Bütçe hazırlanırken dikkate alınacak hususlar
Şirketler bütçe çalışmalarına başladılar. Zor bir yıl bizi bekliyor. Gelecek yıl için doğru tahminlerde bulunabilmek, iyi bir planlama yapabilmek çok önemli.
Ben bütçeye inanıyorum. Ancak, bizim gibi olağanüstü dalgalanmaların olabildiği bir coğrafyada yılbaşında hazırlanmış bir bütçeye sıkı sıkı bağlı kalmanın doğru olmadığını düşünüyorum. Bir bütçemiz olsun ama yıl içinde hem aylık hem de çeyrek bazda hedefler ile yol alınmalı. Performansları bu hedeflere göre değerlendirmekte fayda var.
Bütçe hazırlanırken enflasyon, kur ve büyüme beklentilerinin doğru tahmin edilmesi gerekir. Ayrıca sektörün kapasite açısından değerlendirilmesi, sektör açısından gerek yurt içi ve gerekse yurt dışı değişkenlerin gözlemlenmesi önemlidir.
İş dünyası bir oyun teorisidir. Sizin yapmak istediklerinizin tedarikçileriniz, müşterileriniz ve en önemlisi rakiplerimiz nezdinde etkilerinin analiz edilmesi ve tepkilerinin iyi ölçülmesi gerekir.
2025 yılında enflasyon beklentisi!
T.C. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığınca yayınlanan 2025-2027 yıllarına ilişkin Orta Vadeli Programında 2025 yılı enflasyon (TÜFE) hedefi %17,5 olarak belirlenmiş.
Geçmiş programlarda hedeflenen enflasyon ile gerçekleşmeler analiz edildiğinde, enflasyonun hedeflenenin üzerinde gerçekleştiği ortaya çıkıyor.
Enflasyonun düşürülmesinin temellerinden birisi enflasyon beklentisinin azaltılmasıdır. Yıllık planlarda hedeflenen enflasyonun beklentiye de hitap ettiğini kabul edip, realitenin hedefin üzerinde gerçekleşmesini olağan karşılamak gerekir.
Bir önceki programda 2024 yılına ilişkin enflasyon hedefi olarak %33 belirlenmişken bu programda aynı yıla ilişkin hedef %26 artış ile %41,5 olarak öngörülmüştür. Ekim 2024 tarihi itibariyle yıllık TÜFE ise TÜİK tarafından %48,58 olarak açıklanmıştır. Yıl sonunda da benzer bir oran yakalanır ise plana göre %47’lik bir sapma var demektir.
İki program arasındaki sapmayı 2025 yılı enflasyon hedefine uyarlarsak 2025 yılında TÜFE’nin %22 (%26 sapma) ila %32,4 (%47 sapma) arasında gerçekleşeceğini düşünebiliriz.
Unutmamak gerekir ki, bahsedilen enflasyon tüketicinin maruz kaldığı enflasyon yani TÜFE’dir. Enflasyonun artış trendinde olduğu dönemlerde üreticinin katlandığı enflasyon yani ÜFE, TÜFE’nin üzerinde seyrederken, enflasyonun düşüş trendinde olduğu dönemlerde ÜFE, TÜFE’nin altında seyredecektir.
Ekim ayında TÜİK tarafından ilan edilen tüketici enflasyonu TÜFE yıllık %48,58 iken, ÜFE %32,24 olarak gerçekleşmiştir.
Enflasyonla mücadele politikaları samimiyetle sürdürüldüğünde ve enflasyon düşüş trendinde kaldığı sürece ÜFE değişimi, enflasyonun altında gerçekleşecektir.
2025 yılı bütçesi hazırlanırken, nihai tüketiciden ziyade işletmeden işletmeye iş yapan firmalarda, bu durum göz ardı edilmemelidir.
Peki ya kurlar?
Bahsi geçen programda 2025 yılı için bir kur hedefi belirlenmemiştir. Ancak hedeflenen GSYH’nin Dolar ve TL tutarlarından hareketle, ortalama dolar kurunun 42 TL olarak tahmin edildiği ortaya çıkmaktadır. Aynı raporda 2024 yılı ortalama dolar kuru ise 33,22 TL olarak öngörülmüştür. Bu iki öngörü arasındaki artış oranı %26’dır.
25 Kasım 2024 itibariyle 2024 yılı ortalama dolar kuru 32,62. Hedefin gerçekleşmesi için 2024 yılının geri kalanında dolar kurunun 40 liralar seviyesinde olması gerekir. Kur yıl sonuna kadar enflasyon oranı ile giderse yıl sonunda dolar kurunun 36 TL civarında kalacağı, ortalama kurun da 33 TL’nin altında gerçekleşeceği söylenebilir. Bu halde bile 2025 yılında dolarda artış oranı (=42/33-1) %27 gibi olacaktır.
Dolar kurunda hedeflenen artış bizim tahmin ettiğimiz enflasyon oranı ile de uyuşmaktadır.
Büyüme beklentisi
2020 yılının ilk çeyreğinden 2024 yılının ikinci çeyreğine kadar Türkiye çeyrek bazında ortalama düzeltilmemiş oranlarla %5,6 büyümüştür. Aynı dönemde sanayi sektöründe ortalama büyüme oranı %6 olarak gerçekleşmiştir. Yılın ikinci çeyreğinde büyüme toplamda %2,5 oranında gerçekleşirken sanayi sektörü %1,8 oranında küçülmüştür.
2025 yılında %4 oranında bir büyüme hedeflenmiştir. Bu büyüme oranı son 5 yıl ortalamasının oldukça gerisindedir.
Büyümenin niteliği, kaynağı da önemlidir. TÜİK tarafından aylar itibariyle yayınlanan sanayi üretim endeksi 2024 yılı Nisan ayından itibaren, aylar itibariyle sürekli azalmakta ya da artmamaktadır. Tablo sanayi üretiminde yaşanan daralmayı gözler önüne sermektedir.
Tablo: TÜİK Sanayi Üretimi Endeksi
Bu daralmanın devam edip etmeyeceği veya bir zıplamanın mı takip edeceği iyi tahmin edilmelidir. 2025 yılında hedeflenen büyüme oranı dikkate alındığında daralma olmasa da yetersiz büyümenin bir süre daha devam edeceği düşünülebilir.
Sektör analizi
Genel ekonomik verileri tahmin etmek önemli olsa da yetersizdir. Bulunduğumuz sektörün ayrıca değerlendirilmesi gerekir.
Sektörde ciddi oranda kapasite fazlası varsa sektörün olumsuz olarak etkileneceği ortadadır.
Sektörün sadece yurt içi analizi de yeterli değildir. Yurt dışı büyüme beklentileri, oradaki kapasite yeterliliği de ayrıca tahlil edilmelidir.
Son söz
Yukarıdaki veriler değerlendirildiğinde az çok söz söyleyebileceğimiz kağıt ambalaj sektöründe 2025 yılının 2024 yılından daha zor ve kârsız geçeceği beklenmeli, buna göre hazırlık yapılmalıdır.
Temkinli, büyümekten ziyade sınırları muhafaza edici bir strateji (sarı öküzü de feda etmeden) tercih edilmelidir.
Son söz; “Hırsımızın aklımızın önüne geçmeyeceği” bir yıl planlanmalıdır.