama herkes de giremiyor: Bilanço esasına göre defter tutan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinden son hesap dönemine ait bilançolarında yer alan rakamlardan net satışları ile aktif büyüklüğünün aritmetik ortalamasının 10.000.000 TL’nin veya özsermaye büyüklüğü 5.000.000 TL’nin üzerinde olanlar başvuruda bulunabilecekler.

Önce Tebliğin ekindeki dilekçe dolduracak.

Şunlar da dilekçeye eklenecek:

  1. Madde kapsamında faydalanılmak istenen ürün grupları, bu ürün gruplarına ilişkin detaylı ürün listeleri,
  2. Son beş hesap dönemine ilişkin ve miktar bazında yurt içi satışlar ve satıştan iadeler bilgileri (her bir ürün bazında),
  3. Son beş hesap dönemi içinde imha edilen emtia miktarını, emtia türü ve dönemler itibariyle gösterir tablo,
  4. İmha işlemlerine ilişkin belgeler,
  5. Kendi işletmeleri bünyesinde imha/atık bertaraf tesisleri bulunan ve ilgili mevzuatı dahilinde yetki/lisans sahibi mükelleflerce, yetkilendirme/lisans belgesinin noter onaylı örneği,

İdare bir ön inceleme yapacak.

Eksiklikler varsa bunların giderilmesini isteyecek.

Ön değerlendirme olumlu sonuçlanırsa, başvuru ve eki belgeler, imha oranının belirlenebilmesine yönelik gerekli araştırma yapılarak sonuçlarının bir görüş ve öneri raporuna bağlanması için Vergi Denetim Kurulu Başkanlığına (VDK) iletilecek.

VDK;

  • mükellefin geçmiş yıllardaki işlemleri,
  • varsa fiili üretim aşamaları,
  • satış, iade ve imha süreçleri,
  • sektördeki diğer mükelleflerin durumu,
  • yetkili idare, oda ve kuruluşların görüşleri ile
  • uygun görülen diğer hususları da dikkate alarak görüş ve öneri raporu hazırlatarak İdareye gönderecek.

Bu raporda her bir ürün itibariyle uygun görülebilecek imha oranına ilişkin değerlendirmeye/kanaate de yer verilecek.

VDK’dan gelen rapor GİB bünyesinde Gelir İdaresi Başkan Yardımcısı veya Gelir İdaresi Daire Başkanlarından birinin başkanlığında, Gelir İdaresi Daire Başkanı ve/veya Grup Başkanlarından oluşan üç kişilik bir komisyon tarafından yapılan nihai olarak değerlendirilecek.

GİB Komisyonu raporu uygun görürse her bir ürün için tespit edilen imha oranını mükellefin kabulüne sunacak.

Mükellef kabul ederse bu tarihten itibaren imha oranlarını uygulamaya başlayabilecek.

Mükellef, İdarenin tespit ettiği oranı kabul ederse;

  • kabul beyanında bulunduğu hesap dönemi ve bu hesap dönemini izleyen beşinci hesap döneminin sonuna kadar,
  • yeni işe başlayan mükelleflerde ise kabul beyanında bulunulan tarihi takip eden üçüncü yıla kadar bu oranı kullanabilecekler.

Belirtilen sürelerin sonunda belirlenen oranın son kullanma tarihi geçtiği için yeniden başvuru yapılması gerekecek.

Mükellef belirlenen oranı kabul etmezse, çocukluğumuzda oynadığımız Monopol oyunundaki “Lütfen başlangıca dönünüz” talimatında olduğu gibi “Lütfen en başa, Takdir Komisyonuna gidiniz” süreci başlayacak.

Belirlenen oranların belirli bir süre geçerli olması, oran belirlenme sürecinin oldukça uzun olması, asıl işi vergi denetimi olan Vergi Denetim Kurulu’nun vergi uygulaması işine girmesi sonucunu doğurması da bu düzenlemenin dikkat çeken diğer noktaları.

Bu kadar mevzuattan ve uzun bir yazıdan sonra “Yaaa! Üstad, sorun neydi?” diye bir soru soracak olursanız “Sorun imha sürecinin tamamında Takdir Komisyonun hazır bulunması idi.” diye kısaca cevaplayabilirim.

Oysa İdareye bir yetki verilse, İdare ilgili meslek odaları ile birlikte çalışarak her bir ürün için tıpkı amortismanlarda olduğu gibi imha oranları belirlese, mükelleflerde iadeye, imhaya konu olan mallara ilişkin belgeleri kendi bünyelerinde saklasalar ve bu sınırlar içerisinde gider yazsalar sorun daha basit bir şekilde çözülmüş olmaz mıydı?

İşte böyle sevgili okuyucular.

Uzun yıllar ve çabalar sonrasında Dikmen Caddesinden geçen zor bir yasal düzenleme, caddenin karşı tarafına ulaştığında daha da zor hale dönüşüyorsa üzerine gözümüz gibi titrememiz gereken “mükellef odaklı” yaklaşımımızı hep birlikte gözden geçirmemiz gerekiyor.

Düzeltme ve özür: Yazı yayınlandığında takdir komisyonuna başvurulmaksızın ilgili bakanlık veya yetkili kurum görevlilerinin de yer aldığı bir komisyon nezdinde tutanakla tespit edilmek suretiyle malların imha edilmesi durumunda gider yazabilmek için Bakanlığa imha oranı başvurusu yapılması gerektiği sehven ifade edilmiş olup, bu ifade yazımızda düzeltilmiştir.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor