631 sayılı KHK kapsamında kamu personelinin verdiği ücret beyannamesinde tereddüt
Huzur hakkının tanımı TDK'da "Belli bir konuyu görüşmek için toplanan bir kurulun üyelerine ödenen para, hakkıhuzur'' olarak yer almaktadır.
Ancak bu tanımı bakış açımızda genişletmek gerekirse, özel sektörde ya da kamudaki yöneticilerin sorumluluklarının, mesleki birikimlerinin ve tecrübelerinin, karar alma sürecinde bulunmalarının getirdiği risklerin ve yıpranmalarının, rotasyon dezavantajlarının karşılığında almış oldukları bir telafi ödemesi diyebiliriz. Nihayetinde bir ek ödemedir.
Makalemizde kamu personelinin almış olduğu huzur hakkının 631 sayılı KHK'nın 12. maddesi kapsamındaki değişikliğe istinaden ücret beyannamesine konu olup olmayacağı hususunu değerlendireceğiz.
Bilindiği üzere Gelir Vergisi Kanunun 61. maddesi: "Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez." hükümleri yer almaktadır.
Aynı Kanunun 94. maddesinde; "Kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.” hükmü yer alır.
631 sayılı KHK'nın 12. maddesi 26 Temmuz 2024 tarihli ve 32613 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 7521 sayılı Kanunun 29. maddesi ile; değişmiş olup 1 Ocak 2025 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Bu değişiklikle kamu personelinin her statüdeki kurum ve kuruluşun yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu, danışma kurulu üyeliğinde ve komisyon, heyet, komite ile benzeri organlarda görev alanlara, kurum içi ve kurum dışı ayrımı yapılmaksızın bu görevlerinden sadece biri için ücret alabileceği belirlenerek bu görevleri için de 1 ayda alabileceği ek ödemeye üst sınır getirilmiş ve bu yapılan ödemelerin çerçevesi belirlenmiştir.
Bu üst sınır 2025 yılı Ocak itibariyle 109.356,048TL'dir.
Bu kapsamdaki idareler;
- (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetveller kapsamındaki kamu idareleri, bu idarelere bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşlar,
- Sermayesinin yarısından fazlası tek başına veya birlikte ya da ayrı ayrı doğrudan veya dolaylı olarak kamuya ait olan ortaklıklar, fonlar, döner sermayeler,
- İl özel idareleri, Belediyeler, İl özel idareleri ve belediyelerin bağlı kuruluşları, Kurdukları veya üye oldukları birlikler,
- Doğrudan veya dolaylı olarak tek başına veya birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlasına sahip oldukları şirketler,
- Kamu iktisadi teşebbüsleri ile bunların doğrudan veya dolaylı olarak tek başına veya birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlasına sahip olduğu kuruluş, müessese, birlik, işletme ve şirketler,
- Özelleştirme kapsam ve programında bulunanlardan sermayesinin yarısından fazlası kamuya ait kuruluşlar,
- Diğer kamu kurum ve kuruluşları,
olarak belirlenmiştir.
631 sayılı KHK'nın 12. maddesinde: ''Birinci fıkra kapsamındakiler, birinci fıkraya tabi olarak yürüttükleri görevleri ve birden fazla görev olması halinde hangi görevin ücretini alacaklarını asli görevli oldukları kuruma beyan eder. Birinci fıkra kapsamında yürütülen görevler karşılığında ödenmesi öngörülen tutarlar, ilgili kurum veya kuruluşlarca brüt tutarları üzerinden gerekli vergi kesintileri yapılarak ilgilinin asli görevli bulunduğu kurumca bildirilen bir emanet hesabına yatırılır. İlgililere mevzuatı uyarınca yapılacak ödemeye ilişkin işlemler bu maddede belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde asli görevli bulundukları kurumlarca herhangi bir vergi kesintisi yapılmaksızın gerçekleştirilir ve üst sınırı aşan ya da ücret alınamayan görevlere ilişkin ödeme tutarları genel bütçe kapsamındaki idarelerde genel bütçeye, diğer idarelerde ise ilgili kurum bütçesine gelir kaydedilir.''
hükmü yer almaktadır.
T.C. CUMHURBAŞKANLIĞI İDARİ İŞLER BAŞKANLIĞI Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü “631 sayılı KHK'nın 12.maddesi” konulu yazıyı bütün kamu kurum ve kuruluşlarına göndererek bu maddenin kapsamını ve uygulamasını örnekler üzerinden açıklamıştır.
Söz konusu yazıda özetle 12. madde kapsamında yürütülen tüm görevler karşılığında ödenmesi öngörülen tutarların, ilgili kurum veya kuruluşlarca brüt tutar üzerinden gerekli vergi kesintileri yapılarak ilgilinin asli görevli bulunduğu kurum tarafından bildirilen bir tahsilat hesabına yatırılması gerektiği, daha sonra bu ödemelerin asli görevli bulundukları kurumlarca stopaj kesintisi olmadan ilgili görevlilere ödeneceği belirtilmiştir.
Yani 631 sayılı KHK'nın 12. maddesi ile 1.1.2025 tarihi itibariyle kamu personeli huzur hakkı ödemesi aldığı kurum ya da kuruluştan doğrudan kendi hesabına ödeme alamayacaktır. İlgili kurum ve kuruluşlarca stopaj kesintisi yapılarak asli işveren kurumun bildirmiş olduğu emanet hesabına yatırılacak olup asli işveren kurum da bu ödemeleri personelin hesabına ödeme işlemini gerçekleştirecektir.
Örneğin X Belediye Başkanlığının su ve kanalizasyon idaresi müdürlüğünde görevli bir yöneticinin belediyenin iştirak olduğu bir şirketten yönetim kurulu üyeliği kapsamında huzur hakkı ödemesi aldığını varsaydığımızda şirketin yapacağı huzur hakkı ödemesinin personelin banka hesabına değil asli görevli olduğu su ve kanalizasyon idaresi müdürlüğünün bu şirkete bildirmiş olduğu emanet hesabına gerekli vergi kesintileri yapıldıktan sonra yatırılması gerekmektedir. Daha sonra asli işveren kurum çalışanı olan yöneticinin banka hesabına bu ödemeleri yatırabilir.
Böylece yönetici statüsündeki personel almış olduğu bütün ödemeleri (ücret, huzur hakkı, prim, ikramiye vb.,) tek işveren tarafından almış olacağı için GVK.103.maddedeki yazılı gelir vergisi tarifesinin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı aşmadığı takdirde ücret beyannamesi vermesi gerekmemektedir.
Tavsiye
Bu sayılan kurum ve kuruluşlarda çalışıp "huzur hakkı" ödemesi alan bazı kamu personelleri 631 sayılı KHK'nın 12. maddesindeki değişikliğe rağmen 2025 yılında da bu ödemelerin direkt kendi banka hesaplarına yapıldığı idareye yöneltilen sorulardan anlaşılmaktadır.
Bu kapsamdaki kamu personellerinin asli işveren kurumlarına bilgi vererek bu yapılan ödemelerin ödemeyi yapan kurum ya da kuruluşlarca asli işveren kurumun bildirdiği hesaplara yapılmasıdır. 2025 yılında direkt kendi hesaplarına almış oldukları "huzur hakkı" ödemeleri ikinci işveren kapsamında değerlendirileceği için gelir vergisi tarifesinin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı (2025 yılı için 330.000 TL) aşması halinde 2026 yılının mart ayında ücret beyannamesi vermeleri gerektiği aksi takdirde cezalı tarhiyatlarla karşılaşabilecekleri unutulmamalıdır.
(1)Gelir Vergisi Kanunu
(2) 631 sayılı KHK