Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Araştırmalar

Cengizhan Hakan O. DOĞRUYOL
Cengizhan Hakan O. DOĞRUYOL
2645OKUNMA

Bağış, yardım, bedelsiz işlem ve ivazsız (karşılıksız) intikallerin vergisel teşviki

GİRİŞ

Vergi kanunlarıyla diğer kanunlarda yer alan; bağış, yardım, bedelsiz işlem, hibe ve ivazsız intikal kavramlarının genel anlamda karşılıksız olarak yapılan işlemleri/eylemleri/harcamaları içerdiği söylenebilir.

Bunların karşılıksız olması ortak bir özellikleri olmakla birlikte, söz konusu kavramların birbirinin yerine kullanılması vergi tekniği bakımından her zaman doğru olmayabilir.

Yazımızda karşılıksız işlemlerin; gider, indirim, istisna ve muafiyetler aracılığıyla vergisel yönden ne şekilde teşvik edildiği araştırılmaktadır.

TANIMLAR

Bağış, yardım, ivazsız intikal ve bedel kavramlarını bu başlık altında açıklayacağız.

Bağış ve Yardım

Bağış ve yardımlara ilişkin vergi kanunlarında yapılan düzenlemelerle bir yandan mükelleflere vergi avantajı sağlanırken aynı zamanda sosyal sorumluluk, yardımlaşma ve dayanışma bilinci geliştirilmekte, mükellefler kamusal hizmetlerin yerine getirilmesine ortak olmaya özendirilmektedir.

Vergi kanunlarında bağış ve yardım kavramları doğrudan tanımlanmamıştır. Bunların mahiyeti hakkında Türk Borçlar Kanunu ile Yardım Toplama Kanunu’ndaki hükümlere ve yeri geldikçe ilgili ikincil mevzuata bakılması gerekir.(1)

Türk Borçlar Kanunu’na göre, bağışlama sözleşmesi, bağışlayanın sağlar arası sonuç doğurmak üzere, malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak bir kazandırma yapmayı üstlendiği sözleşmedir.

Bu tanımdan bağışlamanın, başka yönlerinin yanı sıra, karşılıksız bir kazandırma olduğunu anlıyoruz.

Yine, vergisel yönden, işletmelerin ticari faaliyetleriyle doğrudan ilişkisi bulunmadığı veya ticari faaliyetin devamlılığı için gerekli/zorunlu bir unsur olmadığı sonucuna da ulaşabiliyoruz.

Bankalar ve Konsolide Denetime Tabi Kuruluşlarca Yapılabilecek Bağış ve Yardımlara İlişkin Yönetmelik’te, bağış, bankalar ve konsolide denetime tabi kuruluşlarca, ivazsız olarak, mülkiyetlerinde bulunan mal veya hakların tamamının veya belirli bir kısmının diğer kişi veya kurumlara temlik veya devredilmesini, diğer kişi veya kurumlar adına mal veya hizmet alınmasını ya da kredi alacaklarının yeniden yapılandırılmasına yönelik işlemler dışında diğer kişi veya kurumları borçtan kurtaran veya bunların borcunu azaltan işlemlerini ifade ettiği belirtilmektedir.(2) Bu tanım, bankalar ve konsolide denetime tabi kuruluşlar için yapılmış olmakla birlikte, tanımdaki “ivazsız olarak” ibaresine dikkat edilmesi gerekmektedir.

Yardım Toplama Kanunu’na göre, yardım isteğe bağlıdır. Kişi ve kuruluşlar yardımda bulunmaya zorlanamaz. Kamu yararına uygun olarak, amaçlarını gerçekleştirmek, muhtaç kişilere yardım sağlamak ve kamu hizmetlerinden bir veya birkaçını gerçekleştirmek veya destek olmak üzere; gerçek kişiler, dernekler, kurumlar, vakıflar, spor kulüpleri, gazete ve dergiler yardım toplayabilirler.

İvazsız İntikal

7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu’nda ivazsız intikalin tanımı yapılmış ve vergiye tabi tutulması sağlanmıştır.(3) Bu Kanuna göre "ivazsız intikal" tabiri;

  • Hibe yoluyla veya
  • Her hangi bir tarzda olan ivazsız iktisapları

ifade eder. Maddi ve manevi bir zarar mukabili verilen tazminatlar ivazsız sayılmaz.

Türkiye Cumhuriyeti tabiiyetinde bulunan şahıslara ait mallar ile Türkiye'de bulunan malların;

  • Veraset tarikiyle veya
  • Her hangi bir suretle olursa olsun ivazsız bir tarzda

bir şahıstan diğer şahsa intikali veraset ve intikal vergisine tabi tutulmuştur.

Bu vergi, Türk tabiiyetinde bulunan şahısların ecnebi memleketlerde aynı yollardan iktisap edecekleri mallara da uygulanır. Türkiye Cumhuriyeti tabiiyetindeki bir şahsın Türkiye hudutları dışında bulunan malını veraset tarikiyle veya sair suretle ivazsız bir tarzda iktisap eden ve Türkiye'de ikametgâhı olmayan ecnebi şahıs bu vergi ile mükellef tutulmaz.

Bedel

1. KDV Bakımından Bedel Kavramı

Bedel kavramı esas itibariyle KDV bakımından önem arz eder. Kavramın verginin matrahıyla yakın bağlantısı vardır.

3065 sayılı KDV Kanunu’na göre, teslim ve hizmet işlemlerinde matrah, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedeldir. Bedel deyimi, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade eder. Belli bir tarifeye göre fiyatı tespit edilen işler ile bedelin biletle tahsil edildiği hallerde tarife ve bilet bedeli KDV dahil edilerek tespit olunur ve vergi müşteriye ayrıca intikal ettirilmez.

Özel matrah şekillerinin tanımında da bedel kavramı karşımıza çıkmaktadır. Örneğin, spor-Toto oyununda ve Millî Piyango dahil her türlü piyangoda, oyuna ve piyangoya katılma bedeli; at yarışları ve diğer müşterek bahis ve talih oyunlarında bu yarış ve oyunlara katılma karşılığında alınan bedel ile bunların icra edildiği mahallere giriş karşılığında alınan bedel; profesyonel sanatçıların yer aldığı gösteriler ve konserler ile profesyonel sporcuların katıldığı sportif faaliyetler, maçlar ve yarışlar ve yarışmalar tertiplenmesi ve gösterilmesinde bunların icra edildiği mahallere giriş karşılığında alınan bedel ile bu mahallerde yapılan teslim ve hizmetlerin bedeli; gümrük depolarında ve müzayede mahallerinde yapılan satışlarda kesin satış bedeli ile 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu kapsamında düzenlenen ürün senetlerinin, senedin temsil ettiği ürünü depodan çekecek olanlara tesliminde, senedin en son işlem gördüğü borsada oluşan değeri; altından mamül veya altın ihtiva eden ziynet eşyaları ile sikke altınların teslim ve ithalinde matrah, külçe altın bedeli düşüldükten sonra kalan miktardır. İkinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmaz ticaretiyle iştigal eden mükelleflerce, KDV mükellefi olmayanlardan (mükellef olanlardan istisna kapsamında yapılan alımlar dâhil) alınarak vasfında esaslı değişiklik yapılmaksızın satılan ikinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmazların tesliminde matrah, alış bedeli düşüldükten sonra kalan tutardır.

Bedelin döviz ile hesaplanması halinde döviz, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği andaki cari kur üzerinden Türk parasına çevrilir. Cari kuru belli olmayan dövizlerin Türk parasına çevrilmesine ilişkin esasları Hazine ve Maliye Bakanlığı belirler.

Bedeli bulunmayan veya bilinmeyen işlemler ile bedelin mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka değerler olması halinde matrahın ne olacağı akla gelebilir. Bu durumda KDV matrahı işlemin mahiyetine göre emsal bedeli veya emsal ücretidir. Bedelin emsal bedeline veya emsal ücretine göre açık bir şekilde düşük olduğu ve bu düşüklüğün mükellefçe haklı bir sebeple açıklanamadığı hallerde de, matrah olarak emsal bedeli veya emsal ücreti esas alınır. Emsal bedeli ve emsal ücreti Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tespit olunur.

Hasılat esaslı vergilendirmede bedel kavramını şöyle ele alabiliriz. Ticari kazancı işletme hesabı esasına göre tespit edilenler ile mesleki kazancı serbest meslek kazanç defterine göre tespit edilenlerden Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen sektör ve meslek grupları kapsamında yer alanlar, kural olarak, bu şekilde vergilendirilebilir. Bunlar talep etmeleri halinde vergiye tabi işlemlerin karşılığını teşkil eden (katma değer vergisi dâhil) bedel üzerinden, bu Kanun’un 28’inci maddesi uyarınca belirlenen en yüksek oranı geçmemek üzere, Cumhurbaşkanınca ilgili sektör veya meslek grubu için belirlenen oran uygulanmak suretiyle hesapladıkları katma değer vergisini, indirilecek katma değer vergisi ile ilişkilendirmeksizin beyan ederek öderler.(5)

2. Emsal Kira Bedeli

GVK’da emsal kira bedeli kavramı önemli bir işleve sahiptir. Şöyle ki;

  • Kiraya verilen mal ve hakların kira bedelleri emsal kira bedelinden düşük olamaz.
  • Bedelsiz olarak başkalarının intifasına bırakılan mal ve hakların emsal kira bedeli, bu mal ve hakların kirası sayılır.

Bina ve arazide emsal kira bedeli, yetkili özel mercilerce veya mahkemelerce takdir veya tespit edilmiş kirası, bu suretle takdir veya tespit edilmiş kira mevcut değilse Vergi Usul Kanunu'na göre belirlenen vergi değerinin % 5'idir.

Diğer mal ve haklarda emsal kira bedeli, bu mal ve haklarının maliyet bedelinin, bu bedel bilinmiyorsa, Vergi Usul Kanunu'nun servetlerin değerlendirilmesi hakkındaki hükümlerine göre belli edilen değerlerinin %10'udur.(5)

BAĞIŞ VE YARDIMLARLA İLGİLİ ÖNEMLİ HUSUSLAR

Yıllık Gelir ve Kurumlar Vergisi Beyannamelerinde Bağış ve Yardımların Gösterilmesi

Yıllık gelir vergisi beyannamesinde, gelir bildirimi yapılan Tablo-2’de, Gelir Vergisi Kanunu’nun 89’uncu maddesinin birinci fıkrasının 4, 5, 6, 7, 10 ve 11 numaralı bentlerindeki bağış ve yardımlar sırasıyla ilgili satırlarda yer almaktadır.

Yıllık kurumlar vergisi beyannamesinde, kazanç ve matrah bildirimi yapılan Tablo-5’de, kazancın bulunması halinde indirilecek istisna ve indirimler altında Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10’uncu maddesinin birinci fıkrasının c, ç, d, e ve f bentlerindeki bağış ve yardımlar, sırasıyla ilgili satırlarda yer almaktadır.

Kapadokya Alanı Başkanlığı’na yapılan bağış ve yardımlar ile sponsorluk harcamaları, gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde ayrı satırlarda gösterilmektedir.

İndirim konusu yapılacak tutarın hesaplanmasında beyan edilen gelir olarak, yıllık gelir vergisi beyannamesinde yer alan indirimler ve geçmiş yıl zararları düşülmeden önceki tutar esas alınır.

Kurumlar tarafından yapılan bağış ve yardımlar, bağış ve yardımın yapıldığı tarihte kayıtlarda gider olarak dikkate alındığından, söz konusu bağış ve yardımların kurum kazancının tespitinde kanunen kabul edilmeyen gider (KKEG) olarak dikkate alınması ve kurum kazancının yeterli olması halinde, beyanname üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurumlar vergisi matrahından indirilmesi gerekmektedir.

İndirilebilecek bağış ve yardım tutarının tespitinde esas alınan kurum kazancı, zarar mahsubu dahil giderler ile iştirak kazançları istisnası düşüldükten sonra, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki [Ticari bilanço kârı – (iştirak kazançları istisnası + geçmiş yıl zararları)] tutardır.

Bağış ve Yardımların Gider Yazılması ile İndirimi Arasındaki Ayrım

Bağış ve yardımlar gider olarak yazılabilir veya bunların gelir ve kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde indirimi söz konusu olabilir. Gider ve indirim vergileme tekniği bakımından aynı anlama gelmez.

Aralarındaki temel fark, bunların gider yazılması durumunda dönem zararı oluşuyorsa gelecek yıllara aktarılabilmesidir. Bağış ve yardımların gelir ve kurum kazancının tespitinde beyanname üzerinde indirim olarak dikkate alınması durumunda ise gelecek yıllara aktarılması mümkün değildir.

Aşağıdaki üç durumda, yapılan bağış ve yardımlar, mali zarara sebep olması durumunda, gelecek yılların vergi matrahını etkileyebilir. Dolayısıyla, bağışların gider olarak muhasebe kayıtlarına alınmakla birlikte kurumlar vergisi mükelleflerince beyanname üzerinde KKEG olarak gösterilmesine gerek bulunmamaktadır.

  • Gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara yapılan bağış ve yardımlar:(6) Hem ticari kazanç sahibi gelir vergisi mükelleflerince hem de kurumlar vergisi mükelleflerince bu kapsamda yapılan bağışlar, zarar artırıcı niteliğe sahiptir. Ancak, diğer gelir vergisi mükelleflerinin gıda bankacılığı kapsamında yapmış olduğu bağış ve yardımlar, gelir vergisi beyannameleri üzerinde indirim konusu yapılarak matrahtan indirilebilir.
  • Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’na yapılan bağış ve yardımlar:(7) Anılan Kuruma yapılan bağış ve yardımlar, vergi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınabilir. Böylelikle, bağış ve yardımlar dolayısıyla gider yazılan tutarlar, dönem zararının doğması durumunda, gelecek yıllara aktarılabilir.
  • Milli Yardım Komitesi ile Mahalli Yardım Komitelerine yapılan bağış ve yardımlar.(8)

Bağış ve yardımlar bu üç durum dışında indirim konusu yapılabilir. Yani, bağış ve yardımların yapıldığı yılda mükelleflerin bir kazançlarının olması gereklidir. Aksi halde yapılan bağış ve yardımların ertesi yılki kazançtan indirilmesi mümkün değildir.

Bir kısım bağış ve yardımlar matrahın tespiti sırasında belirli bir hadle sınırlı olarak indirilebilecek niteliktedir. İkinci gruptakiler ise herhangi bir sınır olmaksızın beyan edilen gelirden/kurum kazancından indirim konusu yapılabilir.

Kanunda belirtilen miktarların üzerinde bir bağış yapılırsa bu miktarın indirilmesi mümkün değildir ve bu tutarlar KKEG olarak dikkate alınır.

Adi ortaklık ve kollektif şirket ortaklıklarında, ortaklıklar değil ortakların kendisi gelir veya kurumlar vergisi mükellefidir. Bu sebeple, ortaklıklar tarafından yapılan bağış ve yardımlar, bağış ve yardımların yapıldığı ilgili hesap dönemi sonunda, ortakların hisseleri oranında, her ortağın kendi gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinde indirebilir.

İş ortaklıkları kurumlar vergisi mükellefi kabul edildiğinden, bunların yapacağı bağış ve yardımlar kurum kazancından indirim konusu yapılabilir.

Bağış ve Yardımların Ayni Olarak veya Yabancı Para ile Yapılması

Bağış ve yardımların ayni olarak veya yabancı para ile yapılması mümkündür.

Gelir Vergisi Kanunu’na göre, bağış ve yardımın nakden yapılmaması halinde, bağışlanan veya yardımın konusunu teşkil eden mal veya hakkın varsa mukayyet değeri, yoksa Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre Takdir Komisyonunca tespit edilecek değeri esas alınır.(9) Kurumlar Vergisi Kanunu gereğince bağış ve yardımların nakden yapılmaması halinde, bağışlanan veya yardımın konusunu oluşturan mal veya hakkın maliyet bedeli veya kayıtlı değeri, bu değer mevcut değilse Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre takdir komisyonlarınca tespit edilecek değeri esas alınır.(10) Bağışlanan mal amortismana tabi iktisadi kıymet ise bağışın parasal karşılığının tespiti, ilgili sabit kıymetin aktif değerinden birikmiş amortismanının düşülmesi ile bulunur.

Yabancı para cinsinden yapılan bağış ve yardımların, yapıldığı tarihteki T.C. Merkez Bankası döviz alış kuru esas alınarak Türk Lirasına çevrilen tutarları dikkate alınır.

Bağış ve Yardımların Belgelendirilmesi

Bağış ve yardımların belgelendirilmesi konusu önem arz etmektedir. Çünkü ayni veya nakdi olarak yapılan bağış ve yardımların gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince indirim olarak dikkate alınabilmesi için makbuz karşılığı yapılmış olması gerekli ve yeterlidir.

Ayni bağış ve yardımın, işletmenin aktifinden veya stokundan çekilerek bağışlanmış olması durumunda, mükelleflerin işletmeden çekip bağışladıkları değerler için fatura düzenlemesi, düzenlenen faturanın arka yüzüne faturada belirtilen değerlerin ilgili kamu kurum ve kuruluşu tarafından bağış veya yardım olarak alındığına ilişkin şerh konularak yetkili kimseler tarafından imzalanmış olması yeterlidir.

Ayni değerlerin, mükelleflerce dışarıdan alınarak kamu kurum ve kuruluşuna bağışlanmış olması durumunda ise bu kurum ve kuruluş tarafından teslim alınacak değerler için teslime ilişkin bir belge düzenlenmiş olması yeterli olup, düzenlenen belgede bağışlanan kıymetin değerinin, cinsinin ve miktarının tereddüde mahal bırakmayacak şekilde belirtilmiş olması gerekmektedir.

Ayrıca, bağışlanan değerlere ilişkin olarak düzenlenmiş olan faturaların arka yüzünde yukarıda belirtilen açıklamalar dahilinde ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının yetkililerinin imzası bulunacaktır.

Nakdi bağışların indirilebilmesi, bağışı kabul eden kuruluşlarca verilecek makbuzla veya bu amaçla bankalarda açtırılan hesaplara yatırıldığına ilişkin banka dekontlarıyla belgelendirilmesi şartıyla mümkündür.

Tesislere İlişkin Özellik Arz Eden Uygulamalar

Tesislere ilişkin özellik arz eden uygulamalardan söz edebiliriz. Bunlardan ilki kamu arazisi üzerine okul yaptırılması halinde karşımıza çıkıyor. Diğerleri ise ibadethaneler ve yaygın din eğitimi verilen tesislerle ilgilidir.

Kamu kurum ve kuruluşları ile imzalanan protokol gereğince kamu arazisi üzerine okul yaptırılması halinde, söz konusu okul inşasına ilişkin olarak yapılan harcamalar, harcamanın yapıldığı yıla ilişkin gelir ve kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılabilir. Bu durumda bağışlanmak üzere kamu arazisi ya da özel arazi üzerine okul yaptırılması arasında harcamanın indirim konusu yapılabileceği dönem bakımından fark oluşmaktadır. Örneğin, 2022 yılında inşaata başlamış olan iki ayrı mükelleften ilki okul inşaatını kamu arazisi, ikincisi ise özel arazi üzerine yapmış ve bu inşaatların her ikisi de 2023 yılında tamamlanmış olsun. Özel arazisi üzerine okul inşaatı yapan mükellef 2022 ve 2023 yılında gerçekleştirdiği harcamaların tamamını, inşaatın tamamlandığı hesap döneminde, yani bağışın gerçekleştiği 2023 yılına ilişkin beyanname üzerinde, kazancın oluşması şartıyla indirim konusu yapabilir. Kamu arazisine okul inşaatı yapan mükellefin ise 2022 yılında yaptığı harcamalarını, harcamanın yapıldığı bu yılda, yani 2022 yılının gelir/veya kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapması mümkündür.

İbadethaneler ve yaygın din eğitimi verilen tesislerin inşası ve/veya faaliyetine devam etmesi amacıyla yapılan bağışlar, bu amaçla kurulmuş bulunan bir vakıf veya dernek olup olmaması ayrımına göre incelenebilir.

Mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin inşası ve/veya faaliyetine devam etmesi amacıyla kurulmuş bulunan vakıf veya derneklere yapılan bağışlar, anılan kurumlardan alınan makbuzlara veya bunlar tarafından bankalarda açılan hesaplara yatırıldığına ilişkin alınan banka dekontlarına istinaden gelir ve kurum kazancından indirim konusu yapılabilir.

Yukarıda belirtilenler dışındaki diğer dernek veya vakıflara bu amaçla yapılan bağış ve yardımların ise; gerekli harcamaları finanse etmek üzere; bağış ve yardım toplama amacıyla bir organizasyon oluşturulması, bu hususta mülki idare amirleri ile bir protokol yapılması, nakdi olarak yapılacak bağış ve yardımlar için sadece protokol kapsamındaki işte kullanılmak üzere bir hesap açılması ve yapılan bağış ve yardımların bu hesaba yatırılması, ayni olarak yapılan bağış ve yardımların protokol kapsamındaki işte kullanılmak üzere şartlı olarak makbuz karşılığında yapılması, banka dekontu ile makbuzda hangi amaçla yapıldığına ilişkin bir açıklamanın yer alması, yapılan bağış ve yardımların, sadece yapılacak o işle ilgili olarak mülki idare amirleri gözetim ve denetimi altında kullanılması, şartlarıyla tamamının gelir ve kurum kazancından indirim konusu yapılabilmesi mümkündür.

BAĞIŞ, YARDIM, BEDELSİZ İŞLEM VE İVAZSIZ İNTİKALLERİN TEŞVİK EDİLMESİNE İLİŞKİN VERGİ MEVZUATINDA YER ALAN DÜZENLEMELER

Konuya başlamadan önce KDV’den istisna edilmiş olan aşağıda açıklayacağımız bazı işlemlerin indirim ve iadesine ilişkin önemli bir özelliğinden bahsetmeliyiz. Kısmi istisna, işlemlere ilişkin alış ve giderlere ait KDV’nin prensip olarak indirim ve/veya iadeye konu edilemediği istisna düzenlemeleridir. Bu kapsamdaki işlemler nedeniyle yüklenilen vergiler, 3065 sayılı KDV Kanunu’nun (30/a) ve 58’ inci maddeleri uyarınca gelir ve kurumlar vergisi bakımından gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınabilir.

3065 sayılı KDV Kanunu’nda, Kanun’un 32’nci maddesi kapsamında sayılmayan, ancak KDV’den istisna olmakla birlikte, KDV indirimini de mümkün kılan bazı işlemler mevcuttur. Konumuzla ilgili olarak Kanun’un (17/2-b), (17/2-c), (17/2-d) ve geçici 23’üncü maddeleri uyarınca, vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan KDV’den indirilebilir. Ancak, bu kapsamdaki işlemler nedeniyle yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV mükelleflere iade edilmez. Aşağıda yeri geldikçe bu husus tekrar edilecektir.

GVK, KVK ve KDVK ile ÖTVK’nın aşağıda sayacağımız maddelerinin konumuzla ilgili olarak birbirine benzer hükümler içerdiği dikkat çekmektedir. Bunlar okuyucunun karşılaştırma yapabilmesi için topluca/bir arada gösterilmiştir. Kanun maddelerini takiben, ikincil mevzuattan ve kendi çıkarımlarımızdan uygulamaya dönük önemli gördüğümüz hususlara temas edilmiştir.

Gelirin/Kurum Kazancının %5’ini Aşmamak Üzere İndirime Konu Edilebilecek Bağış ve Yardımlar

  • Genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler ile kamu yararına çalışan dernekler veCumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflara yıllık toplamı beyan edilecek gelirin %5'ini (kalkınmada öncelikli yöreler için % 10'unu) aşmamak üzere, makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımlar, gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden indirilebilir. (GVK 89/4)
  • Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere, Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflara ve kamu yararına çalışan dernekler ile bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlara makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımların toplamının o yıla ait kurum kazancının %5'ine kadar olan kısmı, kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla, kurum kazancından sırasıyla indirim konusu yapılır. (KVK 10/1-c)
Kurumlar vergisi mükellefleri GVK’da sayılanlara ilave olarak bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlara da aynı kapsamda yaptıkları bağış ve yardımları indirilebilirler. Kurumlar vergisi mükellefleri için kalkınmada öncelikli yöreler bakımından ayrı bir oran belirlenmemiştir. Kamuya yararlı dernekler ile Cumhurbaşkanı (önceden Bakanlar Kurulu) tarafından vergi muafiyeti tanınan vakıflar dışında kalan dernek ve vakıflara yapılan bağış ve yardımların gelir ve kurumlar vergisi beyannamesinde indirim konusu yapılması mümkün değildir.

Bazı Tesislere İlişkin Bağış ve Yardımlara Yönelik İndirim ve İstisnalar

  • Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere bağışlanan okul, sağlık tesisi ve yüz yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde elli yatak) kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin ve Gençlik ve Spor Bakanlığına ait gençlik merkezleri ile gençlik ve izcilik kamplarının  inşası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdî ve aynî bağış ve yardımların tamamı gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden indirilebilir. (GVK 89/5)
  • (c) bendinde sayılan kamu kurum ve kuruluşlarına bağışlanan okul, sağlık tesisi, 100 yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde 50 yatak) kapasitesinden az olmamak kaydıyla öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi ve bakım ve rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin ve Gençlik ve Spor Bakanlığına ait gençlik merkezleri ile gençlik ve izcilik kamplarının inşası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdî ve aynî bağış ve yardımların tamamı, kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla, kurum kazancından sırasıyla indirim konusu yapılır. (KVK 10/1-ç)
  • Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere bağışlanmak üzere yapılan okul, sağlık tesisi ve yüz yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde elli yatak) kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi, mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi ibadethaneler, Diyanet İşleri Başkanlığı denetimine tabi yaygın din eğitimi verilen tesisler, Gençlik ve Spor Bakanlığı’na ait gençlik merkezleri ile gençlik ve izcilik kamplarının inşası dolayısıyla bağışta bulunacaklara yapılan teslim ve hizmetler KDV’den istisnadır. (KDVK 13/k)
Gelir, kurumlar ve katma değer vergisi kanunlarında, dikkatlice bakılırsa, aynı tür tesisler için indirim/istisna öngörüldüğü anlaşılacaktır. Bu kapsamda yapılan bağış ve yardımlar ile harcamaların herhangi bir sınırlamaya tabi olmaksızın tamamının gelir ve kurum kazancından indirilebilmesi mümkündür. Konu biraz daha açılarak şöyle tekrarlanabilir. Bu tesislerin inşası dolayısıyla yapılan harcamaların tamamı, bu tesislerin inşası için yukarıdaki kamu kurum ve kuruluşlarına yapılan her türlü bağış ve yardımların tamamı, aynı şekilde, mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdî ve aynî bağış ve yardımların tamamı gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri tarafından indirilebilir. Aynı idarelere bağışlanmak üzere yapılan yukarıda sayılmış olan tesislerin inşası dolayısıyla, bağışta bulunacaklara yapılan teslim ve hizmetler KDV’den de istisna edilmiştir. Söz konusu istisnadan; sayılan idarelere bağışlanmak üzere bu idare ve kuruluşlarla protokol imzalamak suretiyle yukarıda sayılan tesisleri inşa eden/ettiren gerçek ve tüzel kişiler (kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu, kooperatif, dernek, vakıf ve benzerleri dahil), KDV mükellefi olup olmadığına bakılmaksızın faydalanır. İstisnadan faydalanılabilmesi için ilgili idare ve kuruluşlarla bağış protokolü imzalanması şarttır. Söz konusu tesislerin tadil, bakım ve onarım işlemlerine yönelik teslim ve hizmetler istisna kapsamına girmez. Bu tesislerin tamamının veya belirli bir kısmının inşasına yönelik ilgili idare ve kuruluşlara nakdi olarak yapılan bağışlar, ilgili idare ve kuruluş tarafından istisna kapsamındaki tesislerin inşasına ilişkin yapılacak mal ve hizmet alımlarında kullanılsa bile bu alımlar istisna kapsamında değerlendirilmez. İstisnadan faydalanılabilmesi için istisna belgesi alınması ve KDV Genel Uygulama Tebliğinin ilgili bölümünde yer verilen usul ve esaslar çerçevesinde hareket edilmesi gerekir. İstisna iki şekilde uygulanabilir. İlk yöntemde, bağış yapacaklara istisna kapsamında satış yapılır. Satıcılar, yaptıkları mal teslimi ve hizmet ifalarına ilişkin faturada, KDV hesaplamazlar. İstisna kapsamında teslimde bulunan veya hizmet ifa eden mükelleflerin mal ve hizmet alımları genel hükümlere göre KDV'ye tabidir. Bağış yapacaklara istisna kapsamında satış yapanların iade talepleri yerine getirilir. İkinci yöntemde, istisna kapsamındaki mal ve hizmetlerin KDV ödenerek satın alınması da mümkündür. Bu şekilde yapılan mal ve hizmet alımlarına ilişkin ödenen KDV, bağış yapacaklara iade edilir. Bağış yapacakların KDV mükellefiyeti bulunması halinde, bu işlemler dolayısıyla yüklenilen vergiler indirim konusu yapılır, indirim yoluyla telafi edilememeleri halinde ise iade konusu yapılabilir. Bağış yapacakların KDV mükellefiyeti bulunmaması halinde ise proje kapsamındaki mal ve hizmetler nedeniyle ödenen KDV, bağışlanan tesisin bulunduğu yer vergi dairesince iade edilir.

Bazı Kurum ve Kuruluşlarla İlgili Bedelsiz İşlemlere Sağlanan İstisnalar

  • 3065 sayılı KDV Kanunu’nun (17/1) maddesinde sayılan kurum ve kuruluşlara bedelsiz olarak yapılan her türlü mal teslimi ve hizmet ifaları KDV’den istisnadır. (KDVK 17/2-b)
  • (I) sayılı listede yer alan malların; 4458 sayılı Gümrük Kanunu uyarınca tasfiyelik hale gelenlerinin tabii afetler, bulaşıcı hastalıklar ve benzeri olağanüstü durumlarda genel ve özel bütçeli idarelere, il özel idarelerine, belediyelere, köylere ve bunların teşkil ettikleri birliklere bedelsiz teslimi ile 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 16/A maddesi uyarınca tasfiyelik hale gelenlerinin bu bentte sayılanlara bedelsiz teslimi ÖTV’den müstesnadır. (ÖTVK 7/1-c)
  • (IV) sayılı listede yer alan malların genel ve katma bütçeli dairelere, il özel idarelerine, belediyelere, köylere ve bunların teşkil ettikleri birliklere bedelsiz teslimi veya bunlar tarafından bedelsiz olarak ithali ÖTV’den müstesnadır. (ÖTVK 7/5)
KDV yönüyle bedelsiz işlem yapılabilecek bu kurum ve kuruluşlar şunlardır: Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri, özel bütçeli idareler, il özel idareleri, belediyeler, köyler, (il özel idareleri, belediyeler ve köylerin teşkil ettikleri birlikler), üniversiteler, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan kamu kurum ve kuruluşları, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulan kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, siyasi partiler, sendikalar, kanunla kurulan veya tüzel kişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları, kamu menfaatine yararlı dernekler, tarımsal amaçlı kooperatifler, Cumhurbaşkanınca (önceden Bakanlar Kurulunca) vergi muafiyeti tanınan vakıflar. Anılan kurum ve kuruluşlar dışında kalan kurum, kuruluş ve işletmelere yapılan bedelsiz mal teslimi ve hizmet ifalarında 3065 sayılı KDV Kanunu’nun 27’ nci maddesi kapsamında emsal bedel üzerinden KDV hesaplanması gerekir. Söz konusu kurum ve kuruluşlara yapılan her türlü bedelsiz mal teslimi ve hizmet ifaları KDV’den istisnadır. Teslim ve hizmet bedeli ile ilgili herhangi bir alt ya da üst sınır söz konusu olmaksızın bu istisna uygulanır. 1/1/2019 tarihinden itibaren bu istisna kapsamında yapılan işlemlere ilişkin yüklenilen KDV indirilebilir, ancak indirim yoluyla giderilemeyen KDV iade edilmez. Örneğin bir sanatoryumun bedeli karşılığında aldığı hizmet aracı KDV’ye tabidir. Ancak bu aracın vergi mükellefi olan bir gerçek veya tüzel kişi tarafından sanatoryuma bedelsiz olarak teslimi KDV’den istisnadır. Aynı şekilde, kamu yararına çalışan derneklerden olduğu Cumhurbaşkanı Kararı ile onanan (B) Derneği tarafından yaptırılacak olan yükseköğrenim öğrenci yurdu inşaatı için, (H) Yapı Denetim Ltd. Şti. tarafından (B) Derneğine “bedelsiz” olarak verilen “yapı denetimi hizmeti” de KDV’den istisnadır. ÖTVK 7’nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin (c) alt bendi dolayısıyla bu amaçla yapılan teslimlerde ÖTV mükelleflerince herhangi bir bedel alınması halinde, söz konusu istisna uygulanamaz. ÖTVK 7’nci maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendi gereğince de (IV) sayılı listede yer alan malların (çamaşır makinası, bulaşık makinası, buzdolabı, cep telefonu vb.) istisnadan yararlananlara bedelsiz olarak teslimi veya bunlar tarafından bedelsiz olarak ithali esastır. Sözü edilen mallar için nakdi veya ayni herhangi bir bedel ödenmesi halinde ÖTV istisnası uygulanmaz. Söz konusu malların istisnadan yararlananlara tesliminde düzenlenecek faturalarda herhangi bir bedel gösterilmemesi şartıyla ÖTV hesaplanmaz. Gümrük idarelerince, ithal işlemlerini yapanlardan, ithal edilen malların istisnadan yararlanan kurumlarca bedelsiz edinildiğini gösteren belgeler aranır. Yurt içi teslimlerde de mükelleflerce, istisnadan yararlanan kurumlardan sözü edilen malların bedelsiz edinildiğine dair bir yazı istenir. ÖTV mükellefleri, bu istisna kapsamındaki teslimlerine ilişkin düzenlenen faturaya “ÖTV Kanununun (7/5) Maddesi Kapsamında İstisna Olduğundan ÖTV Hesaplanmamıştır.” şerhini ekler. Bu kapsamda istisna uygulanan teslimlere ilişkin olarak, istisnadan yararlanan kurum yazısı ile faturanın aslının aynı olduğu işletme yetkililerince imzalanarak ve kaşe tatbik edilerek onaylanmış fotokopisi bir dilekçe ekinde vergi dairesine ibraz edilir.

Gıda Bankacılığı Kapsamındaki Bağış ve Yardımlara İlişkin İndirim Gider ve İstisna Uygulamaları

  • Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedelinin tamamı gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden indirilebilir. (GVK 89/6)
  • Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedelinin, safi kazancın tespit edilmesi için, gider olarak indirilmesi kabul edilir. (GVK 40/10)
  • Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin teslimi(11) KDV’den istisna tutulmuştur. (KDVK 17/2-b)
İhtiyacı bulunanlara doğrudan veya başka organizasyonlar aracılığıyla yapılacak yardımlar bu kapsamda değerlendirilmez. Bağışı kabul edecek dernek veya vakfın tüzüğünde veya senedinde ihtiyacı bulunanlara bu kapsamda yardım yapabilmesine ilişkin hükümler bulunmalıdır. Dernek veya vakfın başka alanlarda da faaliyet gösteriyor olmasının, kamuya yararlı dernek veya vergiden muaf vakıf olup olmamasının uygulama açısından herhangi bir önemi yoktur. Gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedelinin tamamı indirim konusu yapılabilir. Yapılacak bağışlar şartlı olarak (bedelsiz olarak ihtiyaç sahiplerine dağıtılmak üzere) yapılmalıdır. Gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddesi niteliğini taşımayan veya şartlı olarak yapılmayan bağışlar, gıda bankacılığı kapsamında yapılacak bağış olarak değerlendirilmez. Gelir Vergisi Kanunu’nun 40’ıncı maddesi çerçevesinde indirim konusu yapılacak bağışlar, bağışa konu mal bedeli Vergi Usul Kanunu’nun 232’inci maddesinde belirtilen fatura düzenleme sınırının altında kalsa dahi mutlaka fatura ile belgelendirilir ve ayrıca taşıma için sevk irsaliyesi düzenlenir. Bağışlanan mala ilişkin bilgileri eksiksiz olarak içerecek fatura, bağış yapılan dernek veya vakıf adına düzenlenir. Mal bedeli olarak faturada, bağışa konu malın maliyet bedeli (yüklenilen katma değer vergisi hariç) yazılır. Faturada "İhtiyaç sahiplerine yardım şartıyla bağışlandığından KDV hesaplanmamıştır." ibaresinin yer alması zorunludur. Ticari işletmeye dahil malların bağışlanması durumunda bu malların maliyet bedeli Gelir Vergisi Kanunu’nun 40’ıncı maddesi çerçevesinde gider kaydedilir. Bu işlem, faturanın bir yandan gelir bir yandan da gider kaydedilmesi suretiyle gerçekleştirilir. Gelir Vergisi Kanunu’nun 89’uncu maddesinde yapılan düzenleme çerçevesinde, yıllık beyannamede yer alacak gelir vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılacak işlemlerde bağışı yapan tarafından bir belge düzenlenmesine gerek yoktur. Varsa bağış yapılan malın edinimine ilişkin belgelerin saklanması zorunludur. Dernek ve vakıflar kendi mevzuatlarının öngördüğü belgeleri düzenleyerek bağış yapanlara bir örneğini verirler. Ticari faaliyetle uğraşanlarca düzenlenen faturalar dernek ve vakıf tarafından muhafaza edilir. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin teslimi KDV’den de istisna tutulmuştur. 1/1/2019 tarihinden itibaren bu istisna kapsamında yapılan işlemlere ilişkin yüklenilen KDV indirilebilir, ancak indirim yoluyla giderilemeyen KDV iade edilmez. Örneğin dernek kuruluş tüzüğünde ihtiyacı bulunanlara gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddesi yardımı yapabilmesine ilişkin hüküm bulunan (H) Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğine, bedelsiz olarak ihtiyaç sahiplerine dağıtılmak üzere yukarıdaki usul ve esaslar çerçevesinde gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin teslimi KDV’den istisnadır. Ayrıca, söz konusu maddelerin ihtiyacı olanlara bedelsiz olarak teslim edilmesi gerekmekte olup, bu teslimlere de KDV uygulanmaz.

Yabancı Devletlerin Türkiye'deki Diplomatik Temsilcilik ve Konsoloslukları Yabancı Hayır ve Yardım Kurumları ile Türkiye’de Faaliyet Gösteren Uluslararası Kuruluşlar ve Bu Kuruluşlara Bağlı Program, Fon, Temsilcilik ve Özel İhtisas Kuruluşlarına İlişkin İstisnalar

  • Yabancı devletlerin Türkiye'deki diplomatik temsilcilik ve konsoloslukları ile yabancı hayır ve yardım kurumlarına, bu maddenin 1 numaralı fıkrasında sayılan kurum ve kuruluşlara [3065 sayılı KDV Kanunu’nun (17/1) maddesinde sayılan kurum ve kuruluşlara] bedelsiz olarak yapacakları teslim ve hizmetlere ilişkin olarak yapılan teslim ve hizmetler KDV’den istisna edilmiştir. (KDVK 17/2-c) (12)
  • Ev sahibi hükümet anlaşmaları veya ülkemizin taraf olduğu diğer anlaşmalar çerçevesinde Türkiye’de faaliyet gösteren uluslararası kuruluşlar ile bu kuruluşlara bağlı program, fon, temsilcilik ve özel ihtisas kuruluşlarının resmî kullanımları için yapılacak mal teslimi ve hizmet ifaları, bunların sosyal ve ekonomik yardım amacıyla bedelsiz olarak yapacakları mal teslimi ve hizmet ifaları, bedelsiz mal teslimi ve hizmet ifaları ile ilgili mal ve hizmetlerin bunlara teslim ve ifası; ilgili kurum, temsilcilik, program, fon ve özel ihtisas kuruluşlarının Türkiye’deki faaliyetlerinin devamı veya ilgili kurumlara ilişkin uluslararası anlaşmaların yürürlükte bulunduğu süre içinde KDV’den müstesnadır.

Birinci fıkrada yer alan istisnadan yararlanan kuruluşların yönetici kadrolarında görev yapan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan mensuplarına Türkiye’de görevde bulundukları süre içinde yapılacak mal teslimi ve hizmet ifaları da katma değer vergisinden müstesnadır.

Bu maddede düzenlenen istisnalar dolayısıyla yüklenilen vergiler, vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan vergilerden indirilir. İndirim yoluyla telafi edilemeyen vergiler ise 32’ nci madde hükümleri uyarınca istisna kapsamında işlem yapan mükellefin talebi üzerine nakden veya mahsuben iade edilir.

Bu istisnanın uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir. (KDVK geçici madde 26)

KDV Kanunu’nun 17’nci maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinde; yabancı devletlerin Türkiye’deki diplomatik temsilcilik ve konsoloslukları ile yabancı hayır ve yardım kurumlarına yapılan teslim ve hizmetler, Kanun’un 17’ nci maddesinin birinci fıkrasında sayılan kurum ve kuruluşlara bedelsiz olarak yapacakları teslim ve hizmetlere ilişkin olmak kaydıyla KDV’den istisna tutulmuştur. 3065 sayılı Kanun’un (17/1) inci maddesinde sayılan kurum ve kuruluşlara bu kapsamda bedelsiz teslim edilecek mal ve hizmetler için herhangi bir sınırlama getirilmemiştir. Bu istisna kapsamında satın alınacak mal ve hizmet bedellerinin asgari sınırı KDV hariç 5.000 TL olması gerekir. Bu kapsama istisnadan yararlanmak şartıyla birden fazla mal veya hizmet dahil edilebilir. İstisnadan yararlanacak yabancı hayır ve yardım kurumlarının kanuni merkezinin yurt dışında bulunması ve Türkiye’de gelir ve kurumlar vergisi mükellefiyetini gerektiren herhangi bir faaliyette bulunmaması gerekir. İstisnadan yararlanacak yabancı devletlerin Türkiye’deki diplomatik temsilcilik ve konsoloslukları ile yabancı hayır ve yardım kurumları, bu Kanun’un (17/1) inci maddesinde sayılan kurum ve kuruluşlara yapacakları teslimin niteliği, miktarı ve tutarına ilişkin bilgiler ile Türkiye’deki adreslerini belirten bir dilekçe ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’na (Gelir İdaresi Başkanlığı) başvuruda bulunur. Bu başvurunun değerlendirilmesi sonucunda, yabancı hayır ve yardım kurumlarının bağışlayacağı mal ve hizmetle ilgili alımlarında, KDV uygulamasına yönelik usul ve esasları belirten yazının ilgili kuruluş tarafından onaylı bir örneği satıcılara verilmek suretiyle, satıcılar tarafından düzenlenecek fatura ve benzeri belgede KDV’nin tahsil edilmemesi sağlanır. 1/1/2019 tarihinden itibaren bu istisna kapsamında yapılan işlemlere ilişkin yüklenilen KDV indirilebilir, ancak indirim yoluyla giderilemeyen KDV iade edilmez. Örneğin yabancı bir devletin Türkiye’de bulunan Konsolosluğu, Türkiye’de meydana gelen deprem felaketi nedeniyle depremin yaşandığı ilin belediyesine Türkiye’deki bir firmadan temin edeceği deprem çadırı ve yardım malzemesini bedelsiz olarak teslim edecektir. Türkiye’deki firmanın söz konusu deprem çadırları ve yardım malzemelerini Konsolosluğa tesliminde yukarıdaki şartlar dahilinde istisna uygulanır. Ancak Türkiye’deki firmaya bu teslimlerle ilgili olarak yapılacak mal teslimi ve hizmet ifaları genel hükümler çerçevesinde KDV’ye tabi olup, bu kapsamda yüklenilen vergiler firma tarafından indirim konusu yapılabilir. KDV Kanunu’nun Geçici 26’ncı maddesi gereğince; ev sahibi hükümet anlaşmaları veya ülkemizin taraf olduğu diğer anlaşmalar çerçevesinde Türkiye’de faaliyet gösteren uluslararası kuruluşlar ile bu kuruluşlara bağlı program, fon, temsilcilik ve özel ihtisas kuruluşlarının; ● Sosyal ve ekonomik yardım amacıyla bedelsiz olarak yapacakları mal teslimi ve hizmet ifaları, ● Bedelsiz mal teslimi ve hizmet ifaları ile ilgili mal ve hizmetlerin bunlara teslim ve ifası, istisna kapsamındadır.

Kültür ve Turizm Amaçlı Harcamalar ile Bağış ve Yardımlara İlişkin İndirim ve İstisna Uygulamaları

  • Genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler, kamu yararına çalışan dernekler, Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve bilimsel araştırma faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlar tarafından yapılan ya da Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca desteklenen veya desteklenmesi uygun görülen; a) Kültür ve sanat faaliyetlerine ilişkin ticari olmayan ulusal veya uluslararası organizasyonların gerçekleştirilmesine,…….j) Kütüphane, müze, sanat galerisi ve kültür merkezi ile sinema, tiyatro, opera, bale ve konser gibi kültürel ve sanatsal etkinliklerin sergilendiği tesislerin yapımı, onarımı veya modernizasyon çalışmalarına, ilişkin harcamalar ile bu amaçla yapılan her türlü bağış ve yardımların %100'ü gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden indirilebilir. Cumhurbaşkanı, bölgeler ve faaliyet türleri itibariyle bu oranı yarısına kadar indirmeye veya kanuni oranına kadar çıkarmaya yetkilidir. (GVK 89/7)
  • Benzer hüküm KVK madde 10/1-d’de de yer almaktadır.
  • 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamındaki tescilli taşınmaz kültür varlıklarının rölöve, restorasyon ve restitüsyon projelerine münhasır olmak üzere, bu projelendirmelerden yararlananlara verilen mimarlık hizmetleri ile projelerin uygulanması kapsamında yapılacak teslimler KDV’den istisnadır. (KDVK 17/2-d) (13)
Gelir ve kurumlar vergisi kanunlarında sayılan (örneğin kurtarma kazıları, bilimsel kazı çalışmaları ve yüzey araştırmalarına, yurt dışındaki taşınmaz Türk kültür varlıklarının yerinde korunması veya ülkemize ait kültür varlıklarının Türkiye'ye getirtilmesi çalışmalarına ilişkin) harcamalar ile bu amaçla yapılan her türlü bağış ve yardımların indirilmesi mümkündür. Bu çerçevede yapılacak bağış ve yardımlar için bağış yapılan projenin Kültür Bakanlığı tarafından desteklendiği veya desteklenmesinin uygun görüldüğüne ilişkin ilgili Bakanlığın yazısının kurumlar vergisi beyannamesi ekinde bağlı bulunulan vergi dairelerine verilmesi gerekmektedir. 2863 sayılı Kanun kapsamındaki tescilli taşınmaz kültür varlıklarının sadece rölöve, restorasyon ve restitüsyon projelerine ilişkin olarak, bu projelendirmelerden yararlananlara verilen mimarlık hizmetleri ile projelerin uygulanması kapsamında yapılacak mal teslimleri KDV’den de istisnadır. İlgili Yönetmelikte tanımlanan I inci grup yapılar hariç olmak üzere, tescilli taşınmazların fonksiyon ve konfor şartları gereği kullanıma yönelik donanımı ve proje hizmetleri (klima, jakuzi, yangın hassas algılama, kapalı devre kamera sistemi, tefriş elemanları vb.) istisna kapsamına dahil değildir. Yukarıda belirtilen projelerin uygulanması için iktisap edilseler dahi, tabiat ve kültür varlıklarının satın alınmasında da istisna uygulanmaz. Ancak iktisap edilen tabiat ve kültür varlıklarına uygulanacak projeler kapsamındaki işlemlerde, ilgili Tebliğ açıklamaları çerçevesinde istisna uygulanır. Tescilli taşınmaz kültür varlıklarına ilişkin bu istisna uygulamasından yararlanabilmek için bu varlıkların sahibi olmak şart değildir. Sponsorluk gibi sözleşmelerle kültür varlıklarının rölöve, restorasyon veya restitüsyon projelerini gerçekleştirecek olanlar da bu istisnadan yararlanabilir. Örneğin taşınmaz kültür varlığı olarak Vakıflar Genel Müdürlüğü adına tescil edilmiş olan bir çeşmenin, yapılan bir sözleşme ile (J) Şirketi tarafından restore edilmesi işleminde, (J) Şirketinin bu bölümde belirtilen mal ve hizmet alımlarında istisna uygulanabilir. İstisna kapsamında satın alınacak mal ve hizmet bedellerinin asgari tutarı, ilgili dönemde uygulanmakta olan fatura düzenleme sınırı olarak tespit edilmiştir. İlgili Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü projeden yararlanacak olana KDV Genel Uygulama Tebliği ekinde yer alan örneğe uygun olarak hazırlayacağı istisna belgesini verir. Bu belgenin ekinde yer alan listede, istisna kapsamında işlem görecek mal ve malzemeler sıra numarası verilmek suretiyle cins ve miktar (adet, kg, m3 vb.) olarak açıkça belirtilir. İstisnadan yararlanacak olanlar istisna belgesi ve listeyi mal aldığı satıcılara ibraz ederek bu işlemlerde KDV hesaplanmamasını talep eder. 1/1/2019 tarihinden itibaren bu istisna kapsamında yapılan işlemlere ilişkin yüklenilen KDV indirilebilir, ancak indirim yoluyla giderilemeyen KDV iade edilmez.

Cumhurbaşkanınca Başlatılan Yardım Kampanyalarına Yapılan Bağışların İndirimi

  • Cumhurbaşkanınca başlatılan yardım kampanyalarına makbuz karşılığı yapılan ayni ve nakdî bağışların tamamı gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden indirilebilir. (GVK 89/10)
  • Benzer hüküm KVK 10/1-e’de de yer almaktadır.
Dolayısıyla hem gelir hem de kurumlar vergisi mükellefleri tarafından bunların tamamı indirilebilir. 3/2/2021 tarihinde yayımlanan 3483 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı gereğince, bu tarihten itibaren ülkemizde meydana gelebilecek depremler sonrası zarar gören afetzedeler için, gerek görülmesi halinde, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı koordinasyonunda insani yardım kampanyaları başlatılmaktadır. Söz konusu yardım kampanyaları kapsamında, depremlerden etkilenen afetzedeler için Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığınca ilan edilen hesaplara yapılan nakdi bağışların tamamı gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince indirim konusu yapılabilecektir. Ayni bağışlar; anılan Başkanlığın kendisine yapılabileceği gibi AFAD’ın yönlendirdiği kamu kurum ve kuruluşlarına da yapılabilecektir. Bu kapsamda yapılan ayni bağışların tamamı, bağışa konu malların içeriğine ve ilgili kurumlarca teslim alındığına ilişkin belge düzenlenmesi kaydıyla, indirim olarak dikkate alınabilecektir. Diğer taraftan, bu kapsamda yapılan bağış ve yardımlarda KDV hesaplanmayacak ve bağışa konu mallara ilişkin yüklenilen KDV’ler de mükellefler tarafından indirim konusu yapılabilecektir. Ayrıca, AFAD’a yapılan bağışlarla ilgili olarak bu idareyle bağışlayanlar arasında düzenlenen kâğıtlar için damga vergisi de alınmayacaktır.

Türkiye Kızılay Derneği ve Türkiye Yeşilay Cemiyetine Yapılan Nakdi Bağış ve Yardımların İndirimi ile Türkiye Kızılay Derneği’ne İlişkin İstisna

  • İktisadi işletmeleri hariç, Türkiye Kızılay Derneğine ve Türkiye Yeşilay Cemiyetine makbuz karşılığı yapılan nakdi bağış ve yardımların tamamı gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden indirilebilir. (GVK 89/11)
  • Benzer hüküm KVK 10/1-f’de de yer almaktadır.
  • Türkiye Kızılay Derneği’ne tüzüğünde belirtilen amaçlarına uygun olarak afet yönetimi ve yardımları, barınma, beslenme, sosyal yardımlar, toplumu bilinçlendirme, ulusal ve uluslararası insancıl hukuk ve uluslararası Kızılay-Kızılhaç Hareketi faaliyetleri, savaş veya olağanüstü hâllerdeki görevleri ile kan, sağlık, göç ve mülteci hizmetlerini (sığınmacı hizmetleri dâhil) yerine getirmesine yönelik görevler kapsamında yapılan teslim ve hizmetler; Türkiye Kızılay Derneği’nin ulusal ve uluslararası işbirlikleri, uluslararası mensubiyet ve üyelikleri, Birleşmiş Milletlere bağlı kurum ve kuruluşlar ile uluslararası akreditasyonu olan yardım kuruluşlarıyla yürüttüğü insani yardım faaliyetleri kapsamındaki teslim ve hizmetleri KDV’den istisnadır. (KDVK 13/h)
Türkiye Kızılay Derneği ve Türkiye Yeşilay Cemiyeti’nin iktisadi işletmelerine yapılan bağış veya yardımların gelir ve kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün değildir. Anılan Dernek ve Cemiyete yapılacak aynî bağış ve yardımlar gelir ve kurum kazancının %5'i ile sınırlı bağış ve yardımlarla ilgili olarak yapılan açıklamalar çerçevesinde değerlendirilir. Ayrıca Kanun maddesinde sayılan işlemlerle sınırlı olarak Türkiye Kızılay Derneği’ne yapılan ve anılan Derneğin teslim ve hizmetlerine yönelik KDV istisnası da uygulanır. Türkiye Kızılay Derneği’ne yapılan teslim ve hizmetler ile Türkiye Kızılay Derneği’nin teslim ve hizmetlerine yönelik istisna uygulaması Kanun maddesinde sayılan işlemlerle sınırlı olup, bunlar dışındaki işlemlerde genel hükümlere göre KDV uygulanır. Türkiye Kızılay Derneği’nin, söz konusu istisna hükmünde belirtilen faaliyetleri ile doğrudan ilgili olmayan mobilya, mefruşat ve benzeri demirbaşlar ile binek otomobili, minibüs, otobüs ve benzeri araç alımları, idari bina, tesis ve teçhizatının temini, inşası, kurulması ve iletilmesine yönelik mal ve hizmet alımları istisna kapsamında değerlendirilmez. İstisna kapsamında değerlendirilmeyen bu alımlara ilişkin yedek parça, yakıt, tadil, bakım, onarım masrafları ile idari hizmet birimlerinin tadil, bakım, onarım, ısıtma, elektrik, su, doğalgaz giderleri için de istisna uygulanmaz. Öte yandan, her türlü büro malzemesi ve kırtasiye alımları, istisna hükmünde belirtilen faaliyetler ile doğrudan ilgili olmayan yiyecek, giyecek, temizlik malzemeleri alımları ile hizmet teminleri istisna kapsamında yer almamaktadır. Örneğin kan hizmeti ile ilgili bina tesislerinin ve teçhizatının inşası, kurulması ve işletilmesine ilişkin mal ve hizmet alımları istisna kapsamındadır. Alınan veya saklanan kan ile ilgili laboratuvar hizmeti, taşıma hizmeti, tıbbi atık toplama hizmeti gibi hizmet alımları da KDV’den istisnadır. Ancak, taşınmaz, mobilya, demirbaş, araç ve benzeri alımlar ile bunlara ilişkin tadil, bakım, onarım hizmetleri ve yakıt alımları istisna kapsamında değerlendirilmez. Aynı şekilde, afetlerde kullanılmak üzere mobil mutfak, afet konteyneri alımı ile bunların taşınması, kurulması hizmeti alımı istisna kapsamındadır. Vergi dairesinden alınan istisna belgesi ve onaylı liste Türkiye Kızılay Derneği tarafından satıcılara ibraz edilerek istisna uygulanması sağlanır. Satıcı firma bu istisna belgesi ve eki listeyi 213 sayılı Kanun’un muhafaza ve ibraz hükümlerine göre saklar. Türkiye Kızılay Derneği’nin istisna kapsamındaki teslim ve hizmetlerinde ise KDV hesaplanmaz. İstisna uygulanan teslim ve hizmetler nedeniyle yüklenilen KDV, satıcılar tarafından indirim konusu yapılabilir. İndirim yoluyla telafi edilemeyen KDV iade edilir.

Millî Eğitim Bakanlığı’na Bilgisayar ve Donanımlarının Bedelsiz Teslimleri ile Bunlara İlişkin Yazılım Teslimi ve Hizmetlerine İlişkin İstisna

  • Millî Eğitim Bakanlığı’na bilgisayar ve donanımlarının bedelsiz teslimleri ile bunlara ilişkin yazılım teslimi ve hizmetleri, bu mal ve hizmetlerin bağışı yapacak olanlara teslim ve ifası 31/12/2023 tarihine kadar KDV’den müstesnadır. Bu kapsamda yapılan teslim ve hizmet ifaları için yüklenilen vergiler, vergiye tâbi işlemler nedeniyle hesaplanan vergiden indirilir. İndirimle giderilemeyen vergiler iade edilmez. Hazine ve Maliye Bakanlığı, istisnaya ilişkin usûl ve esasları belirlemeye yetkilidir. (KDVK geçici madde 23)
Bu istisna; bilgisayar ve donanımları ile bunlara ilişkin yazılımların Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı eğitim kurumlarına bedelsiz olarak teslimi ve/veya ifası ile bu mal ve hizmetlerin bağışını yapacak olanlara teslim ve/veya ifasında geçerlidir. Bu kapsamda, bilgisayar donanımları (mouse, klavye, antivirüs programları, data kablosu, montaj kablosu gibi), internet ve network ürünleri (modem, switch, kablolama), tarayıcı gibi ürünler ile işletim sistemi ve güvenlik yazılımlarının Milli Eğitim Bakanlığı’na (okul aile birliği dahil) bedelsiz teslimi ve/veya ifası ile bedelsiz teslimi yapacak olanlara teslimi ve/veya ifasında KDV Kanunu’nun geçici 23’üncü maddesi kapsamında KDV uygulanmaz. Bilgisayar donanımı ve bunlara ilişkin yazılım dışında kalan çevre birimlerinin (akıllı tahta, bilgisayara bağlanarak kullanılma imkanı olsa dahi bilgisayar donanımı olarak kabul edilmesi mümkün olmayan projeksiyon cihazı ve aparatı, bilgisayar çantası, ses sistemi, yazıcı, notebook soğutucusu, televizyon, barkod okuyucu, kesintisiz güç kaynağı, dijital video ve fotoğraf makinesi gibi ürünler) teslimi Kanun’un geçici 23’üncü maddesi kapsamında değerlendirilmez ve bunların tesliminde genel hükümlere göre KDV hesaplanır. Bilgisayar ve donanımlarının doğrudan Milli Eğitim Bakanlığı’na bedelsiz tesliminde, Kanun’un (17/2-b) maddesi hükmü uyarınca KDV istisnası uygulanır. Ancak, bu ürünlerin Milli Eğitim Bakanlığı’na bedeli mukabilinde tesliminde Kanun’un (17/2-b) ve geçici 23’üncü maddesine göre KDV istisnası uygulanması söz konusu değildir. İl veya İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri bünyesindeki koordinatörlükler tarafından adlarına bedelsiz bilgisayar ve donanımları ile bunlara ilişkin yazılımların teslim ve/veya ifasında bulunmak amacıyla istisna belgesi düzenlenen KDV mükellefleri, söz konusu mal ve hizmetleri KDV ödeyerek ya da KDV ödemeksizin temin edebilirler. Milli Eğitim Bakanlığı’na bedelsiz teslim ve/veya ifa edecekleri bilgisayarlar ve donanımları ile bunlara ilişkin yazılımları, KDV ödemeksizin temin etmek isteyen mükellefler, adlarına düzenlenmiş olan istisna belgesi ve ekli listeyi satıcılara ibraz ederek istisna kapsamında işlem yapılmasını talep ederler. Bu şekilde talepte bulunulmaması durumunda ise Milli Eğitim Bakanlığı’na bedelsiz bilgisayar ve donanımları ile bunlara ilişkin yazılımların teslim ve/veya ifasında bulunacaklara yapılacak satışlarda istisna kapsamında işlem yapılmaz. Yukarıda belirtilen şekillerde temin edilen bilgisayar ve donanımları ile bunlara ilişkin yazılımları Milli Eğitim Bakanlığı’na bedelsiz teslim ve/veya ifasında bulunacak mükellefler de düzenleyecekleri faturalarda adlarına düzenlenen istisna belgesine ait bilgilere yer vermek suretiyle KDV hesaplamazlar. Bedelsiz bilgisayar ve donanımları ile bunlara ilişkin yazılımları Milli Eğitim Bakanlığı’na bedelsiz teslim ve/veya ifa edecek istisna belgesine sahip KDV mükellefi olmayan kişi veya kuruluşlar, satıcılara istisna belgelerini ibraz ederek, kendilerine yapılacak teslim ve/veya ifalarda KDV uygulanmamasını talep ederler. Milli Eğitim Bakanlığı’na, bilgisayar ve donanımları ile bunlara ilişkin yazılımların alımı şartı ile yapılan nakdi bağışların, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kullanımında da İl veya İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri nezdinde görevlendirilen koordinatörlüklerin bağış sahibi adına istisna belgesi düzenlemek suretiyle işlem yapmaları mümkündür. KDV ödeyerek satın aldıkları bilgisayar ve donanımlar ile bunlara ilişkin yazılımları Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullara bedelsiz teslim eden mükellefler ile bedelsiz teslim ve/veya ifada bulunacak bu kişi veya kuruluşlara istisna kapsamında satış yapan mükellefler, yüklendikleri vergileri genel esaslar dahilinde indirim konusu yaparlar. Ancak, KDV’den istisna edilen söz konusu teslim ve hizmetler nedeniyle yüklenilen ve indirim konusu yapılan verginin iadesini talep edemezler.

Belediye Gelirleri Kanunu (BGK) Harçlar Kanunu (HK) ve Damga Vergisi Kanunu (DVK) ile Sağlanan İndirim ve İstisnalar

  • 2464 sayılı BGK bağlamında bağış ve yardımlar incelen diğinde; biletle girilen yerlerde, bilet bedeli dışında bağış veya başka adlar altında alınan paraların eğlence vergisi matrahına dahil edildiği görülmektedir. (BGK 20/1) Bu, teşvik niteliğinde bir hüküm değildir.
  • Bağış ve yardımlar harcamalara katılma paylarına ilişkin giderler tutarından indirilir. (BGK 89/a)
  • Karşılık gözetmeksizin Devlete devrolunmak şartıyla inşa edilen okullar ve öğrenci yurtları bina inşaat harcından istisnadır. (BGK Ek 2/g)
  • Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıfların kuruluş muameleleriyle bu vakıflara yapılacak bağışlamalar noter harçlarına tabi tutulmaz. (HK 38)
  • Genel ve özel bütçeli idarelerle, il özel idareleri, belediyeler ve köylerin iktisap edecekleri gayrimenkullerin ve sair ayni hakların tescili, şerhi gerektiren işlemleri ve bunların terkinleri tapu ve kadastro harçlarından müstesna tutulmuştur. (HK 59/a)
  • Kamu menfaatlerine yararlı dernekler ile Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıfların iktisap edecekleri gayrimenkullerin ve sair ayni hakların tescilleri ve şerhi gerektiren işlemleriyle bu dernek ve vakıflara ait tesislerin ve bu tesislerin sonradan iktisap edecekleri gayrimenkullerin ve sair ayni hakların tescilleri ve şerhi gerektiren işlemleri ve bunların terkinleri tapu ve kadastro harçlarından müstesna tutulmuştur. (HK 59/b)
  • Yurt dışından Türkiye'deki kurum ve kuruluşlara hibe olarak yardım amacıyla gönderilecek mal, malzeme, araç ve gereçler için konsolosluklarda düzenlenecek hibe senetlerinden konsolosluk harcı alınmamaktadır. (HK 74/f)
  • 488 sayılı DVK’ya ekli (2) sayılı tablonun; “I-Resmi işlerle ilgili kağıtlar” başlıklı bölümünün "C) Kişilerden resmi dairelere verilen kağıtlar" alt başlıklı bölümünün (13) numaralı fıkrası gereğince; umumi hayata müessir afetler dolayısıyla alınacak tedbirlerle yapılacak yardımlara dair kanundan faydalanacak kişiler tarafından verilecek taahhütname, beyanname ve akdedilecek mukaveleler ile yabancı memleketlerden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca ithal olunacak her türlü alet, edevat ve malzemenin ithalinde düzenlenen kağıtlar, bağış ve yardım makbuzları, “IV-Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar” başlıklı bölümünün (55) numaralı fıkrası gereğince, genel ve özel bütçeli idarelere, il özel idarelerine, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarına, belediyelere ve köylere yapılacak bağışlara ilişkin olarak ilgili idare ile bağışlayanlar arasında düzenlenen kağıtlar damga vergisinden istisnadır.

Veraset ve İntikal Vergisinden Muaf Olan Şahıslara Yönelik İvazsız İntikaller ile Bu Vergiden İstisna Tutulan İntikaller

Sayacağımız şahıslar veraset ve intikal vergisinden muaftır: Amme idareleri, emekli ve yardım sandıkları, sosyal sigorta kurumları, umumi menfaate hadim cemiyetler, siyasi partiler ve bunlara ait olan veya bunların aralarında kurdukları teşekküllerden kurumlar vergisine tabi olmayanlar. Yukarıda sayılanlar dışında kalan hükmi şahıslara ait olup, umumun istifadesi için ilim, araştırma, kültür, sanat, sıhhat, eğitim, din, hayır, imar, spor gibi maksatlarla kurulan teşekküller de veraset ve intikal vergisinden muaftır. (7338 sayılı Kanun madde 3/a-b) Yukarıda yazılı şahıslar veraset ve intikal vergisi beyannamesi vermezler.

İvazsız suretle vaki intikallerin 2022 yılı için 10.491 TL, 2023 yılı için 23.387 TL’si; üçüncü maddenin (a) ve (b) fıkraları şümulüne giren şahısların statüleri gereğince maksatları içinde usulüne uygun olarak yaptıkları yardımlar; Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflara kuruluşu için veya kurulduktan sonra tahsis olunan mallar; 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamındaki tescilli taşınmaz kültür varlıklarının veraset ve intikal yoluyla devir ve iktisabına ilişkin işlemler; genel bütçeye dahil dairelerle katma bütçeli idareler bütçelerinden kamu iktisadi teşebbüslerine yapılacak iktisadi transferler ve yardımlar veraset ve intikal vergisinden müstesnadır. (7338 sayılı Kanun madde 4/d-f-k-m-n)

BAĞIŞ VE YARDIMLARIN ÖZEL KANUNLARLA TEŞVİK EDİLMESİ

Matrahtan İndirimde Bir Sınırlama Öngörülmeyen Kanunlar

Bağış ve yardımlar hakkında vergi kanunlarındaki düzenlemeler dışında, özel kanunlarda bazı hükümler de bulunmaktadır. Aşağıda sıralanan kanunlarda bağışların matrahtan indirimine ilişkin oran veya tutar olarak bir sınırlama öngörülmemiştir. Bu itibarla yapılan bağışların tamamı indirilebilir.

İlgilenenler için madde numaraları belirtilmek suretiyle söz konusu kanunlar aşağıda sıralanmıştır.

Bağış ve yardımlara sağlanan muaflık ve istisnalar ile gider kaydedilme ve indirim konuları bu maddelerde genellikle birlikte ele alınıp hükme bağlanmıştır.

  • 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu (76’ncı madde)
  • 278 sayılı Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu ile İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun (13-14 ve 15’inci maddeler)
  • 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu (56 ve Ek 7’nci maddeler)
  • 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu (20’nci madde)
  • 2876 sayılı Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Kanunu (101’inci madde)
  • 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu (9’uncu madde)
  • 3388 sayılı Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı Kanunu (3’üncü madde)
  • 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu (21’inci madde)
  • 4122 sayılı Milli Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Seferberlik Kanunu (12’nci madde)
  • 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu (Ek 44’üncü madde)
  • 6546 sayılı Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alanı Hakkında Bazı Düzenlemeler Yapılmasına Dair Kanun (11’inci madde)
  • 7174 sayılı Kapadokya Alanı Hakkında Kanun (7’nci madde)
  • 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun (45’inci madde)
  • 7432 sayılı Uludağ Alanı Hakkında Kanun (8’inci madde)

Sermaye Piyasası Kanunu’ndaki Düzenlemeler

6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’na göre, “Halka açık ortaklıklar tarafından bağış yapılabilmesi veya pay sahibi dışındaki kişilere kârdan pay dağıtılabilmesi için esas sözleşmede hüküm bulunması şarttır. Yapılacak bağışın sınırı halka açık ortaklık genel kurulunca belirlenir. Kurul, bağış tutarına üst sınır getirmeye yetkilidir. Ortaklıkların ilgili mali yıl içinde yapmış olduğu bağışlar, dağıtılabilir kâr matrahına eklenir.”(19/5’inci madde)

Halka açık anonim şirketler açısından bağışta bulunmada ikincil mevzuatta bazı koşullar öngörülmüş olup, örtülü kazanç aktarımı yasağına ilişkin düzenlemelere uyulması bunlar arasında sayılmıştır. [Kâr Payı Tebliği (II-19.1) madde 6/3]

6362 sayılı Kanun’un 21’inci maddesinde, örtülü kazanç aktarımı yasağı düzenlenmiştir.

Bankacılık Kanunu’ndaki Düzenlemeler

5411 sayılı Bankacılık Kanunu’na göre, “Bankalar ve konsolide denetime tâbi kuruluşlarca bir malî yılda yapılabilecek bağış miktarı, banka özkaynaklarının binde dördünü aşamaz. Ancak, yapılan bağış ve yardımların en az yarısının, kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider veya indirim olarak dikkate alınabilecek bağış ve yardımlardan oluşması zorunludur. Bu hükmün uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurulca belirlenir.” (59’uncu madde)

Bu konuda, Bankalar ve Konsolide Denetime Tabi Kuruluşlarca Yapılabilecek Bağış ve Yardımlara İlişkin Yönetmelik ile ayrıntılı düzenleme yapılmıştır.

SONUÇ

Bağış, yardım, bedelsiz işlem ve ivazsız intikal kavramları oldukça geniş bir alana yayılan kanunlarda düzenlenmiştir. Yazımızda bunların vergi kanunları ve diğer kanunlarda; gider, indirim, istisna ve muafiyetler aracılığıyla vergisel yönden ne şekilde teşvik edildiği topluca ortaya konulmuştur.

(1) Türk Borçlar Kanunu 285’ inci madde ile 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu 3 ve 4 üncü maddeler.
(2) Bankalar ve Konsolide Denetime Tabi Kuruluşlarca Yapılabilecek Bağış ve Yardımlara İlişkin Yönetmelik madde 3/1-a.
(3) 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu’nu 1 ve 2’nci maddeler.
(4) 3065 sayılı KDV Kanunu madde 20, 23, 26 ve 27/1-2-3, 38.
(5) GVK madde 73.
(6) Gelir Vergisi Kanunu’nun 40/10’uncu maddesi.
(7) 2876 sayılı Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Kanunu’nun 101’ inci maddesi.
(8) 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun’un 45’ inci maddesi.
(9) Gelir Vergisi Kanunu’nun 89’ uncu maddesi.
(10) Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10’ uncu maddesinin ikinci fıkrası.
(11) Gıda bankacılığı kapsamında yapılacak bağışlara ilişkin usul ve esaslar 251 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile KDV Genel Uygulama Tebliğinin II/F bölümünde belirlenmiştir.
(12) Hazine ve Maliye Bakanlığı, istisna kapsamına girecek mal ve hizmetler ile bunların asgari tutarlarını ve bu bendin uygulamasına ilişkin usul ve esasları tespit etmeye yetkili kılınmıştır. Bu yetki uyarınca, istisna uygulamasının usul ve esasları, Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nin II/F Kısmında belirlenmiştir.
(13) 3065 sayılı Kanun’un (17/2-d)  maddesinde verilen yetki uyarınca, bu başlıktaki istisna uygulamasının usul ve esasları, KDV Genel Uygulama Tebliği’nin II/F kısmında belirlenmiştir.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor