Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Vergi

Hasan Halil GÖNÜL
Hasan Halil GÖNÜL
2950OKUNMA

Avrupa Birliği Vergi Cennetleri Listesi

Avrupa Birliği Konseyi, 5 Aralık 2017 tarih ve “Vergisel Amaçlarla İşbirliği Yapmayan Ülkelere İlişkin AB Listesi” başlıklı kararıyla1 17 ülkeyi2 vergi cennetleri olarak kamuoyuna açıklamıştır. Aynı zamanda 47 ülkeyi ise gerekli hukuki altyapıyı sağlayamamakla birlikte eksik oldukları hususlarda işbirliği yapmayı ve gerekli düzenlemeleri yapmayı taahhüt eden ülkeler olarak listelemiştir.

Konsey daha sonra;

  • 23 Ocak 2018’de 8 ülkeyi bu listeden çıkarıp taahhütte bulunan ülkeler listesine eklemiştir.
  • 13 Mart 2018’de Bahreyn, Marşal Adaları ve St. Lucia’yı listeden çıkarmış ve Bahamalar, St. Kitts ve Nevis ile Amerikan Virjin Adalarını listeye eklemiştir.
  • 25 Mayıs 2018’de Bahamalar ile St. Kitts ve Nevis’i listeden çıkarıp taahhütte bulunan ülkeler listesine eklemiştir.

Bugün itibariyle 7 ülke3 bu listede yer almaktadır. Konsey bu liste dışında bırakmakla birlikte Saydamlık, Adil Vergileme ve Anti-BEPS4 Önlemleri konularında taahhütte bulunduğu için listeye girmeyen bazı ülkeleri de ayrıca listelemiştir. Bu ülkeler belirtilen alanlarda eksikliklerini gidermek amacıyla bunlara uygun olarak taahhütte bulunmuşlardır. Bu kapsamda da 65 ülke yer almaktadır.

Avrupa Birliği Konseyi bu listenin caydırıcı etkisi olacağını beklemektedir. Bu kapsamda listedeki ülkeler, AB ile göç konularında işbirliği yapılacak ülkeleri desteklemek amacıyla 2017 Eylül sonunda kurulan “Avrupa Sürdürülebilir Kalkınma Fonu (EFSD)”, “EFSD Garantileri” ve “EFSD Garanti Fonu” uygulamalarından yararlanamayacaklardır.

AB üyesi ülkeler ise belirli işlemleri daha yakından izlemek ve listedeki ülkelerdeki imkânlardan yararlanan veya bu ülkelerdeki düzenlemeleri kullanan mükellefler için daha yüksek denetim riski öngörmek zorundadırlar.

AB üyesi ülkeler ayrıca bu ülkelere karşı vergi alanında yasal olarak başta vergi kesintisi yapma, bazı giderleri reddetme, ispat külfetini mükellefe yükleme, fazladan beyan yükümlülüğü gibi ek önlemler almaya teşvik edilmektedirler.

Türkiye açıklanan Vergisel Amaçlarla İşbirliği Yapmayan Ülkelere İlişkin AB Listesinde yer almamakla birlikte taahhütte bulunan ülkeler arasındadır. Türkiye, “Saydamlık” başlığı altında 3 hususta, “Adil Vergileme” başlığı altında ise 1 hususta taahhütte bulunmuştur.

Buna göre Türkiye;

  1. 2019 itibariyle vergi konularında Otomatik Bilgi Değişimine başlaması gerekmektedir.
  2. 2019 itibariyle OECD bünyesinde faaliyette bulunan “Saydamlık ve Vergi Amacıyla Bilgi Değişimi Küresel Forumu” değerlendirmelerinden yeterli not olan “büyük oranda uyumlu” (largely compliant) alması gerekmektedir.
  3. Vergi Konularında Karşılıklı İdari Yardımlaşma Sözleşmesini 2019 itibariyle yürürlüğe koyacaktır.
  4. Tespit edilen “Zararlı Vergi Uygulamasını” uygulamadan kaldıracaktır.

Bu taahhütler bakımından Türkiye’nin mevcut durumu ise şöyledir.

  1. 2019 itibariyle Otomatik Bilgi Değişimine başlayabilmek için Gelir İdaresi Başkanlığının teknik çalışmalarını tamamlaması gerekmektedir.
  2. Saydamlık ve Vergi Amacıyla Bilgi Değişimi Küresel Forumu değerlendirmelerine göre Türkiye “kısmen uyumlu” (partially compliant) durumundadır. Bu ise alması gereken değerlendirmenin bir alt kategorisidir. Buna göre Türkiye notunu yükseltmek zorundadır. Bu hususa aşağıda daha ayrıntılı olarak değinilecektir.
  3. Vergi Konularında Karşılıklı İdari Yardımlaşma Sözleşmesinin uygun bulunduğuna dair 7018 sayılı Kanun 20/05/2017 tarihli Resmi Gazete’de, ilgili 2017/10969 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ise 26 Kasım 2017 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanmıştır. Yürürlüğe girmesi için diplomatik usule göre yapılacak gerekli bildirim sürecine ilişkin çalışmaların da devam ettiği anlaşılmaktadır.
  4. “OECD/G20 Base Erosion and Profit Shifting Project Harmful Tax Practices ‑ 2017 Progress Report on Preferential Regimes - Inclusive Framework o n BEPS: Action 5” adlı yayının 16. sayfasındaki “Intellectual Property (IP) regimes listed in the 2015 BEPS Action 5 Report” adlı tabloda Türkiye’deki Teknoloji Geliştirme Bölgeleri uygulamasının “potansiyel olarak zararlı5” olduğu ifade edilmekte ve dipnotta da Türkiye’nin bu uygulamayı gözden geçireceği ve 2018 yılında yeniden bir değerlendirme yapılacağı belirtilmektedir. Buna göre burada bahsedilen zararlı vergi uygulamasının Teknoloji Geliştirme Bölgelerindeki fikri mülkiyet haklarıyla ilgili olduğu değerlendirilmektedir. Bu hususun 2018 yılı değerlendirmesinin takip edilmesi gerekmektedir.

Ancak kanaatimizce burada asıl önemli olan husus, yukarıda 2. madde olarak belirtilen Saydamlık ve Vergi Amacıyla Bilgi Değişimi Küresel Forumu değerlendirmelerine göre Türkiye’nin notunu yükseltmesi gereğidir.

Türkiye bu konuda 2012 yılında inceleme geçirmiş ve buna ilişkin rapor 2013 yılında yayınlanmıştır. Rapor’da Türkiye’ye, aşağıda değinilecek hamiline yazılı hisse senetleri hususu dışında, “Bilgi değişimi amacıyla bilgi toplanması hususunda ilgili birimlere yetki veren açık yasal hükümler yürürlüğe koyması” ve “avukat-müvekkil ilişkisinde vergi ile ilgi olarak sağlanan ayrıcalıkların kapsamını uluslararası standartlar ile uyumlu hale getirmesi” tavsiye edilmiştir.

Türkiye bu hususlar ile ilgili olarak mevzuat değişikliklerini yapmış ve gerekli uyumu sağlamıştır.6 (RG: 11 Haziran 2013 - 6487 sayılı Kanun’un 8. ve 9. Maddeleri)

Geriye kalan tek husus ise hamiline yazılı hisse senetleri ile ilgilidir. Bu konu Rapor’da “A.1. Sahiplik ve Kimlik Bilgileri” başlığı altında değerlendirilmektedir. Buna göre; ülkeler ilgili tüm kurum ve yapıların sahiplerinin kimlik bilgilerinin yetkili otoritelerince ulaşılabilir olmasını sağlamak zorundadırlar.

Yapılan değerlendirme sonucunda payları borsada işlem gören anonim şirketler için hamiline yazılı hisse senetleri dahil hisse sahipliği durumunun Merkezi Kayıt Kuruluşu tarafından tutulduğu ancak bunun dışında kalan anonim şirketler için pay sahiplerinin kimliğini belirleyebilmek için yeterli mekanizmaların mevcut olmadığı belirtilmiştir.

Bu tespitin üzerine, Türkiye’nin “hamiline yazılı hisse senetlerinin sahiplerinin her durumda belirlenebilmesinin sağlanması için gerekli önlemleri alması” tavsiye edilmiş ve bu hususta en kötü not olan “uyumsuz” notu verilmiştir.

Türkiye, Rapor’a verdiği yanıtta bu husustaki tespitlere kısmen katıldığını ancak verilen notun haksız olduğunu ve özellikle Almanya Raporu dikkate alındığında adaletsizlik yapıldığını ifade etmiştir.

Rapor’da yer alan diğer iki tavsiyenin yerine getirilmesine karşın temel bir hususta “uyumsuz” notunun verilmesi nedeniyle bu husus düzeltilmeden veya Türkiye’nin itirazları dikkate alınmadan Türkiye’nin genel notunun “kısmen uyumlu”dan AB’nin Vergi Cennetleri Listesinden çıkmak için gerekli not olan “büyük oranda uyumlu”ya yükseltilmesi pek olası görünmemektedir.

Bu nedenle Türkiye’nin 2019 yılı itibariyle AB tarafından yayınlanan Vergi Cennetleri Listesine girmemesi için ya öne sürdüğü itirazlar dikkate alınarak notunun düzeltilmesi ya da bu yıla kadar anonim şirketlerde hamiline yazılı hisse senetlerinin sahipliği hususunda bir kayıt/saydamlık düzeni kurması gerekmektedir.

1 https://ec.europa.eu/taxation_customs/tax-common-eu-list_en
2 Burada ülke kavramı kolaylık olması amacıyla Türkçe’ye “yargı alanı” olarak çevirebileceğimiz “jurisdiction” kavramının karşılığı olarak kullanılmaktadır.
3 Amerikan Samoa, Guam, Namibya, Palau, Samoa, Trinidad-Tobago, Amerikan Virjin Adaları
4 Base erosion and profit shifting (BEPS) (Matrah Aşındırma ve Kar Kaydırma) Karları yapay olarak düşük veya sıfır oranlı vergilemenin olduğu yerlere kaydırmak amacıyla vergi mevzuatındaki boşlukları ve uyumsuzlukları kullanan vergiden kaçınma stratejileri kastedilmektedir.
5 “Potansiyel olarak zararlı”, uygulamanın bir veya daha fazla ölçütü ihlal ettiği ancak uygulamanın zararlı sayılabilmesi için gerekli ekonomik etki değerlendirmesinin henüz tamamlanmadığı anlamına gelmektedir.
6 Bkz. https://vergialgi.com/vergi/turkiye-oecdnin-tavsiyesine-uydu/

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor