Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Ekonomi, Maliye

Zafer YÜKSELER
Zafer YÜKSELER
1122OKUNMA

2022 yılı hizmet tüketimi, stok değişimi ile net ihracatın büyümeye katkısı ve reel işgücü ödemeleri

TÜİK tarafından açıklanan verilere göre, 2021 yılı üçüncü çeyreğinde yüzde 7,9 oranında büyüyen GSYH, 2022 yılının aynı döneminde yüzde 3,9 oranında artış göstermiştir. Bu dönemde inşaat sektörü katma değeri yüzde 14,1 oranında gerilerken, tarım sektörü yüzde 1, sanayi sektörü yüzde 0,3, hizmetler sektörü ise yüzde 7,9 oranında büyümüştür. Ocak-Eylül döneminde GSYH büyüme hızı, geçen yıl yüzde 12,1 iken 2022 yılında yüzde 6,2 olarak gerçekleşmiştir. Dönem genelinde inşaat ve tarım sektörü katma değeri gerilerken, sanayi katma değeri yüzde 5,4, hizmetler sektörü katma değeri ise yüzde 10,3 artmıştır.

Yerleşik hane halkı tüketimi 2022 yılının üçüncü çeyreğinde ve Ocak-Eylül döneminde büyümenin belirleyicisi olmuştur. Yılın üçüncü çeyreğinde ve Ocak-Eylül döneminde yerleşik hane halkı tüketimi, sırasıyla, yüzde 19,9 ve yüzde 21,1 artmıştır. İnşaat yatırımlarındaki gerileme nedeniyle, sabit sermaye yatırımları, üçüncü çeyrekte yüzde 1,3 gerilemiştir. Bu dönemde net ihracatın pozitif katkısı sınırlı olarak devam ederken, stok değişimi-istatistiki hatanın negatif katkısı yüzde 9,6 civarında gerçekleşmiştir. Temmuz-Eylül döneminde, geçen yıla göre, işgücü ödemelerinin GSYH içindeki payı düşmeye devam etmiştir.

Bu notta, hizmetler sektörü büyümesi ve hizmet tüketimi, mal ve hizmet ihracat ve ithalatı, net ihracat ile stok değişiminin büyümeye katkısı ile işgücü ödemelerine ilişkin değerlendirmeler ele alınacaktır.

Hizmetler Sektörü Büyümesi ve Hizmet Tüketimi

2020 yılında Covid-19 salgını nedeniyle istihdam ve gelir kaybına uğrayan hizmetler sektörü, 2021 ve 2022 yıllarında büyümenin temel belirleyici sektörü olmuştur. 2021 Ocak-Eylül döneminde yüzde 14,6 büyüyen hizmetler sektörü, 2022 yılında da yüzde 10,3 oranında büyüme kaydetmiştir. Bu dönemde gerçekleşen yüzde 6,2 oranındaki GSYH büyümesinin yüzde 93’ü (5,8 puanı) hizmetler sektöründen gelmiştir. 2021 yılı ikinci çeyreğinden itibaren, turizm sezonunun açılması ile birlikte GHİ hizmetler sektörü istihdam ve katma değerinde yüksek bir artış gözlenmeye başlanmıştır. 2021 Ocak-eylül döneminde yüzde 23,4 büyüyen GHI Hizmetler sektörü, 2022 yılının aynı döneminde de yüzde 13 büyümüştür. 2022 yılında finans ve sigorta sektörü de yüzde 25 civarında büyüme göstermiştir. Hizmetler sektörü katma değerindeki artışa paralel olarak, sektörün istihdamında ve hizmet tüketiminde de önemli bir artışlar gerçekleşmiştir. Hizmet sektörü katma değeri yüzde 10,3 oranında artarken, hizmet istihdamı yüzde 9,6, yerleşik ve yerleşik olmayan hane halkı hizmet tüketimi ise yüzde 29,6 oranında artış göstermiştir (Tablo:1).

Tablo:1- Hizmetler Sektörü Katma Değeri ve Hizmet Tüketimi (Yıllık % Değişim)

  T. Hizmet Katma Değeri Yerleşik HH TüketimiYerleşik-Yerleşik Olmayan HH TüketimiHizmetler Sektörü İstihdamı
ToplamHizmet Tüketimi
2020-  13,44,94,05,6-1,1
           2-11,7-9,3-15,4-26,7-10,1
           34,08,60,0-16,7-5,3
           44,98,04,3-6,5-5,6
      Yıllık0,23,2-1,6-11,4-5,6
2021-  15,77,65,8-0,1-4,6
           223,224,227,732,58,5
           315,29,414,322,68,8
           413,320,523,032,012,0
      Yıllık14,215,317,621,36,7
2022-  111,621,123,623,210,9
           211,922,526,838,110,6
           37,919,922,427,97,4
Ocak-Eylül10,321,124,229,69,6

Kaynak: TÜİK ve Kendi hesaplamalarımız.

Hizmetler sektörünün genel olarak dış ticarete konu olmadığı, yurtiçindeki tüketim ve yatırım talebinin hizmetler sektörü üretim ve katma değerinin belirlenmesinde etkili olduğu kabul edilmektedir. Ancak Türkiye açısından turizm sektörü, hava ve deniz yolu taşımacılığı nedeniyle, hizmetler sektörü dış ticareti önemli bir yere sahiptir. Covid-2019 salgını ve sonrasında yaşanan jeopolitik sorunlar, Türkiye’nin lojistik bakımından önemini artırmış ve imalat sanayi üretimi yanı sıra hizmetler sektörünü de olumlu etkilemiştir. 

2022 yılında hizmetler sektörü büyümesi ile yerleşik ve yerleşik olmayan hanelerin hizmet tüketimleri karşılaştırıldığında, 2020 yılında gözlenen tutarsızlığın tersi bir durum gözlenmektedir. 2020 yılında hizmet tüketiminde başta turizm ve taşımacılık olmak üzere bir çöküş yaşanmış, ancak bu durumun hizmet sektörü büyümesine etkisi, TÜİK verilerine göre sınırlı kalmıştı. 2022 Ocak-Eylül döneminde ise yerleşik ve yerleşik olmayan hane halkı tüketiminde yüzde 29,6 oranında olağanüstü bir artış olurken, bunun hizmetler sektörü büyümesine katkısı daha sınırlı kalmıştır (Tablo:1 ve Grafik:1). Yerleşik ve yerleşik olmayan hane halklarının, dayanıklı, yarı dayanıklı ve dayanıksız mal tüketimleri de bu dönemde, sırasıyla, yüzde 25,2, yüzde 23,8 ve yüzde 18,2 oranında artış göstermiştir. Enflasyonun yükseldiği ve reel faizlerin önemli oranda negatif olduğu bir dönemde, hanelerin tüketimlerini öne çekerek, başta dayanıklı mallar olmak üzere mal tüketimlerini artırmaları söz konusu olmaktadır. Ancak, toplumun önemli bir kesimini oluşturan çalışan ve emeklilerin ciddi reel gelir kayıplarının olduğu bir dönemde, hizmet tüketimindeki olağanüstü bir artışı açıklamak zor görülmektedir.   

2022 yılı hizmet tüketimi, stok değişimi ile net ihracatın büyümeye katkısı ve reel işgücü ödemeleri

Net İhracatın Büyümeye Katkısı ve Dış Ticaret Hadleri Gelir Kaybı

Net ihracatın GSYH büyümesine katkısı, 2021 Temmuz-Eylül döneminde yüzde 7 civarında iken, bu katkı 2022 yılının aynı döneminde yüzde 0,7’ye gerilemiştir (Tablo:2). Ocak-Eylül döneminde ise net ihracatın büyümeye katkısı yüzde 5’ten yüzde 2’ye gerilemiştir. TÜİK verilerine göre, cari ve sabit fiyatlarla net ihracat tutarları incelendiğinde bu ikisi arasında çok ciddi bir farklılaşma gözlenmektedir (Tablo:2 ve Grafik:2). Bu durum, mal ve hizmet ihracat ve ithalatına uygulanan deflatörlerin önemli ölçüde farklılaşmasından kaynaklanmaktadır. 2022 yılı Temmuz-Eylül döneminde mal ve hizmet ihracatı zımni fiyat deflatöründeki yıllık artış yüzde 122,2 iken, mal ve hizmet ithalatı deflatörü yüzde 163,1 oranında artış göstermiştir. Ocak-Eylül döneminde ise bu oranlar, sırasıyla, yüzde 114,9 ve yüzde 158,1 olmuştur. 2022 yılında dış fiyatlar ve döviz kurlarındaki artış nedeniyle, ihracat ve ithalat fiyatları önemli ölçüde yükselmiş ve iki deflatör arasındaki farklılık olağanüstü seviyelere çıkmıştır. Bu durum dış ticaret hadlerinde önemli bir bozulmaya neden olmuş ve geçen yılın Temmuz-Eylül döneminde yüzde 86,2 olan dış ticaret hadlerinin, bu yılın aynı döneminde yüzde 73,3’e gerilemesine neden olmuştur (Tablo:2 ve Grafik:3). 2022 yılı Temmuz-Eylül döneminde, cari fiyatlarla GSMH’nın yüzde 3,49’u kadar açık veren dış denge (X-M), 2009 fiyatlarıyla, GSYH’nın yüzde 4,99’u kadar fazla vermektedir. Sonuçta, 2022 yılı Temmuz-Eylül döneminde net ihracatın büyümeye katkısı 0,66 puan olmaktadır. İncelenen dönemde dış ticaret hadleri aleyhe dönmesine rağmen, sabit fiyatlarla mal ve hizmet ihracatının ithalatı karşılama oranı da önemli ölçüde yükselmekte ve GSYH büyümesini olumlu etkilemektedir.

Tablo:2- Net İhracatın Büyümeye Katkısı ve Dış Ticaret Hadlerinin Gelire Etkisi

 Ocak-MartNisan-HaziranTemmuz-Eylül
202120222021202220212022
1. Net İhracatın Büyümeye Katkısı (% Puan)0,933,06,742,736,970,66
2. Net İhracat (X-M) / GSYH (Cari Fiy. %)-2,30-8,64-1,28-4,312,32-3,49
3. Net İhracat (X-M) / GSYH (2009 Fiy.%)3,345,903,996,234,524,99
4. Zımni Fiyat Deflatörü (Yıllık % Değişim)      
    Mal ve Hizmet İhracatı (Px)28,3108,637,8111,735,8122,2
    Mal ve Hizmet İthalatı (Pm)30,6163,553,2148,954,8161,3
5. Dış Ticaret Haddi (Px/Pm) (%) 79,863,280,168,186,273,3
6. Büyüme Hızı (2009 Fiyatlarıyla, %)       
     GSYH7,57,522,27,77,93,9
     GS Gelir7,41,919,03,65,0-0,2

Kaynak: TÜİK ve kendi hesaplamalarımız.

Dış ticaret hadlerinde büyük değişikliklerin olduğu dönemlerde, üretim yönünden GSYH hesaplamalarında ölçüm sorunu ortaya çıkmaktadır. Özellikle, dış ticaret hadlerinin bozulduğu, diğer bir ifadeyle mal ve hizmet ithalat fiyat endeksinin ihracat fiyatlarından daha fazla arttığı dönemlerde, GSYH büyümesi daha yüksek hesap edilmektedir. Dış ticaret hadlerindeki bozulma üretim yöntemiyle hesaplanan GSYH’yı olumlu etkilemesine karşın, yurtiçi yerleşik kişi ve firmaların satın alma gücünde bir kayıp söz konusu olmaktadır. Bu nedenle, dış ticaret hadleri düzeltmesi yapılarak bu kaybın belirlenmesi ve dış ticaret hadleri düzeltmesi yapılmış Gayri Safi Yurtiçi Gelirin hesaplanması gerekmektedir.

2022 yılı hizmet tüketimi, stok değişimi ile net ihracatın büyümeye katkısı ve reel işgücü ödemeleri

Stok Değişimi-İstatistiki Hata

2018 ve 2019 yıllarında stok değişimi-istatistiki hata kaleminde azalış söz konusu iken 2020 ve 2021 yıllarında, cari fiyatlarla stok değişimi-istatistiki hata kaleminin GSYH’ya oranında olağanüstü bir yükseliş gözlenmiş ve bu yükseliş 2022 yılında da artarak devam etmiştir  (Tablo:3). Bu durumun 2020 yılından itibaren hizmet sektörü üretim ve tüketimi arasındaki uyumsuzluktan ve döviz kurları ile enflasyondaki yükseliş nedeniyle istatistiki hatadan kaynaklandığı tahmin edilmektedir. Son 20 yılda stok değişimi-istatistiki hata kaleminin GSYH’ya oranı yüzde 0,7 iken, stok değişiminin GSYH büyümesine katkısı 0,15 puan olmuştur. Stok değişiminin büyümeye katkısı 2020 yılında pozitif 2,9 puan iken, 2021 yılında negatif 4,9 puan olmuş, 2022 yılı Ocak-Eylül döneminde ise negatif 10 puan civarına yükselmiştir. 2020 yılı son çeyreğinden itibaren stok değişiminin büyümeye katkısı sürekli negatif olmuştur (Bakınız Tablo:3).

Tablo:3- Stok Değişimi-GSYH İlişkisi

 Stok Değişimi/GSYH (Cari Fiy.) (%)Stok Değişiminin GSYH’ya Katkısı (%puan)
 2018201920202021202220182019202020212022
 1.çeyrek3,2-1,34,15,57,33,5-6,35,0-0,8-9,8
 2.çeyrek0,7-1,22,23,44,7-0,4-0,94,0-5,1-10,2
 3.çeyrek1,10,76,23,37,0-4,92,74,6-5,4-9,6
 4.çeyrek-5,2-1,13,63,3 -4,06,7-1,7-7,4 
 Yıllık-0,3-0,74,13,7 -1,80,82,9-4,9 
Ocak-Eylül1,6-0,54,43,96,3-0,8-1,34,6-3,8-9,8
GSYH (%)(O-Eyl.)     5,1-1,00,312,16,2

1999-2022 dönemi incelendiğinde stok değişiminin büyümeye pozitif katkısının en yüksek olduğu yılın 2020 yılı olduğu görülmektedir. 2021 ve 2022 yıllarında stokların büyümeye negatif katkısının aşırı ölçüde yükseldiği gözlenmektedir. Negatif katkının yüksek olduğu yıllar, 2001, 2012 ve 2018 yıllarıdır. Bu yılların ortak özelliği genelde büyümenin negatif veya görece düşük olduğu yıllar olmalarıdır. Büyümenin rekor kırdığı 2021 ve 2022 yıllarında stokların katkısının oldukça yüksek negatif değer alması ilginç bir gelişmeye işaret etmektedir. Aşağıdaki grafikten de görüleceği gibi, 2021 ve 2022 yıllarında cari fiyatlarla stok değişimi-istatistiki hatanın GSYH’ya oranı ile GSYH büyümesine katkısı arasında bir uçurum oluşmuştur. Bu durumun istatistiki hatadan kaynaklandığı ve dış ticaret hadlerindeki bozulmanın da bunda etkili olduğu tahmin edilmektedir.

2022 yılı hizmet tüketimi, stok değişimi ile net ihracatın büyümeye katkısı ve reel işgücü ödemeleri

İşgücü Ödemelerinin Payındaki Gerileme

Ücretli ve yevmiyeli çalışanların toplam istihdam içindeki payı, yıllıklandırılmış verilere göre, 2017 yılı üçüncü çeyreğinde yüzde 67,5 iken, bu pay 2022 yılının aynı döneminde yüzde 70,4’e yükselmiştir. Bu dönemde işgücü ödemelerinin GSYH içindeki payı ise yüzde 30,7’den, yüzde 24,1’e gerilemiştir (Grafik:5). Covid-19 ve sonrasındaki ekonomik politika uygulamalarının etkisiyle, işletme artığının GSYH’daki payı artarken, işgücü ödemelerinin payı 2021 ve 2022 yıllarında belirgin bir düşüş göstermiştir. Bu düşüşün temel nedeni kişi başı reel işgücü ödemesinin gerilemesidir (Grafik:6). Kişi başı reel işgücü ödemeleri, genelde 2020 ve sonrasında düşüş göstermiştir. 2022 yılı ilk çeyreğinde yüzde 5,4 oranında gerileyen TÜFE bazlı reel işgücü ödemesi, yılın ikinci çeyreğinde de yüzde 11,9 oranında düşüş göstermişti. Temmuz ayında asgari ücretin artırılması ve diğer maaş ve ücretlerdeki iyileştirmeler nedeniyle, kişi başı reel işgücü ödemesi Temmuz-Eylül döneminde yüzde 1,8 oranında artmıştır. Ancak, GSYH zımni fiyat deflatörü kullanıldığında, reel işgücü ödemesinin yüzde 13,2 oranında gerilediği görülmektedir. 2022 Temmuz-Eylül döneminde yıllık ortalama TÜFE enflasyonu yüzde 81,1 artarken, GSYH zımni fiyat deflatöründeki artış yüzde 112,3 olmuştur. Bilindiği gibi, TÜİK’in TÜFE enflasyonu, TÜRK-İŞ açlık ve yoksulluk sınırı ve İTO Ücretliler Geçinme Endeksine göre oldukça düşük kalmaktadır. Bu nedenle GSYH zımni deflatörünün daha gerçekçi olduğu düşünülmektedir.

Tablo:3- İstihdam ve İşgücü Ödemeleri

 Bin Kişi(%)Kişi Başı Reel İşgücü Öde.(%)
 Ücretli T.İstihdam Ücretli/T.İst.İşgücü Öd./GSYHTÜFE’ye GöreDeflatöre Göre
2020-118.78326.69970,434,93,84,9
217.90225.85369.232,9-3,4-4,0
319.01327.36469,526,7-0,4-3,0
419.18526.82371,525,30,4-4,4
2021-119.14027.39169,931,2-1,2-5,8
219.91828.44870,029,24,8-2,3
320.53229.65269,226,65,8-0,2
421.01929.81570,522,90,1-9,6
2022-120.84429.41870,927,7-5,4-12,4
221.58330.76570,222,6-11,9-23,2
321.85531.16070,123,71,8-13,2

Kaynak: TÜİK ve kendi hesaplamalarımız

2022 yılı hizmet tüketimi, stok değişimi ile net ihracatın büyümeye katkısı ve reel işgücü ödemeleri

Genel Değerlendirme

Son yıllarda büyüme ve bileşenlerine ilişkin verilerde aşırı bir dalgalanma gözlenmektedir. Dönemler itibariyle enflasyon ve döviz kurlarında gözlenen dalgalanmaların, GSYH ve bileşenlerinin sabit fiyatlarla hesaplanmasında ciddi sorunlar yarattığı anlaşılmaktadır. Özellikle stok değişimi-istatistiki hata kaleminde son üç yılda gözlenen olağanüstü değişimin büyük ölçüde istatistiki hatadan kaynaklandığı tahmin edilmektedir. TÜİK’in stoklara ilişkin verileri bağımsız olarak derleyip, istatistiki hatadan ayrı stok değişimi büyüklüğünü hesaplayıp yayınlamasında büyük yarar görülmektedir. Son 8 çeyrektir, stok değişimi-istatistiki hatanın GSYH büyümesine negatif katkıda bulunmasının nedenlerinin açıklanmasında yarar görülmektedir.

Benzer durum dış ticaret hadleri ve net ihracatın katkısına ilişkin sorunların da ele alınmasının yararlı olacağı düşünülmektedir. Dış ticaret hadlerinin büyük ölçüde aleyhe dönmesi, üretim artışının yeterli gelire dönüşmediğinin de bir göstergesidir. Dış ticaret hadleri kaybı ve işgücü ödemelerinin GSYH’dan aldığı paydaki düşüş, kamuoyunun yüksek ekonomik büyüme verilerine şüphe ile bakmasına neden olmaktadır. TÜİK’in dış ticaret hadlerine ilişkin düzeltme yapması ve bunu teknik doküman olarak kamuoyuna açıklamasında yarar görülmektedir.

Önümüzdeki dönemde, TÜİK tarafından stok değişiminin ayrı hesaplanması, dış ticaret kayıp ve kazançları ile GSYH hesaplamalarında kullanılan deflatörler konusunda ek bilgi verilmesi büyüme ve bölüşüme ilişkin değerlendirmelerin daha sağlıklı yapılmasına katkıda bulunacaktır.

(Bu yazı, Makroekonomik Bakış: Zafer Yükseler bloğunda yayınlanmış olup Sn. Yükseler’in özel izni ile sitemizde yayınlanmaktadır.)

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor