Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Ekonomi, Maliye

Nazmi KARYAĞDI
Nazmi KARYAĞDI
1303OKUNMA

Bilişim ve Demokrasi

15 Temmuz 2016 Devlet ve millete darbe girişimi iki alanda Türkiye’nin çağı yakaladığının göstergesi oldu. Yani bir musibetten iki iyilik doğdu.

Ne yazık ki; Milattan Sonra 2016 yılında, bir üçüncü dünya ülkesinde, bir Afrika veya Latin Amerika ülkesinde meydana gelebilecek ilkel bir zorbalık, güzel Türkiye’mizin başına geldi.

15 Temmuz darbe girişimi gecesinde rüştümüzü ispatladığımız iki konudan biri bilişim diğeri ise demokrasi oldu.

Arap Baharı adı altında Kuzey Batı Afrika’daki Arap ülkelerinden başlayıp doğuya doğru devam eden hareketlerin temel motivatörlerinden biri bilişim teknolojileri olmuştu. Cep telefonları ve internet adeta özgür ve sınırsız bir medya aygıtı rolünü üstlenmiş, sosyal medya hesapları da yayın organı haline dönüşmüştü. Kısacası internet ağları adeta umut ağları olmuştu.

Başkent Tunus’un güneyindeki yoksul bölgede yaşayan ve seyyar satış arabasıyla işportacılık yapan Muhammed Buazizi’nin zabıtalara rüşvet vermediği için bir kez daha el konulan arabası nedeniyle kendisini hükümet meydanında yakması ve bu görüntünün sosyal medyada yayınlanması Tunus halkının duyarlılığını arttırmıştı (Manuel Castells, İsyan ve Umut Ağları-İnternet Çağında Toplumsal Hareketler, Koç Üniversitesi Yayını,2013).

Batı basınınca Arap Baharı olarak adlandırılan ve bilişim teknolojilerinin önemli rol oynadığı girişimler, bir müddet sonra baharı değil sonbaharı hatta pek çok ülkede kışı getirmişti.

Arap baharında böylesine bir rol oynayan bilişim teknolojileri ülkemizde ise 15 Temmuz’da millete ve Devlete karşı yapılan darbe girişiminin milletçe önlenmesinde önemli ve de farklı bir rol oynamıştı. O gece internet ağları ve telefon hatları kısacası bilişim, milletin bekası için hizmet etmiş oldu.

Başta Türk Telekom’un altyapısı olmak üzere, mobil iletişim operatörlerinin kesintisiz ses ve data hizmetleri demokrasimizin ve milli irademizin korunmasında önemli bir rol oynadı.

Bilişim araçları sayesinde millet harekete geçirilmiş ve bilişim çağında toplum ülkesine sahip çıkmıştı. Özgür iletişim ağları toplumun organize olmasına yardımcı olmuştu. Arap Baharında bazı ülkelerin iç karışıklığa sürüklenmesinde araç olarak kullanılan bilişim araçları Türkiye’de aksine iç karışıklığın önlenmesinde bir araç haline dönüşmüştü.

İkinci önemli kazanım da demokrasimiz adına olmuştur. 1960’ta 1971’te ve 1980’de kesintiye uğrayan demokrasimiz bu kez milletin inisiyatifiyle, yüzlerce şehit ve binlerce yaralı sayesinde ayakta kalabildi. O gece Türk milleti demokrasi için Cumhuriyet için gözünü kırpmadan canını verebileceğini dosta ve düşmana göstermiş oldu.

Bugün hala 15 Temmuz’da açılan yaraları milletçe sarmaya çalışıyoruz. Şehit verdiğimiz canlar ve onların bize emaneti olan aileleri için bize düşen daha çok çalışmak, demokrasiye ve Cumhuriyete ve de bilişim altyapımıza sahip çıkmaktır.

Bu vesile ile Ankara’da yaşayan okurlarımıza Türkiye Bilişim Derneğinde 8-9 Aralık 2016 tarihlerinde Sheraton otelde gerçekleştirilecek “Bilişim ve Demokrasi” başlıklı 33. Ulusal Bilişim Kurultayı’nı duyurmak istiyorum.
Çok önemli konuşmacıların ve konuların yer aldığı etkinliğe katılım ücretsiz olup www.bilisim.org.tr adresinden kayıt yaptırılabiliyor.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor