Analiz: Tüm yönleriyle Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşları
Ödeme Kuruluşu nedir?
Ödeme kuruluşu, 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamında yetkilendirilmiş ve ödeme hizmetleri sunmak amacıyla faaliyet gösteren tüzel kişiliktir.
Ödeme hizmeti nedir?
6493 sayılı Kanun, ödeme hizmetlerini oldukça geniş bir çerçevede tanımlamıştır. Bu kapsamda, ödeme hesabına para yatırma, hesaptan para çekme, düzenli ödeme talimatı dâhil olmak üzere para transferi, ödeme aracı ihracı ve kabulü, para havalesi gibi hizmetler yer alır.
Elektronik para ne demektir? Elektronik para kuruluşu nedir?
Elektronik para, bir kuruluş tarafından kabul edilen fon karşılığı ihraç edilen, elektronik ortamda saklanan, Kanun’da belirtilen ödeme işlemlerinde kullanılabilen ve üçüncü taraflarca da ödeme aracı olarak kabul edilen parasal değeri ifade eder.
Elektronik para kuruluşu ise, yalnızca elektronik para ihraç etme yetkisi verilen ve ilgili Kanun çerçevesinde faaliyet göstermek üzere yetkilendirilmiş tüzel kişiliktir.
Ödeme ve elektronik Para Kuruluşlarının yapmış olduğu işlemler nelerdir?
Bu kuruluşlar, çok çeşitli finansal işlemleri dijital ortamda hızlı ve güvenli şekilde sunmaktadır. Başlıca hizmetleri şunlardır:
- Kişiden kişiye, IBAN’a veya cep telefonuna para transferi,
- Otomatik ödeme talimatı ve fatura ödemeleri,
- E-ticaret faaliyetleri için sanal ve fiziksel POS hizmetleri,
- QR kod ve ödeme linki aracılığıyla tahsilat,
- Sanal ya da fiziksel ön ödemeli kartlar,
- Dijital cüzdanlar aracılığıyla para yükleme ve ödeme,
- Uluslararası para transferleri,
- Şirketler için toplu maaş ödemeleri,
- Oda, birlik gibi kurumlar adına kampanyalı kart hizmetleri sunulması.
Elektronik para kuruluşları ve ödeme kuruluşları hangi Kanuna ve hangi kurumun denetimine tabidir?
Ödeme ve elektronik para kuruluşları, 6493 sayılı “Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun” ve bu Kanun uyarınca çıkartılan Yönetmelik ve Tebliğler çerçevesinde faaliyet gösterir. Bu kuruluşların yetkilendirilmesi, düzenlenmesi ve denetlenmesiTürkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) görev alanındadır.
Ödeme ve elektronik para kuruluşu kurabilmenin şartları nelerdir? Herkes ödeme ve Elektronik para kuruluşu kurabilir mi?
Ödeme hizmetleri alanında faaliyette bulunmak isteyen ödeme kuruluşu ve elektronik para kuruluşları Merkez Bankasından izin almak kaydıyla faaliyette bulunabilir.
Elektronik para kuruluşunun;
- Anonim şirket şeklinde kurulması,
- Sermayesinde yüzde on ve üzerinde paya sahip olanların ve kontrolü elinde bulunduranların banka kurucuları için 5411 sayılı Bankacılık Kanununda aranan nitelikleri haiz olması,
- Pay senetlerinin nakit karşılığı çıkarılması ve tamamının nama yazılı olması,
- Nakden ve her türlü muvazaadan ari ödenmiş sermayesinin;
- Sadece fatura ödemelerine aracılık eden ödeme kuruluşları için: En az 10 milyon TL (30.06.2025 itibarıyla 15 milyon TL)
- Diğer ödeme kuruluşları için: En az 20 milyon TL (30.06.2025 itibarıyla 30 milyon TL)
- Elektronik para kuruluşları için: En az 55 milyon TL (30.06.2025 itibarıyla 80 milyon TL) olması,
- Ödeme ve Elektronik para işlemlerini gerçekleştirebilecek yönetim, yeterli personel ve teknik donanıma sahip olması, şikâyet ve itirazlarla ilgili birimleri oluşturması,
- Ödeme ve Elektronik para kapsamında yürütecekleri faaliyetlerin sürekliliğine ve elektronik para kullanıcılarına ilişkin fon ve bilgilerin güvenliğine ve gizliliğine dair gerekli tedbirleri alması,
- Merkez Bankasınca yapılacak denetimi engellemeyecek şeffaf ve açık bir ortaklık yapısı ve organizasyon şemasına sahip olması, şarttır.
Elektronik paranın ihracı ne demektir? Nasıl gerçekleşir
Elektronik para, bir kullanıcı tarafından fon aktarımı yapıldığı anda, bu fon tutarı kadar değer içeren elektronik paranın ihraç edilmesiyle oluşturulur. Elektronik para kuruluşu, aldığı fonu gecikmeksizin elektronik para olarak ihraç etmekle yükümlüdür. Kuruluşun temsilcisi aracılığıyla yapılan ödemeler de doğrudan elektronik para kuruluşuna yapılmış sayılır.
Yıllar itibariyle ödeme kuruluşlarının elektronik para kuruluşlarının sayısı nedir?
Yıl | Ödeme Kuruluşu | Elektronik Para Kuruluşu | Toplam |
2015 | 5 | 4 | 9 |
2016 | 10 | 6 | 16 |
2017 | 15 | 9 | 24 |
2018 | 20 | 12 | 32 |
2019 | 25 | 18 | 43 |
2020 | 27 | 22 | 49 |
2021 | 30 | 26 | 56 |
2022 | 30 | 42 | 72 |
2023 | 27 | 53 | 80 |
2024 | 26 | 63 | 89 |
Yukarıdaki grafik Türkiye'deki fintech sektörünün özellikle elektronik para alanında hızlı bir büyüme yaşadığını ve dijital finansal hizmetlere olan ilginin arttığını göstermektedir.
Geleneksel bankacılıktan farklılıkları nelerdir?
Ödeme kuruluşları ve elektronik para kuruluşları, yalnızca ödeme hizmeti sunmak ve/veya elektronik para ihraç etmek üzere faaliyet gösterebilirler. Mevduat toplama yetkileri bulunmamaktadır; bu yönüyle bankalardan önemli ölçüde ayrılırlar. Zira bankaların temel işlevlerinden biri, mevduat toplamak ve bu kaynakları kredi olarak ekonomiye kazandırmaktır.
Ayrıca, ödeme kuruluşları ve elektronik para kuruluşlarının kredi verme yetkisi bulunmamaktadır. Yalnızca sınırlı bazı durumlarda, belirli koşullara bağlı olarak kredi niteliği taşımayan bazı imkanlar sağlayabilirler. Buna karşılık bankalar, bireysel ve kurumsal müşterilerine geniş yelpazede kredi hizmetleri sunar.
Bu kuruluşlar, dijital çağın ihtiyaçlarına uygun olarak hızlı, kullanıcı dostu ve düşük maliyetli ödeme çözümleri sunmakta; özellikle mobil cihazlar ve çevrim içi platformlar üzerinden erişilebilen dijital altyapılarıyla öne çıkmaktadır. Bankalar ise mevduat, yatırım ürünleri, dış ticaret finansmanı ve daha birçok kompleks finansal hizmeti içeren geleneksel bir yapıya sahiptir.
Topladıkları fonlar açısından da önemli bir farklılık mevcuttur. Ödeme ve elektronik para kuruluşlarının nezdinde tutulan müşteri fonları, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kapsamında sigortalı değildir. Buna karşın bankalarda bulunan mevduatlar, belirli bir limite kadar TMSF güvencesi altındadır.
Her iki kuruluş türü de müşteri adına hesap açabilmekte ve müşteri tanıma (KYC) süreçlerini yürütmektedir. MASAK mevzuatı kapsamında her ikisi de “yükümlü” statüsünde olup, kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanının önlenmesine yönelik aynı yükümlülüklere tabidir.
İşlemler Türk Lirası cinsinden mi yapılmak zorunda?
Ödeme ve elektronik para kuruluşları, işlemin her iki tarafının da Türkiye'de yerleşik olması ve ödeme hizmeti sağlayıcılarının da Türkiye’de bulunması halinde bu işlemleri yalnızca Türk Lirası (TL) cinsinden gerçekleştirebilir. Bu çerçevede, yurt içi işlemlerde döviz cinsinden hesap açılması, döviz yatırılması veya hesapta döviz tutulması mümkün değildir.
Buna karşın, işlemin taraflarından birinin yurt dışında yerleşik olması durumunda, ilgili ödeme işlemleri Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar kapsamında belirlenen düzenlemelere uygun olarak, tarafların üzerinde anlaştığı para birimi cinsinden gerçekleştirilebilir. Dolayısıyla, döviz cinsinden uluslararası para transferlerine belirli şartlar dâhilinde izin verilmektedir.
Bağımsız Denetime tabi midirler?
25.12.2023 tarihli KGK Kurul Kararı uyarınca “Ödeme Kuruluşları ve Elektronik Para Kuruluşları” kriterlere bakılmaksızın Ödeme Kuruluşları ve Elektronik Para Kuruluşları bağımsız denetime tabidir.
Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşları BSMV mi KDV mi öderler?
6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu çerçevesinde banker sıfatını haiz olduklarından bu kuruluşlar BSMV mükellefidir.
Bu kuruluşların esas iştigal konusu olarak yaptıkları hizmetler BSMV’ye, faaliyet izni kapsamında olmayan ve esas iştigal konusunda bulunmayan hizmetleri KDV’ye tabidir.
Dijital cüzdan nedir?
Dijital cüzdan (elektronik cüzdan), banka kartı, kredi kartı veya banka hesapları gibi ödeme bilgilerinin tek bir platformda saklanması ve yönetilmesini sağlayan yazılım tabanlı bir çözümdür. Fiziksel cüzdanların dijital ortama taşınmış hali olarak düşünülebilir.
Dijital cüzdanlar sayesinde, sanal ortamda kart bilgileri saklanabilir; fatura ödemeleri, günlük harcamalar ve bütçe yönetimi tek bir uygulama üzerinden kolaylıkla gerçekleştirilebilir.
Bulutta güvenli biçimde saklanan bilgiler, çevrimiçi veya mağaza içi ürün ve hizmet ödemelerinde kullanılabilir. Ayrıca mobil cüzdanlar, cep telefonu veya akıllı saat gibi cihazlar üzerinden temassız ödeme yapmayı mümkün kılar.
Dijital cüzdan nasıl çalışır?
Dijital cüzdanlar temel olarak kullanıcının banka ve kredi kartı bilgilerini, şifrelenmiş bir biçimde saklar ve ödeme yapılacağı zaman bu bilgileri hızlı ve güvenli bir şekilde ilgili ödeme sistemine iletir. Dijital cüzdan uygulamaları bilgilerinizi şifrelemek ve ödemelerinizi güvenli bir şekilde gerçekleştirmenizi sağlamak için farklı teknolojiler kullanır.
Dijital cüzdanların NFC (Yakın Alan İletişimi), HCE (Ana Kart Emülasyonu), Karekod, Tokenizasyon, Biyometrik Kimlik Doğrulama gibi teknolojileri kullanırlar.
Bu kuruluşlarında bekleyen fonlar için faiz elde edilir mi?
Elektronik para karşılığında alınan fon için faiz işletilemez ve müşteriye elektronik paranın tutulduğu süreye ve tutara bağlı herhangi bir menfaat sağlanamaz.
Bu kuruluşlar kredi verebilir mi?
Ödeme ve elektronik para kuruluşları, kredi veremez ve kredi verdiği izlenimini yaratacak şekilde reklam ve pazarlama faaliyetlerinde bulunamaz. Ödenmesine aracılık edilen tutarlar taksitlendirilemez. Ödenmesine aracılık edilen tutarın aracı olarak faaliyet gösteren bilişim veya elektronik haberleşme işletmecisinin düzenlediği faturaya yansıtılması suretiyle, faturanın son ödeme tarihine kadar tahsil edilmesi kredi sayılmaz.
Bu kuruluşlar işlemlerden ücret ve komisyon almakta mıdır? Bu tutarların bir sınırlaması var mıdır?
Ödeme hizmeti sağlayıcısı, sözleşmede kararlaştırılmış olması şartıyla müşteriden maliyetiyle orantılı makul bir ücret, masraf, komisyon veya diğer isimler altında menfaat talep edebilir.
Merkez Bankası, ödeme hizmeti ve elektronik para ihracı kapsamındaki belirli bir işlem türüne ilişkin olarak herhangi bir isim altında işlemin taraflarından birinin aldığı ücret, masraf, komisyon ve diğer menfaatlerin nitelikleri ile azami miktar ya da oranlarını tespit etmeye, bunları kısmen veya tamamen serbest bırakmaya yetkilidir.
Merkez Bankası ücretlerin belirlenmesi konusunda, bu mecraların kötü amaçlarla kullanımını önlemek açısından daha çok inisiyatif almalıdır.
Tabi olduğu bir meslek odası veya birlik var mıdır?
Ödeme kuruluşları ve elektronik para kuruluşları, tüzel kişiliği haiz ve kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olan Türkiye Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşları Birliğine (TÖDEB) faaliyet izni aldıkları tarihten itibaren bir ay içinde üye olmak için başvurmak zorundadırlar.
Birliğin temel görevi mesleğin gelişmesi açısından eğitim ve araştırma faaliyetlerinde bulunup meslek ilke ve standartlarını belirleyip ve üyeler arasındaki haksız rekabeti önleyici adımlar atmaktır.
Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşlarının Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) mevzuatı karşısındaki durumu nedir?
Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşları, Suç Gelirleriyle Mücadele ve Terörizmin Finansmanının Önlenmesi kapsamında MASAK mevzuatı karşısında “yükümlü” statüsündedir. Bu kuruluşlar, müşterilerinden kimlik bilgilerini almak ve bu bilgilerin doğruluğunu teyit etmek suretiyle müşteri tanıma (KYC) yükümlülüğünü yerine getirmek zorundadır.
Müşterilerin gerçekleştirdiği işlemlere konu malvarlığının yasa dışı yollarla elde edilmesi, yasa dışı amaçlarla kullanılması veya terör örgütleriyle bağlantısı olduğuna dair herhangi bir bilgi ya da şüphe durumunda, bu kuruluşlar MASAK’a şüpheli işlem bildirimi yapmak zorundadır. Ayrıca, MASAK mevzuatında belirtilen kapsamda sürekli bilgi verme yükümlülükleri bulunmakta ve bu süreçlere ilişkin tüm bilgi ve belgeleri en az 8 yıl süreyle saklayarak talep halinde ibraz etmekle yükümlüdürler.
Diğer yükümlülerden farklı olarak hangi tedbirleri almak zorundadırlar?
Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşları, “finansal yükümlü” sınıfında yer aldığından, standart yükümlülüklerin yanında kapsamlı bir uyum programı oluşturmak zorundadır. Bu program; risk temelli yaklaşım çerçevesinde;
- Kurum politikalarının ve prosedürlerinin oluşturulması,
- Risk yönetimi faaliyetlerinin yürütülmesi,
- İzleme ve kontrol mekanizmalarının kurulması,
- Uyum görevlisi atanması ve uyum birimi kurulması,
- Eğitim faaliyetlerinin düzenlenmesi,
- İç denetim süreçlerinin gerçekleştirilmesi
gibi yükümlülükleri içermektedir.
Ayrıca, müşterilerle sürekli iş ilişkisi tesisinde (örneğin hesap açma aşamasında), risk temelli yaklaşımla sıkılaştırılmış tedbirler uygulamak zorundadırlar. Bu tedbirler arasında;
- İş ilişkisinin amacı ve mahiyeti hakkında bilgi alınması,
- İşleme konu malvarlığı ve fonların kaynağı hakkında bilgi edinilmesi,
- Müşterinin ortalama gelir durumu, aylık tahmini işlem hacmi ve işlem sayısı gibi bilgilerin toplanması
yer almaktadır. Bu süreçler yapay zekâ ve makine öğrenmesi destekli teknolojilerle de gerçekleştirilebilir.
Normal finansal yükümlüler için sadece yüksek riskli işlemlerde uygulanan ilave tedbirler, ödeme ve elektronik para kuruluşları için her işlem için zorunludur. Bu kapsamda aşağıdaki tedbirlerden biri veya birkaçı uygulanmalıdır:
- a) Müşteri ve gerçek faydalanıcının kimlik bilgilerinin daha sık güncellenmesi ve ek bilgi alınması,
- b) İş ilişkisinin mahiyeti hakkında detaylı bilgi edinilmesi,
- c) Malvarlığının ve fonların kaynağına ilişkin mümkün olduğunca bilgi toplanması,
ç) İşlemin amacına ilişkin bilgi alınması,
- d) İş ilişkisinin başlaması, sürdürülmesi veya işlemin gerçekleştirilmesinin üst düzey yöneticinin onayına bağlanması,
- e) Kontrollerin sıklık ve sayısının artırılması, ilave kontrol gerektiren işlem türlerinin belirlenerek iş ilişkisinin sıkı gözetim altında tutulması,
- f) Sürekli iş ilişkisinde ilk finansal hareketin, müşterinin tanınma esaslarının uygulandığı başka bir finansal kuruluştan yapılmasının zorunlu tutulması
Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşlarının cezai sorumluluğu nedir? Bu kuruluşların gözetim ve denetimi kapsamında MASAK’ın görevleri nelerdir?
MASAK, FATF (Mali Eylem Görev Gücü) standartlarına uygun olarak AML/CFT (Kara Para Aklama ve Terörizmin Finansmanının Önlenmesi) mevzuatını oluşturur ve düzenli olarak günceller. Yükümlü gruplarını risk kriterlerine göre yıllık olarak denetler ve mevzuata aykırılık tespit edildiğinde idari para cezaları uygular.
MASAK mevzuatı kapsamındaki yükümlülüklerin ihlalinde, işlem tutarının %5’inden az olmamak üzere en az 453.160 TL idari para cezası uygulanır. Şüpheli işlem bildirimi yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde ise ceza 755.400 TL’ye çıkar.
Uyum programı yükümlülüklerine uyulmaması durumunda, MASAK tarafından yazılı ihtar yapılır ve en az 30 gün süre tanınır. Sürenin sonunda eksiklik giderilmezse, 3.777.830 TL idari para cezası uygulanır. Yeni bir süre verilmesine rağmen eksiklik devam ederse, cezanın iki katı tutarında ikinci bir idari para cezası kesilir.
İkinci cezanın tebliğinden itibaren 30 gün içinde eksiklikler giderilmezse, MASAK durum hakkında Merkez Bankası’na bildirimde bulunarak, yükümlünün faaliyetlerinin durdurulması, kısıtlanması veya faaliyet izin belgesinin iptali gibi yaptırımların uygulanmasını talep eder.
Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşlarının görevli ve ilgililerinin cezai sorumluluğu nedir?
Uyum programı kapsamındaki yükümlülüklere uymayan sorumlu yönetim kurulu üyesine, yoksa üst düzey yöneticisine belirtilen ihtarlar yapılmak ve sürelere uyulmak koşuluyla yükümlüye verilen idari para cezasının dörtte biri uygulanır.
Ayrıca aklama suçuna iştirak etmeksizin, suç gelirlerinden oluşan fonların aktarılmasına aracılık eden, bu suçun konusunu oluşturan malvarlığı değerini, bu özelliğini bilerek satın alan, kabul eden, bulunduran veya kullanan kişiler, bu yönde bir mahkeme kararı olması durumunda iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Ödeme ve elektronik para kuruluşlarının denetiminden hangi kurum sorumlu mudur?
Ödeme ve elektronik para kuruluşlarının faaliyet izni verilmesi, düzenlenmesi ve denetimi 2020 yılına kadar Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yürütülmekteydi. Ancak bu yetki, 2020 sonrası dönemde Merkez Bankası’na devredilmiştir.
Son yıllarda Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşları nezdinde gerçekleştirilen gözetim ve denetim sonuçları nelerdir?
TC Merkez Bankasınca 2024 yılında Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşları nezdinde gerçekleştirilen gözetim ve denetim faaliyetleri sonucunda;
- 6493 sayılı Kanunun “Düzenleme ve kararlara uymamak” başlıklı 27. maddesi uyarınca 55 kuruluşa toplamda 160,3 milyon TL tutarında idari para cezası uygulanmış,
- İzinsiz ödeme hizmeti faaliyeti gerçekleştirdiğinden şüphelenilen kişi ve kuruluşlara yönelik 280’in üzerinde teknik inceleme gerçekleştirilmiştir. İnceleme sonucunda tespit edilen 6493 sayılı Kanun kapsamındaki suçlar ile ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılıklarına yazılı başvuruda bulunulmuştur.
Ayrıca MASAK tarafından Anadolu Ajansı’na yapılan açıklamaya göre 2024-2025 dönemi boyunca yürütülen denetimler neticesinde gerekli tedbirlerin alınmaması ve mevzuat ihlalleri nedeniyle, 2023 yılında gerçekleşen işlemlere ilişkin 19 farklı ödeme ve elektronik para kuruluşuna 663 milyon TL, 2024 yılında gerçekleşen işlemlere ilişkin ise 4 farklı ödeme ve elektronik para kuruluşuna 634 milyon TL idari para cezası uygulanmıştır.
Son dönemde bazı ödeme ve elektronik para kuruluşlarına neden kayyum atanmıştır?
Günümüzde suçlar, geleneksel yöntemlerin ötesinde, özellikle sanal ortamlarda işlenmekte ve sanal dünya, suç örgütleri için daha cazip ve suça kolay olanak sağlayan bir mecra haline gelmektedir. Ödeme ve elektronik para kuruluşları da sanal ortamda faaliyet gösterdikleri için, bu tür suç örgütlerinin istismarına karşı yüksek risk taşımaktadır.
Türkiye’de yasa dışı bahis ve kumar faaliyetleri sıklıkla sanal platformlar üzerinden yürütülmekte ve bu işlemler fintech sektörünün olanakları kullanılarak gerçekleştirilmektedir. Bu nedenle ödeme ve elektronik para kuruluşlarının, makine öğrenmesi ve yapay zekâ dahil olmak üzere teknolojinin imkanlarını kullanarak suç örgütleriyle mücadele etmesi zorunludur. Aksi takdirde, geleneksel yöntemlerle bu mücadeleyi sürdürmek güçleşmektedir.
Bu tür durumlarla karşılaşma riskini azaltmak için firmaların alması gereken tedbirler genel olarak neler olmalıdır?
Bu tür risklerle karşılaşmamak adına firmaların, özellikle yüksek risk barındıran finansal teknoloji sektöründe faaliyet gösteren kuruluşların, çok daha dikkatli hareket etmeleri gerekmektedir. Ulusal ve uluslararası düzenlemelere uygun olarak Kara Para Aklama ve Terörizmin Finansmanıyla Mücadele (AML/CFT) kapsamında etkin uyum programları geliştirmeleri şarttır.
Firmalar, risk temelli bir yaklaşımla sıkı müşteri tanıma tedbirleri uygulamalı, sürekli güncellenen kontrol senaryoları ile olağandışı işlemleri tespit edebilecek bir altyapıya sahip olmalıdır. Ayrıca, güçlü ve yetkin bir uyum birimi kurarak bu birimin etkin biçimde çalışmasını sağlamaları büyük önem arz etmektedir.
Uyum konusunda alınması gereken tedbirler yüksek bütçeli midir?
Son dönemde bazı elektronik para ve ödeme hizmeti sağlayıcılarının karşı karşıya kaldığı durumlar, AML/CFT tedbirlerine uyumun ne kadar kritik olduğunu açıkça göstermektedir. Kurumlar için marka değeri ve kurumsal itibar yıllar süren bir emeğin ürünüdür. Ancak, adlarının suç örgütleriyle birlikte anılması bu itibarı ciddi biçimde zedeleyebilir, hatta bazı firmalar için faaliyetlerini sürdüremeyecekleri noktaya gelebilir.
Oysa uyum alanına zamanında ve makul bütçelerle yapılacak yatırımlar, suç örgütlerinin bu sistemleri istismar etmelerinin önüne geçebilir. Bu bağlamda, uyum alanındaki yatırımların, uzun vadede en yüksek geri dönüşü sağlayacak yatırımlar arasında yer aldığı unutulmamalıdır.
Sanal ortamdaki bu suçlar genellikle başkalarına ait hesapların kullanılmasıyla mı oluyor?
Sektörde karşılaşılan en kritik hususlardan biri de yasa dışı bahis ve kumar faaliyetlerinde bulunan suç örgütlerinin, çoğunlukla gençlerin, işsizlerin ve düşük gelirli bireylerin banka ya da ödeme kuruluşu hesaplarını kullanmasıdır.
Bu kişiler, hesaplarını suç örgütlerine kullandırdıkları takdirde ilerleyen süreçte ciddi hukuki yaptırımlarla, hatta hapis cezasıyla karşılaşabilirler. Öte yandan, ödeme ve elektronik para kuruluşları da müşterilerine hesap açarken ve işlem sürecinde, müşterilerini etkin biçimde analiz etmeli ve gerçekleştirdikleri işlemlerin müşterilerinin mali profilleriyle uyumlu olup olmadığını sürekli kontrol etmelidir.
İllegal bahis ve sanal kumar suçlarını organize eden örgütler finansal kuruluşları nasıl istismar etmektedir?
Bu suçların genel profilinde şunlar gözlemlenmektedir: Bu örgütler, yasal yollardan para toplayamadıkları için, sistemlerine para giriş-çıkışını sağlayacak banka ve ödeme hesabı açtırmak amacıyla; gençler, üniversite öğrencileri, işsizler, düşük gelirli bireyler ve ev hanımları gibi paraya ihtiyacı olan gruplara yönelmektedir. Bunlara belirli paralar verilerek bu kişiler adına açtırılan hesaplar, bahis sitelerinde ilan edilmekte ve sisteme oyuncu olarak girmek isteyen kişiler bu hesaplara para yatırmaktadır. Hesapların fiilî kontrolü ise örgütlerin elinde bulunmaktadır.
Bahisten kazanç elde eden kişilere yapılacak ödemeler de yine bu hesaplar üzerinden sağlanmaktadır. Bazı durumlarda, sistemden para çekmek isteyen bir kişiye, sisteme para yatırmak isteyen bir başkasının hesap bilgileri verilerek transfer işlemi gerçekleştirilmekte ve bu şekilde süreç yönetilmektedir. Tüm bu para akışı, örgüt içerisinde “kasa” olarak adlandırılan kişiler tarafından idare edilmektedir.
Başlangıçta çok sayıda kişisel hesapta küçük tutarlarda toplanan paralar, belirli bir meblağa ulaştıktan sonra daha az sayıda farklı hesaplara aktarılmaktadır. Bu ara aşamalarda biriken fonlar, nihayetinde daha da az sayıda şahıs veya şirket hesabına yönlendirilmekte, ardından bu hesaplardan kripto varlık borsalarına transfer edilerek suçla olan bağlantının izleri silinmeye çalışılmaktadır.
Bu süreç, kara paranın aklanmasında bilinen yöntemlerden biri olan “şirinler yöntemi”nin tipik özelliklerini yansıtmaktadır. Bu yöntemde dikkat çekmemek amacıyla çok sayıda küçük tutarlı işlem gerçekleştirilir. Kara para aklamanın klasik üç aşaması olan yerleştirme, ayrıştırma ve bütünleştirme son dönemde bu suçlar kapsamında ortaya çıkartılan olaylarda net biçimde gözlemlenmektedir:
Yerleştirme aşamasında şirinler yöntemiyle küçük tutarlarda illegal bahis ve sanal kumar paraları finansal sisteme sokulmaktadır.
Ayrıştırma aşamasında, bu paralar farklı gerçek ya da tüzel kişi hesaplarına birkaç kez transfer edilmektedir. Bu süreçte, sahte alışveriş siteleri görünümünde şirket hesapları oluşturularak sözde alışveriş işlemleri yapılmakta ya da yüksek bedelli ürün alımları yoluyla para transferi sağlanmaktadır. Bu işlemler sonunda, ilk aşamada çok sayıda hesapta bulunan fonlar, daha az sayıda hesapta toplanmakta, her aşamada hesap sayısı azalırken işlem tutarları büyümektedir. Nihayetinde bu paralar kripto varlık hesaplarına aktarılmakta ve iz sürülmesi daha da zor hâle getirilmektedir.
Bütünleştirme aşamasında ise suç gelirlerinden oluşan bu fonlarla yasal satın almalar yapılarak ya da farklı yöntemlerle finansal sisteme yasal bir görüntü altında aklanmış bir şekilde dahil edilmekte, böylece “yuva”ya dönüş sağlanmaktadır.
Konuya ilişkin Anadolu Ajansı'nca yapılan haberlerde de de belirtildiği üzere, MASAK raporları bu suç profiline uygun olarak, tespit edilen olaylarda çok sayıda küçük çaplı hesabın giderek daha az sayıdaki hesapta birleştirildiğini ve nihayetinde kripto varlık piyasasına yönlendirildiğini açıkça ortaya koymaktadır.
(Bu analiz 11 Haziran 2025 tarihinde Hüseyin Gökçe haberi olarak EKONOMİ Gazetesi’nde yayınlanmıştır.