Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Ekonomi, Maliye

Bülent DURAN
Bülent DURAN
987OKUNMA

Deprem bölgesi ekonomik durum analizi

Kahramanmaraş Pazarcık merkezli 7.7 ve Elbistan merkezli 7.6 şiddetli depremlerin vurduğu 10 ilde giderek artan can ve mal kayıplarında hasarın tam anlamıyla boyutu günler geçtikçe ortaya çıkmaya başladı. Çok fazla yıkıma sebebiyet olan deprem birçok şehri ekonomik ve sosyal açıdan etkilemiştir. Bu durum ülkemiz açısından yüksek maliyetlere yol açacaktır. Bu yazımda ülkemiz açısından deprem bölgesinin ekonomik analizini yaparken özellikle depremin çok etkilendiği Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman illerine ağırlıklı olarak yer vereceğim.

Başta büyük yıkımlara sebebiyet veren depremin enkaz kaldırma çalışmaları ve acil yıkılacak binaların yıkım çalışmaları ve o yıkımların kaldırılması işlemleri Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hızlıca gerçekleştirilmektedir. Rapora göre, 11 ilde toplam 717 bin 614 binanın 90 bin 609’u acil yıkılacak, ağır hasarlı ve yıkık bina olarak belirlendi. Bu işlemlerin bakanlığa maliyetine baktığımız zaman çok fazla yıkımın olmasından ötürü maliyet de bir hayli fazla olacaktır. Bunun yanında depremden etkilenen bölgelerin, deprem öncesi makroekonomik verilerini incelediğimiz zaman 2022 verilerine göre on ilimizin 905 milyar dolarlık GSYH’deki payı yaklaşık olarak %9 ,3 en fazla zarar gören üç ilimizin(Hatay , Kahramanmaraş, Adıyaman) toplam GSYH’deki payı yüzde 2,6 civarındadır. Bu illerdeki ekonomik faaliyetlerin duraksamasından ötürü ileriki zamanlarda toplam GSYH kaybının toplam 20 – 25 milyar dolar arasında olacağı tahmin ediliyor.

İhracat tarafında ise 2022 verilerini incelediğimizde on ilin payı yaklaşık yüzde 8,5 dolaylarındadır. En fazla etkilenen üç ilin payı ise yüzde 2,2 dir. 10 il için toplam ihracat kaybı %7 civarında olacağı tahmin edilmektedir. 

İstihdam açısından da ciddi yaralar alan on ilimizde özellikle özel kesim tarafında açık bir hayli artmıştır. İşyerlerinin yıkılması veyahut hasar alması gibi sebeplerden dolayı özellikle hizmet üretim alanlarında aksamalar bir hayli artacak olup bu alandaki kişiler istihdam dışı kalacaklardır. Bu tip durumlardan ötürü bölgedeki istihdam kaybının toplam ilk aylar için %8 dolaylarında olacağı tahmin edilmektedir.

Bütçe gelirleri açısından en önemli paya sahip olan vergiler on il için 2022 yılı verisi toplam 118,7 milyar TL dir. Yüzdelik dilimi %7.1’dir. Depremden en fazla üç ilin payı yüzde 3 dolaylarındadır. Yapılan ertelemeler ve düzenlemeler sebebiyle on ildeki vergi kayıpları kaçınılmaz olup bütçe gelirlerini de sarsacaktır. 

Genel bakış açısıyla ele aldığımız makroekonomik verilerin bazılarını inceledik. Bunun sonucunda ekonomik istikrar ve büyüme açısından birçok tedbirin alınması gerektiğini görmekteyiz.

Peki bu kapsamda neler yapılabilir? Sorusuna cevap verecek olursak sırasıyla sektör bazında ele alarak bu maddeleri sıralayabilirim.

  • İstihdam sıkıntısı için; ilerleyen aylarda artacak inşaat, onarımlar, altyapı yapımları bunlar için gerekecek sanayi, hizmet, ticari faaliyet sonucu bölgedeki istihdam ister istemez canlanacaktır. Bu duruma ek ilave olarak İŞKUR ile birlikte mesleki eğitim programları arttırılıp o bölgelerde nitelikli eleman sayısı arttırılabilir.
  • Genç işsizler için; devlet bazında özel istihdam ofisleri aracılığıyla veyahut Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi bazında destekte bulunabilinir.
  • Tarım açısından deprem bölgesindeki çiftçiler ürettiklerini satamamakta endişe etmektedir. Bu amaçla belli bir standardı sağlayan çiftçinin ürünlerine bölgesel, yöresel alım garantileri verilmeli, devlet tarafından destek sağlanmalıdır. Böylece çiftçilerin üretimi sürdürmeleri, gelir elde etmelerinin yolu garanti altına alınmalıdır. Gerekirse ek olarak tohum desteği de sağlanıp tarımsal verimliliği arttırarak bölgedeki üretim potansiyeli canlandırılabilir. Böyle ihracat rakamlarındaki düşüşü tarımsal destek ile önleyebiliriz. Hayvancılık açısından da sürdürebilirlik sağlanabilmesi için yem desteği mutlaka sağlanmalıdır.
  • Hizmet sektörü açısından çok hasar alan bölgelerimizde özellikle de Hatay’da esnafın geçim kaynağı olan Uzun Çarşı ve Modern Çarşı depremden ötürü büyük hasar gördü. Buna rağmen o bölgenin esnafı canla başla hem geçimini sağlamak uğruna hem de Hatay’ın ekonomik anlamda kalkınması adına mücadele etmektedir. Bu doğrultuda o bölgenin hasarının giderilmesi önceliklendirilip, uygulamaya alınabilecek esnaf teşvik paketleri ile o bölge esnafının canlanmasını sağlamak gerekmektedir.
  • Bölgede düzenlenen çarşı konteynerlerin sayısı arttırılabilir. Konteyner hak sahibi sayısı böylece artmış olacaktır. Üreten bir yapıya geçiş adımları atılmış olunacaktır.
  • KOSGEB’in uygulamaya aldığı acil destek paketi sürdürülebilir hale gelmelidir. Böylece depremde hasar gören küçük ve orta ölçekli işletmeler yeniden canlandırılıp hizmet sektöründe iyileşmeler kaydedebiliriz.
  • Sanayi bölgelerinin kısa zamanda iyileştirilip üretim kaybının önüne geçilmelidir. Özellikle Gaziantep ilimizdeki büyük çaptaki fabrikaların çabucak iyileştirilip ülke ekonomisine katkısı yeniden sağlanmalıdır.
  • Belirli süreliğine o bölgelerde tarım, sanayi, hizmet sektörleri için genişletici maliye politikası uygulanmalıdır. Bu doğrultuda çeşitli vergi indirimleri ve muafiyetleri ile ekonomik refah sağlanmalıdır.

Deprem bölgesinde bulunduğumdan ötürü sıralamış olduğum bu maddelere daha birçok madde eklenebilir. Ama atılacak en önemli adımların bunlar olduğunu düşünüyorum. Ekonomik büyümeyi devam ettirip içinde bulunduğumuz enflasyonist ortamda ekonomik istikrarımızı devam ettirmek para arz ve talebinin dengelenmesi için bu tür politikaların hayata geçirilmesi gerekmektedir. Son olarak bu bölgelerdeki ekonomik kayıpların en aza indirgenmesi için özellikle sürdürebilir ekonomi programları ve döngüsel ekonomiye yönelik atılacak adımların büyük önem arz ettiğini belirtmek isterim.

(1) Yazımda yer alan verilerde çok değerli Sayın Mahfi Eğilmez hocamdan faydalandım.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor