Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Vergi

Abdulmenaf YAKUT
Abdulmenaf YAKUT
1979OKUNMA

Basit Usulde Beyanın Son Günü 25 Şubat!

Geliri sadece basit usulde tespit edilen ticari kazançlardan ibaret olan mükelleflerin 2015 yılında elde etmiş oldukları kazançlarına ait Yıllık Gelir Vergisi Beyannamelerini 1 Şubat-25 Şubat 2016 tarihleri arasında vermeleri gerekiyor.

Verile bu beyanname üzerinden hesaplanacak gelir vergisininse 2 eşit taksitte ödenmesi gerekiyor. Birinci taksit 29 Şubat 2016 tarihine kadar, ikinci taksit ise 30 Haziran 2016 tarihine kadar.

Başka gelir unsurları da varsa eğer;
Basit usulde tespit edilen ticari kazanın yanı sıra beyana tabi başka bir gelir unsurunun bulunması halinde, 2015 yılı kazançlarına ilişkin Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesinin 1 Mart-25 Mart 2016 tarihleri arasında verilmesi gerekmektedir.

Bu beyannameye basit usulde tespit edilen ticari kazançlar da dahil 20015 yılında elde edilen tüm kazanç unsurlarının dahil edilmesi şarttır.

Beyanname üzerinden hesaplanacak gelir vergisi Mart ve Temmuz aylarında olmak üzere, iki eşit taksitte ödenecektir.

Basit usul nedir?
Bilindiği üzere gelir vergisine tabi olan ticaret ve sanat erbabı, kazancın tespit yöntemi açısından, basit usulde gelir vergisine tabi olanlarla gerçek usulde gelir vergisine tabi olanlar ikiye ayrılmaktadır.

Basit usulde ticari kazanç, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler ve satılan malların alış bedelleri arasındaki pozitif farktır.

Basit usulde vergilemenin avantajları:
Ticari kazançları basit usul dediğimiz yöntemle hesaplanan mükelleflere, gerçek usulde vergilendirilen mükelleflerden önemli bazı avantaj ve kolaylıklar sağlanmıştır. Bunları şu şekilde saymak mümkündür:
Basit usulde;

  • Defter tutulmaz,
  • Vergi tevkifatı yapılmaz ve muhtasar beyanname verilmez,
  • Geçici vergi ödenmez, buna ilişkin beyanname verilmez ve bildirimde bulunulmaz,
  • Basit usulde vergilendirilen mükelleflerin teslim ve hizmetleri (yani gerçekleştirdikleri mal ve hizmet satışları) katma değer vergisinden müstesnadır,
  • Amortismana tabi iktisadi kıymet alış ve satışları ticari kazancın tespitinde dikkate alınmaz,
  • Basit usule tabi mükelleflerin ticari faaliyetleriyle ilgili olarak alıp verdikleri belgelere ilişkin kayıtları bağlı oldukları meslek odalarındaki bürolarda tutturabilecekleri gibi dileyen mükellefler söz konusu kayıtlarını hiçbir yerden izin almadan kendileri tutabilir ya da dışarıdan bir muhasebeci mali müşavire meslek mensuplarına da tutturabilirler.

Basit usule tabi olmanın şartları nelerdir?
Kanun, kazancın basit usulde tespit edilebilmesinin şartlarını genel ve özel diye iki kategori halinde düzenlemiştir.

Genel şartlar:
1. Mükellefin kendi işinde bilfiil çalışması veya bulunması,
2. İşyeri mülkiyetinin iş sahibine ait olması halinde emsal kira bedeli, kiralanmış olması halinde ise yıllık kira bedelinin toplamının büyükşehir belediye sınırları içerisinde, 2015 takvim yılı için 6.000 TL’yi, diğer yerlerde ise 4.000 TL’yi aşmaması;
3. Mükellefin ticari, zirai veya mesleki faaliyetler dolayısıyla gerçek usulde gelir vergisine tabi olmaması gerekiyor.

Özel şartları:
1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satanların yıllık alımları tutarının 84.000 TL’yi veya yıllık satışları tutarının 120.000 TL’yi aşmaması;

2. Bunun dışındaki işlerle uğraşanlarınsa bir yıl içerisinde elde ettikleri gayri safi iş hâsılatının, 40.000 TL’yi aşmaması.

3. Bütün bu işlerin birlikte yapılması durumunda ise, yıllık satış tutarı ile iş hasılatı toplamının 84.000 TL’yi aşmaması gerekmektedir. 

Basit usulden yararlanamayacak olanlar:
1. Kollektif şirket ortakları ile komandit şirketlerin komandite ortakları,
2. İkrazat (ödünç para verme) işleriyle uğraşanlar,
3. Sarraflar ile kıymetli maden ve mücevherat alım satımı ile uğraşanlar,
4. Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında sayılan kişi ve kurumlara karşı inşaat ve onarma işini taahhüt edenler ile bu mükelleflere karşı derece derece taahhütte bulunanlar,
5. Sigorta prodüktörleri,
6. Her türlü ilan ve reklam işleriyle uğraşanlar veya bu işlere tavassut edenler,
7. Gayrimenkul ve gemi alım satımı ile uğraşanlar.
8. Dayıbaşılar hariç, tavassut işi yapanlar,
9. Maden işletmeleri, taş ve kireç ocakları, kum ve çakıl istihsal yerleri, tuğla ve kiremit harmanları işletenler,
10. Şehirlerarası yük ve yolcu taşımacılığı yapanlar ile treyler, çekici ve benzerlerinin sahip veya işleticileri. (Yapısı itibarıyla sürücüsünden başka on dört ve daha aşağı oturma yeri olan ve insan taşımaya mahsus motorlu kara taşıtları ile yolcu taşıyanlar hariç),
11. Maliye Bakanlığınca teklif edilen ve Bakanlar Kurulunca kararlaştırılan iş grupları, sektörler, il ve ilçeler, büyükşehir belediyeleri dahil olmak üzere il ve ilçelerin belediye sınırları (mücavir alanlar dahil), belediyelerin nüfusları, yöreler itibarıyla veya sabit bir işyerinde faaliyette bulunulup bulunulmadığına göre gerçek usulde vergilendirilmesi gerekli görülenler,

Bu yetkiye istinaden çıkarılan 8/5521 sayılı, 92/2683 sayılı ve 95/6430 sayılı Bakanlar Kurulu Kararları ile bir kısım mükellefler gerçek usulde vergilendirilme kapsamına alınmıştır.

Ortaklıklarda basit usule tabi olmanın şartları nelerdir?
Ortaklıkların basit usule tabi olup olmadığının tespitinde, iş hacmi ölçüleri ile yıllık kira bedelleri toplu olarak dikkate alınır.

Ortaklıklarda, ortakların birinin gerçek usule tabi olması diğer ortakları da gerçek usule tabi hale getirir. Aynı işte ortak olarak çalışanlar hakkında, Gelir Vergisi Kanununda belirtilen yıllık kira bedeli ve iş hacmi ölçüleri toplu olarak değerlendirilir.

Basit usulden gerçek usule geçiş hangi durumda olur?
Basit usulün şartlarını haiz olanlardan, bu usulden yararlanmak istemediklerini yazı ile bildirenler dilekçelerinde belirttikleri tarihten veya izleyen takvim yılı başından, yeni işe başlayanlar ise işe başlama tarihinden itibaren gerçek usulde vergilendirileceklerdir.

Basit usule tabi olmanın şartlarından herhangi birini takvim yılı içinde kaybedenler, ertesi takvim yılı başından itibaren gerçek usulde vergilendirilirler.

Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanununun 51 inci maddesi kapsamındaki faaliyetlerine başladıkları tarihten itibaren gerçek usulde vergilendirilecek olan mükelleflerin basit usulde vergilendirmeleri mümkün değildir.

Yapılan denetimlerde basit usulde vergilendirilen mükelleflerden sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenledikleri veya kullandıkları tespit edilenler basit usulden yararlanamazlar.

Sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenledikleri veya kullandıkları tespit edilenler, bu hususun kendilerine tebliğ tarihini takip eden aybaşından itibaren gerçek usulde vergilendirilirler.

Gerçek usulden basit usule geçiş hangi şartlarda olur?
Gelir Vergisi Kanununun 47 nci maddesinde yazılı şartları topluca taşıyan ve arka arkaya son iki yıl alış, satış ve/veya hâsılat tutarlarının her biri aynı Kanunun 48 inci maddesinde yazılı hadlerden düşük olan gerçek usule tabi mükellefler, bu şartın gerçekleşmesini izleyen yılın Ocak ayının başından otuz birinci günü akşamına kadar yazılı olarak bağlı bulundukları vergi dairesine başvurmaları halinde basit usulde vergilendirmeye geçebileceklerdir.

Bu uygulama kapsamında, 01/01/2016 tarihinden itibaren gerçek usulden basit usule geçmeye ilişkin şartların tespitine ve iki yıllık sürenin hesabına 01/01/2014 tarihinden itibaren başlanacaktır.

Söz konusu mükelleflerin, anılan Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen faaliyetlerde bulunmaması ve diğer şartları da topluca taşımaları gerekmektedir.

Yıllık gelir vergisi beyannamesi verilme zamanı ve yeri:
Gelirin sadece basit usulde tespit edilen ticari kazançlardan ibaret olması halinde, 2015 yılı kazançlarına ilişkin yıllık beyanname Şubat 2016’nın başından 25. günü akşamına kadar verilecektir.
Basit usulde tespit edilen ticari kazanç yanında beyana tabi başka bir gelir unsurunun bulunması halinde ise, 2015 yılı kazançlarına ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesi Mart 2016’nın başından 25. günü akşamına kadar verilecektir.

Beyanname nereye verilecek?
Beyanname, kayıtlı bulunulan vergi dairesine verilecektir.

Beyanname elden verilebileceği gibi posta ile de gönderilebilecektir.

Beyanname kayıtlı posta (taahhütlü, Acele Posta Servisi (APS) kurye vb.) ile gönderildiğinde, zarfın üzerine PTT tarafından tatbik edilen kabul tarihi beyannamenin verildiği tarih olarak kabul edilecektir.

Beyanname kayıtsız (adi) posta ile gönderilmiş veya özel dağıtım şirketleri tarafından getirilmiş ise vergi dairesi evrak kayıt tarihi beyannamenin veriliş tarihi olarak kabul edilecektir.

Mükellefler beyannamelerini, elektronik beyanname gönderme aracılık yetkisi almış olan, basit usul mükelleflerinin bağlı olduğu meslek odaları veya 3568 sayılı Kanun uyarınca yetki almış olup bağımsız çalışan serbest muhasebeci mali müşavir ve yeminli mali müşavirler aracılığı ile elektronik ortamda gönderebilirler.

Çıkan vergi nereye ödenebilir?
Mükellefler, beyan ettikleri matrah üzerinden adlarına çıkan vergiyi; vergi tahsiline yetkili olan banka şubelerine, bağlı bulunulan vergi dairesine yahut bağlı bulunulan vergi dairesinin bildirilmesi şartı ile herhangi bir vergi dairesine ödeyebilirler.

Vergi levhalarının alınması ve bulundurulması:
Basit usulde vergilendirilen mükellefler her yıl Mayıs ayının son gününe kadar vergi tarhına esas olan kazanç tutarları ile bunlara isabet eden vergi miktarlarını gösteren levhayı almak yetkililerce istenildiğinde ibraz etmek üzere bulundurmak zorundadırlar.

Basit usulde ödeme kaydedici cihaz kullanılması mecburi mi?
Basit usulde vergilendirilen mükelleflerden isteyenler ödeme kaydedici cihaz kullanabilirler ama mecburi değil.

Basit usule tabi mükelleflerin yanında çalışanların durumu:
Basit usulde vergilendirilen mükelleflerin kendi işyerlerinde bilfiil çalışmaları veya bulunmaları şarttır. Ancak, bu mükelleflerin işlerinde yardımcı işçi çalıştırmaları veya çırak kullanmaları bu şartı bozmayacaktır.
Basit usulde vergilendirilen mükelleflerin yanında çalışan kişiler diğer ücretli olarak vergilendirilecektir.

İşyerinin kira olması durumu:
İşyeri kiralamalarında miktar sınırlaması olmaksızın kira ödemelerinin banka veya Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş. tarafından düzenlenen belgelerle tevsik edilmesi zorunluluğu bulunmaktadır.

İşyeri kirasının, müşteriden alınan çek ile ödemesinin yapılması durumunda çekin elden kiralayan kişiye ciro edilmesi ve bu kişinin bankadan çeki tahsil etmesi ile tevsik şartı yerine getirilmiş sayılır.

Banka veya Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş. aracı kılınmak suretiyle, para yatırma veya havale, çek veya kredi kartı gibi araçlar kullanılmak suretiyle yapılan tahsilat ve ödemeler karşılığında dekont veya hesap bildirim cetvelleri düzenlendiğinden bu belgeler tevsik edici belge kabul edilecektir. Bankaların internet şubeleri üzerinden yapılan ödeme ve tahsilatlar da aynı kapsamdadır.

Getirilen zorunluluklara uymayanlara kesilecek ceza, kazancı basit usulde tespit edilenler hakkında o yıl için belirlenen özel usulsüzlük cezası miktarından az olmamak üzere her bir işlem için bu işleme konu tutarın %5’idir. Bu ceza kiracı ve kiralayana ayrı ayrı uygulanır.

Basit usulde katma değer vergisi (KDV)
Basit usulde vergilendirilen mükelleflerin teslim ve hizmetleri katma değer vergisinden istisna tutulmuş olup, bu mükelleflerin KDV beyannamesi vermesine gerek bulunmamaktadır.

Basit usulde vergilendirilen mükellefler, mal teslimleri ve hizmet ifalarında katma değer vergisi hesaplamayacakları için bunlardan mal ve hizmet alan mükelleflerin indirim konusu yapacakları bir katma değer vergisi tutarı da söz konusu olmayacaktır.

Gerçek usulde vergilendirilen mükelleflerden mal ve hizmet satın alan basit usulde vergilendirilen mükellefler, ödedikleri katma değer vergisini gider veya maliyet olarak dikkate alacaklardır.

Basit usulde vergilendirilen mükelleflerde özel tüketim vergisi (ÖTV)
ÖTV Kanununa ekli listelerde belirtilen malların üretim, ithalat ya da teslimini gerçekleştirenlerin, şartlarını taşımaları durumunda ÖTV mükellefi olmalarının önünde engel bulunmamaktadır. Basit usule tabi olmak ÖTV mükellefi olmaya engel değildir yani.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor