Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Sosyal Güvenlik

Ozan BARDAKÇI
Ozan BARDAKÇI
1950OKUNMA

Asgari ücret gerçekten asgari midir?

İçinde bulunduğumuz Aralık ayında ekonomik kararlardan fırsat bulduğumuz zaman dilimlerinde asgari ücretle ilgilendik.

Muhtemelen hiçbir asgari ücret belirleme süreci bu kadar gündem olmamıştı ülkemizde. Sonrasında vergi tartışmaları birçoğumuzun kafasını karıştırdı. En sonunda tüm çalışanlar için vergi istisnası getirilince ortalık duruldu; asgari ücret brüt 5.004, net 4.253,40 TL (?)

Asgari ücretin birçok tanımı olsa da hukuken işçiye ödenecek en az ücret olarak tanımlanabilir.

Hammurabi kanunlarında(1)bile yer alan bu kavramın günümüzdeki hali ise bir asırdan öteye(2)gitmiyor. Ülkemizde 1923 yılında ilk kez İzmir İktisat Kongresinde hukuki ve politik(3)anlam kazanıyor.

1936 yılında İş Kanununda asgari ücret yer alıyor ancak 1950’lere kadar uygulanma imkanı bulamıyor. 1951-1967 yılları arasında ise iş kolu ve il bazında mahalli komisyonlar tarafından asgari ücret belirleniyor. Tarım ve sanayi kolları ayrımı 1989 yılında kaldırıldıktan sonra ülke genelinde tek bir ücret uygulamasına geçiliyor. 2014 yılında 16 yaş altı ve üstü ayrımı da kaldırılıyor.

Asgari ücretin belirlenmesinin geçirdiği evreler bu şekilde ama asgari ücretin hukuki anlamı hep aynı kalıyor. Asgari ücrete ilişkin bir yönetmelik var. Yönetmeliğin tanım bölümünde;

d) Asgari ücret: İşçilere normal bir çalışma günükarşılığı ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücreti,

tanımı yer alıyor. Tanıma göre asgari ücret, bir günlük zorunlu ihtiyaçların karşılanması anlamına geliyor. Asgari ücretin belirlenmesi bölümünde ”ücretin, bir günlük olarak belirlenmesi esastır” cümlesi düzenleniyor. Nitekim asgari ücret de bir günlük olarak belirleniyor. 2022 yılı için brüt asgari ücret 166.80 TL.  

Tüketim alışkanlıklarımız harcamalarımızdaki yüksek tutarlı kalemleri çoğunlukla aylık ödeme eğilimi gösterdiğinden ücretleri de aylık algılıyoruz haliyle. Bu da asgari ücreti aylık algılamamıza sebep olabiliyor. Oysa asgari ücretin günlük olmasının sebebi iş hukukunun doğasından geliyor.

İş kanununa göre işçiye çalıştığı gün kadar maaş hesaplanır. Yani 10 gün rapor alan işçiye işveren on gün için ödeme yapmaz. Ödemeyi SGK yapar. Hafta tatili işin doğasındandır. İşçinin dinlenmesi gerekir. Yıllık izin de öyledir. İşçi hafta tatilinde veya yıllık izninde çalışırsa mesai adında ek bir gelire sahip olur.   

Bir de resmi tatiller vardır ki aslında çalışılmayan günlerdir. Mesaiden farkı resmi tatilde çalışan işçiye ayrıca bir günlük brüt ücret ödenir.

Tek sermayesi emeği olan işçi ancak çalışması halinde gelir elde edebiliyor. Böyle olunca işçi çalışmaktan vazgeçmiyor. Ülkemizde resmi tatiller;

  • 1 Ocak (Yılbaşı)
  • 23 Nisan (Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı)
  • 1 Mayıs (Emek ve Dayanışma Günü)
  • Ramazan Bayramı (3 gün)
  • 19 Mayıs (Atatürk’ü Anma ve Gençlik Bayramı)
  • Kurban Bayramı (4,5 gün)
  • 15 Temmuz (Demokrasi ve Milli Birlik Günü)
  • 30 Ağustos (Zafer Bayramı)
  • 29 Ekim (Cumhuriyet Bayramı 1,5 gün)

birbirleriyle çakışmazlarsa her yıl 14 güne karşılık geliyor. Bu günlerde çalışan işçiye ise 30 gün yerine 31 günlük ücret hesaplanması gerekiyor. Mayıs gibi aylarda bu hesap 32, hatta dini bayramlarla 35 güne çıkabiliyor. İzleyen ayda işçiye 35 günlük ücret ödenmesi ve 35 günlük prim yatırılması gerekiyor.

Resmi tatillerde elbette ülkede hayat durmuyor. O gün çalışan işçi her gün için iki günlük ücrete hak kazanıyor.

Resmi tatilde çalışma ücreti meselesi işçi ile işveren arasında fakat SGK açısından bir işçi için yılın her ayında 30 günlük asgari ücret primi bildirilmesi teknik olarak mümkün görünmüyor. Yani bazı aylar işyerinde çalışan işçilerin çoğu için asgari ücretin asgari olmaması gerekiyor.  

1-Hammurabi Kanunları md. 241-277
2-ILO raporlarına göre 1890’larda Yeni Zelanda ve Avustralya’da evde çalışan kadınları korumak için uygulanıyor.
3-Kongrede asgari ücret işçi, tüccar, sanayici ve çiftçi gruplarının oybirliğiyle kabul edilmiştir.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor