Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Araştırmalar

Ekrem ŞAHİN
Ekrem ŞAHİN
661OKUNMA

Damga vergisinde dün ve bugüne bir bakış

Kaç zamandır ne yazsam diye düşünürken, imdadıma damga vergisi kanunu yetişti.

Haydi, gelin birazcık kendisinden bahsederek günümüze dek uzanan serüvenine -yoksa şöhretine mi demeliyim- şöyle bir bakalım.

Doğum yılı 1845 tarihine kadar uzanmaktadır. İlk damga vergisi bu tarihte değerli kâğıt bedeli olarak ihdas edilmiş, o zamanlar bu değerli kâğıtlara “Varakai Sahiha” yani damgalanmış değerli kâğıt anlamına gelmekte olan isimle zikredile durmuş.

Tam 16 yıl sonra, yani 1861 tarihinde yayımlanan “Varakai (evrâk-ı) Sahiha Nizamnamesi” ile de damga resmi vergileri arasına alınıyor.

Alınsa ne olur demeyin hemen. Önceleri toplam vergi hasılatı içindeki payı % 0.1’i dahi bulmayan bu vergi, nizamnameden sonra 1862 ve 1863 yıllarında vergi hasılatındaki yerini %2’lere kadar bırakıyor.

Bırakıyor diyorum, çünkü zafer sarhoşluğuna bürünen kendisinin bu serüveni fazla sürmüyor. Daha sonraları %1 gibi seviyelere tekrar geriliyor.

Peki, o zaman “dur bir dava açayım, belki kazanır, geri alırım” düsturuyla hareket eden ahali ve elindeki tokmağı masaya vurup, “davanın kabulüne” diye bağırarak “yaz kızım” diyen bir kadı efendi olmayacağına göre, neydi bu gerilemenin sebebi?

Osmanlı maliye idaresi oturmuş, bu gerilemenin sebebini varakai (evrâk-ı) sahihanın geniş bir uygulama alanının olmamasında bulmuşlar. Zira, sarraflık ve ticari muameleler gibi daha çok gelir getirecek faaliyetler evrâk-ı sahihanın kapsamında yer almamıştı.

Toplamda 31 maddeden oluşan 1873 tarihli “Resmi Damga Nizamnâmesi” ile verginin konusu genişletilmiş; bildirimler ve dilekçeler, çekler, ruhsatlar, kimlik belgeleri, beyannameler, devlete sunulan resmi belgeler, sözleşmeler ve ticari yükümlülükler vs. bu kapsama alınmıştır.  Hatta inanmazsınız belki ama vergiden muaf iş ve işlemler dahi burada sayılmıştır.

Hani mevcut Damga Vergisi Kanununa baktığınızda vergi tarifesini nispi ve maktu olarak görürsünüz ya, bunun aynısı 1861 ve 1863 tarihli Kanunların her ikisinde de vardır. Örneğin, padişaha yazılacak dilekçeler maktu olup bedeli 2 kuruş idi.

Bu Kanuna tabi olup da vergisi ödenmeyen tüm evrak ve buna bağlı işlemler geçersiz ilan edilmiş, kişiler cezaya tabi kılınmıştır. Hatta bu cezayı uygulamayan memura tahsil edilmesi gereken verginin 3 katı tutarında cezalar düzenlenmiştir.

Günümüz Kanununun “Vergi ve Cezada Sorumluluk” başlıklı 24. maddesine ne kadar da benziyor değil mi?

Bu düzenlemelerin ardından damga vergisinin 1874 ve 1875 bütçesindeki payı %2,5 seviyesine kadar yükselmiş, takip eden bütçe döneminde ise Osmanlı-Rus savaşı nedeniyle tekrar düşmüştür.

1905 yılında ise Kanun halini alan Damga resmi, daha sonra 1928 tarihli ve 1324 sayılı Damga Resmi Kanunu ile de Cumhuriyetin ilanı üzerine değişikliğe uğruyor tabi.

Son olarak, 1.11.1964 tarih ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu ile de, resim kavramı yerine damga vergisi getirilerek günümüze değin uygulana geliyor.

Fazla uzatmayayım, gördüğünüz üzere çok eski bir tarihe sahip olan kendisi Ocak-Ekim/2024 tarihleri arasında dahi 117 milyar 295 milyon TL tahsilat ile toplam vergi gelirleri içerisindeki payını %2,03 gibi bir oranla devam ettirirken, geçmişten günümüze oransal olarak bir değişikliğin olmadığı anlaşılıyor.

Gel görelim bugüne kadar vergi kanunları arasında -6183 sayılı Kanunun gücüne gitmesin- en az değişikliğe uğrayan Kanunlardan da bir tanesidir.

Geldiğimiz noktada, diğer vergilerden farklı olarak zaman aşımı yönünden neredeyse sınırsız süreli sorumluluğun olduğu, mükellef olmanın gereklerini yerine getirirken dahi (beyanname verme gibi) ödemek zorunda kalınan, Yüksek Mahkeme kararları olmasa tek bir bendinde dahi değişikliğe gidilmeyen, idare ile mükelleflerin en çok ihtilaf yaşayarak idarenin yüklü miktarda faiz ödemek durumunda kaldığı, mali güce göre vergi ödeme ilkesiyle uzaktan yakından ilişkisi olmayan, ihale sahiplerinin belirli şartlar altında ödemediği ancak ücretli çalışanların ödemek zorunda bırakıldığı, başkaca Kanunlarda yer alan muafiyet ve istisnalar nedeniyle fazlaca karmaşık bir hale gelme mertebesinden artık kurtulması gereken bir vergi olması talep ve temennisiyle, herkese iyi seneler dilerim.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor